Cin olmadan adam nasıl çarpılır?

 

Cin olmadan adam nasıl çarpılır, buyurun okuyun lütfen.

 

AK Parti MKYK Üyesi Metin Külünk'ün açıklaması olarak verilen haberde aynen şöyle yazıyordu.

 

"Geçmişte idarecilik yaparken, devletin tüm imkânlarını, Fetö Terör Örgütü Lideri Fethullah Gülen’in doğduğu Erzurum Pasinler’e bağlı Korucuk Köyü’ne harcamış hatta oğlunu kapatılan FETÖ okulundan mezun etmiş, aynı ismin siyasette etkin olduğunu görüyoruz. Aynı şahsın eşinin de bir bakanlıkta kritik bir göreve getirildiğini görüyoruz…"

 

İddia önemliydi ve dikkat çeken bir isim tarafından ortaya atılmıştı!

 

Elbette ilk akla gelen soru, ‘kim bu eski idareci şimdi etkin siyasetçi’ olmalıydı.

 

Buna birazdan geliriz ama önce gelin işin aslına bakın.

 

Efendim, Metin Külünk’ün böyle bir açıklaması yok!

 

Nasıl yok demeyin, yok işte.

 

Külünk, Samimi Haber adlı internet sitesinin Youtube kanalında canlı yayına katılmış.

 

Evet, fetö’yle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunmuş hatta “Üzülerek ifade ediyorum fetö’nün önünü açan siyasetin ta kendisidir” bile demiş ama yukarıdaki cümleleri o kurmamış.

 

Site tarafından yayına verilen üç videoyu da -izledim, merak ediyorsanız siz de izleyin.

 

Paylaşmadıkları video var mı onu bilmem lakin 7 dakika 28 saniyelik görüntünün hemen başında soru soracağı düşünülen programın sunucusu, önündeki metne bakarak (!) aynen şöyle diyor.

 

“Sokak o kadar çok farkındaki gerçekten öyle akıllara şu soru geliyor. 15 Temmuz’un üzerinden 7 yıl geçti ve halen deşifre olmayan bir takım isimler, bir takım teşkilatlar da var. Geçmişte idarecilik yaparken, devletin bütün imkânlarını, FETÖ’nün doğduğu Erzurum Pasinler’e bağlı Korucuk Köyü’ne harcamış, hatta kendi oğlunu kapatılan FETÖ’nün okullarından mezun etmiş, siyasette hala etkin olan isimler var. Son aldığımız bilgiye göre bu şahsın eşi önemli bir bakanlıkta daire başkanlığına getirilmiş durumda.

 

Yine birçok maklube sofralarından eksik olmayan aynı siyasi şahıs şimdilerde Erzurum’da esnafı azarlayan karşısındaki kişileri FETÖ’cülükle suçlayan, kendisi olduğu gibi bir de karşı tarafı suçlayan örneğini verdiğim geçmişte parti içinde dava arkadaşlığı yaptığı kişileri bile itibarsızlaştıran FETÖ’cü olmakla suçlayan şahsın ya da yapının arkasındaki o güç…”

 

Sonrasında Metin Külünk, “arkasındaki güç belli” diyerek söze başlıyor ve fetö’yle ilgili tespitlerini sıralıyor ancak sunucunun işaret ettiği siyasetçiyle ilgili yorum yapmıyor.

 

Külünk’ün açıklamaları ertesi gün haber olurken, muhalefetten bazı vekiller tweet atıyor, TV kanallarında yorumcular bu ifadeleri gündeme alıyor.

 

İyi de iddia sahibi Metin Külünk değil ki!

 

İddia sahibi; haber sitesinin de Youtube kanalının da sahibi olan Memet Aca’nın çalışanı olan sunucuya ait!

 

Memet Aca kim?

 

Hani şu, “Selami Altınok ile Mehmet Emin Öz o şehirde oldukları sürece o şehre çivi çakmam” diyen ve işadamlığından gazeteciliğe soyunan isim.

 

Hatırlayın geçenlerde kentin A Protokolü’nden -üç kişi hariç- kimsenin katılmadığı temel atma töreni düzenleyen Memet Aca!

 

Bu üçlünün arasında ne olmuş, ne bitmiş bize karanlık.

 

Lakin ortada her ne kadar ‘samimi’ bulunmasa da bir iddia ve bu iddiaya oracıkta tepki vermeyen AK Parti MKYK Üyesi Metin Külünk var.

 

Tüm bunlara karşılık vermesi gereken kişi bellidir.

 

Çünkü mevcut vekillere ve kentin siyasilerine baktığımızda ‘eski idareci şimdi etkin siyasetçi’ tek isim var o da Selami Altınok.

 

Evet, Altınok’un eşi de Adalet Bakanlığı’nda görevli. Hanımefendi yılların hukukçusu yani bu da gizli kapaklı bir şey değil.

 

Ayrıca kentteki siyasi fotoğrafa baktığımızda Recep Akdağ’dan boşalan ‘ağabeylik’ koltuğunun da sahibi yine o.

 

Aslında Selami Bey normalde bu tür çamur atmalara alışkındır.

 

Hatırlarsınız iki yıl önceydi, Anadolu Ajansı, ‘Sedat Peker'e verilen koruma kararı belgelerinde FETÖ izi tespit edildi’ başlıklı sipariş bir haberi servis etmişti!

 

Siyasi bir kumpasa çekilmek istenen isim Altınok’un ta kendisiydi.

 

O tarihte kimse ‘gık’ diyemezken, konuyu gündeme getirmiş, Altınok’un 15 Temmuz sürecinde nasıl bir mücadele verdiğini yazmıştım.

 

Dün olduğu gibi bugün de yazdıklarımın arkasındayım ancak bu iş kabak tadı verdi.

 

Kim kiminle ters düşse hemen bir fetö yapıştırması gelenek haline gelirken, bilen bilmeyen herkesin Pasinler Korucuk’u gündeme getirmeye haliyle Erzurum’u fetö’yle bağlı tutma gayreti kabul edilemez.

 

Bu duruma artık birilerinin dur demesi gerekiyor. Haliyle Erzurum adının geçtiği böylesi irrite bir durumda kente ‘sahip çıkması’ gereken kişi de Selami Altınok’tur.

 

Selami Bey ya da Mehmet Emin Öz, sadece temel atma törenine katılmamakla bu zihniyete cevap verdiklerini düşünürlerse yanılırlar ki, partilerinin Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ile Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan açılışın neredeyse organizatörü gibiydi.

 

Bakın bu fotoğrafı iyi okumak lazım. Bu durum yaklaşan seçimler öncesi yerelde siyasetin dizayn edildiğini gösteriyor. Hatırlamanız için o günkü yazımın linkini şuraya bırakayım.

 

Bu arada Selami Bey belki, “üç harflileri muhatap almam” diye düşünebilir ama partisinin MKYK üyesinin böyle bir iddia karşısında sessizliğe bürünmesine mutlaka bir cevap vermelidir. Öyle ki, Külünk de şu dakikaya kadar, “ben böyle bir şey demedim” açıklaması yapmamıştır.

 

Bunun önü alınmazsa bu üç harfliler, siyasileri de Erzurum’u da daha çok çarparlar.

 

Benden demesi.