İlçeler Haber Girişi : 04 Nisan 2016 12:55

Fatih Cengiz'in başını yakan imza!

Fatih Cengiz'in başını yakan imza!
FETÖ/PDY'ye yönelik Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen operasyon kapsamında tutuklanan Aziziye eski Belediye Başkanı Fatih Cengiz ve 35 kişiyle ilgili iddianame tamamlandı.
Erzurumajans-Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve  Paralel Devlet Yapılanması'na (PDY) yönelik Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen operasyon kapsamında tutuklanan Aziziye eski Belediye Başkanı Fatih Cengiz ve 35 kişiyle ilgili iddianame tamamlandı. Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan iddianame kabul edilirken, ilk duruşmanın 1 Haziran'da yapılacağı öğrenildi.

Eski başkan Cengiz, Cumhuriyet Savcısı İsmail Karataş tarafından hazırlanan 132 sayfalık iddianamede  "24 numaralı şüpheli "olarak yer alırken, (Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği, İhaleye Fesat Karıştırmak, Görevi Kötüye Kullanma, Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma) suçlamalarıyla hakim karşısına çıkacak.

Fetullah Gülen Cemaati'ne yakınlığıyla bilinen Ufuk Nil A.Ş'ye 2011 yılında Dadaşkent'te satılan bir arsayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 23 Şubat 2016'da gözaltına alınan Aziziye eski Belediye Başkanı Fatih Cengiz'in yeniden aday gösterilmediği 30 Mart 2014 yerel seçimlerine 5 gün kala söz konusu dershaneye "Yapı kullanım izin belgesi"nin tanzim edilmesinden sorumlu tutulduğu iddianamede yeraldı. Suçlamaya neden olan "Yapı kullanım izin belgesi"nin Başkan Yardımcısı Hadi Zaimoğlu tarafından imzalandığı da iddianamede belirtildi.

Ayrıca iddianame, Cengiz'in Amerika'da 16-19 Mayıs 2013 tarihleri arasında düzenlenen ve yine Gülen Cemaati'ne yakın olan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın dört platformundan biri olan Medialog Platformunun desteklediği Anadolu Kültürleri ve Yemekleri Festivaline Aziziye Belediyesi'nin katılmasını sağladığı da yeraldı.

İDDİANAME: İFRAZ İŞLEMİ YAPILMADAN, EVRAKTA SAHTECİLİK YAPILARAK...

Hazırlanan iddianamede, arsanın Ufuk Nil A.Ş.'ye satışıyla ilgili süreç şöyle anlatıldı:

Onaylanan ihale satış kararına binaen 05.04.2011 tarihinde mülkiyeti Aziziye Belediyesine ait olan 6673 ada 1 nolu parselin 2603,98 m2 lik hissesi tapu devri yapılarak Ufuk Nil A.Ş. adına tescil edilmiştir.

Tapu tesciline müteakip Ufuk Nil A.Ş. tarafından 17.05.2011 tarihinde söz konusu 6673 ada 1 nolu parsele inşaat yapılabilmesi için imar durumu ve aplikasyon belgesi talebi yapılmış, 20.05.2011 tarihinde imar durumu ve aplikasyon tutanağı belgeleri yine 6673 ada 1 nolu parsel 2603,94 m2 gibi gösterilerek herhangi bir ifraz işlemi yapılmadan tamamen yanlı inşaata ruhsat verme adına evrakta sahtecilik yapma münasebeti ile onaylanmış ve ilgililere verilmiştir.

