Siyaset Haber Girişi : 01 Haziran 2013 14:55

Sen 100 bin topla ben 1 milyon toplarım

Sen 100 bin topla ben 1 milyon toplarım
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TİM toplantısına gitti.
Erzurumajans-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 20. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu.

Konuşmasında Gezi Parkı protestolarına da değinen Başbakan Erdoğan, gösteriye katılan vatandaşlara da "illegal örgütlerin kışkırtmalarından uzak durun" açıklamasında bulundu.

Erdoğan ayrıca, protestolara destek veren muhalefet partilerine ve özellikle ana muhalefet partisi CHP'ye tepki gösterdi. Başbakan, CHP lideri Kılıçdaroğlu'na yönelik "Senin 100 bin topladığın yerde ben 1 milyon kişi toplarım. İşi buraya getirmeyin" dedi.

İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

Geçen 10 yılda 4 kart ihracat artışı oldu. 2023 hedeflerimize verdiğiniz destek için siz ihracatçılara müteşekkiriz.

Belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için o andan itibaren çalışmaları başlatıyor, pürüzleri tek tek ortadan kaldırıyor ve yolları açıyoruz. Şunu bilmemiz lazım, gerek ekonomiden sorumlu yardımcım, gerek Ekonomi Bakanımız her zaman ihracatçının yanında oldular. Bizzat şahsım, aynı şekilde yanınızda olmaya, sorunlara ortak çözümler üretilmesi konusunda destekçiniz olmaya devam edeceğim.

Eğer muhalefet, iktidara yakın bir yere yaklaşamazsa, sistem hiçbir zaman ilerleyemez. Türkiye'deki muhalefete bakın, ilkesine ideolojiye bakmadan sırf iktidara karşı olmak için harekete geçiyorlar. Hükümet olarak attığımız her adım, içeriğine bakılmadan sorgusuz ve sualsiz bir şekilde lokal tepkilerle karşılanıyor.

Türkiye parlamenter sistemin tıkır tıkır işlediği bir ülkedir. 4 yılda bir bu milletin önüne sandık gelir. Millet de takdirini sandıkta yapar. Beğendiği partiye görevi verir. Beğenmediğini de uyarır veya cezalandırır. Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olması ilkesi ancak bu şekilde tezahür eder. Bunun dışındaki her yol hukuksuz ve gayrımeşrudur. Çoğunluğun oyunu alarak iktidara gelen iktidarın sorumsuzca davranabileceğini iddia etmiyorum. Hükümet bütün milletin hükümetidir ve bu hassasiyetle davranmalıdır. Çoğunluğun azınlığı ezmesi, onların tercihlerine saygı duymamasına asla müsaade etmeyiz.

Bizim dönemimize kadar, azınlığın çoğunluğa tahakkümü vardı. Sadece müdahale dönemlerinde değil, birçok zaman çoğunluğun talepleri gözardı edilmiştir. Nasıl ki çoğunluk azınlığa tahakküm edemezse, azınlığın talepleri de çoğunluğa fikirlerini dayatamazlar. Bu işin ölçüsü sandıktır. Sandığın dışında netice arayanlar bu ülkede demokrasinin peşinde olanlar değil, anti demokratik uygulamaların peşindedir. Bunların hepsi hukuk dışı, demokrasi dışıdır. Siyasi tarihte yaşandığı kadar, bizim iktidarımız döneminde demokrasiye nasıl tuzak kurulduğunu hep birlikte gördük. Bizim dönümemizde, illegal örgütlerin kaos ortamı yaratmaya çalıştıklarına tanık olduk. Menderes'i ipe götürenler vardı. Menderes neden idam edildi? Arkadaşları neden idam edildi?

