Omolar...

Efendim malumdur bizim memlekette yalakalara nerden nasıl çıkmışsa "omo" derler. Yine eskilerden biliriz omolar memlekette, bir elin beş parmağını geçmez, pek adam yerine de konmazmış. Zamanımızda ise omoluk, neredeyse okullarda okutulması gereken bir ders kadar ilme dönüşmüştür. Çünkü omoluk yapmadan bir yere gelmeniz, bir iş yapmanız imkansızlaşmış durumdardır.
" Dost acı söyler" in yerini. "Dost yıkar yağlar" almıştır.

Omoluğun dini, messebi, ırkı olmaz, yeterki menfeaati olsun, her yerde yeşerir.

Omoların değişimide çok şaşırtıcıdır. Birgün yoğurda beyaz dese, ertesi gün hiç ar etmez kara der. Çünkü onların ar perdesi çoktan yırtılmıştır. Omoluh, kiminde anadan doğma bir yetenek olup kiminde ise sonradan kazanılmış bir tavırdır.

Ama omolar kadar omuluğa maruz kalıp, asıl bundan memnun olanların hali haraptır. Çünkü birgün gelir, mevki makam gider, yada para biter... İşte ozaman ona en çok omoluk yapanlar söver.

Zavallı omozadeler, etraflarındaki omoların çoğunluğu yüzünden çoğu kez gözünün önünü göremez, hatalarını bilemez... Uyandığı zamanda çok geç olur.
Maalesef bir çok yetenekli insanımız, sırf omoluğu beceremediği için; sanatta,  siyasette hak ettiği yere gelememiştir.

Malum bir hikayedir.

Eskiden yaşayan kralın biri patlıcanı çok severmiş. Patlıcandan her bahsettiğinde, Soytarısı iç geçirir Kralı tasdik edermiş. Kral; 'Patlıcan dolma gerçekten mükemmel bir yemek' diye konuşsa, Soytarı atılır 'evet patlıcan dolmanın üzerine yemek tanımam' dermiş. Kral patlıcan musakkadan bahsetse 'ah var mı patlıcan musakka gibi bir yemek'' diye söze başlarmış. Kral ' üç öğün patlıcan kızartma olsa yerim' dediğinde, 'bir ömür patlıcan kızartma yiyebilirim'' dermiş. Zaman geçtikçe Kral patlıcandan bıkmış nefret eder olmuş. 'Bu patlıcan yemeğini nasıl yerler bilmem. Böyle tiksindirici bir yemek daha olamaz' demiş.

Soytarı 'Haklısınız Kralım millette ne mide var. Aslında tüm patlıcan yemeklerini yasaklamak lazım' demiş. Soytarının daha önceki söylediklerini bilen bir kişi 'Yahu! Daha düne kadar sen değimliydin patlıcan yemeğini öve öve göklere çıkaran?' diye sorduğunda Soytarı atılmış. 'Ben Kralın Soytarısıyım patlıcanın değil.'

Benden size tavsiye omolardan uzak durun. Ama azda olsa omoluk yapmayı bilin...
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Kelleci :) 01 Ocak 1970 02:00

    Kelle abi :) OMO luk bir meziyettir: herkes beceremez OMO luğu

  • YILDIRIM 01 Ocak 1970 02:00

    Evet çağımızın en büyük kamusal hastalığı OMOLUK. Ama gel gör ki, şairin dediği gibi "Deme kalbura kallabur, Galatı Meşhur Lugatı Fasihten evladır" Bir de eskiden hep derdik "istisnalar kaideyi bozmaz" bizim bir hocamız da bu söze şöyle derdi. "iSTİSNALAR ÇOĞALINCA KAİDE OLUR" Maalesef şimdi yalakalık / OMOLUK hem devlette hem diğer tüm sosyal hayata KAİDE oldu KANUN oldu, YÖNETMELİK oldu ve yakında OMOLUK GENELGESİ yayınlanırsa şaşmayalım. Acı olan da kimse kendini OMO olarak kabul etmemesidir.

  • selami Gülle 01 Ocak 1970 02:00

    O omolar kapısının önünde Düşman askerini gördüğünde uyanır. Hükümet sevri çoktan imzaladı... Her Yüzyılda bir büyük savaşımız var bak yüzyıl doluyor Allah sonumuzu hayretsin...

  • KENAN POLAT 01 Ocak 1970 02:00

    Sevgili hemşehrim senide burada görmekten mutluluk duyduğumu ifade ederek bir yorum yapmak isterim nacizane Sizinde bildiğiniz üzere malum bir atasözümüz var. KILAVUZU KARGA OLANIN BURNU .... ÇIKMAZ.OMO`LUK BİZDEN BİZDE OMO`LARDAN UZAK OLALIM....

  • mithat öksüm 01 Ocak 1970 02:00

    omo luk ayrıca millidir sayın yazar.

  • ahmet çelik 01 Ocak 1970 02:00

    Türkiye`deki omolarda değişmeyen standartlar 1-Sütü bozukluk 2-Soyu bozukluk 3-Dini Bozukluk Ellerine sağlık Murat Paşam..

  • mustafa karaca 01 Ocak 1970 02:00

    seni seviyor vede kutluyorum sevgili Murat"cım tam zamanına göre bir yazı