Siyaset Haber Girişi : 29 Aralık 2020 18:26

Putin teklif etti Erdoğan talimat verdi...

Putin teklif etti Erdoğan talimat verdi...
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile birlikte basın toplantısı düzenledi.

Erzurumajans-Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Hafter’in son zamanlarda bize yönelikte tehdit dilini kullandığını gördük. Bize yönelik bir tehdit oluşursa biz gereğini yapmakta tereddüt etmeyiz” dedi.


Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya’nın Soçi kentinde Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile bir araya geldi. Yapılan görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında Sergey Lavrov, Türkiye’ye ABD’nin uygulama kararı aldığı yaptırım konusunda destek vererek, “Piyasa kurallarına uygun olmayan yöntemlerin yardımı ile açık bir biçimde Amerikan üreticilerin çıkarlarının lobisini yapan Washington tarafından uygulanan hukuksuz ve yasadışı baskıya karşın, Türk meslektaşlarımızın prensip olarak bu alanda işbirliğinin sürmesi isteğinde olmasına, Putin’in de defalarca söylediği gibi değer vermekteyiz. Türkiye ile Rusya bağımsız iki ülke, kendi çıkarlarını savunuyor. Batı'daki bazı güçler, gayrimeşru yollara başvuruyorlar işbirliğimizi etkilemek için. Yaptırımlarla bizi etkilemeden önce çok iyi ilişkimiz vardı. Hukuksuz yaptırımlara karşın Ankara ile askeri-teknik birliğini sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Libya’daki süreç ile ilgili de konuşan Lavrov, “Libya tarafının her tarafta öyle çok garantörü var ki, aslında bu kadar olmaması lazım. Libya'da durum çok ciddi. Genel anlamda istikrar sağlanmış gibi görünüyor. El ele hep beraber 5+5 askeri komiteleri destekleme yoluyla, uzlaşma sağlanması adına, petrol ihracatında Libya halkının payı olmalı” dedi.

 

Vize konusu ele alındı


Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 2020 yılının zor bir yıl olduğunu ifade ederek, “Diplomatik ilişkilerimizin 100. yılı kutladık. Pandemi sebebiyle istediğimiz düzeyde etkinlik yapamadık ama seneye milli mücadele tarafından ilk anlaşmalarından 1921 Moskova Anlaşmasının 10. yıl dönümü” dedi. Pandemiye rağmen temasların hız kesmeden devam ettiğini kaydeden Çavuşoğlu, “Liderlerimiz bu yıl 20 telefon görüşmesi gerçekleştirmiş. Biz de Lavrov ile 6’sı yüz yüze 14 telefon olmak üzere 22 kere görüşmüşüz. Yılın son toplantıyı burada yapmaktan mutluluk duyuyorum” ifadelerini kullandı.


Lavrov’un ardından söz alarak bugünkü görüşmede vize serbestliği konusunun da ele alındığını ifade ederek, “Yüksek düzeyli işbirliğimizin 9. Toplantısını gelecek sene liderlerimizin karar verdiği bir tarihte toplantıyı Türkiye'de gerçekleştireceğiz. Geçmişte toplantılarda imzaladığımız anlaşmaları gözden geçirdik. Gelecek toplantıda hangi anlaşmaları imzalayabiliriz liste paylaşımını yaptık. Müzakeresini tamamladığımız anlaşmaları gelecek zirvede imzalamak istiyoruz. Dışişleri Bakanlıkları 2021-2022 İstişareler planını imzaladık. Bu planının içinde ikili düzeyde istişareler var, bölgesel alanda istişareleri gelecek yılda sürdürmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

 

“Ticaret hacmimizde yüzde 20 düşüş var”


İki ülke ticaret hacmine değinen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Ticaret 100 milyar dolar hedefini ortaya koyduk ama gerisindeyiz. Bu sene pandemi nedeniyle ve bazı ürünlerdeki özellikle petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle ticaret hacmimizde yüzde 20 düşüş var. Bu trendi tersine çevirebiliriz, ticaretimizi arttırmamız lazım. Ticaretin önündeki tarifeleri ve tarife dışı engelleri kaldırmalıyız. Bugün domates ve bazı ürünlerle ilgili kota artırımına gidileceğini duymaktan memnuniyet duydum. Diğer taraftan ulaşım ile ve diğer ürünlerle ilgili kotaları kaldırmamız lazım. Domates başta olmak üzere tarım ürünlerinde ve diğer ürünlerde, Rusya’nın Türkiye’ye ihraç ettiği ürünlerde de engelleri, tarifeleri kaldırıp ticaretimizi kolaylaştırmamız lazım. Önümüzdeki süreçte de hedeflerimize ulaşmamız için karma ekonomik komisyon toplantısında etkili bir şekilde gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.

