Bölge Haber Girişi : 29 Şubat 2012 23:24

Hobiciler, lobiciler ve kayan gazeteciler!

Hobiciler, lobiciler ve kayan gazeteciler!

Her meslek grubunda bazı kişilerin mesleğine uysun ya da uymasın hobileri vardır.
Dağcı doktorlar, sörfçü mühendisler veya yağcı bürokratlar!..

 

 

Her ne kadar spor türü olmasa da 'lobi' yapmayı da 'hobi' sayan siyasetçilerimiz yok değildir.

 

Herkes sevdiği şeyi bir uğraş olarak seçer; bundan daha doğal olan ne olabilir ki!
Gazeteciler tayfasında da elbette dağcılar da olacaktır sörfçüler de; hatta yağcılar ve de lobiciler…

 

Bunların yanı sıra kayak yapanlar da var elbet.

 

Bu kayak yapan gazeteciler, arada bir ellerindeki kalemi bırakıp ayaklarına kayak takımını geçirerek, şu dağ şuranın, bu dağ buranın, diyerek, 'Kayak Yapan Gazeteciler Olimpiyatları' adı altındaki organizasyonla memleket memleket gezerler iken,  bu kez de, Palandöken de Erzurum'un, demiş olmalılar ki,  kaymak gibi karda kaymak için memleketimize geldiler.

 

Şunu iddia edebilirim ki; kayma eylemini, bazı gazetecilerden daha iyi yapan yoktur.
Yani diğer meslek gruplarındaki bazı kişilerin 'kayma işinde' başarı oranı üç ise, gazetecilerde bu en az on üçtür!

 

Hele slalom yarışlarında kimse bizim takımın eline su dökemez!
Başladığı noktadan bir sağ, bir sol yaparak öyle bir kayarlar ki, seyredenler küçük dilini yutar!

 

Bu slalom pistinde düşmeden kaymaya devam edenler, seyirciler tarafından büyük alkış alır; düşen de düştüğü yerde kalırken, elbette izleyenler tarafından çok ayıplanır!

 

Aslında, gazeteciler için atlama kulesi değil, zıplama tümseği olmalı!.. Bu da bana kalırsa ancak şöyle olur!..  Mesela, slalom yarışının bitimine bir zıplama tümseği konulur; en son sağ mı yapmış, o tümsekten zıplayarak başka bir pistte kayma işine devam etmeli; ya da en son sol mu yapmış, yine o tümsekten başka bir piste kayak takımlarını kırmadan geçmeli!

 

Havaların biraz ısınmasıyla erimeye yüz tutsa da yine de kar kaymak gibi.
Meslektaşlarımız yoğun tipide bile kaymaktan vazgeçmediler!
Kayarlar tabi, kaymasını bilene ve canı sağ olana ne ki!

 

Nerden aklıma geldiyse şunu da belirtmeden bitirmeyelim yazıyı. Yakutiye Medresesi Meydanı'ndaki kar heykeller hem kirlendiler hem de eridikçe tam bir ucubeye dönüştüler.

 

Eridikçe, yani yapılarından bir şeyler kaybetmeye başlayınca, ucubeye dönüşmeleri normal!

 

Elbet kirlenmeleri de doğal!..
Biraz anlayış göstermeli, ne de olsa kar beyaz!
Ucube temizlemede etkin olan  kurumlara duyurulur… 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.