Siyaset Haber Girişi : 19 Mart 2014 20:00

'Türkiye şantaja, dublaja, montaja hayır diyor'

'Türkiye şantaja, dublaja, montaja hayır diyor'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ mitinginde halka hitap etti.
Erzurumajans-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ mitinginde halka hitap etti. Erdoğan: 'Türkiye şantaja, dublaja, montaja hayır diyor' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "CHP de, MHP de artık iradelerini, akıllarını Pensilvanya'ya kiraya verdi. Şimdi 30 Mart'ta benim milletim bu hesabı soracak. Ne diyecek biliyor musunuz? 'Ya arkadaş senin Amerika'da ne işin var. Sen vatansever misin? Gel vatanına. Niye kaçtın gittin buradan? Eğer senin suçun yoksa niye Amerika'da yaşıyorsun?" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ mitinginde halka hitap etti. "Tekirdağ'ın milletvekili şair Yahya Kemal'i rahmetle yad ediyorum, Tekirdağlı vatan şairi Namık Kemal'i rahmetle minnetle yad diyorum. Tekirdağ'ın yetiştirdiği kahramanları Ayaz, Paşa'yı, Rüstem Paşa'yı, Gazi Hasan Paşa'yı rahmetle, minnetle yad ediyorum. Hepsinin mekanını tüm şehitlerimizle, tüm gazilerimizle birlikte cennet olsun diyorum" diyerek sözlerine başlayan Erdoğan, "Bundan sadece 3 buçuk ay önce yine buradaydım. 6-7 Aralık tarihlerinde Tekirdağ'daydık. Önce valilik önünde hitap ettim. Merkezde 318 trilyon liralık eser ve yatırımı birlikte açtık. Çorlu'da 308 trilyonluk yatırımları hizmete açtık, Çerkezköy'de 376 trilyonluk liralık yatırımı hizmete açtık" dedi.

"Yalnız görüyorsunuz kızancıklar fena kızdı. Sandıkları patlatacağız diyorlar. Ve 30 Mart'ta inşallah bu sandıkların ben de aydınlanacağına inanıyorum" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"O 2 gün içinde Tekirdağ ve tüm ilçelerinde toplam 1 katrilyon 200 trilyon liralık yatırımları hizmete aldık. 3 buçuk ay sonra yine buradayım. 3 buçuk ay sonra çok daha muhteşem bir coşkuyla, daha büyük bir heyecanla Tekirdağ ile yeniden kucaklaşıyoruz. Rabbim sizlerden razı olsun. Rabbim kardeşliğimizi, yol arkadaşlığımızı daim eylesin. 30 Mart seçimleri ülkemiz için, milletimiz için, demokrasimiz için, en çok da Tekirdağ için hayırlara vesile olsun."

"TÜRKİYE OYNANAN OYUNA GÖRÜYOR"

Dün Çanakkale'de hem 18 Mart şehitler gününü idrak ettiklerini hem de Çanakkale Deniz Zaferi'nin 99'uncu yıldönümü kutladıklarını belirten Başbakan Erdoğan, "Buraya gelmeden önce Edirne'de muhteşem bir katılımla muhteşem bir mitin gerçekleştirdik. Çanakkale çok farklıydı, Edirne çok farklıydı. Şu anda bakıyorum Tekirdağ çok ama çok farklı. Meydana sığmayanlar kafelerde bir araya gelmişler. Türkiye oynanan oyuna görüyor. Şantaja, dublaja, montaja hayır diyor Tekirdağ. 81 vilayet 77 milyon oyunu görüyor. Milletimiz Türkiye üzerinde, sandık üzerinde, demokrasi üzerinde oynan oyunu görüyor ve bu oyuna itiraz ediyor. Meydanlar bu çirkin oyuna itiraz ediyor. Şehirlere gelişimizden mitingimizi yaptığımız yerlere kadar geçtiğimiz yollar, sokaklar, caddeler, balkonlar, pencereler bu kirli ittifaka itiraz ediyor" diye konuştu.

"CHP DE MHP DE İRADELERİNİ, AKILLARINI PENSİLVANYA'YA KİRAYA VERDİ"