Hiç kimsenin ağaçlar kesilmesin diye ortaya çıkarak böyle hareketler yapmaya hakkı yoktur. Biz bunları çok yaşadık. Muhalefetin illegal örgütlerle birlikte nasıl vazife aldığını ve ortamı nasıl gerdiğini defalarca gördük. Şimdi bakın, milletime sesleniyorum. Oynanan oyunu gayet iyi görmelerini istiyorum. Birkaç gündür Gezi Parkı ile ilgili olarak bazı eylemler yapılıyor. Gerekçe ne; 1 ağaçlar kesiliyor. 2 buraya Topçu Kışlası aslına uygun olarak yeniden yapılacak. Burada AVM olacak. Bakın arkadaşlar, Taksim'de Gezi Park'ında yapılan çalışmaların Topçu Kışlası ile bir alakası yok. Biz Topçu Kışlası'nı yapacağız. Topçu Kışlası gökten zembille inen bir proje değil, bunu bilmenizi istiyorum. Anadolu yakasında Selimiye Kışlası var. Avrupa yakasında da 1780 yılında 3. Selim zamanında böyle bir eser yapılıyor. Ve o zaman Krikor Balyan bu eserin yapımını üstleniyor. 1940 yılında İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı sıfatıyla Lütfi Kırdar, orayı ne yazık ki yıkma kararı veriyor.

Şuan gelindiği nokta ideolojiktir. "Acaba biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni alabilir miyiz" diye bir derde düştüler. Polis orada dün de vardı, bugün de var, yarın da olacak. Çünkü Taksim Meydanı aşırı uçların cirit attığı bir yer olamaz. Polis niye var, yarın orada farklı bir şey olsa, vatandaş diyecek ki "benim can güvenliğim ne oldu?". Polisin orada yaptığı görev on yıllardır bu.

Polis biber gazını fazla kullanmış olabilir. Ancak bunun yerine göre kullanılması gerekiyor. Bize tavsiye verenler kendi ülkelerine baksınlar. Burada aşırılık söz konusudur. Onun için de İçişleri Bakanı'na ve İstanbul Valisi'ne talimatları verdim. Bütün görüntüler incelenerek atılması gereken adımlar atılacak.

Şu an Taksim Meydanı'nda bir yayalaştırma çalışmaları yapıyoruz. Kültür Bakanı'na söyledim, AKM'yi de yıkmalıyız. Çünkü bu bölge önemli bir merkez olmalıdır. Taksim Meydanı'na gelen turistler gururlanmalı. Dünyada demekki böyle bir meydan varmış demeliler. Biz "Gezi Parkı bize yeter, başka bir şey istemiyoruz" diyemez. Bu kafa, Topçu Kışlası'nı yıkıp onun yerine Taksim Stadı'nı yapan kafadır. Meşhur Taksim Stadı orasıdır. Daha sonra değişti, şu an İnönü Stadı'nın olduğu yere alındı. İnönü'nün orası eskiden Dolmabahçe Sarayı'nın ahırlarıydı.

Biz diyoruz ki Topçu Kışlası tarihi şekline uygun olarak yapılmalı. Ve mevcut yeşil korunmalı. Biz bunları diyoruz. Vatandaşımızın buralarda yaya olarak gezebilme imkanı bulmalı. İş farklı yerlere çekilmek suretiyle ideolojik bir yapılanmayla, kaos estiriliyor. Neymiş, birilerine rant sağlanacakmış. Biz sadece bu millete rant sağlamanın gayreti içindeyiz. Biz hala kişi başına milli gelirin 3.500 dolar olduğu bir Türkiye'de mi yaşamak istiyoruz. Yoksa kişi başı gelirin 20 bin dolara çıktığı bir Türkiye'de mi yaşamak istiyoruz. Bunların zihniyetine bakarsak insanlar hala gecekonduda yaşar. Biz ne diyoruz, kentsel dönüşümlerle birlikte benim insanım insanca yaşayabileceği yerde yaşasın.

CHP'ye tek parti dönemini sorun. Ne kadar ağaç dikmişler bu memlekete. Biz Türkiye'yi yeşillendiriyoruz. Türkiye'yi yeniden inşa ederken ormanlar da yapıyoruz. Bu konuda yoğun çalışmalarımız var.

