Nasıl da özlemişiz! (79 milyon bir olduk)

Yaşımız kemale erdi.

Gözümü dünyaya  açtığımdan  beri ülkemde ,şiddetin, kutuplaşmamın, ötekileştirmenin olmadığı gün görmedim desem yeridir.

1960 İhtilâlı'nı hayal meyal hatırlıyorum. O gün evimizde yaşanan telaşı  çocuk yaşımda nasıl hissettiğimi de biliyorum.

 Demokrat Parti'ye sempatisi olan babamın endişeli halini, radyonun başından kalkmadığını,  gazeteleri satır satır okuduğunu nasıl unutabilirim.

  Adnan Menderes'in idam sehpasındaki görüntülerinin olduğu gazeteleri  eve getiren babamın,  onları okuduktan sonra evin kasası sayılan gardırobun üstünde sakladığını ,evimizi taşırken bu gazetelerin kıymetli bir hazine gibi yeni evimize ihtimamla getirildiğini dün gibi hatırlamaktayım.

 O günlerde ,Demokrat Partililer ve Cumhuriyet Halk Partililer ayrışmasıyla ülke siyasi kutuplaşmanın içine girmişti.

İlerleyen yıllarda ,6. Filo protestosu ile kafalar karma karışık olmuştu.

Emperyalist ABD'nin İstanbul'a gelen 6. Filosunu protesto etmek isteyen sol görüşlü gençlerin üzerine din, vatan elden gidiyor diye sopalarla saldıran sağ grubun şiddet eylemi trajikomik bir sahneyi gözler önüne sermişti.

 Devrimci hareketler, grevler, boykotlar, öğrenci olayları ,Yeşil Kuşak Projesi'nin ürünü olan Komünizmle Mücadele Dernekleri,milliyetçi söylemler ülke semalarında bir uçtan bir uca yayılırken vatandaş olarak sağ ve sol kavramlarla yüz yüze gelmiştik.

Gençlik yıllarına adım attığımızda 12 Mart 1971 Muhtırası ile muhatap olmuştuk.

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamı ile ülke çalkantı içerisine girmiş, gençliğimizin en güzel yılları sağcı, solcu çatışmalarının ortasında geçmişti.

O günün gençleri olarak bir birimizi tanımak yerine bir birimize düşman oluyorduk.

Bir grup "Milliyetçi Türkiye" diye bağırırken karşıt gurup "Bağımsız Türkiye" diye haykırıyordu.

Farklı şeyler söylediğini zanneden gençler birbirlerini vatanı satmakla itham ediyorlardı.

Bu  anları yaşayan gençler yıllar sonra aynı şeyleri söylediklerini anladıklarında köprünün altından çok sular geçmişti.

İdeoloji sahibi her genç,  karşı taraftaki gence vatan haini yaftasını yapıştırıp, öfkesini ve kinini bu mantık üzerine inşa ediyordu.

Polis teşkilatı  ikiye ayrılmış,öğrenci yurtları ideolojilerin eline geçmiş,sendika ağaları ,parti liderleri ülkeyi kutuplaştırmak için sanki seferber olmuşlardı.

Kardeşin kardeşi vurduğu,o karanlık günlerde binlerce genç kara toprağa girmiş bir o kadar genç sakat kalmıştı.

Şehirler,mahalleler,sokaklar,okullar,bölünmüş, kurtarılmış bölgeler oluşturulmuştu.

 Kan ve gözyaşının  dinmediği güzel  ülkemizde  ateş düştüğü yeri yakıyordu.

 Darbenin  artçı şokları devam ederken, ülke sıkıntılar içerisinde kıvranıyordu.

Bu aşamada  1974  Kıbrıs Barış Harekatı oldu.

Askerlik şubelerinin önünde askere alınmak için  kuyruğa giren gençler,radyodan okunan kahramanlık türküleri, Mehmetçiğin zaferi, milli şuurun uyanmasına yetmişti.

