Ağlayacak zamanı çoktan geçtik!

Ben bir defa bu BB Erzurumspor yönetimlerine, ama son 4 yılda gelmiş geçmiş yönetimlere bu şehire bu güzellikleri kattıkları için teşekkür ederek söze başlayayım istiyorum. 

Özellikle son 3 yılda 3 kupa kazandırılmış, süper lige çıkılmış olmasını ligde kalınmış gibi çok değerli bulduğumu söylemeliyim. Kaldı ki her kimin bu başarıda emeği varsa Erzurum’da Erzurumspor heyecanını yaşayan herkesin de o yöneticilere bir teşekkür borcunun olduğunu da söylemeliyim. 

Bir defa bu konuda bir anlaşalım. Az-buz değil. İçinden süper ligin de geçtiği dolu dolu bir 4 yıl yaşadı bu şehir. Yıllar sonra da olsa süper ligi, futbolu hatırlattılar bu şehire. Siyasilerin, sivil toplumların ve de anlı şanlı Erzurum derneklerini filan ilgisizliğine rağmen bu şehir üst üste güzellikler tattı. Gelelim ası mevzuya. 

Erzurum son hafta küme düştü. Son haftaya kalındıysa eğer iş boşuna ağlamanın bir anlamının olmadığını düşünüyorum. Bence düşen Bursasporlu taraftarlar gibi yanlış haftada ağlanıyor. Ağlanılacak, dövünülecek, ah vah edilecekse eğer bir hafta önce Fener maçından sonra düşüldü diye olmalıydı bence. 

Onu da geçtim, iç sahada kaybettiğin Rize maçından, Konya maçından, ne bileyim Malatya maçından sonra ağlayaydın, ağlamalıydın. Bu bir.

***
Gelelim diğer ikinci konuya. Hakem kararları, VAR filan tamam da, biraz da kendimizde suçu arasak diyorum. Şimdi tek tek, isim isim söylemeye gerek yok.

Bu takımda öteden beri gol problemi vardı ve bu bir türlü çözülmedi. Sezon başından beri o problem bağırarak geliyordu. Ara transfer gibi altın bir ikram sunulduğunda 5-6 tane oyuncu alacağına biri faydalı olacağından emin olunan bir golcü ve yanında iki oyuncu alaydın bugün senin yerin en azından Alanya’nın yeri olurdu. Bu benim son kararımdır. 

Ayrıca önceki gün Kayseri maçı sonrası başkan Hüseyin Üneş’i ben de dinledim. Bir defa tamam, güzel konuşuyor. Futbol kamuoyunda sempati uyandırdığı da bir gerçek genç başkanın. Ama şu 20 takım işi ham hayal. Onu geçsin bir kere. Zor iş o iş. Hele, daha TFF Başkanı belli olmamışken başkanın adaylardan Nihat Özdemir’in ismini başkan gibi lanse etmesini ve ona bazı taleplerde bulunduğunu söylemesini yadırgadığımı da söylemek istiyorum. 

Bir dur başkan olsun adam bari. Bence ağlak halden kurtulup daha fazla vakit kaybetmeden gelecek yılın planlamasını yapmak gerekir. Şimdi düştüğün yerde çakılı kalmanın değil, ayağa kalkmanın zamanı!

TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Atına bakan ardına bakmaz!

DUVARIN DİLİ: Kadına vurmak değil, vurulmak adamlık!
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.