Şimdi burada bazı dostlar gücenebilir ama gerçeği söyleyeceğim. Zekeriya Köy'de 10 binlerce ağaç kesilerek orada bir üniversite yapıldı. O ağaçların kesilmesine karşı savaş verdim. Şimdi bağırıp çağıranlar o zaman neredeydi. Niye onlar meydana çıkıp konuşmadılar o zaman. Bu CHP niye konuşmadı. Şu an bu çevreciler niye konuşmadı. O sıra ben cezaevindeydim. Ben şiir okuduğum için cezaevindeydim. Çıktıktan sonra mahkeme sürecini olumlu bir sonla neticelendirdik. Ve o üniversite sahibini buldu. Şimdi o üniversite devletin. Şimdi o üniversitenin sahibi de buranın kiracısı oldu. Hak yerini buldu. Bir rivayete göre 30 bin, bir rivayete göre de 40 bin ağaç kesilmiş. İnsanı üzen bu. Taksim Meydanı'nda bu gösterileri yapanlar, dürüst davranmıyor. Ben Başbakan olarak soruyorum, benim muhatabım kim? Benim muhatabımın bir dürüstlüğü varsa, çıksın ortaya ne talep etitğini söylesin. Eğer Topçu Kışlası'na karşı çıkmaksa kusura bakmasın. Biz o tarihi kışlayı yapacağız. Biz yeşilse, yeşilin daniskasını yeni projede her türlü yapacağız. Ama inanın bunların böyle bir derdi yok. Bunların belediyelerinin olduğu yere bakın çöl gibidir adeta.

Türkiye'nin her yerini ağaçla donattık. Hedef nedir? İnsandır. Hedef insansa, insan için gerekirse 3-5 ağaç söker, yerine başka bir şey yaparsın. Ancak başka bir bölgeye de yine insan için ağaç dikersin. Çünkü hedef insanın rahatıdır. Biz gelin gençler ölmesin diye çağrı yapıyoruz gelmiyorlar. Ancak ağaçlar kesiliyor diye CHP MHP kol kola eylem yapıyor. CHP, onay verdiği projenin karşısında duruyor. Kendi kararlarına karşı çıkıyorlar.

CHP yönetirken, bu halde istifa etmesi gerekirken orada provokasyon yapıyorlar. Varın siz düşünün. Sosyal medyada yalan haberler havada uçuşuyor. Öyle ki oradaki böylesi ağaçlarda bunları saldıracaksın, diyorlar. İnsanlar ölüyor, panzerler eziyor diyenlere sahip çıkan faşistler olduğunu da görüyoruz. Medya, Taksim eylemlerini başka yerlere çekmek için sorumsuzca ve tehlikeli bir şekilde kışkırtıcı bir yayın yaptığını görüyoruz. En komik iddiaların, basit yalanların millete sağduyu telkin etmesi gerekirken, medya tarafından sahiplenildiğini görüyor ve gülüyoruz. Polis görevini çok zor şartlar altında yapıyor. İllegallerin kışkırtmalarına rağmen, kamu malına verilen zarara rağmen polis hukuk dairesinde kendisinde verilen yetki dairesinde kalarak görevini ifa ediyor. Aşırı güç kullanımı konusunda da talimatları verdik, gereken yapılacak. Değerli dostlar, biz evinin manzarası bozulacak diye köprüye karşı çıkan ve bunu de elinin altındaki medyayı da buna alet edenleri gördük. Planı olan, politikası olan, milletin huzuruna çıkan milletin huzuruna çıkar ve kazanır.

Gezi Parkı ile ilgili olarak vali ve belediye başkanımız açıklamaları yaptılar. Asılsız iddiaların tümüne cevap verildi. Bu yayalaştırma projesinde araçlar ne oluyor. Gümüşsuyu'ndan geliyorsunuz. Ceylan'a doğru gelirken Mete Caddesi var. Orada araçlar yerin altına alınacak. Henüz bunun yapılmasına başlanmadı. Bir diğeri Elmadağ caddesi de alta alınıyor. Taksim İlkyardım Hastanesi'ne kadar o bölgede araçlar yerin altına alınmış olacak. Yani biz Taksim'de araç görmeyeceğiz. Halkımız çoluk çocuğu ile dolaşacak. Diyorlar ki orada AVM yapılacak. Şunu açık söylüyorum, Topçu Kışlası yapılacak. Bunun girişi şehir müzesi veya AMV yapılabilir. Ancak şu an verilmiş bir karar şu an yok. İstiklal Caddesi'nden geliyorsunuz, orada alışveriş yapma imkanı bulabilirsiniz. Gezi Parkı'nın Cumhuriyet Caddesi'ne bakan tarafında 20'ye yakın dükkan var. Niye buna isyan etmiyorlar? Bu AVM olmazsa olmaz değil, burada şehir müzesi de yapılabilir. Divan Oteli bölümündeki yeri düşünebiliriz. Ancak burası nihai kararımız değil. Binanın tamamı AVM oluyor gibi bir şey söylenemez. Bizim İstanbul'da ciddi manada otele ihtiyacımız var. Şan uluslararası toplantılar için otel bulamıyoruz. Türkiye büyük oynuyor.