Millet olarak kendimize çeki düzen verip milli menfaatler ortak paydasında birleşip bir ve beraber olmuştuk.

Bu süreç fazla sürmedi,  kan içiciler, bu sefer alevi, sunni kışkırtmaları ile ateşin üzerine benzinle gittiler, K.Maraş,Sivas ve Çorum'da katliamlar yapıldı.

Devlet mekanizmaları çalışmaz hale gelmişti.

Olayı seyreden siyasiler ve yetkililer sorumluluklarını yerine getirmiyor, üstelik uzlaşı yerine ateşi  körüklüyorlardı.

Rahmetli Cemil Meriç'in dediği gibi izimler ismindeki deli gömlekleri beyinlere giydiriliyordu.

Millet Meclisi aylarca cumhurbaşkanı seçememişti.

Ülkede enflasyon,karaborsa cirit atar hale gelmiş, sigara, benzin, yağ, tüp gaz kuyruklarının uzunluğu kilometrelere ulaşmıştı.

12.Eylül 1980 sabahı bu perde birden kapandı. Tankların, silahların gölgesinde yeni bir  güne merhaba demiştik.

 Yaşadığımız sancılı dönemden sonra, tutuklamaların, işkencelerin olduğu, demokrasinin askıya alındığı başka bir sancılı döneme geçmiştik.

"Kurt dumanlı havayı sever" misali ülkenin içinde bulunduğu bu sıkıntılı durumu fırsat bilen Ermeni Asala çetesi yurt dışındaki elçiliklerimize baskınlar düzenleyip, elçilerimizi şehit ediyordu.

Bu dönemi atlatmaya çalışırken bu sefer  emperyalist güçler "Kürt" kartını devreye soktular.

Artık, Asala Örgütü'nün  yerine  PKK  sahneye sürülmüştü. Karakollar basılıp,okullar yakılıp,yollar kesiliyordu.

O günden bu güne bu kanlı terör örgütü ile uğraşırken birde lâik ,anti lâik fitnesi  gündeme oturtuldu.

 Bununla da yetinmeyip Kavramların içini boşaltmaya başladılar.

Milli Mücadele, Cumhuriyet, Türk Ulusu, Türk Bayrağı, Kurtuluş Savaşı, Gazi Mustafa Kemal,gibi kavramlar görmezden gelinmeğe, millî refleksler askıya alınmaya ,Hac,Umre,Zekat,Tesettür gibi dini kavramların ruhu kaybettirilmeye başlandı.         

28 Şubat Post Modern Darbesi ile yine taşlar yerinden oynatılmış tefrikanın fitili ateşlenmişti.

Bu dönemi fırsat bilen fesat güçler bu sefer din kozunu kullanıp devletin can damarlarına sızdılar.

Din üzerinden ticaret ve siyaset yapılır hale geldi.

Devlet terörle uğraşırken sapık bir din anlayışının canlı bombaları ülkeyi can evinden vurmaya başladı.

Etraf yine toz duman kan ve göz yaşı içerisindeydi.

Son olarak 15 Temmuz'da ülkeyi uçurumun kenarına getiren alçak tertiple karşılaştık.

Canımız ziyadesiyle yansa da bu kahpe girişim, neticede; ülkede uzun yıllardan beri özlemini çektiğimiz bir tablonun oluşmasına yol açtı.

15 Temmuz'dan sonra  79 milyon insanın  bir araya gelip, ortak değerler etrafında birleşmeleri hayal dahi edemeyeceğimiz bir fotoğrafı ortaya çıkardı.

Milyonlarca insan "Söz konusu vatansa gerisi teferruattır" diyerek  ay yıldızlı bayrağın gölgesi altında toplanıp dünyaya demokrasi dersi verdi.

Farklı görüşlere sahip insanların bir araya gelip Türkiye'm  Şarkısı'nı söylemeleri  meydanlardaki mesajın en güzel yankısıydı.