Ufuk Nil A.Ş. 21.08.2013 tarihli dilekçesi ile iskan alma talebini Aziziye Belediyesine iletmiş,  25.11.2013 tarihinde Erzurum Valiliği Kadastro Müdürlüğünce 6673 ada 1 nolu parselin tescil kaydına uygun şekilde cins tahsisi için tescil bildirimleri hazırlanmış ilgili tapu müdürlüğüne gönderilmesi istenilmiş, söz konusu 6673 ada 1 nolu parselin tamamı 13.950,05 m2 olup tamamı hissedarlı maliklere ait olduğundan kadastronun bu cins tahsisi tescil bildirime göre herhangi bir ifraz işlemi yapılamadığından dolayı 2603.98 m2 hisseye sahip Ufuk Nil A.Ş. adına bina tescili yapılamamıştır. Fakat Ufuk Nil A,Ş. nin 25.03.2014 tarihli dilekçesi ile tamamlanan inşaatta yapı kullanım izin belgesi talep edilmiş, 25.03.2014 tarihinde belediye görevlilerince yapı kullanım izin belgesi tanzim edilerek onaylanmıştır. Yapı kullanım izin belgesine bahse konu 6673 ada 1 nolu parsel ifraz edildikten sonra cins tahsisi yapılıp mülkiyete geçilmesi gerekmektedir ibaresi yazılmıştır.

Dadaşkent Anafen dershanesinin arsasının satış işleminden başlamak üzere tamamen kanuna aykırı yanlı ve usulsüz bir şekilde arsanın satış ve kullanımına izin verildiği kanaatinde olduğu, hatta 2014 yerel seçimlerinden 5 gün önce 25.03.2014 tarihinde yapı kullanma izin belgesi düzenlenmiş olması ayrıntılı olarak incelenmesi gereken bir durum olduğu, ifraz işlemi yapılmadan ve arsanın hissedarlarının muvafakati alınmadan inşaat ruhsatı verilmiş ve aynı şekilde usulsüzce yapı kullanım izin belgesi düzenlenmiştir. Konu ile ilgili olarak gerekli idari soruşturmaya başlandığı bildirilmiştir.

Fatih CENGİZ, H. Sezai AYDOĞAN, Şenol KABA ve Hadi ZAİMOĞLU'nun;

1-Tamamı 13.950.05 m² olan, imar planında park alanı eğitim tesis alanı ve spor tesis alanı olarak ayrılan hisseli taşınmazın Belediye tarafından satışı yapılacak olan eğitim tesis alanına isabet eden kısmı 2.064 m² olduğu halde, taşınmazın parselasyon ve ifrazını gerçekleştirmeden, hisseli olduğunu gözetmeden, satılacak kısmı 6673 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın tamamı, eğitim tesis alanını da 2.603.98 m² gibi göstermek suretiyle satış işlemi gerçekleştirmek.

Şenol KABA, İsmail Hakkı AKGÜN ve Barbaros ÖZER'in

2/a- Söz konusu satışa konu taşınmazın muhammen bedelini düşük belirlemek.

Fatih CENGİZ, Hüseyin POLAT, Cihat AKTAŞ, Yaşar ÇİPLAK ve H. Sezai AYDOĞAN'ın:

2/b- Düşük belirlenen muhammen bedel üzerinden taşınmazın satışa çıkarılmasına karar vermek.

Hadi ZAİMOĞLU, Şenol KABA ve Bülent YILDIRIM'ın:

3/a- Söz konusu taşınmazda ifraz işlemi yapılmadan ve mülkiyet durumunu gözetmeden taşınmazın eğitim tesis alanı olarak ayrılan kısmına inşaat yapılabilmesi için 20.05.2011 tarihli imar durum belgesini ve aplikasyon tutanağını düzenlemek.

Hadi ZAİMOĞLU, Şenol KABA ve İsmail Hakkı AKGÜN'ün;

3/b- Söz konusu taşınmazda ifraz işlemi yapılmadan ve mülkiyet durumu gözetilmeden taşınmazın eğitim tesis alanı olarak ayrılan kısmında inşaat yapılabilmesine izin veren 16.06.2011, 31.12.2012 ve 11.03.2013 tarihli inşaat ruhsatları ile inşaatın kullanımına imkân veren 25.03.2014 tarihli yapı kullanma izin belgesini düzenlemek.

4- Söz konusu taşınmazda eğitim tesis alanı olarak ayrılan kısım 2.064 m² olduğu halde, bu kısımda spor sosyal tesis alanına taşacak şekilde (2.804.99 m²'lik alanda) eğitim tesisi yapılmasına göz yummak.


