Spor Haber Girişi : 23 Mayıs 2018 15:15

Mert Nobre: Kanım mavi-beyaz akar

Mert Nobre: Kanım mavi-beyaz akar
Ülkemizde Fenerbahçe ve Beşiktaş’ta şampiyonluklar yaşayan ve BB Erzurumspor formasıyla da iki kez şampiyonluk kupasını takım kaptanı olarak havaya kaldıran Mert Nobre Duygu ve düşüncelerini Pusula Gazetesi'nden Nurullah Pala'ya anlattı.
Erzurumajans-Ülkemizde Fenerbahçe ve Beşiktaş’ta şampiyonluklar yaşayan ve BB Erzurumspor formasıyla da iki kez şampiyonluk kupasını takım kaptanı olarak havaya kaldıran Mert Nobre, “Ben Fenerbahçeliyim, ama Mavi-beyaz aşkı benim için bambaşka… Sahada benim rengim Mavi-beyaz” dedi.

O, Brezilya asıllı bir futbol yıldızı… Mert Nobre, Ülkemize geldikten sonra Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı oldu.  Fenerbahçe ve Beşiktaş’ta şampiyonluklara ve sayısız zaferlere imza atan golcü futbolcu, Kayseri ve Mersin gibi illerin takımlarının da formasını da terleten tecrübeli oyuncunun yolu 2016 Temmuz’unda Erzurum ile kesişti. Dadaşlar diyarının futbol takımında şampiyonluklara imza atan Brezilya asıllı yıldıza, ‘Dadaş Nobre’ payesi verildi. O’da bu isimden bir hayli memnun.

Dadaş Nobre, Türk Halkını çok sevdiğini, ancak Erzurumluların çok farklı olduğunu belirterek, Dadaşları çok sevdiği için futbolu burada noktalayıp, jübile yapmak istediğini söyledi. Bu sezon Dadaşlara 12 gol katkısı sağlayan Mert Nobre, futbolu bıraktıktan sonra teknik direktörlük yapacağını açıkladı.

Mehmet Sekmen başkanı projesi için geldim

N.PALA: Özellikle Fenerbahçe ve Beşiktaş’tan tanıdığımız Mert Nobre olarak, “Son durak Erzurum” dediniz. Duygularımızı alabilir miyiz?

MERT NOBRE: Brezilya’dan Fenerbahçe’ye transfer olduktan sonra, Beşiktaş, Kayseri, Mersin de forma giydim. Fenerbahçe ve Beşiktaş’ta şampiyonluk sevinçleri yaşadım. 2016 yılında dönemin kulüp başkanı Ali Demirhan, Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Sekmen ile birlikte projeleri olduğunu ve bu projenin en önemli parçalarından birinin de benim olacağımı söyledi. Böylece BB Erzurumspor’un transfer teklifini kabul ettim. Bu proje kapsamında daha önce takımımız 3. Ligden ikinci lige çıkmıştı. Ben de 2. Ligde bu ekibe dahil oldum. 2016 Temmuz ayında geldiğim Erzurum’da iki kez şampiyonluk sevinci yaşadım ve takım kaptanı olarak da iki kez şampiyonluk kupasını havaya kaldırmak bana nasip oldu.



Bana Erzurum’da ne işin var dediler

N.PALA: Kaptan peki sen Erzurum’a gelirken, nasıl bir tepki ile karşılaştın?

MERT NOBRE: Erzurum’a ilk geldiğimde herkes dedi ki; Nobre senin ne işin var orda?  Dedim ki orada bir proje var bir amaç var. Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Sekmen ve o zaman ki kulüp Başkanımız Ali Demirhan’ın çizdiği bir proje vardı. O proje Süper Ligdi. Herkes çok zor diyorlardı ama ben inanıyordum. Gelmeye karar verdiğim zaman herkes şehir soğuk dediler ama problem değil dedim. Erzurum’a geldim. Evet şehir soğuktu ama insanlar inanılmaz sıcak. Ben bir çok yerde oynadım ama Erzurum’un insanı kadar sıcak insanlar görmedim. Beni çok sevdiler bende onları çok sevdim. İyi ki o zaman gelmişim.