CHP ve MHP'yi eleştiren Erdoğan, şunları söyledi:
"CHP de, MHP de artık iradelerini, akıllarını Pensilvanya'ya kiraya verdi. Şimdi 30 Mart'ta benim milletim bu hesabı soracak. Ne diyecek biliyor musunuz? 'Ya arkadaş senin Amerika'da ne işin var. Sen vatansever misin? Gel vatanına. Niye kaçtın gittin buradan? Eğer senin suçun yoksa niye Amerika'da yaşıyorsun? 15 yıldır sen buralarda yoksun. Ne yapacaksan gel buradan yap. Niye oralardan kalkıp da Türkiye'mi karıştırıyorsun ya' Bakıyorsun ki her kirli oyunun altından sen çıkıyorsun. Ve ne diyor. Bugüne kadar susmuş 2-3 gündür konuşmaya başlamış. Bedduaları kim yaptı sen yapmadın mı? Ondan sonra geri vitese taktı. 'Allah'ın gücüne gider' dedi. O kasetleri ne yapacaksın? Nereye saklayacaksın? Kendi televizyonların bile bunları yayınladı. Sen değil misin Savaş Ay'la mülakatı yapıp, Savaş Ay'a 'Ben bugüne kadar 1 oy kullandım. Şu anda Hazreti Cebrail gelse parti kursa onun partisine bile oy vermem' diyen sen değil misin?

Hiç endişeniz olmasın. Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Ve biz Allahtan başka kimsenin önünde eğilmedik. Ve bundan sonra da eğilemeyeceğiz. Sen ne biçim hocasın ya. Türkiye'den kaçıp gidiyorsun, istifaen bir de kendisine paralel yapı pasaport tezgahlıyor, o pasaportla beraber Amerika. Bakalım ne kadar orada kalabilecek. Öyle yok. Oradan sen ülkemi karıştıracaksın biz de seni bırakacağız. Yok öyle 25 kuruşa simit. İşte benim için sizin beddualarınız tutmadı diyor. Ameliyat oldu eğer sizin beddualarınız tutsaydı bu gitmişti diyor benim için. Dediği de uzun adam. Uzun adam gitmeliydi. Biz öyle dualar alıyoruz ki şu kardeşlerin, duaları, Türkiye'de tüm kardeşlerimin duaları hele hele Sudan'dan, Suriye'den, Libya'dan, Myanmar'dan, Mısır'dan Filistin'den dünyanın her yerinden hamdolsun gelen dualar bize yeter. Bize halkımız yeter, bize hak yeter hak. Kardeşlerim, bu iki parti zaten ruh ikiziydi. Şimdi Pensilvanya'yı iltihak ettiler. Şunu unutmayın 30 Mart seçimlerine artık 12 gün kaldı. Ben ne diyorum biliyor musunuz? Bunların ablaları varmış. Sizin kapılarınızı da çaldılar mı? Bunlara şunu söyleyin 'Ya sizde zerre kadar insaf yok mu, sizde utanma yok mu, sizde ar yok mu, sizde haya yok mu?' Sizin o hocanız bizim kızlarımızın başını açtırtan değil mi? Başörtüsü furuattır diyen değil mi? Bu nasıl hoca ya. Sizin hocanız kestane pazarında imamken başka konuşuyordu, ama 28 Şubat oldu başka konuşmaya başladı. Bu ne iş ya diye sorun. Ve ondan sonra da hocanıza söyleyin de partisini kursun buraya gelsin boyunun postunun ölçüsünü alırız."

"MHP, OKYANUS ÖTESİ DİYOR VERİP VERİŞTİRİYORDU. AMA ŞİMDİ DOSTLUK ARTTI"

"Fakat enteresan olan şu, bu CHP genel başkanı bununla ilgili parlamentoya acayip şekilde vermiş olduğu soru önergesi var. Bu önerge ile beraber kendisinin hakkında çok çok olumsuz şeyler soruşturuluyor" diyen Erdoğan, "Hatta milletvekilleri aynı şekilde. Şimdi dostluk arttı. MHP, okyanus ötesi diyor verip veriştiriyordu. Ama şimdi dostluk arttı. Ve tek düşmanları var şimdi 3'ünün de AK Parti. Bize dost olarak Allah yeter. Kardeşlerim, biz sabrettik. Siz, sabrettiniz. Ne oldu. Okullarımıza kızlarımızı başörtülü almıyorlardı. İmam hatiplerin orta kısımlarını kapatmışlardı. Devlet dairelerine sokmuyorlardı. Şimdi geçenlerde çıkmış Kılıçdaroğlu başörtü sorununu ben çözdüm diyor. Güler misiniz ağlar mısınız? Bundan her numara var. Takiye var, yalan var, iftira var, fitne var, fesat var her şey var. Önce evinin adresini öğren. İstanbul Belediye Başkan Adayı oldu geldi Kağıthane'ye kaydını yaptırdı. Sordular kendisine nerede oturuyorsun Kağıttepe'de dedi. Bununla da bitmedi iş. Seçim günü oyunu dahi kullanamadı. Buna 3 tane koyun verine kaybedip gelir. SSK'yı, sosyal sigortalar kurumu hastanelerini batıran bu. Yolsuzluklarla batırdı. Hatırlıyorsunuz o günleri değil mi? Hastanenin kapısına giderdik kuyrukta beklerdik. O gün muayene oldun oldun, belki yarına da kalırsın. Doktor bey ilaç verir inersin hastanenin eczanesine ilacı istersin, eczacı 2'sini verir 2'si yok. Nereden alacağım deyince paranla dışardan al derdi. Kimdi genel müdür, Kılıçdaroğlu. Bu ya. Bu adamın cemaziyülevveli bu. Şimdi istediğin hastaneye gidiyor musun kardeşim? İstediğin eczaneden ilacını alıyor musun kardeşim? Ayrım var mı? Benim başörtülü bacım artık okullarımızın orta kısımları açıldı mı? Artık istediğin üniversiteye imam hatipli, meslek liseli gidiyor mu? Kat sayı kalktı mı? Başörtülü bacılarım devlet dairelerinde çalışabiliyor mu? Ayrım ortadan bizimle kalktı. Normalleşme bu. İşte şimdi benim başı açık, başı örtülü kardeşlerim hepsi bir arada. Mesele bu. Birlik, beraberlik, kardeşlik bu, Türkiye bu" dedi.