İçişleri Bakanlığının 09.10.2015 tarih ve 14064 sayılı yazısı ekinde gönderilen dosya, İçişleri Bakanının 20.07.2015 tarih ve Mül.Tef.Ku.Bşk. 2015/241 sayılı soruşturma izni verilmesine ilişkin kararı ve bu karara yapılan itirazlar, Tetkik Hakimi Fatih KARAMAN'ın açıklamaları dinlenildikten sonra, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun uyarınca incelendi;

Dosyada ki bilgi ve belgelere göre, 1'inci, 2/a,2/b,3/a,3/b ve 4'üncü maddelerden ilgililere isnat edilen eylemlerin, hakkında soruşturma yapılmasını gerektirecek nitelikte bulunduğu anlaşıldığından, söz konusu maddelerden ilgililer için soruşturma izni verilmesine ilişkin İçişleri Bakanının 20.07.2015 tarih ve Mül.Tef.Ku.Bşk.2015/241 sayılı kararına yapılan itirazların reddine" karar verildiği anlaşılmıştır. 

"UFUK NİL, PARALEL YAPIYA AİT BİR ŞİRKET"

Ufuk Nil Özel Eğitim ve Yurt İşletmeciliği İnşaat Taahhüt Gıda Turizm Pazarlama Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketinin de bu yapıya ait bir şirket olduğu değerlendirilmiştir.

Bu bağlamda;

Özellikle, 30 Mart 2014 yerel seçimleri sırasında şuanki Aziziye Belediye Başkanı Muhammet Cevdet ORHAN'ın adaylığının kesinleşmiş olması ve mevcut Belediye Başkanı Fatih CENGİZ' in tekrar yönetime gelemeyeceğinin anlaşılması, bu sebeple karar organlarının da değişebileceği ihtimali doğması üzerine 25.03.2014' de Ufuk Nil Özel Eğitim Şirket tarafından yapı kullanma belgesi talebinde bulunulduğu, 27.03.2014 tarihinde ise bu belgenin "İfraz işlemi yapıldıktan sonra cins tahsisi yapılarak mülkiyete geçirilmesi gerekmektedir" ifadesi ile Belediye tarafından düzenlendiği,

SEÇİMLERE 5 GÜN KALA İMZALANMASI DİKKAT ÇEKTİ

Dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere, "Ufuk Nil Özel Eğitim Şirketinin FETÖ/PDY' nin amaçları doğrultusunda hareket eden bir şirket olduğu anlaşıldığından,

17-25 Aralık süreci sonrasında, yaşanan ve gelişen olaylar akabinde FETÖ/PDY örgütü mensuplarınca alelacele söz konusu binanın Yapı Kullanma İzin Belgesi alınmaya çalışılmasının dikkat çektiği,

Yeni Belediye yönetiminin  FETÖ/PDY' ye sıcak bakmaması durumunda, yapılan usulsüzlüklerin ortaya çıkması ve/veya söz konusu belgenin düzenlenme ihtimalinin ortadan kalkması hususları düşünülerek hareket edildiği,

Kamu arsanın ihale yolu ile Ufuk Nil şirketine satılması aşamasında ki gerek muhammen bedel tespiti ve gerekse diğer işlemlerin usul ve yasaya uygun olmadığı, yapılan ihaleye bu amaçla fesat karıştırıldığı ve resmi evrakta sahtecilik yapıldığı belirlenmiştir.

Yapılan bu iş ve işlemlerin FETÖ/PDY' nin amaçları doğrultusunda hareket edecek Anafen dershanenin kuruluşuna zemin hazırlamak ve gerçek bedelin çok altında kamu arazisini FETÖ/PDY' nin almasını sağlamak olduğu değerlendirilmiştir.

