Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, küresel salgın dönemi ve sonrası için eğitim sistemi adına önemli açıklamalar yaptı.
ERZURUM AJANS - Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk," Bayram döneminde halkımızdan istirham ediyorum, rica ediyorum. Özellikle üstüne basa basa rica ediyorum. Bayram döneminde dikkatli olalım vaka sayısının artmaması için. Ne tedbir varsa yapalım. İnşallah 6 Eylül’de okulları açacağız. Bunun için ne gerekliyse yapacağız” dedi.
Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından hazırlanan ve çok sayıda Anadolu kanalının ortak canlı yayınıyla izleyicilerle buluşan “Anadolu Soruyor” programının konuğu olan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Çay TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Yavuz Bakır, KON TV Genel Yayın Yönetmeni Yaşar Toy, Kanal 26 Televizyonu Bölge Koordinatörü Muharrem Esen ve Kanal Fırat Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık'ın sorularını yanıtladı.
“İnşallah 6 Eylül'de okulları açacağız"
Okulların 6 Eylül tarihinde açmayı planladıklarını ifade eden Bakan Selçuk, “Türkiye'nin şu anda şu aşamada okulları açmaktan daha önemli bir işi olmaması lazım. Bayram döneminde halkımızdan istirham ediyorum, rica ediyorum. Özellikle üstüne basa basa rica ediyorum. Bayram döneminde dikkatli olalım vaka sayısının artmaması için. Ne tedbir varsa yapalım. Bunu bu ülkenin geleceği için yapalım, bunu bu ülkenin çocuklarının ruh sağlığı için yapalım. Hepimiz okulları açmak istiyoruz. Bu hazırlıkları birlikte yapacağız noktasında toplumun tüm fertlerinin elini masaya koyması lazım. Açılacak ve açacağız biz bunu. Bu ülke çocuklarını daha fazla eve kapatmamalı. Bu ülke öğretmenlerini daha fazla yormamalı. Velilerimizi daha fazla yormamalıyız. Okullarımızı açmalıyız, İnşallah 6 Eylül'de okulları açacağız. Bunun için ne gerekliyse yapacağız. Hijyen bütçemiz bu dönemde 8 kat arttı. Toplumun desteğine ihtiyacımız var” dedi.
“Önümüzdeki yıl boyunca destekleme yetiştirme kursları yıl boyu açık kalacak”
Uzaktan eğitim sürecine hazır olduklarını ifade eden Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Bütün dünyanın yaşadığı ciddi bir problem dönemi var ve 100 senede bir gelen ilginç bir kapasitesi, ilginç bir sonucu olan bir dönem. Böyle bir dönemde de ülkeler uzaktan eğitime hazır olmadıkları için ne yapacaklarına şaşırdılar. Ancak Türkiye'nin ‘FATİH projesi' ile geçmişteki yaptığımız uzaktan eğitim çalışmaları bizim için sürpriz olmadı. Özellikle uzaktan eğitim konusu ele alınırken salgından bir yıl önce biz bunu gündeme getirmiştik. Çalışmalarımız başladı diye. Ama bunu salgın için söylememiştik. Uzaktan eğitimin kısmen eğitim hayatımızda olması gerektiği noktasında bir bulguydu bu. Bizim için büyük bir problem olmadı bu. Ders bazlı bunu bölen ülke sayısı 3-4'ü geçmiyor. Bunlar verilere bağlı olduğu için rahatlıkla ifade edebiliyoruz. Bu 10 günde oluşturuldu. Normalde 1 yıl gibi süre gereklidir ama bizim o kadar süremiz yoktu. 10 gün içinde tamamladık. Birçok kurumumuzun desteğiyle biz bunu yapabildik. Kapalı dönemlerde başka ülkelerde gördüğümüz şey şu; sadece velilere mail atıp bu haftaki konular şunlardır şeklinde bir iletişimleri vardı. Ama biz doğrudan doğruya her bir dersin öğretmenini devreye soktuk. Lise son ve sekizinci sınıflar için hafta sonu youtuber şeklinde dersler de yapılmaya başlandı. Yıl boyunca yüz yüze destekleme kurslarımız açıktı. Bütün yıl, önümüzdeki yıl boyunca destekleme yetiştirme kursları yıl boyu açık kalacak salgın döneminde kaldığı gibi. Biz fırsat adaletini önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Uzaktan eğitimi kimse protesto etmedi”
Uzaktan eğitim sürecindeki eğitim durumuyla ilgili açıklama yapan Bakan Selçuk, “Bunun tam anlamıyla yüz yüze verimini sağlamayacağını biliyorduk ve ifade ediyorduk zaten. Yaş gruplarına göre sınıflarda öğrencilerin rapor alıp seneyi evde geçirmeleriyle ilgili çabaları olurdu. Bu sene onlar için ister istemez imkan da oldu. Ama dönüşe baktığımızda ilkokulda okumakla ilgili sorun görmüyoruz. Ama ilkokulun yazmasında problem gördük. Ortaokul ve lisede verim daha yüksek, küçük çocuklarda daha düşük. Bir buçuk milyon kadar öğrencimizin erişime problemi var diye ifade etmiştik. O problemi çözebilmek için 750 bin öğrencimize internetli tabletler verdik. Şunu gördük; öğretmenlerimiz ilk 3 ay bu sistemi kullanırken zorlandılar. Bu sistemde biraz verimsizlik yaşadık. Velilerimize, öğretmenlerimize sonsuz teşekkür ediyorum. Hiç kimse demedi ki bu meşakkatlidir. Uzaktan eğitim yapmıyoruz veya protesto ediyoruz veya karşıyız hiç kimse demediği gibi ev ev dolaşıp kaynak dağıttılar” şeklinde konuştu.
