Erzurum’un ekonomik hayatına olduğu kadar kültür ve spor hayatına da
büyük katkıları olan İş Ocağı’nda 12 pehlivanın devamlı idman yaptığı
görülmektedir.
Yine cumhuriyet projelerinin hayata geçirilmesinde
önemli başarıları olan Erzurum Halkevi’nin de güreş konusunda oldukça
faydalar sağladığı bilinmektedir.
1944 yılında Erzurum’a gelen ve
spor hakkında rapor hazırlayan Hüsamettin Güreli, güreşe hevesli ve
kabiliyetli gençlerin Halkevi’nde toplanarak çalıştıklarını ifade
etmektedir.
Minder güreşi Erzurum’da Şeker Fabrikası’nın güreş
takımı kurmasıyla başlamış, bu sahada Erzurum Lisesi beden eğitimi
hocası Milli Güreşçi Raif Akbulut’un büyük hizmetleri olmuştur.
Ata sporu güreşin yaygın olduğu Erzurum, bu alanda oldukça başarılı güreşçiler çıkarmıştır.
Bu
sporculardan Nihat Kabanlı dünyanın en teknik güreşçisi olarak kabul
edilmiş, dünya üçüncüsü Hüseyin Gürsoy, Avrupa Şampiyonu Reşit
Karabacak, Akdeniz Oyunları Şampiyonu Asım Bülbül ve Erdal Karakaş bu
branştaki önemli başarılara imza atmış güreşçilerdir.
Milli
takımlar teknik direktörü Cahit Ahıskalıoğlu olmak üzere, Nizamettin
Gürbüz, İlhami Topaloğlu, Celal Aksoy, Mukaddem Taşgit, Yaşar Sifil,
Murat Atmaca, Sait Bingöl, Ahmet Binici güreş sporunda başarıları olan
Erzurumlu güreşçilerdir.
1920 yıllarında Erzurum’un spor
dünyasında kayak, paten, futbol, bisiklet, atletizm, izcilik, atıcılık
ve su sporları ile ilgili canlılıklar göze batmaktadır.
1925
yılında cumhuriyet at koşusu, istiklal at koşusu, ordu zabitan at
koşusu, engelli yaya koşusu, düz yaya koşusu, çuval yarışı, bisiklet
yarışı, baş ve orta pehlivan güreş müsabakalarının yapıldığı bir
etkinlik düzenlenmiştir.
1934 yılında kurulan Halkevi şehrin
sosyal ve kültürel hayatında önemli işler başarmış, Halkevi Spor
Şubesi’nin açılmasıyla birlikte Erzurum’un spor hayatında da hissedilir
bir hareketlenme yaşanmıştır.
1935 yılına kadar şehirde iki spor
kulübünden bahsedilmektedir, bunun dışında mektep, garnizon ve silah
tamirhanesi gibi yerler de sporla ilgili faaliyetlerin olduğu
görülmektedir.
Spor alanında Erzurum’da teşkilâtı kurulan ülke genelindeki ilk teşkilât Türk Spor Kurumu’dur.
Bu dönemlerde Halkspor, Leventspor, Erzurumgücü ve Yüce Yurtspor kulüplerinin olduğu anlaşılmaktadır.
1936
yılında Vali Haşim İşcan’ın destekleriyle şehirde Erzurumgücü,
Halkevispor, Lise ve Muallim Mektebi olmak üzere dört kulüp
oluşturulmuş, 1937 tarihinde kayıtlı sporcu sayısı 652’ye ulaşmıştır.
1938
yılına gelindiğinde disk atma, tek adım atlama, uzun atlama, 3000m
koşu, voleybol, 100x4 bayrak yarışı gibi müsabakaların yapıldığı, 1950
yılında ise çok daha kapsamlı atletizm yarışmalarının organize edildiği
gözlenmektedir.