Yukarıda açıklanan nedenler ile,

Yönetim Kurulu Başkanı Şamil Baki ÇALIK' ın, Şirket Müdürü Sadrettin DEMİRCAN' ın, Şirket Personeli ve yetkilisi Yusuf KESKİN ile şirket ortakları Faris ULAŞCAN,  Ömer EKREK, Mustafa ALKAN, Haluk URVASIZOĞLU, Erdoğan YALÇIN, Memet SALİM, Alaattin ÖKSÜZ, Hüseyin AVCI ve Nimet TOGA' nın "İhaleye Fesat Karıştırma" suçunda sorumluluklarının bulunduğu değerlendirilmiştir.

ABD'DE DÜZENLENEN FESTİVALDE İDDİANAMEYE GİRDİ

Soruşturmaya konu usulsüz arsa satışının yapıldığı dönemde, Aziziye Belediye Başkanı olan Fatih CENGİZ ile ilgili olarak açık kaynaklardan yapılan araştırmalar;

Amerika Birleşik Devletleri'nin Los Angeles kentinde 16-19 Mayıs 2013 tarihleri arasında düzenlenen Anadolu Kültürleri ve Yemekleri Festivaline Erzurum Aziziye Belediyesinin katıldığı, Aziziye Belediyesini festivalde dönemin belediye başkanı Fatih CENGİZ'in Başkan Yardımcısı Hadi ZAİMOĞLU ile birlikte bizzat temsil ettiği ve açıklamalarda bulunduğu anlaşılmaktadır.

Amerika Birleşik Devletlerinde düzenlenen Anadolu Kültürleri ve Yemekleri Festivali incelendiğinde; 2013 yılında 4. sü düzenlenen festivali, Pacifica Ensititüsünün düzenlediği, festivalin Erzurum Ayağını Erzurum Kültür Sanat ve Diyaloğu Geliştirme Derneğinin oluşturduğu, Anadolu Kültürleri ve Yemekleri Festivalinin başkanlığını dört yıldır İbrahim Barlas'ın üstlendiği, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın dört platformundan biri olan Medialog Platformunun projeye destek verdiği,

FATİH CENGİZ: AMACIM BELEDİYEYE KAYNAK OLUŞTURMAKTI!

Fatih Cengiz'in gözaltına alındığı 23 Şubat 2016'da KOM Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde;  "Bahse konu arsa benim dönemimden önce Eğitim tesis alanı olarak belirlenen hisseli arsayı satmak istiyorduk, ancak talep görmeyen bir arsa idi, hatta o dönemde müstakil tapulu konut arazileri Dadaşkent bölgesinde çok ucuz fiyatlara gidiyordu,  çoğu zaman satılmıyordu, yine bizden önceki belediye döneminde (Dadaşkent Belediyesi) ihaleye çıkan arsalar rağbet görmediğinden değersiz olduğu için satılmamıştı, bizde belediye olarak elimizde bulunan bu eğitim tesis alanını ancak ve ancak eğitim faaliyeti gösteren dernek veya vakıflara satabilirsek en azından biz geçici olarak belediyemizin maddi sıkıntıdan bir nebze olsun kurtulacağını, diğer problemler için kaynak oluşturabilmek için zaman kazanacağımızı düşündük bu strateji ile, ilimizde bulunan Kültür Eğitim Vakfına (Kırkıncı Hoca Cemaati), Süleymancılar olarak bilinen yurtlara, menzil grubu olarak bilinen vakıflara ve şuan paralel yapı olarak adlandırılan vakıf ve eğitim kurumlarına böyle bir arsamızın olduğunu ve ihaleye çıkacağımızı haber verdik, buradaki amaç hem katılımı artırmak hem de arsayı yüksek fiyata satarak belediyemizin karını artırmaktı, bazı cemaatler bize burayı bedava verin paramız yok dediler, bende biz belediyeyiz bir burayı kimseye ücretsiz veremeyiz dedik ve ihale yapacağımızı tekrar belirterek ihale sürecine girdik. 2886 sayılı ihale kanununa göre ihale hazırlıklarını başlattık. Yapılan ihale süreci için talimat verdikten sonra, önce meclisten karar aldık sonra ilgili birimlere talimat verdim ve ihale hazırlıklarını başlatın dedim. İhaleye sadece söz konusu Ufuk Nil şirketi katıldı tek katılım oldu, gönül isterdi ki çok katılım olsun ancak olmadı bizde paraya ihtiyacımız olduğundan ve mevzuata da aykırı bir durum olmadığından bahse konu arsayı bu şirkete satarak ihaleyi sonuçlandırdık.