“Rakamsal olarak çok büyük uçurumlardan bahsetmiyoruz”
LGS sınavına değinen Bakan Selçuk, “LGS sınavı konusunda bizim geçen sene bir buçuk milyon civarında öğrencimiz sınava girdi. 1 buçuk milyonda bizim 181 birincimiz vardı tam puan alan. 1 milyonda 97 birincimiz var. Rakamsal olarak çok büyük uçurumlardan bahsetmiyoruz. Matematik sorularından 5 tanesi daha kolay olabilirdi. Çocuklar bizim çocuklarımız, evlatlar bizim evlatlarımı ama şundan endişe etmesinler. Geçen seneye göre çok zor bir sınav değil. Benim için kontenjan sayısı aynı olduğu için LGS'nin sınavla giren okul kontenjanı aynı olduğu için daha önce 3 yanlışla girilen okula 4 yanlışla giriliyor. Okul konusunda bir problem yok. Bu elemeye dayalı bir sınav olduğu için biz okulda sorulan sorular gibi sorular sorsak öğrencilerimizin dörtte üçü yüksek puan olur. Sorulan sorulara göre zorluk güçlük seviyesi daha yüksek sorular soruyoruz ki sıralama yapabilelim. Bu yeni nesil sorular ile; İlk kez Türkiye yukarı çıkmaya başladı. Bu sorular formül istemiyor. Yeter ki çocuk konuyu bilsin. Metne bakarak izah edebilsin. Yorum kabiliyetini çok önemsiyoruz. Okuduğunu anlama yüksekse diğer derslerde de yüksektir. O yüzden kitap okumak çok önemli” dedi.
“Çocuklarımızın hangi kazanımlarında hangi problemleri olduğunu ölçtük”
‘Telafide bende varım' programı ile ilgili bilgi veren Bakan Ziya Selçuk, “5 Temmuz'dan itibaren telafide bende varım çalışmaları daha çok sosyal duygusal çalışmalardı. Bunun sebebi şu; biz çocuklarımızın hangi kazanımlarında hangi problemleri olduğunu ölçtük. Türkiye'yi biliyoruz. Bu kazanımları da eğitim öğretim yılının sonuna kadar nasıl kapatılacağı konusunda bir yol belirledik. Sportif kültürel etkinliklerden başladık. Çocuklarımız fiziksel, duygusal olarak rahatlasınlar diye. Şu anda akademik içeriklere girmek çok doğru değil. Bu yüzden pilot çalışmalar yaptık. Çocuklarımız voleybol oynamak, voleybol çalışmaları, yüzme çalışmaları yapsınlar. Van'da dünyada 10 kişinin konuşabildiği Urartuca dilini konuşmak isteyen çocuklar var. Ve şu anda o çocuklar o eğitimi alıyorlar. Böyle bir çalışmamız bile var. Çok istisnai bir şey söylüyorum. Zap suyunda rafting yapmaktan tutun da birçok spor salonunda satranç, futbol turnuvaları gibi, kamplar gençlik kampları gibi çalışmalar. Beş bakanlığımıza teşekkür ediyorum. Bütün bakanlıklarımız bize imkanlarını açtılar. 81 ilde tüm ilçelerimizde var. 81 ilde yaklaşık 8 milyon öğrencimiz buna katıldı ve devam ediyor. İlçelerin imkanları elbette farklı. Bazılarında kamplar yok, spor salonu var. Öğrencilerin katılımından çok memnunum. Benim tahminimden daha fazla oldu. 315 bin öğretmenimiz biz burada destek olmak istiyoruz dedi. Yürekten teşekkür ediyorum öğretmenlerimize" dedi.