İlk atletizm müsabakası 15 Ocak 1938’de kar
yağışı altında Millet Bahçesi’nde yapılmış, tek adım uzun atlamaya 22
atlet katılmış, yüksek atlama ve halat çekme yarışmaları üç kilometrelik
kar koşusunun ardından yapılmıştır.
Erzurum’da büyük çapta
yapılan ilk atletizm müsabakası 19-20 Ağustos 1950 yılında
gerçekleştirilmiş, yine 1950 yılında atletizm hakemi yetiştirme kursu
açılmış, buradan 14 hakem mezun olmuştur.
Diğer spor dallarında olduğu gibi atletizmde de Erzurum Türk sporuna önemli isimler yetiştirmiştir.
Erzurum’da
atletizm 1940’lı yıllarda okullar ve askeri birliklerde yapılmaya
başlamış, Hikmet Gemalmaz, Necati Gemalmaz, Özcan Mete, Necmettin
Yürümüş, Mehmet Sakallı, Bekir Soysal, Himmet Kirzuk (Milli Takım
Antrenörü) bu spor dalının ilk lisanslı sporcularıdır.
Bunlar
arasında Yılmaz Sakallı (yirmi beşten fazla milli formayı giymiş),
Mehmet Bayram (3000 ve 5000m dünya rekoru kırmış), Zeki Atlı (15 Ocak
1984 yılında Bulgaristan’da yapılan uluslararası 10000m birinci, 38 kez
milli), Ali Top, Mehmet Akgün (milli takım kaptanlığı yapmış, 1969’da
yıldızlar Türkiye ve pistte 3000m birincisi, 35 kez milli) Türkiye
birincilikleri olan Nevzat Ünlü (15 kez milli) Mithat Laloğlu (Dünya
Şampiyonu), Fatih Çintimar (Balkan Şampiyonu), Muzaffer Çintimar (Balkan
Şampiyonu, dünya altıncısı, Avrupa C Kupası Şampiyonu), Vedat Gönen,
Sedat Gönen, Adem Belir, (okullar dünya şampiyonu), Nihat Bayburt (üç
kez Avrupa şampiyonu), Hasan Pak (dünya okullararası kros birinciliği,
3000m dünya okullararası birinciliği), Yusuf Alıcı (Türkiye birinciliği,
Avrupa dağ koşusu biriciliği, Avrupa kulüplerarası kros birinciliği),
Birgül Özcan, (Türkiye birinciliği, Avrupa dağ koşusu üçüncülüğü), Esra
Güllü (Avrupa dağ koşusu ikinciliği, dünya dağ koşusu ikinciliği), Tubay
Erdal (Türkiye birinciliği), Hakan Çeçen (3000m kros Türkiye
birinciliği, 2009 Avrupa kros ikinciliği), Soner Çintimar (Türkiye
üçüncülüğü) ile başarı kazanan Erzurumlu atletlerdir.
50 yıl spor yıllığı 1988;79,Küçükuğurlu-okur,2007,134,Küçükuğurlu,2011;50 Küçükuğurlu, 2011;45
185
ülkede tertiplenen ve her kesimin spor yapmasına fırsat vermek
düşüncesiyle organize edilen “Olimpik Gün” Koşusu da 18 Haziran 1995
Pazar günü Erzurum’da gerçekleştirilmiştir.
Türkiye spor tarihi incelendiğinde ilk kayak faaliyetlerinin temelinin Erzurum’da atıldığı anlaşılmaktadır.
Erzurum’da
kış oldukça şiddetli geçmektedir, Kar ve buz üstünde rahatça yürüme
alışkanlığı kazanmış olan Erzurum gençleri soğuğa karşı da mukavemetli
bir yapıya sahiptirler.
Bu münasebetle Erzurum, kış sporları için
ideal bir coğrafyaya sahip olduğu gibi, Erzurum gençlerinde de her
türlü kış sporunu yapabilecek kabiliyet ve yetenek doğuştan vardır.
