Sezon bitti ama onların organizasyonları bitmedi!

Mevzu bahis Palandöken olduğunda hep Kayseri Erciyes Kayak Merkezini örnek veririm. Nedeni belli çünkü orayı da Erzurum gibi AK Partili bir Büyükşehir Belediye yönetimi işletiyor.

Bu duruma karşı mıyım?

Aslında değilim ama Erzurum’daki yönetim anlayışına karşıyım!

Birinci ve herkesi rahatsız eden nedeni şu ki ‘Ejder 3200’ markası… Palandöken niye değil?

Kayseri’de Büyükşehir Belediyesi, Erciyes’in yönetimi aldığında isim değiştirme gereği duymamıştı ki doğrusu da buydu. Orası Erciyes idi ve öyle de kalmalıydı.

Onlarda bu noktadan yürüdü.

Bizimkiler ne yaptı? Akıllarınca bir marka oluşturmak istedi ama yemedi!

Üstelik ‘Dünya Kayak Merkezi’ gibi hayal ve bir o kadar da trajikomik bir söylemi billboardlara taşıdı.

Her şeye rağmen tamam… Kabul de ettik. Palandöken adı hürmetine Ejder 3200’ü de sineye çektik diyelim.

Peki, sonrasında ne oldu?

Ne yaptın Ejder 3200 ya da Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen?

“Biz şunları, bunları yaptık, bu kadar para harcadık” demeyesiniz bunlar zaten asli görevleriniz!

O ki bu işe talip oldunuz, o ki ‘biz bu yükün altından kalkarız’ dediniz elbette ki yapmaya mecbursunuz!

Biz sizin yapamadıklarınızdan hatta hiçbir zaman yapamayacaklarınızdan söz edelim.

Eğer yapabilirseniz yine bu satırlardan hem takdir edip alkışlayacak hem de özrün en büyüğünü dileyeceğim!

Lafı uzatmayalım.

Biz de yani Palandöken’de sezon bitti, bitiyor değil mi?

Peki, Erciyes’te?

Lütfen www.kayserierciyes.com.tr adresini tıklayın… Emin olun, ‘Onlar da sezon yeni başlıyor’ diyeceksiniz. Bir Palandöken sevdalısı olarak bana dedirttiler. Sitelerini incelerken tesadüf o ki gelen bir paylaşıma sadece “Helal olsun” diyebildim.

Görsellerle süslenmiş paylaşımın başlığı aynen şuydu:

Kayseri Erciyes Temmuz ayında IXS Downhill Cup’a ev sahipliği yapacak.

Helal olsun.

Gelin de başka bir şey deyin!

Ne yalan söyleyeyim kıskandım.

Hemen, IXS Dowhill Cup nedir kısaca özetleyeyim.

Tüm bisiklet disiplinleri içerisinde görselliği ile motor sporlarının Formula 1’idir. Öyle ki Avrupa sınırları dışında ‘ilk kez’ düzenlenecek bir görsel şölenden bahsediyoruz.

Son olarak geçen yıl -ki gelen paylaşıma göre söylüyorum-  41 ülkeden 6 bin 352 kişi katılmış. 2 binin üzerinde atlet yarışmış. Ulaşılan lokal izleyici rakamları 4 bine ulaşırken, sosyal medya ağında takipçi sayısı milyonları buluyormuş. Yüzlerce haber, fotoğraf paylaşımını siz düşünün. Kısacası şimdi 17 ülkeden yüzlerce yarışçı, bisiklet meraklısı, gazeteci bu dev organizasyon için Kayseri Erciyes’te olacaklar.

Ve bu işi, bu organizasyonu nasıl almışlar ondan bahsedeyim.

Öncelikle kafa yormuş, yükselen trend ne diye merak etmişler. Sonra Erciyes Kayak Merkezi yönetimi ‘Türkiye’de ilk kez’ olsun, ‘İlk biz yapalım ki reklamımız olsun’ diye katıldıkları uluslararası fuar bağlantılarını kullanarak ‘bize gelin’ daveti yapmışlar.

Bu noktada Kültür ve Turizm Müdürlüğü de işe ortak olmuş, “Yeter ki gelsinler ne istiyorlarsa yapalım” demiş.

El ele vermiş, Erciyes adına hareket etmişler. Nihayetinde onlarca ülkenin ev sahipliği yapmak istediği böylesi renkli bir organizasyonu Kayseri Erciyes’e kazandırmışlar.

Bir kez daha helal olsun.

Gelelim bize!

Bizimkiler bisikletle kısa pantolonları döneminde tanımış, bırakmıştır.

Zaten Mehmet Sekmen seçim, Ejder 3200 yönetimi, “Kar erise de eve gitsek” derdinde.

Gel bu tarafa Kültür ve Turizm Müdürü… O da taksın kafasına bareti inşaat dolaşsın, saçma sapan kitaplar bastırsın ya da ne bileyim o yapacak bir şeyler bulur kendine!

Biz en iyisi bu bahsi kapayalım.

Boşuna demedim ‘sizin hiçbir zaman yapamayacaklarınızdan söz edelim’ diye…

Söz ettik işte. Hem yazarken benim hem de okuyucularımın vaktini aldınız.

En iyisi mi siz uyuyun beyler!

Çünkü Kayseri Erciyes işi götürdü.
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Vedat Karataş 01 Ocak 1970 02:00

    Ne denilebilirki bu satırlara. Noktasına ve virgülüne dokunmadan imza atmaktan başka. Bu şehirde siyasi nüfusları, bölgesel milliyetçilik ayağı, hemşehri ya da hısım akraba kayırmalarıyla atanan müdürler, bürokratlar olduğu müddetçe sizin herhangi birinden özür dilemeye ömrünüz yetmez. Bu hassas ve bir o kadar trajik tespitiniz için ne kadar takdir bildirilse azdır.