Bu husus teknik bir husustur. Burada belediye başkanı olarak benim amacım bir an önce kaynak oluşturup belediyeyi maddi sıkıntıdan kurtarmaktı, bu teknik problemle ilgili biriler gerekli açıklamayı yaparlar, benim bilgim yoktur. Bana verilen bilgiler doğrultusunda bende hazırlık yapın satalım dedim ve usule uygun olarak sattım. Ayrıca hisseli bir yerin ifrazının satıştan sonra da yapılabileceği bilgisi bana İmar işleri müdürlüğünden geldiği için bende o halde satalım dedim. Burada ki bu teknik sorumdan tamamen imar işleri sorumludur.

Belediye meclisinde Belediye Başkanı olarak benim ve meclisin önüne gelen konular hakkında tanzim edilen teknik bilgi içeren belgeler resmi evraktır, biz meclis olarak oradan gelen evrakı güvenerek doğru kabul ederiz ve kararını alırız. Bunu o an için teyit etmek mümkün değildir, burada bir sorun varsa yine teknik personelin sorumluğundadır bu hatanın istemeyerek sehven yapıldığını düşünüyorum.

İlk önce ihaleler yapılırken fiyat tespit komisyonları isteğe bağlı olarak fiyat tespiti yaparlar, sağlıklı olan uygulama bu şekildedir, belediye olarak bizde 3 adet emlakçıya fiyat tespitine ilişkin yazılarımızı gönderdik, bunlar belediyenin gelen giden evrak defterinde görülür, komisyon bu fiyatların ortalamasını almış ve bildiğim kadarı ile en yüksek verilen fiyattan yani metrekaresi 35 TL'den fiyat belirlenmiştir. Büyükşehir Belediyesi tarafından  o tarihlerde yapılan ihaleler incelendiğinde muammel bedelin 45 TL olarak hesaplandığı görülecektir. Burası eğitim tesis alanı olduğundan ve hisseli olduğundan dolayı o dönemde bize makul gelmiştir ve bizde belediye olarak bu fiyattan sattık, yani düşük bedelle satılması iddiasını kabul etmiyorum. Hatta şuan da Dadaşkent Bölgesinde arsa fiyatlarının artmasının sebebi de bizim başarılı çalışmalarımız sonrasında olmuştur.

"SEÇİMDEN 5 GÜN ÖNCE İMZALANDIĞINI SONRADAN DUYDUM"

Bu imzadan benim bilgim yoktur. Ben bu durumu başka bir yerden duydum ve hemen mevcut belediye başkanını aradım ve konuyu teyit ettim, Yapı kullanma belgesini imzalayan ve benim dönemimde belediye başkan yardımcısı olan Hadi ZAİMOĞLU'nu aradım, bu evraka seçimden 5 gün önce mi imza attın diye sordum kendisi de bana hayır çok önce imzaladım dedi. Bende benim niye haberim olmadı diye sordum, o da kanunen sıkıntı yoktu, inşaat bittiği için bende imzaladım rutin bir işlem dedi. Ben kendisine ülkemizde yaşanan 17/25 Aralık sürecini kast ederek süreci bilmiyor musun, bu imza beni de sıkıntıya sokar çok anlamsız neden yaptın diye sitem ettim. İspatım telefon görüşmelerimdir. Hadi ZAİMOĞLU'ndan cemaatçi olduğuna ilişkin hiçbir şüphem olmadığı için kendisine güveniyordum, bu hususla ilgili yetki bunun için ondaydı.

