ER-VAK'ın Tarihi Sorumluluğu ve Hınıs

Erzurum'a karşı tarihi bir sorumluluk bilinciyle kurulmuş ve kurulduğu günden itibaren kuruluş amacından sapmadan hizmet veren Erzurum Kalkınma Vakfı'nın yöneticilerini kutlarım.

Daha yazının başında neyi kutluyorsun diye biliriniz.

Nedeni şu; vakfın Sultan Sekisi adıyla markalaşan bir toplantı geleneği var. Sarıkamış Harekâtı, Tabyalar, Ovit Geçidi, organik tarım, İpek Yolu, bölgesel kalkınmada tohumculuk, kış turizmi, 2011 üniversitelerarası kış oyunları, sınır kapılarında dış ticaret, enerji ve savunma sanayi, Erzurum bölgesi yatırım alanları, Yanık Dere Şehitleri, bölgesel kalkınmada birlik ve beraberlik, sağlık turizmi gibi konuların derinliğine ele alındığı Sultan Sekisi toplantılarının çoğuna katıldım. Vakfın düzenlediği faaliyetlerde ve Sultan Sekisi Toplantılarında gördüğüm valilik, üniversiteler, Büyük Şehir Belediyesi, ilçe kaymakamlıkları ve belediyeleri, her türden siyasi görüşteki milletvekilleri, il başkanları halis niyetle yapılan ve tek amacı Erzurum ve ülke olan bu vakfın toplantılarına önce devletin sonra da yerel yöneticilerin sahip çıkması. Lafta değil özde ötekileştirmeden derleyici-toparlayıcı, birlik ve beraberlik anlayışı içerisinde faaliyetlerini sürdüren vakıf, sanırım diğer illere örnek bir davranış ve anlayış sergilemektedir. Vakıfın kuruluşunu tek amacı Erzurum ve ülke olduğu için kentin ve ülkenin hayrına yapılacak her konuda yol gösterici görevini üstlenmekte, kıskançlık göstermeden de yapılan her iyi çaba ve gayreti alkışlamaktadır.

Bu anlayışından ve faaliyetlerinden dolayı kutladım.   

Vakıf, 24. Sultan Sekisi Toplantısı 8 Temmuz 2017 Cumartesi günü Hınıs'ta gerçekleştirildi. Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK) ve Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü iş birliği ile hazırlanan ayrıca Hınıs Kaymakamlığı, Hınıs Belediyesi ve Hınıs-Karaçoban Eğitim Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği'nin de katkı sunduğu bu toplantıya da katıldım.

Sabah erken saatte Kızılay İş Merkezinin önünden Büyük Şehir Belediyesi'nin tahsis ettiği otobüslerle hareket ettik.

2016 yılı nüfus müdürlüğüne göre Hınıs'ın nüfusu 26.832, Oltu 31.056, Horasan 40.143, Pasinler 29. 853, Aşkale 23.449.  Merkez ilçeler hariç Hınıs ilimizin nüfus açısından dördüncü büyük ilçesidir. Hınıs Karaçoban ve Karayazı ilçelerine eğitim, ticari ve sanayi açıdan merkez görevi gören Muş yolu üzerinde merkeze 145 km uzaklıkta bulunan tarihi şirin bir ilçemiz.

İlçenin girişinde Erzurum Büyük Şehir ve Hınıs Belediyelerinin yardımlaşarak gerçekleştirdikleri   hummalı asfalt ve ağaçlandırma çalışması gözümüze çarptı. Sabah kahvaltısı güzel bir bahçede kaymakamlık tarafından verildi. İlgi çok güzeldi.

Basının yoğun ilgi gösterdiği toplantının yapıldığı Hınıs Kültür Merkezi'ne geçtik.

Hınıs'ın doğal ve kültürel zenginliklerini gündeme taşımak amacıyla gerçekleştirilen toplantıda ERVAK Başkanı Erdal Güzel, Hınıs-Karaçoban İlçeleri Yardımlaşma Derneği Başkanı Ümit Güvercin, Hınıs Kaymakamı Bülent Ay, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Erzurum Milletvekilleri Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, İbrahim Aydemir ve Orhan Deligöz birer konuşma yaptılar. Hepsinin konuşmalarında dile getirdikleri ortak nokta; Palandöken Tüneli'nin hayata geçirilmesiyle Erzurum-Hınıs arası 90 km düşürülmesi, bir fakülte açılması, doğal gazın ilçeye getirilmesi, göçün önlenmesi, madenlerin özellikle kömür rezervinin kullanıma açılması, Başköy Barajı'nın bitirilmesi, turizm, tarım ve ticaret konularıydı.

Sonra Hınıs Halk Oyunları Bar ekibinin oyunlarını zevkle izledik.

Oturum başkanlığını Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu'nun yaptığı panelde Prof. Dr. Haldun Özkan, Prof. Dr. Faris Karahan ve Dr. Şerafettin Çakal konuşmacıydılar. Konuşmacı bilim insanları   Hınıs'ın tarihi, kültürel zenginlikleri, kırsal kalkınma stratejileri ve Hınıs'ın kalkınmasında bu stratejilerden ne şekilde yararlanılacağı üzerinde durdular.   Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Şerafettin Çakal ilçe için çok önemli bir iş yaptıklarını Hınıs Fasulyesinin coğrafi işaretinin alındığı belirtti.  Dr. ÇakaL görseller eşliğinde yaptığı sunumunda Hınıs Kolu Kısası Atı ve soğuğa dayanıklı olan Hınıs Fındığı hakkında bilgi vererek konuşmasını tamamladı.

Kentimize ait civil peynir, kadayıf dolması, Erzurum küflü civil peynir ve İspir fasulyesinin coğrafi işaretinin alındığını biliyorduk. Hınıs fasulyesini de eklenmekle beş coğrafi işaretimiz oldu.

Coğrafi işaret çok önemli kültürel markadır. Bardız kilimi, cağ kebabı, Karaçoban balı ve tuzu, Oltu taşı, lor dolması gibi değerlerimizin de mutlaka coğrafi işareti alınmalıdır. Yine ikram edilen Hınıs'a ait iri köftenin de coğrafi işareti alınacak değerde olduğunu yapılan ikramda gördük.

Toplantı sonunda Hınıs Kaymakamı Bülent Ay'a Dr. Şerafettin Çakal tarafından Hınıs Fasulyesinin coğrafi işaret tescil belgesinin işlendiği bir plaket verildi. Misafirlere çam sakızı çoban armağanı olarak bir kilo Hınıs fasulyesi ikram edildi. Etkinlik konukların Hınıs Kanyonu, Tarihi Ulu Camii ve Hınıs Şehitliğini ziyareti ile son buldu. Otobüsümüzdeki samimi ortam içerisinde Erzurum'a döndük. 

Toplantının amacı; tüm maddi ve manevi potansiyelinin farkında olan karnı tok, sırtı pek, huzurlu ve güven içerisinde ilçeleriyle beraber  yaşanır bir Erzurum ve ülke olmasıydı.

Emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.