“Ben köyleri çok önemsiyorum”
Köyleri çok önemsediğini aktaran Bakan Ziya Selçuk, “Milli eğitim demek tüm toplum demek. Milli Eğitim demek her bir vatandaşımıza dokunmak demek. Ben köyleri çok önemsiyorum. Köylerimizin üretim yapması, köylerimizdeki eğitimin artması, köylerimizdeki vatandaşlarımızın bilgi, beceri ve donanımının artmasını istiyorum. Ama bu böyle konuşmakla olmuyor. 25 bin muhtarımıza bir mektup yazdık; ‘bizim binlerce kursumuz var bunlardan 386 tanesini bu tarım aletleri bakımı olabilir, seracılık olabilir, hayvan hastalıkları ile ilgili olabilir.' O kadar aşırı talep var ki buralara. Her köye diyoruz ki istediğiniz konuda eğitim alabilirsiniz. Köye öğretmenler geliyorlar, sertifikalarını veriyorlar, bunu yapıp yapamadıklarını denetliyorlar. Hatta köylerimizde kadınlarımız daha çok katılıyor" dedi.
“Meslek liseler inanılmaz hızla geliyor”
Meslek liseleri ile ilgili bilgi veren Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Bunun için çok uğraştık. Bütün ekiple beraber hummalı bir çalışmaya girdik. Ve gerçekten büyük mesafe aldık ve devam ediyoruz. Çünkü meslek liselerinin zayıflaması çok uzun yıllar içinde oldu. Hemen bir senede toparlanmıyor. Ara elemana biz aranan eleman diyoruz. Biz Cumhuriyet tarihinde ilk defa yüzde 1'lik dilimden öğrenci aldık, şu anda alıyoruz. İş garantili okullar açtık. Meslek liseler inanılmaz hızla geliyor. Çıraklık okulunu bitiren lise mezunu sayılıyor artık. Askerlik tecilleri 2 seneydi 6 seneye çıktı. Ön lisansı kendi alanlarında yaparlarsa yedek astsubaylık geldi. O kadar çok şey yaptık ki. Kim derse ki bizim alanımızda çırak eksikliği var, eleman eksikliği var anında çözeriz. Hiç endişe etmesinler biz OSB'lerin içine okulları kuruyoruz yüzlercesini kurduk. Kim ara eleman istiyorsa onun çıraklık merkezini o sektörün içine kurarız” diye ifade etti.
“Özel çocuklarımız artık üniversite hayatlarına başlayabilecekler”
Özel eğitim gerektiren çocuklara yapılan üniversiteler ile ilgili bilgi veren Bakan Selçuk, “Özel eğitime ihtiyacı olan çocuklarımıza daha çok ilgi gösteriyoruz. Çünkü bu bizim hem vicdani hem ahlaki görevimiz. Türkiye'nin her yerini dolaştım. Bana söylenen şuydu; bizim çocuklarımız niye üniversite okuyamıyor. Bu vizyon belgesine konulmuştu. Ama şimdi onu hayata geçirdik. Bu çok mutlu olduğumuz bir husus. Özel çocuklarımız artık üniversite hayatlarına başlayabilecekler” diye konuştu.
“Mobil araçlarımız hizmete devam edecek”
Mobil destek merkezlerinin salgından sonra da devam edeceğini açıklayan Bakan Selçuk, “Mobil okul sayesinde biz oralardaki çocuklarımıza ihtiyaçlarını belirleyip neye ihtiyaçları varsa onun eğitimini veriyoruz. Salgın olmasaydı ailelerimizle şöyle bir çalışmamız olacaktı; o çocukları bizim bazı okullarımızın yurtlarında özel eğitime alacaktık. Fakat şu anda bu mobil okullarımız ki inanamazsınız o kadar çok gönüllü öğretmen var ki. Ben çok mutlu oluyorum bundan. Diyorlar ki ücrette istemiyoruz. Diyoruz ki ücretinizi alın bunun bir kuralı var. Binlerce öğretmen var bu mobil okullarda görev almak isteyen. Mobil EBA destek noktalarımız binlerce var. Birine bende bindim. Bizim bilgisayar laboratuvarımız gibi orası. EBA destek merkezlerimiz de bu mobil araçlarımız da salgın sonrasında tüm Türkiye'de devam edecek” ifadelerine yer verdi.
Sayın Bakan !.. Ne telafisi? Bir yılda verilen Akademik bilgileri 1,5 ayda nasıl veriyorsunuz? Bu ülkede eğitim plansızlik tan yerlerde sürünüyor. Bakınız, yıllardır,OECD ülkelerindeki PİSA raporlarına göre, 73 ülke içerisinde 52,53, 54. sıralardayiz. İşte durumumuz. Daha hamasetle nutuklar atıyorsunuz. Gelişmiş ülkeler bu pandemide, ogrencileri okula isindirdilar. Eğitim yapmadılar. Onlara kodlama öğrettiler. Kişiliklerini geliştirdiler.Siz halen daha klasik eğitim de duruyorsunuz. Artık bu eğitimi yeni dünya düzenine göre veriniz.Oyalanip Daha fazla vakit geçirmeyinız. Daha çok yazılacak şey var. Ama biz kısa kestik.