O bomba er geç bir gün patlayacaktı!

Geçtiğimiz Ramazan ayının ortalarıydı. Lig daha başlamamıştı. İftar sonrası Erzurum Gazeteciler Cemiyeti için hazırlığını yaptığımız Bayram Gazetesi için röportaj yapmaya gittiğimde Kulüp Başkanı Saim Özakalın, hoca olarak Taşkın Güngör ile anlaşmalarının aslında risk taşıdığını kabul ediyordu. Çok değil, daha bir sezon önce gönderdikleri ve başarısız olduğu halde 'gel' dedikleri hocaları için ''Sanki de elimizde bir bomba ile sezona giriyoruz'' demişti. Hem de açıkça söylemişti bunu!
***

Öyle de oldu aslında. Piyasada ligi tanıyan çok teknik adam olduğu halde durup dururken daha önce hem de kendilerinin gönderdiği hocayı getirmenin zorluğu her alınan başarısız saha sonucu halinde ortaya çıkıyordu. Sonuç iyi olduğunda problem yoktu ama her kötü sonuçta o malum soru başkan yönetimin yüzüne sıklıkla haykırılıyordu: Adam kıtlığı mı vardı ki kovduğunuz hocayı bir daha getirdiniz?
***

İlk 5'e girmeyi artık başarı olarak kabullenmemesi gereken BB Erzurumspor'un yönetimi, belli ki o 'yük' ile daha fazla yürümek istemedi ki hazır Ankara Demir deplasmanından da eli boş dönülünce Taşkın Güngör meselesini bitirme kararı aldı. Yakından biliyorum. Tam yetki ile, tesislerin önündeki ağaçlardan, havada uçan kuşa kadar sezon başında her konuda geniş yetki ile donattıkları Taşkın Güngör ile yolları ayırıp en azından o yükten kurtulduğunu düşünen başkan ve de yönetim, açıkçası fena çuvalladı! Madem başarısızdı kovduğun hocayı niye yine getirdin? Madem bu defa inanıyordun kovduğun hocayı bir daha getirdin, şimdi niye yine gönderiyorsun? Yaptığın iş mi şimdi? Olduysa mübarek olsun. O bomba bugün olmasa yarın patlayacaktı. Bunu bilmeyen mi vardı? Yok, yok. En azından başta başına buyruk sevgili başkan olmak üzere yönetimin bu konuda tüm Erzurum'a bir özür borcu daha olduğunu bilmelerini isterim!
***

Bir önceki sezon Yavuz İncedal'da olmadı ama gördüğüm kadarıyla BB Erzurumspor'da teknik adam tercihleri ya siyasi tercihlere ya da hatır gönüle göre yapılıyor. Taşkın Güngör tercihi bunu doğruluyor. Dilerim bu defa hissi hareket edilmez, yine ligi tanıyan, başarıya aç, futbolcular ile dialogu iyi olacak ve kadro yaparken adam kayırmacılığa tevessül etmeyen bir hocayla anlaşılır. Henüz ortada net bir isim yok, konuştuğum yönetici Sinan Doğan, Çarşamba günü o ismin belirleneceğini belirtirken, o ismin Erzurumlu bir teknik adamın ismi olmayacağını ben söyleyebilirim. Hoş Erzurumlu bir teknik adamın olmasının daha iyi olacağını düşünüyorum ama biliyorum ki bu başkan ve bazı yöneticiler, bırak hocayı, kulübe alacakları herhangi bir personelin bile Erzurumlu olmamasını özellikle arzuladıklarından yüzde yüz eminim!

NOT: Baki Akçay'ı da tıpkı geçen ay vefat eden Sevim Özdoğan gibi ANAP'da Necati Güllülü'nün başkanlık yaptığı Belediye Meclisi'nde üye olarak tanımıştım. Baki ağabey, tanıdığım günden beri sol kimliği ile övünen ve farklı bakış açıları ile bende hayranlık uyandıran bir isim olmuştu hep. Sohbetinden bıkılmayan bir adam olan Baki ağabeyiye Allah'dan rahmet dilerken, sevgili bir dostumuzun tanımladığı gibi onun Erzurum'un modern yüzlerinden biri olduğunu özellikle belirtmek isterim. 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • ah taşkın vah taşkın... 01 Ocak 1970 02:00

    Bir sene daha yine hayallerimiz çalındı, Bi sene daha cebini dolduran doldurdu, Bir sene daha Erzurum çocuğunun ümitleri kırıldı, Bir sene daha bu sene şampiyon taraftar. Bir sene daha seneye dedik, Bir sene daha köy takımlarına imrendik. Bir sene daha ah çektik, vah çektik. Bir sene çileden çıktık. Durun bakak nereye kadar, sabır da bir yere kadar çile de. Taşar taşkınlıklar da bir yere kadar. Bırakın dışarı sevdasını Erzurum Erzurun`a yeter beyler. para var huzur yok.

  • cem 01 Ocak 1970 02:00

    Yani ikinci ligde takim calistiran bir hoca getirilmeli erzurumun buna gucu var ve takim ofansif futbol oynamali...