Özal'ın ölümüyle ilgili geçtiğimiz yıl hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporunda, naaşta bulunan zehirlerin çevreden kaynaklandığı ileri sürülerek, 'Ölüm nedeni kesin olarak tespit edilemedi' denilmişti.
Erzurumajans-Türkiye Gazetesi'nden Arzu Yıldız'ın haberine göre, Özal'ın
ölümüyle ilgili geçtiğimiz yıl hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporunda,
naaşta bulunan zehirlerin çevreden kaynaklandığı ileri sürülerek, "Ölüm
nedeni kesin olarak tespit edilemedi" denilmişti. Ancak Adli Tıp
Kurumu'nun raporunun aksine aynı kurumda görev yapan 3 uzmanın imzasını
taşıyan Analiz Raporunda ise naaşta bulunan zehirlerin çevresel
faktörlerden kaynaklanmadığı ifade edildi. Merhum 8. Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili "fethi kabir" kararının ardından
21.11.2012 tarihinde hazırlanan 'kesin ölüm nedeni tespit edilemedi'
denilen Adli Tıp Kurumu raporunu zora sokacak, 6.11.2012 tarihli Analiz
Raporu ortaya çıktı. Özal'ın ölümüyle ilgili 21.11.2012 tarihinde
hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporunda, "Kefende bile zehirli madde tespit
edilmesi radyoaktif maddelerin çevresel faktörler konusunda kanaat
oluşmasında etkili olmuştur" denilerek Özal'ın naaşında bulunan
zehirlerin çevreden kaynaklandığı ileri sürülmüştü. Zehirlerin mezarın
üzerinde biriken yağ katmanından da bulaşmış olabileceği ifade edilerek,
"Ölüm nedeni kesin olarak tespit edilemedi" denilmişti. Raporda, ayrıca
naaşta bulunan zehirlerin öldürücü şekilde referans değerlerinin
üzerinde olmadığı savunulmuştu.
DEĞERLER YÜKSEK ÇIKTI
Ancak
Adli Tıp Kurumu'nun raporu, yine aynı kurumda görev yapan 3 ismin
imzasını taşıyan 6.11.2012 tarihli Analiz Raporuna göre boşa düştü.
Analiz raporunda , naaşta bulunan zehirlerin çevresel faktörlerden
kaynaklanmadığı, buna ilişkin yapılan tetkiklerde, mezar içi ve toprak,
su üzerinde yapılan analizlerde kadmiyum zehrinin referans aralığının
altında kaldığı belirtildi. Öte yandan, naaşta bulunan kadmiyum zehrinin
referans değerinin üzerinde olduğu ifade edildi.
KADMİYUM NAAŞTA
Adli
Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi Laboratuvarlar Şubesi uzmanları Prof.
Dr. H. Bülent Üner, Uzman Doktor Abdullah Avşar ve Jeoloji Yüksek
Mühendisi Murat Mert tarafından hazırlanan 7 sayfalık raporun sonuç
bölümünde durum şöyle özetlendi:"Otopsi sırasında cesetten alınan 5 adet
(çamurla sıvalı kıl, kefen ve doku parçaları ile kemik) örnekleri
üzerinde tespit edilen stearik asit (sabun), CdCO3, CdSO4, CdS, CdC12
ile mezar içerisindeki suyun üst zonlarında biriken yağ katmanı benzeri
örneklerde tespit edilen stearik asit (sabun) ile CdCO3'in mineralleşme
oluşturduğu ve yapılan analizler neticesinde Kadmiyum (Cd) değerinin
referans aralığı üzerinde belirlendiği, oluşan Kadmiyum
mineralleşmesinin bölgenin jeolojik yapısı ile uyumlu olmadığı, mezar
içerisindeki toprak ve su ile mezar çevresindeki toprak yapısından
kaynaklanmadığı, mezar içi ve çevredeki toprak ve su materyallerinin
analizleri neticesinde elde edilen Kadmiyum değerlerinin referans
aralığının altında kaldığı tespit edildi."