Medya Haber Girişi : 04 Haziran 2020 19:00

'Ağlanacak halimize güldük' röportajı

'Ağlanacak halimize güldük' röportajı
Erzurumlu kırmızı başlıklı kız’, ‘Potor’ kliplerini milyonlar tıkladı. Pandemi döneminde herkes gibi o da işyerini kapattı, ’Zuggum Çıksın Korona’yı yazdı. Klibi ana haber bültenlerine konu oldu, yine milyonlar izledi.
Adam sosyal medyada marka… Paylaşımlarıyla yüzbinlerce kişiye ulaşıyor. Bir milyonu aşkın etkileşim alıyor.

Zeka ürünü esprileri, Erzurum şivesiyle buluşunca ortaya çok eğlenceli görüntüler çıkıyor. 3-4 yıl önce Pusula Gazetesi’nde çalışırken kendisiyle ’Devamsız bir röportaj’ başlığıyla keyifli bir sohbet yapmıştık. Şu sıralar malum kent gündemi yoğun ve ‘onun da söyleyecekleri vardır’ diye düşünüp, Terminal Caddesi’ndeki Charlie Chaplin Cafe’ye gittim.

Charlie Chaplin gibi henüz dünyaya yayılmasa da bir marka isim olan Bilal Tavlak ile yine bir ‘Erzurum sohbeti’ yaptık.

Dakika bir gol bir. Beni görür görmez, “Abi, Elon Musk uzaya turist gönderdi, biz daha pist yapamadık” deyince bir kez daha ağlanacak halimize güldük.

Ve bu halimize sizi de ortak etmek istedik. Buyrun ağlanacak halimize hep birlikte gülelim. Onur SAĞSÖZ

Korona ile aran nasıl?

Anamız ağladı abi. Ama vallahi, devletimiz ne derse onu yaptık. Kurallara uyma gayreti içerisindeydik her vatandaş gibi ve çok sıkıntılı günlerdi hem ekonomik anlamda hem de psikolojik anlamda zorlu bir dönemdi. Charlie Chaplin Cafe’yi kapattım. Bu süreçte her esnaf gibi ki özellikle kiracı olanlar çok zor duruma düştü. İşyeri sahipleri kira konusunda yardımcı olmadı. Olanlar ise tatmin edici bir şekilde değildi. Kapanan iş yerleri bu süreçte büyük zarara uğradı haliyle çalışanlarda aynı şekilde zarara uğradı. Esnaf paketinden alınan kredi ise zaten mevcut olan kiralara ve ödemelere harcandı gitti. Bir çok esnaf arkadaşım bu krediyi aldığı günün ertesi gününe bir kuruş para kalmadığını söylediler. Erzurum’da yevmiye usulü çalışan sayısı çok ve hepsi eşten dosttan borç para alarak geçimini sağladı. Rabbim böyle kötü günler bir daha yaşatmasın. Şimdi sosyal hayata alışma ve tekrar yeni düzene geçiş sürecinde büyük zorluklarla karşı karşıyayız. Allah herkesin yardımcısı olsun. Vardan fayda var.



Bu arada Korona klip çok tuttu. En hit olanları hangileri? 

Evet, Korona klibi çok izlendi. Erzurum’da hesap ödeme, Potor, Hem Buyur Edirsiz Hem Para İstirsiz, Korona Şarkısı, Korona ile 65 yaş üstü atışma, Dulgaryl Eczane videosu en çok izlenenler arasında.

Sen esnafsın, senin de işlerini etkiliyor, havalimanı krizine ne diyorsun?

Her şehrin olduğu gibi bizim memleketimizin de bir çok sorunu var. Bunların başında işsizlik ve ciddiye alınmamak geliyor.

Nasıl ciddiye alınmamak?

Mesela sportif faaliyetlerde ulaşımda bir çok sorun yaşandı. Passolig uygulamasında bizim şehrimizde stadyumun turnikeleri yapılmadığı için Erzurum’a yakın olan şehirlerde turnikesi olan stadyumlarda takımımız futbol oynadı ve bu süreçte biz elimizden geldiğince bu durumu mizahi dille ulusal haberlere taşımayı başardık. Sosyal medyada mücadele ettik ve sorunlar halloldu. Havalimanı konusunda da bizi zerre ciddiye almadılar, almıyorlar Taa geçen yıl senin gibi ben de dedim ‘bu iş yetişmeyecek’ ama tabi kimse bizi ciddiye almadı. Koskoca şehrin bir pisti yapılmadı. Şehre gelenlerde, gidenlerde perişan oldu. İnmeyen uçak, kalkmayan uçak, yapılmayan pist. Şaka gibi. Yıl 2020 ve Elon Musk SpaceX’le uzaya 2 turist gönderdi ama biz daha bir pisti yapamadık.



Trabzon Havalimanı’nın 37 günde bittiğinden haberin var mı? 