Bu eylemlerin derhal sona erdirilmesi gerekiyor. Ben bunu eylemcilerden rica ediyorum. Kamu malına zarar daha fazla verilmeden son verilmelidir. Orada mağaza sahibi olan bu tablodan memnun olabilir mi? Vatandaş böyle yerlerden kaçar, çünkü sükun, güven olmadığı zaman orada ticareti göremezsiniz. Ben samimi bir duygu ile oraya gelen, ancak illegal örgütlerin istismarına maruz kalan vatandaşların güvenilir kaynaklara dayanarak hareket etmesini istiyorum. Özellikle muhalefetin kışkırtmalarından uzak durması çağrısı yapıyorum. Çok değerli ihracatçılar, değerli dostlarım, özellikle ben ana muhalefetin genel başkanına sesleniyorum. Bu akşam için Kadıköy'de miting kararı vermiş. Fakat o mitingde tahrik ifadeleri kullanırsan, bilesin ki bu millet seni hiçbir zaman affetmez. Etrafınızda topladığınız aşırı takımlarla yapılan toplantılar bir şey kazandırmaz. Olay miting yapmaksa, ben kalkarım onun 100 bin topladığı yerde ben 1 milyon kişi toplarım. İşi buraya getirmesinler. Ne düşündüğümüzü seçim öncesi ilan ettiğimiz neyse, şu an onu yapıyoruz ve yapacağız. Çünkü bizim milletimize bir sözümüzdür bu. Taksim'deki yayalaştırma, İstanbul'u dünyaya farklı tanıtacaktır. Bizim kalkıp bu tür eylemlerde, bunlarla görüşün diyorlar. Bunlar kim? Nasıl görüşelim? Bir bakıyorsunuz altından karanlık şeyler çıkıyor. Teröre bulaşmış, terörün içinde olmuş insanlar da bu kitlelerin içinde var. Bu tür eylemleri yapınca, safiyane sanıyorlar. Medya da destek veriyor.

SEN 100 BİN BEN 1 MİLYON

Çok değerli ihracatçılar, değerli dostlarım, özellikle ben ana muhalefetin genel başkanına sesleniyorum. Bu akşam için Kadıköy'de miting kararı vermiş. Fakat o mitingde tahrik ifadeleri kullanırsan, bilesin ki bu millet seni hiçbir zaman affetmez. Etrafınızda topladığınız aşırı takımlarla yapılan toplantılar bir şey kazandırmaz. Olay miting yapmaksa, ben kalkarım onun 100 bin topladığı yerde ben 1 milyon kişi toplarım. İşi buraya getirmesinler. Ne düşündüğümüzü seçim öncesi ilan ettiğimiz neyse, şu an onu yapıyoruz ve yapacağız. Çünkü bizim milletimize bir sözümüzdür bu. Taksim'deki yayalaştırma, İstanbul'u dünyaya farklı tanıtacaktır. Bizim kalkıp bu tür eylemlerde, bunlarla görüşün diyorlar. Bunlar kim? Nasıl görüşelim? Bir bakıyorsunuz altından karanlık şeyler çıkıyor. Teröre bulaşmış, terörün içinde olmuş insanlar da bu kitlelerin içinde var. Bu tür eylemleri yapınca, safiyane sanıyorlar. Medya da destek veriyor. (Kaynak: www.ensonhaber.com)
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.