Siyaset Haber Girişi : 22 Şubat 2015 23:32

Ferit Keleş'in projesi ulusal basında yer buldu

Ferit Keleş'in projesi ulusal basında yer buldu
Türkiye'yi ayağı kaldıran cinayetlerden sadece biri olan Özgecan Aslan'ın vahşice öldürülmesinin üzerinden fazla zaman geçmedi.
Erzumajans-Türkiye'yi ayağı kaldıran cinayetlerden sadece biri olan Özgecan Aslan'ın vahşice öldürülmesinin üzerinden fazla zaman geçmedi.

Yaşanan trajedi hep farklı kadınlara uğrasa da beylik laflar hep aynı. Türkiye'nin farklı yerlerinde hunharca öldürülen kadınların tek suçu kadın olmak, erkek egemen bir toplumda var olmak. Ne yazık ki yasalar, çözüm önerileri bile erkek egemen bir aklın ürünü olarak ortaya çıkmakta ve kadınla ilgili bir konuda kadın ihmal edilmektedir.

Cinayeti işleyen bir erkek ise eğer sorun yok. Herkes erkeği bu cinayete iten sebepleri tartışmaya koyuluyor. Çocukluğa kadar inilerek derin analizler yapılıyor ve erkek egemen çözüm önerileri sunuluyor. Ve olay "erkektir yapar" çiğliğine varan bir yoruma uzanarak kapanıyor ve unutuluyor. Bu kadına şiddetten dolayı ülkenin kaçıncı kez ayağı kalkması, kaçıncı vahşice işlenen cinayet, bu kaçıncı "artık bon bulsun bu cinayetler" palavraları bilemiyorum.

Erkek, bütün bu çirkinlikleri yaparken, olan kadına oluyor ne yazık ki. Kimse kadınların toplum içindeki psikolojik durumunu ortaya koyan tespitler yapamıyor. Toplumsal olarak kimse lütfen şu cümleleri kimse kurmasın bana: "Türkiye, Avrupa'dan önce kadına haklar vermiştir. Cennet anaların ayağı altındadır. Kadınlar bir çiçektir vs."

Bunlara hiçbir biçimde inanmıyorum ve kadınlar da inanmıyor artık. Bir yalandan öteye gidemeyen bu söylemler artık kabak tadı veriyor. Yaşanan yüzlerce kadın cinayetinde şu ana kadar ciddi bir çözüm önerisi getiren hiç kimse olmadı. Kadına şiddet durdurulsun! Tamam, durdurulsun da nasıl? Bunu özellikle kadınların merkeze alınarak çözülmesi gerekiyor. Bunun için ciddi projeler üretilmeli ve bunlar atıl olmadan hayata geçirilmelidir. Bu tür cinayetlerde aile faktörünün çok önemli olduğuna dikkat çekiyor uzmanlar. Yani kişinin nasıl bir ailede yetiştiği oldukça önemli bir konu. İyi bir ailenin ise temelleri sağlıklı bir evlilikten geçiyor. Bu anlamda son yıllarda özellikle toplumsal olarak evlilik kurumunun çatırdadığını düşünürsek ve boşanmaların ciddi oranda arttığını düşünürsek konuyu daha ciddi ele almak gerektiğini anlarız. Sağlıklı evliliklerin olmadığı, mutsuzluğun ve şiddetin tavan yaptığı ailelerde doğan ve yetişen çocukların şiddete eğilimli oldukları bir gerçek. Bu sebeple işin en temeline inerek aile ve evlilik kurumunun temelde ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda ciddi projelerin olmadığı ülkemizde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bazı adımları var ancak yeterli değil. Bu adımların toplumun geneline mal edilerek artırılması gerekmekte.

Aile ve evlilik konusuna ilişkin geçtiğimiz günlerde Erzurum'dan gelen bir mail oldukça dikkatimi çekti. Erzurum'da uzun yıllardır eğitimcilik yapan Ferit Keleş'in geliştirdiği projenin içeriği tarafıma gönderildi. İnceledim ve buraya taşımanın önemli olacağını düşündüm. Eğitimci olmasının yanında aynı zamanda Erzurum Milletvekili Adayı olan Keleş, bu konuyu meclise taşıma konusunda da oldukça iddialı. Proje evlenecek çiftlerin birbirleri için uygun çiftler olup olmadığına karar veren bir enstitü çalışması. Bu enstitüde psikologdan iletişim bilimciye, aile danışmanlarından ilahiyatçıya, 40-50 yıllık evli çiftlerden psikiyatrlara kadar uzanan karma bir heyet bulunuyor. Bu heyetin karşısına çıkan aday çiftler, çeşitli aşamalardan geçerek heyetin sorularını yanıtlıyor. Çeşitli testlerin uygulandığı projede heyet daha sonra adaylara bir rapor vererek evliliklerinin uygun olup olmadığı hakkında bilgilendiriyor. Özellikle evlendikleri durumda hangi konularda sorun yaşayacakları ve hangi durumlarda mutlu olacaklarına yönelik bilgiler paylaşıyor.

Bu önemli projenin hayata geçmesi yaşanan bu trajedilerin temeline inmek ve eli taşın altına koymak anlamına geliyor. Çünkü devletin kadın erkek ilişkisi hakkında şu zamana kadar yaptığı tek şey 'boşanmalarına karar verildi' demekten öteye gitmedi. Bu ve buna benzer projeler ile sorumluluk sadece ailelerde değil devlette de olmuş olacak. Yazımı toplum olarak sıklıkla kullandığımız ve ne yazık ki çözüm olmayan bir cümle ile bitirmek istiyorum: "Umarım bu cinayetler son bulur." Kaynak: Milat Gazetesi 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.