Mehmet Hoca, hayata döndürdü

N.PALA: Nobre, sen çok başarılı geçen bir sezonun ardından, Spor Toto 1. Lig başladığı dönemde forma şansı bulamıyordun. O dönem çok sıkıntılı anlar yaşadın?

MERT NOBRE: 2. Ligde sezona başladığımızda Play-Offa kaldık. Hatalı bir sezon geçirmiştik. Yine kritik maçlarla Play-Off’tan 1.Lige çıktık. Bu sezonda çok iyi değildik. Bir anda hoca değişikliği oldu takımda 18-19 futbolcu ayrıldı. Puanımız iyi değildi. Sezon ortalarında 11’inci sıralardaydık bazen gerisine de düşüyorduk. Herkes kolay olmadığını biliyordu. Mehmet Hoca(Altıparmak) geldi, tüm hava değişti. Hoca geldiğinde durumumuz kötüydü. Takım toplandı. Aile gibi oldu. Biz başarmak için inandık. Çok kritik maçlar yaşadık. Önemli anlar oldu. Adeta maç içinde ki goller bile kaderimizi değiştirdi. Son galibiyetle Play -Off’a kaldık. Son sırada çıktık ama bize pek şans verende yoktu, tıpkı 1.Lig’e çıktığımızda ki gibi. İnandık ve başardık. Bu başarıda en büyük emek şüphesiz Mehmet Hocanındır.



Dadaş Nobre olmak gurur verici

N. PALA: Çevrendekilerin Ne işin var Erzurum’da dedikleri Nobre, burada “Efsane” oldu. Hatta size taraftar ‘Dadaş’lık payesi verdi.

MERT NOBRE: Ben geldiğimde söz vermiştim. Bu takımı çıkarabildiğim kadar çıkaracağım. Son ana kadar mücadele edeceğim. Şimdi takım Süper Ligde. Bu beni çok mutlu etti. Şehirde inanılmaz bir destek var. Belediye Başkanı, Yöneticileri, taraftarı. Final maçında binlerce taraftar gelmişti. Geçen sene İstanbul’da oynadığımız Play-Off’ta  taraftar orayı tıka basa doldurmuştu. Başka takımda bunlar olması kolay değil. Bizim için çok önemli oldu. Bana ‘Dadaş Nobre’ diyorlar. Bu benim için gurur verici bir durum.

Ben sadece bir futbolcu değilim

N.PALA: Kaptan, sen tabi ki de saygıyı hak ediyorsun, mütevaziliğinle, yaşınla, tecrübelerinle, ama bu kentte, bu kulüpte sana karşı inanılmaz bir sevgi ve saygı var?

MERT NOBRE: Tabi her ailede ve her takımda olduğu gibi bazen bana kızıyorlar bazen seviyorlar. Ben sadece burada oyuncu değilim. Ben, Brezilya gibi defalarca dünya şampiyonu olmuş bir ülkenin futbol kültüründe büyümüş yetişmişim, Türkiye de de sayısız kupalara ve zaferlere imza atmış birisiyim, ben sadece bir futbolcu değilim, aynı zamanda gençler için bir şansım.

Hem Dadaşım hem ağabeyi

N. PALA: Sizi en farklı kılan durum ne?

MERT NOBRE: Dadaş gibiyim ağabeyi gibiyim. Tecrübeli biriyim.  Her zaman oyun arkadaşlarımı motive ediyorum. Bazen baba gibi oluyorum. Benim çocuk 15 yaşında 18 yaşında oyuncular var. Çocuğumun yaşındalar onlara bazen babalık yapıyorum. Ama ben çok mutluyum. Hem şehrin bana gösterdiği sevgiden hem takımın gösterdiği saygıdan.



Jübilemi Erzurum’da yapacağım

N. PALA: Kaptan, Gazişehir ile oynanan final maçından önce dediniz ki, bir yıl daha futbol oynamak istiyorum? Bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyim?

MERT NOBRE: Ben fizik olarak iyim. Sakatlığım yok. Son 10-15 maç 90 dakika oynadım ve son maç 120 dakika oynadım. Ben bir sene daha oynamak istiyorum. Erzurum’da olmak istiyorum ama daha belli değil. Sözleşmem biti. Burada jübilemi yapmayı çok istiyorum ama net bir durum yok. Ne olur ne biter konuşacağız.

