Erzurum Tiyatro Tarihi İçin Notlar -II-

Önce şunu düzeltelim. Bu dizinin ilk yazısını “Erzurum Tiyatro Tarihi” adıyla yayına verdik. Sonra fark ettik yaptığımız hatayı. Aslında, orada da belirttiğimiz gibi, amacımız bu şehrin tiyatro tarihini yazmak değildi. Bu konuda yeterli bilgimiz olmadığı aşikardır. Bizim işimiz de değil. Ancak elimizden gelecek olan, önceden belirttiğimiz gibi, yazılması düşünülen tiyatro tarihine katkıda bulunmaktır. Bu nedenle dizimizin adını “Erzurum Tiyatro Tarihi İçin Notlar” olarak düzelttik.

Yıl 1970 civarı. Erzurum Halk Eğtim Merkezi tıklım tıklım. Sahnede Genco Erkal. Oyunun adı Bir Delinin Hatıra defteri, Rus asıllı Ukraynalı yazar, Rus realizminin babası Gogol’un dev eseri. Nikolay Vasiliyeviç Gogol (1809- 1852) bu oyunu 1842’de yazmış. Oyun, çevresindekilerce aşağılanıp alay edilen sıradan bir küçük devlet memurunun kendince aşkı olan burjuva kızının bir asilzadeyi sevdiğini fark etmesiyle yıkılmasıyla başlıyor. Bu tek kişilik oyun memurcuğun gerçekleri kabullenememesi, hedef değiştiren hayallerinin onu sanal alemde soylu bir beyzade, kral olmaya yöneltmesi ve sonuçta delirerek "İspanya kralı" olmuş bir halde, akıl hastanesine kapatılmasını konu alıyor.

O yıllarda Halk Eğitim Merkezi Halkevlerinin kapatılmasıyla devletin eline geçeli 20 yıl geçmiş olmasına rağmen eski havasını korumakta ve misyonundan fazla bir eksilme olmamış durumda idi. Eski Halkevi kütüphanesi yerli yerinde fakat eskiye göre çok daha zengin durumda, tıklım tıklım salonlarıyla şehir okumuşlarına hizmet vermekte. Resim ve heykel kursları, sergiler düzenlenen Devlet Resim ve Haykel Gelerisi, koleksiyonundaki 700 civarında eski resimlerle gerçek bir hazineydi .

Halk Eğitim Merkezinin o yıllardaki zenginliklerini ve bölgemiz için önemini bir kenara bırakarak 600 kişi kapasiteli bu salonun fiziki durumuna bakalım bir nebze. Akustik, sonradan yapılan salonların tümünden daha üstün. Yerler parke, koltuklar tahta. Sahnenin önünde bir çukur var.

Salondan, sahnenin önünde yan taraftan merdivenle inilen ve aşağıda genişleyen bu çukurda o gün, Dokuzuncu Kolordu Bandosunun filarmoni grubu yer almakta. Şefleri sahneyi görür durumda, Balkondaki veya salonda önde oturan seyirci dikkatli bakarsa sefin başı yanısıra elindeki çubuğu da görebilirler. Oyunun durumuna uygun müzik icrasına yarayan bu yuvaya bir de sahne arkasından iniş yeri vardı.

Seyirciler şehrin en önde gelenleri. Vali, rektör, belediye başkanı, Kolordu kumandanı, diğer generaller. Dekanlar, öğetim üyeleri, daire müdürleri... Salon tamamen dolu.

Yetmiş yıl önce yapılan bir salonda 40 yıl kadar önce sahnelenen bir oyundan bahsediyoruz. Ne yazık ki yukarıda belirttiğimiz orkestra çukuru daha sonraki yıllarda gereksiz görülerek kapatıldı ve şehrimiz yapıldığı dönemdeki çok üstün durumundan geri dönülerek bu salondan yapılış gayesine göre daha eksik biçimde hizmet almaya mahküm edildi. Söylenen ve görünen gaye öne bir sıra koltuk daha konularak seyirci kapasitesini artırmaktı. Güzelim tiyatro salonu bu önemli ayrıcalığını kaybetmiş oldu. Günümüzde böyle salon çok.

Şimdi Erzurum’da Atatürk Üniversitesinin tiyatro bölümü, Devlet Tiyatroları sahnesi var, fakat orkestra yeri bulunan tiyatro yapısı yok.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Fatih Şimşek 01 Ocak 1970 02:00

    Sayın Ali KURT bey. ben Antalya`da yaşayan Erzurum`lu "Ömertepe (PULUR) köyü" emekli bir öğretmenim. O tiyatro salonunun eski halini anımsıyorum. Sahne önünde bi boşluk vardı ve ben çok da merak etmiştim. O salonda 1972-73 belki 74 lü yıllarda bir oyunda oynadım. "HÜRREM SULTAN" da. Kısacık bir rolde. O yıllarda tiyatro hareketi yoğun değildi. Kültürel yaşam sinemayla sınırlıydı. Keşke çok oyun oynanabilseydi, halk da tiyatro seyirciliğine özendirilseydi... Şimdi farklı bir Erzurum`lu profili olurdu. Çünkü tiyatro salonları, sergiledikleri oyunlarla takdir edersiniz ki birer okul gibidir. SAYGILARIMLA Fatih Şimşek