"BİZ BURALARA DURUP DURURKEN GELMEDİK, RASTGELE GELMEDİK"

"Biz buralara durup dururken gelmedik, rastgele gelmedik" diyen Erdoğan, "Ak Parti olarak biz Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Roman'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Arnavut'uyla, Boşnak'ıyla Ama ben şunu söyleyeyim. Ben Türk'ü Türk olduğu için sevmiyorum, Kürdü Kürt olduğu sevmiyorum, Romanı roman olduğu için sevmiyorum. Beni yaradan Allah onları da yarattığı için seviyorum. Bizim farkımız bu. Bakın BDP'ye bakıyorsun siyasi Kürtçülük yapıyor, MHP'ye bakıyorsun siyasi Türkçülük yapıyor. Birisi Kürtçülük, birisi Türkçülük, CHP'ye bakıyorsun o da diyor ki ben de kumsalların partisiyim" şeklinde konuştu.

"EN KUZEYDE NE VARSA EN GÜNEYDE DE O OLACAK. AYRIM YOK"

77 milyonun partisi olduklarını belirten Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz 780 bin kilometre karenin partisiyiz. Farkımız bu. 2'ncisi tek bayrak. Rengi şehidimizin kanı. Hilal bağımsızlığımızın ifadesi. Yıldız şehitlerimizin simgesi. Ne diyor Mithat Cemal. 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır' Şimdi bizim reklamı izliyorsunuz değil mi? Dalgalan sen de şafaklar gibi hey şanlı hilal. Şu dalgalanışı görüyor musun? Şu güzelliği görüyor musun? Bunun uğruna her şey feda. Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda. Canı cananı bütün varımı alsın da hüda etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Onun için tek vatan diyoruz. 780 bin kilometre kareyle yani, en batısında ne varsa en doğuda da o olacak. En kuzeyde ne varsa en güneyde de o olacak. Ayrım yok. Allah için soruyorum 10 yıl önce 15 yıl önce denseydi ki Ağrı'da havalimanı olacak, Iğdır'da, Kars'ta, Şırnak'ta, havalimanı olacak inanır mıydınız? Şimdi var. Hakkari'yi de yapıyoruz. Biraz gecikti. Bölücü terör örgütüne rağmen, onlarla olan mücadele sebebiyle. Biz böyle gidiyoruz. Utanmadan, sıkılmadan bu Kılıçdaroğlu ikide bir şunu söylüyor, yolsuzluk da yolsuzluk, yolsuzluk da yolsuzluk. Kılıçdaroğlu aynaya bak aynaya. Yolsuzluğun 1 numaralısı sensin. Yavuz hırssız ev sahibini bastırırmış. Sen busun. Yavuz hırsızsın sen. Sen bunu Rahşan affıyla yırttın. Ve bir klasörün önüne yolsuzluk klasörünün önüne geçtin poz verdin. O hakkında yolsuzluk klasörünü hazırladığın kişiyi partiden ihraç ettiniz şimdi de o kişiyi İstanbul'a Belediye Başkan Adayı yaptın. Sen busun."