Ben Belediye Başkanıyım, soruşturmaya konu arsa satışına ilişkin birtakım teknik işlerin yapılması için görevli kişiler vardır, bu teknik işlemlerden sorumlu o personellerdir, ben her personelin yaptığı işlemi teyit edecek konumda değilim, amacım millete hızlı bir şekilde hizmet etmektir. Kamu zararı oluşmasının önüne geçmek içinde sarf ettiğim çabamı yukarıda ki sorularda izah ettim. Ben Belediye Başkanıyken İlçeme 150 Milyon civarında para soktum, ben hizmet ettim, kamuyu zarara uğratmadım, o tarihte arsayı kesinlikle düşük fiyata satmadık.

"BU YAPIYI O GÜNLERDE İHANET ŞEBEKESİ OLARAK GÖRMÜYORDUM"

Benim belediye başkanlığım süresi içerisinde bu yapıya ait anafen dershanesine arsa satmamın tek sebebi belediyeye kaynak oluşturmaktı, başka benim hiçbir derdim yoktur. Şuan da ben kendi ilçemde aday olmadığım için Belediye Başkanı olmadım, şuan aktif siyasette olsam paralel yapıyla mücadele etmek benimde birinci vazifem olurdu. Şu anda herhangi bir siyasi vazifem ve yetkim olmadığı için bu mücadeleyi ancak destekliyoruz. Benim FETÖ/PDY örgütüne bakış açım Devletimle aynıdır. Örgüte ilişkin suçlamayı kabul etmiyorum. Bu suçlama benim için züldür. Benim onların programlarına katılmam Belediye Başkanlığı dönemimde ve süreç öncesinde olmuştur, bu da benim cemaatçi veya örgüt mensubu olduğum anlamına asla gelmez.

Bu sorunun cevabını yukarıda anlattım. Benim Belediye Başkanlığım dönemimde bu yapıya ait bir şirkete usulüne uygun bir ihale satış yapmış olmam asla bunlara finans sağladığım algısı oluşturamaz. Ben bu yapıyı o dönem ihanet şebekesi olarak görmediğim için siyaseten yakınlığım olmuştur.

"FETULLAH GÜLEN'İ 1 KEZ ZİYARET ETTİM"

Belediye Başkanı iken Amerika'dan bir grup geldi şuan isimlerini hatırlamıyorum, bu grup Los Angeles'te her yıl geleneksel Anadolu Yemekleri Festivali yaptıklarını anlattı, buraya bütün illerin katıldığını söylediler, Erzurum ile ilgili bir katılım olmadığını söyleyerek bizden belediye olarak katılmamızı istediler. Bende gerek bölgemdeki termal tesislerin gerekse ilimizdeki diğer eserlerin tanıtımını yapmak için bu teklifi kabul ettim, gittim orada belediye olarak stant açtık ve bizi festivale davet eden gruba stant ücreti olarak hatırlamıyorum ama bir miktar para ödedik, burada üç gün kaldık sonra yine aynı festival kapsamında şehir turlarına katıldık festival bitti. Soruda geçen derneği hatırlamıyorum. Sonuç itibariyle tabi ki paralel yapıya ait bir dernekle bu festivale katıldık.

Festivalden önce Erzurum'da Milletvekili  Muhiyettin AKSAK ve eski AK Parti İl Başkanı Murat KILIÇ ile birlikte sohbet ederken ikisinden birisi Amerikaya gezimiz olacak dedi, bu gezi organizasyonu da yine Paralel yapıya ait bilmediğim bir dernek tarafından organize edilmişti tabi dönem itibariyle bir sorun olmadığı için bende geziye katıldım bizi Amerika'da yine bu yapıya ait dernek karşıladı ve şehirleri gezdirdi, bu kapsamda Pensilvanya'ya gittik, burada Fetullah GÜLEN ile görüştük, sıradan Erzurum sohbeti oldu, 2-3 dakika sürdü biz namaz kılıp oradan ayrıldık, söz konusu soruda belirtildiği üzere benim Belediye başkanı iken bunları yapmış olmam siyaseten yaptığım gezi ve ziyaretlerdir. Ben hakkımdaki iddiaları kabul etmiyorum." dediği de iddianamede yer aldı.

Orkun ÇİZMELİ-Levent AKPINAR/Erkhaber
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.