Müftülüklerin nikâh kıymaları...

Resmi nikâhın akabinde veya öncesinde; toplumda, önemli bir kitle tarafîndan, imam nikâhı adı altında, kayıt altına alınmayan ve çoğu vekil tayin edilerek kıyılan nikâhlar var... Uygulama, maalesef ülkemizin "fikr-i sabit"i haline gelen ve kırılamayan bir ön yargılı gerçeği..Halbuki nikâhta esas olan, resmi ve dinî nikâh ayırmı yapılmadan belediyeler- nüfus idareleri ve muhtarlarca, kıyılan medenî nikâh uygulamasıdır.

Nikâhta aranılan, evliliğin aleni bir ahid olması ve şahitler huzurunda kayıt altına alınmasıdır. Bu da, daha çok, kadına güvence sağlayan resmi ve medenî nikâhla, mümkün olur... Diyânet'in dinî görüşü de bu yönde... Aslında bugüne kadar, medeni ve resmi nikâh uygulamalarında, bir sorun da oluşmamıştır.

Kadın örgütlerinin ve muhalefetin tepkisini çeken ve hangi sağlıklı ihtiyaçtan kaynaklandığı tartışılan tasarıda; devlet memurları olan müftülerin, diğer yetkililer gibi resmi nikâh kıymalarına imkân sağlanmış olacak..Bu değişiklikle, dinî nikâh adı altında kıyılan ve tamamen ritüel olan ikinci bir dinî nıkâh kıyılması uygulaması, şayet son bulacaksa, tasarıda sorun yok derim... Resmi nikâh dışında, imam nikâhı adı altındaki çocuk yaşlardaki ve diğer başkaca arzu edilmeyen ve istenilmeyen evliliklerinin önününe geçilmesinde, sonuç alınacaksa, sorun yok derim.

Yillarca imam nikâhı ile yaşayan ve her türlü yasal güvenceden yoksun kadının, sorunlarına çözümde bulunacaksa, yine sorun yok derim. İmam nikâhı adı altında "poligamist" yani çok eşliliğe son ve çözüm bulunucaksa, yine sorun yok derim. Ülkemizde azımsanmayacak oranda var olan "muta nikâhı" paradigmasına çözüm üretilecekse, yine sorun yok derim..

Öncelikle ve özellikle devletin temel lâiklık yapısı aşındırılmayacaksa, yine sorun yok derim. Bu ve benzeri beklentilerin ve toplumda var olan lâiklik endişe ve hassasiyetlerin giderilmesine yönelik yapılacak samimi ve inandırıcı düzenlemeler olursa, fazlaca itiraza gerek yok diye düşünürüm. Şâyet, zamirlerde başkaca niyetler yoksa..

Nihâyet, nikâh kıyımında, belediye yerine müftülükleri tercih edenlere de, medenì kanununun hükümleri, her halde aynen hatırlatılacak ve şahitler huzurunda, kişilerin ikrâr ve imzalarıyla ve evlilik cüzdânları verilerek, evlilikleri tescil edilecek ve resmi işlemlerin ardında, hayır dilekleriyle, belki bir dua veya fatiha okunarak, nikâh işlemleri tamamlanacak... Mes'ele, sâdece bu ise, düzenlemeye iyi niyetle bakılabilir.

Düzenlemeyle tercihlere bağlı olarak, müftülüklerce de, düğün veya müftülük salonlarında, malikânelerde veya evlerde, nikâh kıyılmaları sağlanacak. Böylece sorun olmayan, ama bazı kesimlerce sorun gibi görülen, bir "fikr-i sabit" anlayışın da, giderilmesine ve çözümüne belki vesile olur diye düşünürüm...Eğer maksat sâdece bu ise?

Ve uygulama, İnşallâh "belediye nikâhlılar" ve "müftülük nikâhlılar" veya "dinî nikâhlılar", "dinì olmayan nikâhlılar" gibi, yeni bir toplumsal ayrışmaya yol açmaz...Var olan sorunlarımıza yeni ilâve sorunlar eklemez. Doğrusu, bu tip düzenlemelerin, "Ben yaptım oldu" mantık ve anlayışıyla değil, toplumsal katılım ve mutabakla çözülmesidir. Ve tartışıldıktan sonra ve özellikle kadınların- kadın sivil kitle örgütlerinin görüşlerinin alınmasından sonra, yasal düzenlemeye gidilmesidir.

Tasarının yasalaşmasıyla birlikte, dikkat ve itinâ edilmesi gereken bir husus da: Müftülüklerin, yetkilerini bir alt birim olan; mahalle ve köy imamlarına devretmeleri halinde, nikâh kıyılması iş ve işlemlerinin bir kazanç ve gelir kapısına dönüşme ihtimâlinin gözardı edilmemesidir..

Bekliyelim ve görelim...
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.