 

“Türk vatandaşlarına da tüm vizelerin tamamen kaldırılması gerektiğini vurguladık”


Gelecek sene iş forumu yapmayı planladıklarını sözlerine eklene Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Diplomatik pasaportlara veya resmi pasaportlara vizeyi kaldırdık. Zaten Rusya vatandaşları ülkemize vizesiz gelebiliyor buz bundan memnuniyet duyuyoruz ama Türk vatandaşlarına da tüm vizelerin tamamen kaldırılması gerektiğini vurguladık. Güvenlikle ilgili ekiplerimiz çalışmaya devam edecek, işbirliğimizi bu şekilde güçlendirmek istiyoruz. Pandemiye rağmen tüm dünyaya örnek olan güvenli turizm önlemleriyle 2 milyon Rus turisti ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyduk” açıklamasını yaptı.


Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “Aşı ile beraber, Covid döneminden sonra eski rakamlara, geçen sene 7 milyona yaklaşmıştık, ulaşmak için işbirliğimizi güçlendireceğiz. Pandemi ile mücadelede de ortak aşı geliştirilmesi konusunda ilgili bakanlıklarımız sağlık bakanlıklarımız mutabakat zaptı imzaladı. Bu konuda işbirliğimizi önümüzdeki süreçte de daha da güçlendireceğiz. Yine Türk akımı, doğal gaz boru hattı yine Akkuyu Nükleer Santral Projeleri gibi stratejik enerji projelerinde de mesafe kat ettik. Yani enerji alanında da büyük mesafeler kat ettik” ifadelerini kullandı.

 

“Aliyev, barış elini Ermenistan’a tüm zorluklara rağmen uzattı”


İkili konuların yanı sıra bölgesel konuların da ele alındığını vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:


“Bölgesel konularda da bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz işbirliğimiz attığımız adımlar somut sonuçlar ortaya koydu. Başta Yukarı Karabağ, Suriye, Libya, Orta Doğu, Doğu Akdeniz olmak üzere tüm bölgesel konuları ele aldık. Ve bölgenin 2 büyük ülkesi olarak işbirliğimiz somut sonuçlar doğuruyor. Karabağ konusunda bir ateşkes tesis edildi. Rusya Barış Gücü misyonu sahada ortak gözlem merkezimizde kuruluyor. Bir an önce hayata geçecek ve faaliyetlerini sürdürecek. Burada amacımız kalıcı barış ve istikrar ve bunu için 6’lı format dahil tüm imkanlarımızı seferber etmemiz lazım. Güven arttırıcı adımların atılması lazım ve ben inanıyorum ki bu adımlar atılınca kalıcı bir barışı tesis edeceğiz ve bu şekilde bölgedeki ülkeler arasındaki ilişkilerimizi geliştireceğiz. Sayın Aliyev, barış elini Ermenistan’a tüm zorluklara rağmen uzattı iyi niyetini gösteri.

 

Sayın Cumhurbaşkanımız ve bizler de defalarca eğer bu süreç seyrinde devam ederse kalıcı bir barış olursa Türkiye - Ermenistan olarak, Azerbaycan - Ermenistan olarak ilişkilerimizi normalleştirebiliriz. Bu olması gereken şey. Bu konudaki çalışmalarımızı tabi Azerbaycan ile koordine edeceğiz. Rus ile burada işbirliğimiz de önem arz ediyor. Biz gerçekten öyle bir sonuç görmek istiyoruz ki kalıcı bir barış, istikrar ve ekonomik kalkınma ve şuanda orada kalıcı bir barışı tesis etmek içinde gözlemlemek için oluşturduğumuz misyonlara da önümüzdeki süreçte ihtiyaç kalmasın onun yerine bölgesel istikrar ve ekonomi kalkınmayı ön plana çıkarmaya devam edelim. Bu konularda işbirliğimizi Güney Kafkasya’da sürdürürken Suriye’de yine kalıcı bir barış ve çözüm için Çabalarımızı sürdüreceğiz. Astana formatı toplantısını yine burada Soçi’de gerçekleştirebiliriz. Anayasa komisyonu toplantılarını destekliyoruz. Rusya’nın özellikle rejime yönelik telkinleri ve olumlu katkısı fark ediliyor."

