Allah rahmet eylesin. TRT Erzurum Radyosu’nun şefiydi, Adalet hanım!
2001 yılında vefat etti.
Geride bıraktığı ilk göz ağrısını tanıdığımda Doğu TV’den ayrılmış, haber spikerliğini bırakmıştı.
İşsizdi.
99 yılında Atatürk Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nu kazandı, 2001’de bitirdi.
Yine işsizdi.
Baktı olacak gibi değil, ticarete atıldı. Küçük çaplı gıda, ıtriyat işine girdi, olmadı.
Bir ara Play Station salonu bile açtı. Benim gibi müşterileri olunca, tutmadı.
Çünkü saatlerce PS oynuyor, karşılığında para yerine eyvallah deyip, çıkıyorduk.
Haliyle işler umduğu gibi gitmiyordu ama okumayı da bırakmadı.
Yarı aç yarı tok, 2007 yılına geldiğimiz de Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünden mezundu.
Aynı yıl KPSS’den geçer not alıp, Kars Devlet Hastanesi’ne Radyoloji Teknikeri olarak atandı.
Tuttuğu gece nöbetlerinde hem röntgen çekiyor, hem de yeniden sınava hazırlanıyordu.
2008 yılında yine kazandı. Bu kez Adalet Meslek Yüksekokulu’na girdi.
Hem çalışıyor, hem okuyordu.
İki yılın sonunda Dikey Geçiş Sınavı’na girdi. Zoru başardı.
Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandı.
Zorlu geçen iki yılın ardından radyoloji teknikerliğinden istifa etti.
Avukatlık stajına başlamıştı.
Geçen zaman içinde ne zorluklar çektiğine şahidim.
2016 yılında adeta nefes aldı, kendi avukatlık bürosunu açtı.
Tüm bunları yaşarken, tek aşkı Sevgi’yle evlendi, Elif Neva ve Yekta Kemal dünyaya geldi.
Kabına sığmayan adam, “siyaset yapacağım” dedi.
İYİ Parti saflarına katıldı. Milletvekili aday adayı oldu.
Listede yer bulur bulmaz onu bilmem, hatta partisi purtisi bile beni ilgilendirmiyor.
İstediğim tek şey var ki, tüm partilerin milletvekili listelerinde böylesi başarı hikâyesi yazmış insanlar olsun.
Çünkü bizim halimizden ancak ve ancak yaşanmışlığı olanlar anlar!
Adliye koridorlarından sonra şimdi de Meclis’in yolunu tutan avukatım Yakup Çağrı Arısoy’a hayırlı olsun diyorum.
‘Adalet’in oğlu umarım bir başarı hikâyesi de orada yazar.
Siyasi görüşü beni zerre ilgilendirmez. Ben insani değerlerine ve kişiliğine bakarım. Kendisi ile teşviki mesai yapmış biri olarak şunu rahatlıkla ifade edebilirim.Devletin çopune dahi ihtimam gösteren bir insandır.ÜNIVERSITE öğrenimini tamamlanmak için nelerden fedakarlık yaptığını nelere katlandığı bizzat görme şansım oldu.Azimlidir.Her türlü zorluğa rağmen mücadele azminden taviz vermeyen bunları yaparken aile hayatına özen gösteren çevresi tarafından sevilen saygı duyulan bir sahsiyettir.Siyasi ikbali ne olur bilemem.Ama bildiğim bir şey var ki bana bu toplumda adam gösterin deseniz işaret parmağım taraf tutsa dahi onu gösterir.Bu milletin Çağrı gibi şahsiyetli insanlara ihtiyacı var
Düşünmek gerekir o kadar oku işsiz kal gençliğin bitsin o okul olmadı sil baştan başka okul oku ,olmadı tekrar oku ,nedir bu çile ,efendim bakın cocuk gelişimi önlisans mezunu gençlerimiz, lisans tamamlamaya direk devam edemiyor hemşirelik okulu mezunları cocuk gelişiminin lisans tamamlamasına direk geçiyor imtansiz devam etme hakkari var on lisans mezunlarının günahı nedir tekrar imtana gir kazan böyle bir adaletsizlik olurmu derhal bu uygulama kaldırılsın gençlerin onu açılsın.
Hani Erzurumlu Emrahin mesur Ne feryat edersin divane bülbül şarkısının sonunda bu bayram olmasa kurbana kaldı dediği gibi sivasa gelen yuksek hızlı tren Erzurum için bakalım hangi kurbana kaldı.
Adalet hanımla yıllarca mesai arkadaşlığı yaptık. Hatta babasıyla da. Her ikisi de güzel insanlardı. Allah nur içinde yatırsın. Gerçekten adaletsizliğe tahammülü olmayan bir hanımefendiydi ve bu yüzden adaletsizler ondan çok hoşlanmazlar.Çocuklarını da tanıyorum. Yakup Çağrı'nın mücadelesini hep takdir etmişimdir.Kardeşlerine kol kanat gerdi hep. Yolu açık olsun.
