Nerde o eski ramazanlar?

Alışkanlık mı dır bilinmez televizyon programlarında söze başlayanlar "öncelikle bu programı yaptığınız için size teşekkür ediyorum " derler .
Ya da bir tartışma programında mutlaka "ben sizi dinledim siz de beni dinleyin" repliği vardır.  Ramazan ayının da güzel bir repliği var:  "nerde o eski ramazanlar? "
- Ne vardı eski ramazanlarda?
- Ya işte dışarıda şöyle şöyle yapardık.
- Ee  seni tutan mı var? Yine yap.
- Konu komşu beraber iftar açardık.
- Hayda buna şimdi engel olan mı var ?
-Horoz şekeri yerdik.
-Ye baba yine ye ,hâlâ var horoz şekeri.
-Millet teravihe giderdi ,evlerde hatim okunurdu.
- Yasak mı geldi? Yine yapılsın aynı şeyler.
-Teravihden sonra dost meclislerinde sahura kadar sohbet edilirdi.
- Şimdi ki ramazan mı buna engel? Yap yine sohbetini.
 Aslında  soru ,"nerde o eski ramazanlar" değil "nerde o eski biz" olmalı.
Bu satırların yazarı eskiyi aramıyor değil. Ama eskiyi yaşatanın eskiler olduğunun da farkında.Yeniden aynı ramazanlar yaşansın diyenler , eski ramazanları yaşamak için ne beklerler şaşarım.
 Benim dikkatimi çeken eski ramazanlarda sık sık okuduğumuz "Erzurum'da oruç tutmayan biri dövüldü" şeklindeki bayatlamış haberlerin bu ramazanda (bu satırların yazıldığı ana kadar) yapılmamış olması .
Merkez medyada muhabir mi kalmadı ? " Git de Erzurum'da caddede milletin gözünün içine baka baka bir su  iç, milleti galeyana getir , şöyle ballı bir haber yap"denilecek türden bir muhabir yok mu acaba?
Neyse umudumu kaybetmedim bekliyorum böyle bir haber. Yalnız bu haber yapılsa da ,yapılmasa da şu iyi bilinmeli ki ;bu şehrin oruç tutmayanla sıkıntısı olmadı beyler. Bundan sonra da olmayacak.
Oruç tutmayanla sıkıntısı  olsaydı tek tek kapı kapı dolaşılır ,oruç tutmayan aranırdı. Mesele bu değil. Ama sen bu şehrin doğru ya da yanlış ,gelenek ya da görenek adını ne korsan koy bir gerçeğini kabul et. Erzurum ramazanda oruç tutanı ve tutmayanıyla oruçludur. Altını çiziyorum. Tutanlar zaten oruçludur ama tutmayanlar da tutanlara ayıp olmasın diye en azından açık yerlerde tutarlar ağızlarını. Ama sen gelip meseleyi kaşıyarak yıllarca bu şehirde bayat haber yaptın durdun. Allahtan bu sene yok bu türden haberler.
Eee ne demiştik : nerde o eski ramazanlar?

Kor gala kor değilmiş meğerse...

Öğrenilen her yeni bilgi cahilliğimizin kanıtı olsa gerek.
Yıllardır Hasankale'ye yöresel tabirle kor gala denir. Hatta "nerelisin?" diye sorduklarında "Pasinler" cevabını verenlere "ola kırk yıllık kor gala ne zaman Pasinler oldu" derler.
 Neden kor gala peki? Düne kadar buradaki kor ifadesinin İbrahim Hakkı Hazretleri gibi bir alimin varlığını görememişler ,değerini bilememişler de o yüzden  denilmiş olduğunu biliyordum. Meğer işin hikayesi hiç de öyle değilmiş. İbrahim Hakkı Hazretleri'ne:
-Neden bize kor deniliyor? diye sorduklarında
-Ne güzel işte, iyi ki gözleri görmeyen manasına gelen âmâ demiyorlar. Kor ateşin en harlı şeklidir. Allah aşkıyla yanıp tutuşan ,yüreği adeta kor bir ateş halini alan bize bu yüzden kor denmesi gayet normal, diye cevap veriyor. Dedim ya ben bunu daha yeni öğrendim.

Ramazan etkinlikleri...

Şu belediye ya da bu belediye kısmına girmeyeceğim. Bu şehrin kültürel etkinlikten anladığı sadece çalgı ,çengi midir? Eminim ki bu şehirde "ramazanda şöyle güzel bir kitap fuarı olsa;hergün çeşitli yayınevlerinden yazarlar,şairler,hikayeciler velhasılı kelam kitapların sahipleri söyleşide bulunsalar" diyenler mutlaka vardır.Bu ramazanda ne yazık ki kimsenin aklından böyle birşey geçmedi. Umarım önümüzdeki yıllarda şehrin önde gelenleri bu konuya el atar.  
Burada sessiz sedasız bir etkinlikten bahsetmek istiyorum. Sessiz sedasız diyorum,çünkü geçen gün tevafuken bir kitapevinde ,kitaplar arasında imsakiye gibi düzenlenmiş takvimde görmesem, benim de haberim olmayacaktı bu etkinlikten. Meğer şehrin önde gelen isimleri ,her akşam teravihden sonra Yoncalık'taki Erzurumlu Emrah Edebiyat Müze Kütüphanesi'nde bir araya gelerek şehrin bir yönüyle ilgili sohbet etmekteymiş. Ve bu etkinlikler ramazan sonuna kadar devam edecekmiş. Benden söylemesi. Emeği geçenlere teşekkürler...

Bir söz,pir söz...

İ
kinci sınıf adamların,birinci sınıf problemleri çözmesini beklemeyin...
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Yunus Onurlu 01 Ocak 1970 02:00

    Pir Ahmet`in dediği gibi "Kor Kalalı" ifadesi ateşin yanıp olgunlaştığı hali belirtiyormuş. Ben de geçenlerde Mustafa KAHRAMAN`ın programında öğrendim bu gerçeği. Hasankale mübarek bir beldedir. Kalalılar da "ama" değildir ateşin kor halidir.

  • Nurullah Özhan DURAK 01 Ocak 1970 02:00

    Aslında soru ,"nerde o eski ramazanlar" değil "nerde o eski biz" olmalı. Ayakta alkışlanacak bu ifadeniz için sizi kutlarım. Ayrıca Abdullah Elen Beyin yorumu kayda değer.

  • Abdullah Elen 01 Ocak 1970 02:00

    Pir Ahmet kardeş itirazım var:Kor, yöresel ağızla kör demek değil midir?Kırk yıllık Kani olur mu Yani?