Milli iradenin şaha kalktığı,siyasi liderlerin kol kola girdiği, askerin, polisin,amirin,memurun işçinin,esnafın köylünün, kentlinin,yaşlının,gencin tek yürek olduğu bu inanılmaz tabloyu gördükten sonra  gençliğimizi ve hayallerimizi çalanlara,gençlerimizi bizden koparanlara,ümitlerimizi yıkanlara,enerjimizi ve paramızı tüketenlere ,milli değerlerimizle oynayanlara, Allah ile aldatanlara karşı şunu  haykırmak istiyoruz.

 "Bizler; siyasi kutuplaşmaların,ihtilâlların,kardeş kavgalarının terör saldırılarının içerisinde 60 yılı geride bırakan bir kuşağız.

Bize gün yüzü göstermediniz ,çocuklarımızı üzdünüz.  Onların iyi niyetlerini istismar edip, istikballeriyle uğraştınız.

Mili bilincin zirve yaptığı bu dayanışma ruhuyla  artık geleceğimizi çalamayacağınızı rahatlıkla söyleyebiliriz.

Yaralarımızı sarıp bu beraberlik ruhu içerisinde artık gelecek günlere emin adımlarla yürüyeceğiz.

      Tek yumruk haline geldiğimiz bu tablo bize cesaret ve ümit vermiştir.  

      Temennimiz, torunlarımızın  ,Lâik, Demokratik, Sosyal Hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nde fikri hür, vicdanı hür ,irfanı hür nesiller olarak yaşamalarıdır

Milyonlarca insanın  ellerinde bayraklarla katıldığı  Demokrasi ve Şehitler Mitinglerinde gelecekle ilgili kaygılarımız azalırken yarınlara olan güvenimiz artmıştır.

 Bu dayanışma ile Tek Millet, Tek Devlet ,Tek Bayrak bilinci içerisinde bu vatanda yaşayacağımızın mesajı tüm dünyaya haykırılmıştır.

Bir araya gelmeyi, bir birimizi anlamayı,kucaklamayı,sevmeyi,sevilmeyi kederde,kıvançta ve tasada bir olmayı nasılda özlemiştik.

Bu tabloyu bize bahşeden Allah'a hamdolsun.

 Milli iradeye sahip çıkan milletimizin yüzü ak olsun, yarınlarımız bu günlerimizden  daha mesut ve müreffeh olsun.

Girmeden tefrika bir millete düşman giremez

Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez. 

                                           M.AKİF ERSOY
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Nabi terzi oglu 01 Ocak 1970 02:00

    Liyakat li çok az oda bunların içinde yapamıyor bide bikactane uyuyan yorumlara bilip bilmeden destek veren klavye delikanlılık var onlarida zaten kimse tye almıyor

  • Cin çarpsız sizi 01 Ocak 1970 02:00

    Yahu gün birlik ve kardeşlik günüdür.Erzurum herşeyiyle kan kaybediyor.Şu ilimizin yöneticilerine vakıflarına stk larına dikkat edin bakın bakalım liyakatlı olan kaç kişi var?..selam ve dua ile.

  • Nabi terzi oglu 01 Ocak 1970 02:00

    Sn Bahriye hanim bu palen anlaşmasında bu gazeteciler ve yorumcuların nerdeydi evet sizlerin yüzünde halkımın gençleri istediklerini alamadı buralarda yagcilik ve klavye delikanlılıgi yapmak çok kolay gerçekler acıdır ama doğrudur