-40
derece soğukta metrelerce yağan karın üstünde büyüyen Erzurum
çocukları, bu iklim şartlarında büyüyerek zorlu şartlara müthiş bir uyum
sağlamışlardır.
Kışın kızaklarla saatlerce kaymak Erzurumlu
çocukların oyunları içerisinde ilk sırayı alır, Esatpaşa Yokuşu,
Leblebici Yokuşu gibi mesafesi yüksek yerlerden kayan çocukların
görüntüleri izlenmeye değerdir.
90.000 Mehmetçiğin şehit düştüğü
Sarıkamış Harekâtı’ndan sonra, askeri maksatlı kayaklı kıtaları kurma
düşüncesi yöneticiler tarafından dikkate alınınca Erzurum da kayak
sporuyla ilgili ilk faaliyetler başlamıştır.
Maddi ve manevi
büyük kayıplara uğradığımız bu savaşta Askeri yetkililer tarafından ,
Rus ordusunda bulunan kayaklı birliklerin süratle hareket edip
askerimize büyük kayıplar verdikleri görülmüştür.
Bu münasebetle
1915 yılı başlarında Avusturya’dan getirilen uzmanlar vasıtasıyla,
Erzurum’da modern kayakçılığın temelleri atılmıştır.
Enver
Paşa’nın talimatları doğrultusunda Cevat Dursunoğlu’na teşkilâtı kurma
görevi verilmiş, Kiremitlik Tabya’sı civarında hazırlanan bir koğuş ile
kayak faaliyetleri start almıştır.
Zamanla Kiremitlik Tabya’sı civarında ilk antrenmanlar başlamıştır.
Yirmi
gün devam eden bu çalışmalarda antrenmanlar Palandöken Dağları’nın
eteklerinde sürdürülmüş, sıkı eğitimlerden sonra Milli Mücadele
yıllarında Kazım Karabekir Paşa’nın gayretleriyle Erzurum’da kayak ve
paten sporları ön plâna çıkarılmış, Paşa’nın destekleriyle sivillerin de
kayak kaymaları sağlanmıştır.
Türkiye Kayak Federasyonu’nun
temeli 1935 yılında İdman Cemiyetleri İttifakı bünyesinde “Dağcılık,
Atıcılık ve Binicilik Federasyonu” ismi ile atılmış, ilk federasyon
başkanı da Erzurum milletvekili Şükrü Koçak olmuştur.
Bugün Türkiye Kayak Federasyonu başkanlığını yine bir Erzurumlu olan Doç. Dr. Özer Ayık yürütmektedir.
İlk
kayak müsabakası Erzurum’da 1937 yılında Türk Spor Kurumu Erzurum
Bölgesi tarafından yapılmış, müsabakayı Erzurumgücü takımı kazanmıştır.
Cumhuriyetin
kurulmasından sonra modern sporlara ilginin artmasıyla birlikte,
özellikle kış sporlarına olan yaklaşım da bir hayli artmış, bu
dönemlerde kayak yarışlarının yanında atlı kızak, normal kızak ve paten
yarışları da yapılmıştır.
1940 yılında Deve Boynu’nda bulunan
bir sığınakta kayak rehberi yetiştirilmek üzere kurs açılmış, ortaokul
mezunu kursiyerlerden 14’ü başarılı olmuş, 14 kayak rehberi de bölgelere
dağıtılan 600 çift kayak takımıyla 4616 gence kayak öğretmişlerdir.
1942-43
yıllarına gelindiğinde, Erzurum’da kayakçılık faaliyetlerinin kadın
erkek ve her yaşta halk tarafından rağbet gördüğü resmi belgelerde ifade
edilmektedir.
Yine şehrin sosyal hayatında çok önemli
faaliyetleri olan Halkevi’nin kış sporları için fevkalâde önemli
hizmetler verdiği gözlenmektedir.
Halkevi spor şubesi 1940’lı yıllardan sonra bünyesinde kayak grupları oluşturmuştur.