Teknik direktör olacağım

N. PALA: Nobre, profesyonel futbolcular futbolu bıraktıktan sonra yorum, yazar, teknik adam oluyorlar, sizin hedefiniz nedir?

MERT NOBRE: Futbolu bitirince teknik direktör olarak devam edeceğim. Gerekli eğitimlerimi sertifikalarımı aldıktan sonra futbolun içinde devam edeceğim. Türkiye’de teknik direktörlük yapabilirim. Belki Erzurumspor’da hoca olabilirim. Bunu çok isterim.  Tabi bu üstte de dediğim gibi ancak gerekli olan belgeleri aldıktan sonra olabilir.

Fenerbahçeliyim ama sahada Mavi-beyaz için ölürüm

N. PALA: Kaptan, Erzurum Süper Lig’e çıktı, eğer sen bu kulüpte kalır, forma giyersen eski takımların Fenerbahçe ve Beşiktaş’a rakip olacaksın.

MERT NOBRE: Daha önce karşılaştığım sorularda bana hangi takımı tutuyorsunuz diye sorduklarında Fenerbahçeliyim diyordum, bugün de Fenerbahçe taraftarıyım.  Ben Erzurum da çok mutluyum. Fenerliyim, ama sahada Erzurumsporlu. Eğer sözleşmem devam ederse heyecanlı olacak. Ben Fenerbahçeliyim. Ama o maçta ben mavi beyazlıyım. Başka rengim yok. Parmağımı kesseniz kanım Mavi-beyaz akar, o kadar çok seviyorum bu şehri.



Şeytanın bacağını tersten kırdım

N. PALA: Nobre, her halde Bolu maçında önce kendi kalene sonra rakip kaleye gol attın?

MERT NOBRE: Ligde o maça kadar hiç gol atamamıştım, o maçta önce kendi kaleme gol atınca, Allah Allah dedim, her halde şeytanın bacağını tersten kırdım dedim. Sonra Erzurum adına beraberlik golünü attım. Düşünsenize santrforum, bir kendi kaleme bir rakip kaleye gol atıyorum. Çok enteresan bir durumdu.

N. PALA: Bu sezon geride kalan müsabakalarda unutamadığın maç hangisi?

MERT NOBRE: Adana Demir ile deplasmanda oynadığımız maçı unutamıyorum, bizim galip gelmekten başka şansımız yoktu. Onların da kazanması gerekiyordu. Biz çok sıcakta bir maç oynadık, müthiş bir geri dönüşle 3-2 kazandık. Ben orada arkadaşlara dedim ki. Bu Adana demir, Altınordu’yu yenecek, bize İzmir’de bir beraberlik yetecek. Bunu başardık ve Play-Off’a çıktık.

Cağ kebap ve Kadayıf dolması harika

N. PALA: Kaptan, uzun süredir Erzurum’dasınız Erzurum’un en çok hangi yemeklerini sevdiniz?

MERT NOBRE: Oooo!…Öyle bir şey soruyorsunuz ki, cağ kebap çok güzel…Kadayıf dolması harika… Tabi ben bir futbolcu olarak formumu da korumak zorundayım, herkese cağ kebabı ve kadayıf dolmasını tavsiye ediyorum.



Çok zor soru sordunuz?

N. PALA: Kaptan, en çok sevdiğiniz sanatçı kim?…

MERT NOBRE: Kısa süreli bir duraklamanın ardından, çok zor bir soru sordunuz. Dünyada mı? Türkiye de mi? Erzurum’da mı?…

N. PALA: Genel soruyorum. Örneğin ben Michael Jackson ve Madonna hayranıyım.

M.NOBRE: Evet, evet, ben de Michael Jackson ve Beyonce hayranıyım.

Erzurum’da da Hüsamettin Ceylan’ın Mavi-beyaz, Mavi-beyaz, gök mavi, yerler beyaz türküsünü çok seviyorum.

N. PALA: Peki kaptan, şampiyonluktan ötürü sizi kutluyorum, daha fazla yormayalım, tatile çıkacaksınız her halde?

MERT NOBRE: Çok teşekkür ediyorum. Evet, bir on gün dinlendikten sonra bakarsınız Bodrum’a falan tatile giderim.
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.