Beyniniz acımıyor mu?

İnsan dediğin kuş misali. Bir Cudi'de, bir Diyarbakır'da, bir Ankara'da... İki kanat fazla çırparsan hoop konarsın Brüksel'e!
Kim " Brüksel'e git" dedi, HDP Eş Başkanı Demirtaş'a!
Kimse!
Peki kim "gel" dedi.
PKK!
Demirtaş da durmadı. İki ayak bir baş uğrayıp geleyim, selam getireyim o yâre, diyerek atladı teyyareye!
Brüksel'e ayak bastığında Zübeyir Aydar ve Remzi Kartal'la sarmaş dolaş olmuşlardır zahir!
Kahveler içildikten sonra KCK Yürütme Üyesi Zübeyir Aydar ters çevirdiği kahve fincanını eline alıp başını iki yana sallayarak şöyle demiş olmalı.
Biz bilmeyiz ağamız bilir!
Türkiye Partisi olma yolunda hevesliymiş gibi görünen HDP Eş Başkanı da başını uzatıp kahvenin kanlı telvesine baktıktan sonra, serçe parmağını fincanın içine sokarak, doğru, aha bu ada, bu da ağa, diye doğrulamıştır KANkasını.

Bundan önceki yazımızda demiştik ki "yetiş ey Apo!"
Apo'nun gençliğinde namaz kıldığını ilan etmek, eline sopa vermek boşuna değilmiş demek ki!
Karar verecek ve akan kanı durduracak muhtemelen muhterem Apo olacak; işte bütün çaba böyle bir manzarayı çizip memleketin duvarına asmak!
Bürksel'den gelen selamın Türkçe'si de Kürtçe'si de bu.
Bu arada askerimz, polisimiz kalleş saldırılarla şehit olmuş, kimin umurunda!
Yani Demirtaş, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde seksen milletvekili bulunan bir partinin eş başkanı değil de özel ulak görevini yapan biri gibi!..
Terör örgütünün ellerini tetikten çekmesi için şartları varmış. Bakın, silah bırakma değil, silahlar yine ellerde; ama parmaklar tetkite olmayacakmış.
Yersen!

Bir de şu aşağıdaki çirkin tümcelere bakın.
Kimlerin ne zaman söylediğini herkes biliyor.

"PEKEKE'NİN ÖYLE BİR GÜCÜ VAR Kİ SİZİ TÜKÜRÜĞÜ İLE BOĞAR..."
"PEKEKE BİR TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİLDİR?"
"BİZ SIRTIMIZI YEPEGE'YE , PEYEDE'YE YASTLIYORUZ..."
"BU MEMLEKETTEN DEF OLUP GİDECEKSİNİZ... (güneydoğu'dan bahsediyor)
"SİZ MUSTAFA KEMAL'İN ASKERLERİ DEĞİL, GENARALİ OLSANIZ NE YAZAR İT SÜRÜLERİ..."
"BAŞKAN APO'NUN HEYKELİNİ DİKECEĞİZ, HEYKELİNİ..."
Yetmedi.
DTP Şırnak İl Başkanı da dedi ki; "Devleti reddetmiyoruz; ama  kentte bulunan devletin tüm kurumları bizim için meşrutiyetini kaybetmiştir..."
Devleti reddetmiyor ama kurumlarını tanımıyor.
Haklı tabi, herkes bu milleti aptal yerine koyarken o niye eksik kalsın ki!

Neredeydik, nereye geldik.
Giden her can canımızı yakıyor; peki beyniniz acımıyor mu?
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • D Şen 01 Ocak 1970 02:00

    Çoğunluğun acıyacak Beyni olsaydı bu durumlarda olmazdık. Beyni olan herkesin acısı büyük ama o kadar az ki.....