Geçen izledim Vali Beyi. Vali Bey’i de öz ağabeyim gibi seviyorum. Çok samimi buluyorum inşallah bu havalimanı sorununu bu adamın üzerine yıkmazlar.  Trabzon’dan haberim var. Bu sorun bir Trabzon, bir Diyarbakır’da olmuş olsaydı şu durumda bu işle uğraşan yetkilileri bizim memleketin tabiriyle enine, boyuna cırarlardı. Ama biz memleket olarak hesap sorma mekanizmasına sahip değiliz. Bu şehrin siyasette, bürokraside, sporda ,sanatta, iş dünyasında bir lobisinin olması lazım. Yeri geldiği zaman o Dadaş yumruğunu masaya vuracak ve memleketin hakkını arayacak. Ama bu da çok zor çünkü biz birbirimize sahip çıkmıyoruz ki bir de elimizi masaya vuralım.
 
İşyerini açmışsın ama gelen giden yok. Faturalar nasıl ödenecek?

Abi nasıl ödenecek bilmiyorum. Bir şekilde çalışıp ödeyeceğiz. Ama öğrenciyi bir şekilde şehirde tutmak lazım. Çünkü bu memleketin en önemli gelir kaynağı öğrencidir. Atatürk Üniversitesi ve Teknik Üniversite öğrencisini şehirde tutmanın yolları bulunmalı. Erzurum’dan öğrenci gitti mi memleket dönüyor terkedilmiş kasabaya. Öğrencinin bu şehre katkısı çok fazla. Öğrencinin memlekete bıraktığı para herkesin cebine giriyor. Ayrıca Erzurum’a acemi birliği yapılması lazım veya bedelli askerliğin eğitim yerinin Erzurum’da olması gerekli. Bu durumda da şehrin ekonomisine büyük katkı sağlanacaktır. Spor turizminde büyük ivme kazandık yüksek irtifa kamp merkeziyle yaz döneminde futbol takımlarının tercih ettiği yer Palandöken oldu. Önceden Palandöken’de sadece kışın oteller çalışıyordu ama şimdi yazın da çalışıyor. Tabi bu sene Pandemi yüzünden nasıl olur bilemem.



Peki, kültür sanat etkinlikleri yapıyorsun. Zaman zaman konserler, sunular bu noktada kurum ya da kurumlardan destek alıyor musun?

Çok az. Kimse yüzümüze bakmıyor. Sosyal medyada yüz binlere ulaşıyorum Erzurum’da bu anlamda kimseye ulaşamıyorum. Ellerinin altındaki insanım ama kimse el atmıyor. Kültür ve sanat etkinliklerin de bence önce bu şehirde yaşayan, bu işlerle uğraşan insanlar tercih edilmeli yani pastanın ilk dilimini bu memlekette nefes alanlar tatmalı. Gerek duyulursa şehir dışından hizmet alınmalı. Ama ne yazık ki biz de öyle değil bu tür etkinlikler için bütçesi olan kurumlar, hep dışarıdan adam getiriyor. Bu memlekette ben de dahil herkesin önü kapalı. Şehrimizin ulusal ekranı var ama her nedense bu memleketin insanına kapandı ve bunun sebebi nedir hiç bilmiyorum. Bizim işimiz kültür sanat ve sosyal medya. Ben bu durumla ilgili yetkililerimizden bize desteklerini eksik etmemelerini talep ediyorum.

3-4 yıl önce sormuştum yine soruyorum. Erzurum’a küser misin? (21 Nisan 2016 tarihli röportajda Bilal Tavlak bu soruya şöyle cevap vermişti. “Değer verilmemesi herkesi üzer… Ama ben Erzurum’a küsmem… Bu şehrin toprağında babam yatıyor küsemem. Her zaman insanımızı eleştiririm. Ama bu şehirde olup bitenden Palandöken’in mi, Çifte Minarelerin mi, Ulu Cami’nin mi suçu var. Bu şehir kötü lanse ediliyorsa, bu şehrin insanının suçu var.”

Yok abi. Yine diyorum. Erzurum’a küsmem. Memleket bizim canımız, ciğerimiz. Dostlarımız, sevdiğimiz insanlar burada ama Rabbim rızkımızı başka bir şehirde verirse ona da boynumuz kıldan ince.


Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • halil Cibnan 01 Ocak 1970 02:00

    Yüzüne gözüne dursun, Büyükşehir sana daha ne yapsın? Ne kadar çok destek verdi. Nankörlük etme

  • Harun Ece 01 Ocak 1970 02:00

    Çok güzel bir röportaj olmuş sanki iç sesimi okudum helal olsun ne diyeyim başka

  • Ömer havacı 01 Ocak 1970 02:00

    Geçen yıl demişki bu pist bitmeyecek ne kadar dehamız var komedyenimiz bile her şeyi biliyor ama bu şehir ileri gidemiyor ? Sorun aslında şurda Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyoruz. Kacbin ton madofiye asfalt atılıyor bilen varmı kaç kat atılacak bilen varmı + 15 den düşük sıcaklıklarda asfalt atılamıyor bilen varmı vurun abalıya sadece