  • Nabi terzi oglu 01 Ocak 1970 02:00

    Sn rektör kavga falan ettiyini yok lakin benim yazdıklarıma Bahriye hanımın veriyi garip bir tepki sadece çocukça bi yorum yapmış hatta yalakalikyapıyo veya sanırım çıkardı bi haraket basit bi klavye delikanlılıgi güya dilin kemiği yok haklı kemiği olsa bole tanımadığı insanlara hakeme ve sözüm ona nazikçe çirkinn davranmaz biraz daha hattını bilirdi sanırım dokundu şimdi bu uyuyan arkadaşımıza net bişe soralım palen ve belediye anlaşması 40 yil başka hiç bir firma giremez erzuruma bu anlaşma yapılırken bizim sözüm ona yorumcu ve gazeteciler hiç demedim noluyo ya bole olurmu rekabet ortadan kalkar bak diyer firmalar girse kampanya indirim gibi olanaklar sunulur benim halkım bunu yapamazsınız demedim nerdeydi ler Bu yorumcular haa bizim dadaslar in gençliği bu insanlar yüzünden heba oluyor ve Bahriye hanim gibi bilinçsiz ve uyuyan insanlar yüzünden kafir Sabuncu oğlunun bir önceki yazısını okuyun rektör bırakın bakalım onu ilk okul çocukları okusun diyemiyorum yazmış yoksa erz halkı koyunmu inek mi nasılsa yer bi oku baştan aşağı analiz et polis bolemi çalışıyor yada insanlar çocuklu koyunmu bunların dimağı bukadar is yapıyor herzaman derim bunların yaptığı ni kadınlar el işi yaparken yapıyor inanin daha etkili oluyor

  • analizci rektör 01 Ocak 1970 02:00

    Bu tür insanlar değilmiydi yıllarca Erzurumun kaderini gölgeleyenler.Bu tür insanlar değilmi yıllarca makam ve mevki için onbinlerce gerçek Dadaşı Bu memleketten gitmelerine sebep olanlar,Bu tür insanlar değilmiydi yıllarca el etek öperek kendi çıkarları için memleketin ilerlemesini engelleyenler ve bu insanlar değilmiydi Demokrasi nöbetine gelmeyenler.Siz nabi bey bahriye neyin kavgasını yapıyorsunuz.Buyrun Erzurum Atatürk üniversitesine atanan Rektör eski yönetimin yırtıklarını nasıl kapatacaklar zamanla göreceksiniz.Biz bir olmadıkça bu şehir hergeçen gün daha çok şey kaybedecek.selam ve dua ile.

  • Nabi terzi oglu 01 Ocak 1970 02:00

    Bildiğim kadarıyla diyosun ve sakiniz ve klavye tuşları ni kullanarak yalakalikta yapmıyoruz evet haklısın istediklerimizi elde edemedik başımızda büyüklerimiz yokki elde edelim sinirleri yıpransin bu bizi baglamiyor gerçek neyse o biz istiyoruz ki erz medyası güçlü olsun erz ye çalışsın herkez tarafından okunan gazete olsun helal ya ne yorumcuların iz var diyelim sorunlarımız ilgileniyor diyelim istiyoruz ki dilimizi kemiğinin olduğunu hatırlayalım dilimizi keserim medyasına laf soyletmiyelim bazılarının zorunda gidip yalakalikta yaparcasina.bize akıl vermeye çalışmasın akıl vermeye kalkması için şunu demesi lazım bu adam niye bole yazıyor ya bi araştır alım bakalım neymiş hiçte sakin yazmıyor noldu açaba sora akıl verelim ole birden akilvetmek ayıp olur terbiyesizlik olur dimi Bahriye hanim sizde beni bagislayiniz

