''Hatıralardaki Erzurum'' kitabı ile hatıralarımızı yeniledik...

Küresel ısınmadan dolayı eski kışlar olmasa da  göçün meydana getirdiği kültürel erozyon ve iktisadi sıkıntılardan dolayı zor bir şehirde yaşadığımızın farkındayız.


Şehirle ilgili olumsuz bir durum ortaya çıktığında hemen hemen her kesimden "Ne olacak! sahipsiz memleket. "  yakınmasını duyarız.


"Sahipsiz memleket" sözünün altında  bir takım gerçeklerin yattığı malumdur.


İhmal edilmişliği ifade eden bu söz, şehre ait her konuyla ilgili bir şikayetnamedir


Oysa ,İçinde bulunduğumuz şartların oluşmasında kendi rolümüzden hiç bahsetmeyiz.


Erzurum'u zor şehir yapan özelliklerde pay sahibi olduğumuzu ise asla aklımıza getirmeyiz.


Şikayet etmek, mazeret üretmek,eleştirmek,sorunları abartmak,başarıyı kıskanmak,çözümde yer almamak,başkasından her türlü fedakarlığı bekleyip taşın altına elini sokmamak, bir araya gelememek gibi olumsuz hasletlerimiz ne yazık ki şehrin kader yazgısı gibidir.


Bu negatif yaklaşımlardan uzaklaşmak ise omuz omuza verip, bir konu etrafında birleşip, çözüm üretmekle olabilir.


Arzu ettiğimiz bu durumun şehirdeki yansımaları  yok denecek kadar azdır.


İktisadi yönden birkaç örneği  bulunan bu uygulamanın kültürel alandaki bir başka örneğini de Türkiye Yazarlar Birliği Erzurum Şubesinin  kültürümüze  kazandırdığı "Hatıralardaki Erzurum" kitabında gördük diyebiliriz.


Şehrimizin yarım asırlık geçmişine ait hatıraların günümüze aktarıldığı bu kitap kültürümüze güzel bir katkı sağlamakla birlikte aynı sevgi ve heyecanı taşıyan kırk kalem erbabını bir araya getirmesi açısından oldukça anlamlıdır.


Bir birine yakın kuşakların kaleme aldığı bu kitapta aynı hatıraların ifade edilmesini, ortak hafızanın göstergesi olarak değerlendirebiliriz.


Erzurumlu olmayıp da şehrin ruhunu taşıyan ve onu fark eden yazarların kitapta yer alması çok isabetli olmuş ve kitaba ayrı bir güzellik katmıştır.


Bu bakış açısı bir şehirde doğmanın o şehre ait olmak için yeterli  olmadığı mesajını da çok güzel vermiştir.


Bir gecede okuduğum "Hatıralardaki Erzurum" kitabında beni en çok etkileyen ve duygulandıran Erzurumlu olmayıp da kendini şehre ait hisseden yazarların hatıraları ve objektif bakış açıları olduğunu samimiyetle söyleyebilirim.


Mahalleler, suyunu yitirmiş çeşmeler, kaybolan mezarlıklar örfller,adetler,çarşılar gelenekler, kubbede hoş sâda bırakan şahsiyetler, kitapçılar, kahvehaneler, pastahaneler, ,günümüze ulaşmayan tarihi mekanlar, hamamlar ,okullar, sosyal hayatın her safhası  kırk değişik üslupla sürükleyici bir şekilde kitapta yeri almış.


Atatürk Üniversitesinin şehir üzerindeki  etkisi, Erzurum'un bölgenin cazibe merkezi olması,köyden şehre olan bakış açıları,kent kültürünün insan üzerindeki etkileri hatıralarla birlikte okuyucuya sunulmuş.


Sekiz bölüm ve 436 sayfadan oluşan "Hatıralardaki Erzurum" kitabı okuyucunun sıkılmadan heyecan duyarak okuyacağı bir eser olmuş.


Erzurum kültürünü özümseyip bu kültüre verdikleri katkılar için "helalühoş olsun" denilmesi de  şehirle bütünleşmenin ve o ruha sahip olmanın samimi bir ifadesi olarak hatıralarda yerini almış.


Bizi mazinin derinliklerine götüren,hatıralarımızla yüzleştiren  "Hatıralardaki Erzurum" kitabının ikinci cildini sabırsızlıkla beklediğimizi bu arada belirtmek isterim.


Ortak akıl kullanarak şehre ait  bir sorumluluğu yerine getiren  bu çalışma, şehrin o kadarda sahipsiz olamadığını göstermektedir.


Bu anlayışla yapılacak kolektif  çalışmaların Erzurum kültürüne büyük faydalar sağlayacağı muhakkaktır.


Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Bahriye DUYMUŞ 01 Ocak 1970 02:00

    Bu kitabın hazırlanmasında emeği geçen Yusuf Kotan ve M.Hanefi İspirliyi yürekten kutluyor.Ayrıca bizlere kadar duyuran Sn.Erdal Güzel Beyefendiye çok teşekkür ederim.