 

“Libya’da kalıcı bir çözüm herkesin yar"


Çavuşoğlu, "Yine Libya’da devam eden siyasi süreci destekliyoruz kalıcı bir çözüm herkesin yararınadır. Doğu Akdeniz’de son gelişmeler hakkında bilgilendirmelerde bulunduk. Orta Doğu konusunda Rusya ile görüş birliği içinde olmaktan mutluluk duydum. Bundan sonra ikili ilişkilerimizi güçlendirmeye devam ederken bölgesel konularda da işbirliğimiz geliştirmeye devam edeceğiz. Bugünkü verimli toplantı için dostum Lavrov’a bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.

 

“S-400 anlaşması, CAATSA kararından ya da yasasından çok önce imzalandı”


Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’ye uygulanan yaptırımlar ile ilgili sorulan soruya, “Biz Türkiye olarak yaptırımlara karşıyız. Kime yönelik olursa olsun, kimin tarafından olursa olsun. Geçmişte Avrupa Birliği’nin Rusya’ya yönelik yaptırım kararları oldu. Müzakere eden ülke olarak yani aday olan ülkelerden de beklenir, bu yaptırım kararların katılmamız istedi. Biz kesinlikle katılmadığımız gibi bu yaptırımların doğru olmadığını da açıkça söyledik. İran’a yönelik yaptırımlara da karşıyız. Kime yönelik olursa olsun yaptırımlarla sorunlar çözülemez. Aynı şekilde son olarak Amerika’nın CAATSA yaptırım kararı da hem hukuken hem de siyasi olarak yanlış bir karardır. Bu bizim savunma sanayimizi yada ve ülkemizi çok etkiledi ya da etkilemedi diye bir değerlendirme yapmak istemiyorum. Yani kararın kendisi yanlış. Az yada güçlü ya da çok diye değil. Bu yaptırım bizim egemenlik haklarımıza da bir saldırıdır. Yaptırımlarla da geri adım atmayacağımızı da herkes iyi bilir. Diğer taraftan Rusya ile imzaladığımız S-400 anlaşması, CAATSA kararından ya da yasasından çok önce imzalandı. O bakımdan hukuken de yanlış bir kararıdır. Diğer taraftan S-400 konusu dahil biz tüm sorunları Amerika olsun diğer ülkelerle olsun tüm sorunları diyalog yoluyla çözmeyi tercih ettik. Şimdi Amerika yaptırım kararından sonra diyalog ve işbirliği içinde olmak istediğini söyledi. Biz hiçbir zaman karşı değiliz. Aynı şekilde Avrupa ülkeleri de yani bizim Rusya ile veya başka ülkeler ile ilişkilerimizi sorgulamak yerine görüş ayrılığımız olabilir Rusya ile başka ülkelerle de olabilir” yanıtını verdi.

 

“Rusya ile olan ilişkilerimiz NATO ile olan ilişkilerimize alternatif değildir”


Çavuşoğlu, “Her konuda hemfikir olmak zorunda değiliz. Görüş ayrılığı olduğu yerlerde bile bile batılı ülkeler için söylüyorum diyaloğu tercih etmelerini tavsiye ediyoruz. Biz bunu her platformda söylüyoruz. İki ülke arasındaki ilişkileri sorgulamak yerine bu ilişkilerin sağlıklı bir şekilde devam etmesinin faydalarına odaklanmaları gerekiyor. Bizim Rusya ile olan ilişkilerimiz NATO ile olan ilişkilerimize alternatif değildir veya Avrupa ile olan ilişkilerimize de alternatif değildir. Netice itibariyle Avrupa Konseyi başta olmak üzere AGİT ve diğer örgütlerin içinde Rusya’da var ve orada da işbirliği yapıyoruz diğer ülkelerde işbirliği yapıyor. Aynı fikirde olup olmadığımız önemli değil. O nedenle batılı ülkelerin yaptırım ve o şekilde sorgulama yerine işbirliğine önem vermesi gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı.