Erzurum
Halkevi o günlerde 99 çift kayak, 47 çift de kayak potini tedarik
etmiş, Halkevi kayakçıları 1945’de yedi kayakçı ile katıldığı
Sarıkamış’ta yapılan Halkevleri Spor Müsabakası’nda iyi neticeler elde
etmişlerdir.
Yine Halkevi paten konusunda da Erzurumlu gençlere
olanaklar sağlamış, 40 çift buz pateni ile Erzurumlu gençlere o günün
şartlarında paten yapma imkânı sunmuştur.
İlk paten yarışması 29 Ocak 1938’de 30 sporcunun katıldığı bir yarışma ile Cumhuriyet Caddesi’nde yapılmıştır.
İlerleyen
yıllarda bu yarışmaların daha sık tertip edildiğini, 29 Ekim 1945’de
kızlar ve erkekler arasında paten yarışmalarının yapıldığını
görmekteyiz.
Kış sporlarının en popüler dallarından olan buz
hokeyi için, Erzurum’da ilk düşüncelerin 1949 yılında filizlendiği
görülmektedir.
50 yıl spor yıllığı,1988;45
Sporcu dadaş,9;67
Küçükuğurlu,2011;62-83
1950
-1960 ve 1965 yılları arasında Erzurum’da bir buz hokeyi sahası
yapılması fikri gündeme gelmişse de imkânsızlıklar neticesinde bu mümkün
olmamış, Erzurum’un 2011 Üniversiade Oyunları’nı kazanmasıyla birlikte
Erzurum yurt içinde ve yurt dışında gıpta edilebilecek buz hokeyi
salonlarına kavuşmuştur.
Kızak kayma konusunda oldukça mahir olan Erzurum çocukları, patenle de kaymada oldukça başarılıdırlar.
Geçmiş
dönemlerde demirci ustaları tarafından yapılan iptidai patenler
üzerinde Erzurumlu çocukların son derece güzel kaydıkları, hatta
artistlik hareketler bile sergiledikleri bugün dahi konuşulmaktadır.
11
Eylül 1944 tarihinde kiremitlik tabya civarında yapılan Kayak Evi, o
günlerde kayak sporu için Erzurum’un en gözde mekânlarının başında
gelmektedir.
Bu mütevazı yapı kayak sporunun sevdirilmesi ve yaygınlaştırılmasında önemli katkılarda bulunmuştur.
Erzurum’da kayak sporunun simgesi şüphesiz Kiremitlik Tabya’da yapılan ahşap tramplendir.
Yapımına
Haziran 1945’de başlanan, mühendisliğini Muhbil Aykut’un yaptığı 17m
yükseklikte, 45m uzunluğundaki tahta tramplen, o günün şartlarında
Erzurum’un en gözde spor tesisi olarak uzun yıllar kayak sporuna hizmet
etmiştir.
19 Mart 1949 Cumartesi günü büyük bir törenle açılışı
yapılan bu önemli tesis, ne yazık ki günümüze kadar muhafaza
edilememiştir.
İlk atlayışı Avusturyalı Mayer’in yaptığı bu tahta
tramplenden, açılış töreni esnasında Erzurumlu genç kayakçılar da
atlayış yapmışlardır.
On iki yaşındaki Argun Müceldili’nin de
tramplenden atlaması, gelecekte şampiyon kayakçıların Erzurum gençleri
arasından çıkacağının müjdecisi olarak hafızalarda kalmıştır.
2011
Kış Oyunları münasebetiyle Erzurum’a gelen Mayer, bu özel günün
sevincini Erzurumlularla birlikte yaşamış ve hatıralarıyla oyunlara
başka bir renk katmıştır.
Kayak Evi ve ahşap tramplen, kış sporları konusunda Erzurum’un spor tarihinde derin izler bırakmıştır.
1938’de
başlayan ve yirmi yıl boyunca devam eden kayak bayramları burada
yapılmış ve renkli görüntülere sahne olmuştur. DEVAM EDECEK...