Tanımadığım, şarkılarını bilmediğim ve hiçbirini dinlemdeğim şarkıcı bir kadının eleştiri sınırını aşarak imam hatiplilere hakeret içeren hadsizliği kabul edilemez ve kendisini kınıyorum. Herkes sözünün nerelere gideceğini bilecek ve ona göre konuşacak. Ancak kişiyi bağlayan bireysel bir sorumluluğun genelleştirilmesi bir kesimin toptan suçlanılmaya kalkışılması ve de zan altında bırakılarak siyasete malzeme yapılması etik değildir.
Bu ülkede her Allah'ın günü Atatürk'e ve cumhuriyet değerlerine hakaretler gırla gidiyor. İmamın biri kalkıyor, "Şarkı dinleyip keyif alanlar dinden çıkmış olurlar" diyebiliyor. Hemen herkesin şarkı, türkü dinlediği, âşık deyişlerinden keyif aldığı ve ilahilerin söz ve ezgilerinden mest olduğu güzel ülkemizde tüm müslümanlar, inananlar; şarkı ve türkülerdeki mecazı, cinası, imge ve simgeleri bilmeyen bu adama göre dinden çıkmış oluyorlar öyle mi?
Sarayda ikinci Mahmut'tan itibaren Abdülhamit dahil çok sesli batı müziği dinleyen, kızlarına, oğullarına şan dersleri aldıran, piyano ve mandolin çaldıran, müzikal operalar izleyen birçok Osmanlı sultanları ve halifeleri de dinden çıkmış oluyorlar bu adama göre öyle mi? Eyvah ki, ey eyvah!
"Deve sidiği şifadır" diyen bir ilahiyat profesörü ise "Namaz kılmayan müslümanlar öldürülebilir" fetvasını verebiliyor. Şarkıcı kadın gibi bu uçuk hocaya da sormak istiyorum. Lâik bir devlette bu namaz kılmayan müslümanları, kim öldürecek? Kur'an'da namaz kılmayanlar öldürülür diye bir hüküm mü var? Diyanet istatistiklerinde düzenli beş vakit namaz kılanların oranı yanılmıyorsam yüzde yirmi civarında. Bu hocaya göre namaz kılmayan veya kılamayan yüzde sekseni oluşturan müslümanların ise öldürülmeleri caizdir öyle mi?
İmam hatiplilere hakarete anında haklı tepki veren Diyanet'e sormak istiyorum. Ayasofya'da bu devletin kurucusuna lânet okumak da ne oluyordu Hocam? Herkesi dinden çıkaran bu hadsiz imam efendiye ve namaz kılmayanlar öldürülebilir diyen bu ilahiyat hocasına da bir sözünüz bir çıkışınız olmayacak mı? Hakaret saikiyle tutuklanan şarkıcı kadının yanında suç işleyen bu şahıslara da adlı ve yasal bir işlem olmayacak mı? Sizden bizden gibi farklı tasnifelere gidilmeden hakaret hakarettir denilerek hep birlikte ortak bir tepki verilmesi halinde ancak adil olunabilinir ve ancak eşit uygulamalarla toplumsal birliğimize ve sosyal barışımıza hizmet edilebilir.
Sayın hocam cehalet bu ülkede hiç bukadar cüratkar olmamıştı. Ne yazıkki Kuran'dan bi haber yaşayan bu toplumu kandırmak aldatmak bu kadar kolay. Birileri Mescid-i Aksa önünde rabi işareti yapar avam buna tav olur, kendisi ve kardeşide devletin üst kademelerinde rüşvet çarkı döndürür. Türkiye gündemi bununla çalkanırken, yerel basında tekbir haber bile çıkmaz. Tuhaf değilmi.
Sayın Müdürüm, Hala ümitvarız. Biliyorum ki bu ülkede milliyetçi muhafazakar gibi görünen riyakarlardan çok aklı ve fikri hür, vicdanı hür ve sadıkane sadece Allah'a kul olmuş yüce gönüllü insanlar var.
DERS BU KADAR OLUR.GÜCLÜ KALEM DEGERLI HOCAM.