 

“Bu işbirliğinin amacı ise sadece aşı tedariki değil ortak aşı üretimi”


Rusya ile aşı işbirliğini genişletilmesi sorusuna cevap veren Çavuşoğlu, “Covid döneminde vatandaşların tahliyesi dahil, turizm konusu dahil Rusya ile iyi bir işbirliğimiz oldu. Sayın Putin, Rus aşısı yani Sputnik V aşısı konusunda Sayın Cumhurbaşkanımıza telefonda bir teklif sununca hemen Cumhurbaşkanımız, Sağlık Bakanımıza talimat veriler. Ve onun neticesinde 2 kurum arasında yani kurumlarımız arasında bir mutabakat zaptı imzalandı. Sputnik V aşısı ile ilgili bazı ilave bilgiler talep edildi. Kabine toplantısında Sağlık Bakanımız bu bilgilerin de Rusya’dan gelmeye başladığını ve her şeyin yolunda gittiğini söylediler. Bu işbirliğinin amacı ise sadece aşı tedariki değil ortak aşı üretimi. Yani Türkiye’de bu aşının üretilmesidir ve bu hedefe olumlu bir şekilde ilerliyoruz” yanıtını verdi.

 

“Rusya ile Libya’da kalıcı ateşkes için çok çaba sarf ettik”


Libya’daki süreç ile ilgili soruya cevap veren Çavuşoğlu, açıklamasını şu şekilde tamamladı:
“Biz Rusya Federasyonu ile Libya’da kalıcı ateşkes için çok çaba sarf ettik. Moskova’da bir günümüzü dostum Lavrov ile ayırdık. Sonuçta tam başarı elde edemedik. Onun öncesi var ama daha sonra çabalarımızı birlikte sürdürdük. Bugünkü geldiğimiz noktada bu ortak çabaların katkısı çoktur. Türkiye, Libya’da tek çözümün siyasi çözüm olduğuna inanıyor. Fakat Hafter tarafı tersine inanınca ve Trablus’a saldırınca Ulusal Mutabakat Hükümeti ile meşru hükümetle imzaladığımız anlaşma gereği verdiğimiz danışmanlık ve diğer desteklerle sahada durum dengelendi ve bu savaşı kimsenin kazanamayacağı ortaya çıktı. Bu nedenle tekrar masaya dönüldü. Şuanda siyasi süreç devam ediyor. Bazen olumlu sonuçlar çıkıyor toplantılardan, bazılarından bir netice çıkmıyor. Kolay değil bir ülke bölününce tekrar bir araya getirmek bütünlük sağlamak siyaseten askeri olarak da çok kolay olmuyor. Ama biz bu süreci desteklemeye devam edeceğiz. Türkiye meşru hükümet ile ve daha önceki hükümetler ile anlaşmalar imzaladı. Oradaki mevcutiyetimizin, danışmanlarımızın, askeri danışmanlarımızın temelinde de bu anlaşmalar var. Dolayısıyla başka bir ülkenin veya kişinin buna Hafter’de dahil ‘Türkiye’ye ayrılsın’ deme hakkı yoktur. Yönetimler değişir ama devletler devam eder. İmzalanan anlaşmalar devam ettiği sürece bu böyle devam eder. Ayrıca bizim Libya ile tarihi bağlarımız var. Hele hele batılı ülkelerin Libya’ya yaklaşımı farklıdır bizim yaklaşımımız farklıdır. Biz oraya hiçbir zaman Türkiye’nin çıkarı için gitmedik Libya’nın barış ve istikrarı ve kazan kazan anlaşmalarıyla ilişkilerimizi daha da geliştirmek için gitti. Libya’nın inşası için çok önemli katkılarımız oldu. Bundan sonraki süreçte herkesin Libya’da birliğin tesis edilmesi için hareket etmesi lazım. Hafter’in halen bu anlayışta olmadığını üzülerek görüyoruz. Son zamanlarda bize yönelikte tehdit dilini kullandığını gördük. Biz bu konularda hiçbir zaman taviz vermeyiz. Milli Savunma Bakanımız da zaten Trablus’ta cevabını verdi. Eğer bize yönelik bir tehdit oluşursa biz gereğini yapmakta tereddüt etmeyiz. Bu noktaya gelinmesini istemeyiz. Çünkü biz siyasi sürecin devam etmesini istiyoruz. Ama uluslararası mercanında aynı anlayış işe Libya’daki sürece katkı sağlaması gerekiyor”

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.