  • Nabi terzi oglu 01 Ocak 1970 02:00

    Sayin Bahriye duymuş benim kızdigim şu neden doğru dürüst bir yorum yapmıyorlar saçma sapan konularla buraları dolduruyor kadir Sabuncu oğlunun bir önceki yorumunu okuyun lütfen erzurum halkı çocukmu yazdığı ya iyi oku bak bakalim ne cikaracaksin orda laf nereye gidiyor ve bakın insanları bu şekilde sözüm ona uyarma çalışan adamın polisi aramadin ve polisin cvbina bak bole bi yazı olurmu allah aşkına insanlar inek mi koyun mu mahlesi civarında ortada kaçak sigara satılıyor nerde bu yorumcular He her siyasi erzuruma gelince dadaslar diyor ee doğalgaz niye ucuz yakmiyoruz hani yorumcular hastaneye git doktorlar nerde nerde yorumcular Kahveler genç kaynıyor coluk çocuk internet kafeler de nerde bizim ekabirler en önemlisi dünyanın gelmiş geçmiş en büyük vatan hayini memleketimizden çıkmış nerdeydi bu değerli yorumcular büyük ekabirler hepsi boş teneke vurdukça ses geliyor bunların biran önce bitmeleti lazım neymiş geçenlerde ervak bir yeri ziyaret etmiş farkindalikmis allahtan çıkarma yapmamislar yada merdivenleri çıkarken kemik sesleri gelmemiş e napalım ziyaret etmişler kaç tane genç kahveden kurtarıldı valizi ziyaret ettiyinde dedim şu gençlere is veya soledim ya kış geliyor dağlarda gece konularda taşan dadaslar imiz 4 tane kiremit yaşıyor soğuktan yatamiyolar bunlara ev is verelim neymiş ziyaret etmiş bole yazı yorum olurmu bunlarmi. erz medyası

  • Bahriye DUYMUŞ 01 Ocak 1970 02:00

    Sn.TERZİOĞLU : Size M .Necati GÜNGÖR ' ün yazı dizisinde cevap yazdım .Ancak ; Yayınlanmadı .Sn.GÜZELİ savunmak bana düşmez .Zaten buna da hiç ihtiyacı yok .Benim bildiğim kadar Vatanını seven, koruyan asil bir ailenin öz be öz Erzurum insanıdır .Demokrasi Mitinglerine ERVAK olarak da katıldığını biliyorum .Bir Erzurum' lu olarak beni hoş görünüz .Biraz sakin olalım .İnsanların istediklerini elde edemedikleri zaman karşı tarafın sinirlerini yıpratma amaçlı kullanmıyalım .Ne dilin kemiği var nede tuşlara basan parmakların bir izah sınırı yok .Beni bağışlayınız .ERZURUMLU kardeşim

  • Nabi terzi oglu 01 Ocak 1970 02:00

    Tamamda Bahriye hanim birleşimde bu yazıyı yazan adam 15 temmuzda nerdeydi bu adamı ve bunun gibileeiylwmi birleşim yapalım hadi bi sor bakalım bu güzel sallayan adama bi sor nerdeydi o gece ve hiç geldimi sabahladimi

  • Nabi terzi oglu 01 Ocak 1970 02:00

    Kaç gündür millet dışarda sen nerdeydin boş boş yazmışsın önce milletin arasına gir sora birlikten bahset sora hani 79 milyon ya vatan hayinlerinii onlarida mi ekledin helal ya ne birleştirici uzlaşıci bi adamsın

  • Deli mamo 01 Ocak 1970 02:00

    Bizde sizi özledik efendim nerelerdesiniz görünmüyorsunuz sebebi hikmeti nedir?

  • ER-VAK vak vak vah vahki ne vahhhhh 01 Ocak 1970 02:00

    Demokrasi nöbetinde kaç kez bulundunuz erdal bey.15 temmuz gecesi neredeydiniz lütfen açıklarmısınız.Erzurumlu ve vakfınızın bir üyesi olarak merak ediyoruz.Birde şu ER-VAK üyelerini bizlerede açıklarmısınız.Selam ve selam..

  • yasemin kaya 01 Ocak 1970 02:00

    Yazınızı okudum emeginize sağlık.Allahım dusmanlarimiza fırsat vermesin ins

  • Bahriye DUYMUŞ 01 Ocak 1970 02:00

    Sn.GÜZEL : Teşekkür ederim.Çok güzel bir yazı dizisi .Vermiş olduğunuz tarih kronolijisini bende yaşadım .Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlettir .Bizi birbirimize düşürmek isteyenler emellerine ulaşamıyacaklar .Herkes bibiriyle olan problemi bırakıp birleşmeli ki karanlık oyundan kurtulalım .Kandan kinden kime ne fayda .Gelin birlik olalım .Tek yürek olalım .DEVLETİMİZE SAHİP ÇIKALIM .