"İNŞALLAH İSTANBUL'DA DA DERSLERİNİ ALACAKLAR"

"Kardeşlerim yalancının mumu yatsıya kadar yanar" diyen Erdoğan, "Bunların ki yatsıya kadar bile yanmadı. Erken söndü. Bunda çok hayırlar var. İnşallah İstanbul'da da derslerini alacaklar. Ve istiyorum ki Tekirdağ'da da derslerini alsınlar. Şurada Tekirdağ büyükşehir oldu. Bunlar karşı çıktı. Hangi yüzle bu adam geldi burada konuşuyor. Tekirdağ'ın büyükşehir olmasına karşı çıkıyor ondan sonra oy istiyor. Ben Tekirdağlı tüm kardeşlerime sesleniyorum. Senin büyükşehir olmanı istemeyen bir parti liderine veya genel müdürüne veya o partiye oy verecek misin? Buna dersi vermek lazım. Kaldı ki bunlar belediyecilikten anlamaz. Bu iş bizim işimiz. İşte bu kardeşiniz İstanbul'u CHP belediyesinden aldı. O zaman İstanbul yanı başınızda biliyorsunuz susuzdu, hava kirliliği vardı, çöp dağları vardı. 2 yılda çöp dağlarından temizledik. Susuzluğunu giderdik. Istrancalardan 180 km dağları deldik. İstanbul'a su götürdük. Hava kirliliğini giderdik. Ve süratle bizim iktidarımıza kadar İstanbul'a 52 bin aileye doğalgaz gelmişti. Göreve geldim 4 buçuk senede 1 milyon 200 bin aileye doğalgaz getirdik. Aramızdaki fark bu. Bunlar belediyeciliği bilmez bunların derdi de yok. Onun için diyorum ki biz Tekirdağ'da ilçelerimiz ile beraber devrim yapalım. Tekirdağ'ı AK Parti'ye teslim edelim. Tekirdağ'ı modern bir şehir haline her yönüyle getirelim. Biz bunun için hizmetinizdeyiz. Her şeye varız. Ama oy sizde, yetki sizde, karar sizin. Siz bu kararı verdiğiniz takdirde her şey hallolur. Bu telefon dinleyenlere aldanmayın. Bir başbakanın telefonunu dinlemek yasaktır. Ama bunlar maalesef sahtekar, bunlar korsan, bunlar casusluktan yargılanacaklar. Çünkü bu casusluk suçuna girer. Sen Cumhurbaşkanının, Başbakanın, Meclis Başkanını, Bakanları dinleyeceksin. Sonra bunu uluslararası bazı yerlere bildirmediğinin garantisi var mı? Bunlar boşuna yasaklanmıyor. Bunun hesabını sormak bizim görevimiz değil mi? Bunlara yardım yataklık yapan kimler varsa hepsine hesabını satacağız" dedi.

"BUNLAR YAPARLAR ZALİMDİR"


"Bunlar bu ülkede bir çok şeylerin istismarlarını yaptılar. Zekat topladılar yerine verilmedi, kurban topladılar kurbanlar kesilmedi. Ben Tekirdağ'a sesleniyorum bunların dershanelerinde yavrularınız varsa çekin alın" diyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Biz hafta sonları Milli Eğitim Bakanlığı olarak takviye kurs açacağız. Ücretsiz olarak yavrularınıza takviye kursu biz vereceğiz. Bunların okullarında okuyan çocuklarınız varsa alın. Devletin okulları bize yeter. Ben devletin okullarından geldim. İmam hatipte okudum, çocuklarımın 4'ü de imam hatipte okudu. Hiçbirisi sokakta kalmadı.

Bazı haberler alıyorum evlerinde atıyorlarmış, yurtlarından atıyorlarmış. Bunlar yaparlar zalimdir. Ama şunu söylüyorum gece beddua seansları düzenliyorlar. Başbakana beddua. Ya 12 sene önce aklınız neredeydi. 12 sene önce bu başbakan iyiydi. Bu başbakana methiye düzülen kitaplar geliyordu, teşbihler geliyordu. Son 2-3 sene ne oldu da bu başbakan kötü oldu, beddualar geliyor şimdi. Menfaatinize mi dokunduk? Ananasların yolunu mu kestik. Rafineri ile ilgili ihalelere mi bir şey oldu. Dert başka. Rant rant. Korkunç rant vardı bu rant kesiklince bir ceketim var diyor. Sevsinler senin bir ceketini. Saraylar ne olacak? Amerika'da Pensilvanya'da devasa bir çiftlikte oturacaksın. Gelen gidene de bir yer yatağı göstereceksin. İşte bak böyle yatıyorum, böyle bir hayat yaşıyorum. Amerika'da inzivaya çekilmiş. Türkiye'de inziavaya çekilecek yer yok muydu? Bak Saidi Nursi Sibirya'ya sürüldü. Sibirya'dan fırsatını buldu Türkiye'ye döndü ve ben vatanımda öleceğim dedi. Hani sen Saidi Nursi'yi seviyordun. Takiye, yalan her numara var. Ne olursa olsun biz doğru olanı yapacağız. Onların tuzakları varsa halkın da hakkın da bir tuzağı var. İşte 30 Mart bunun tarihi. Şimdi 30 Martta ablalarımız var bizim burada. Onların ablaları varsa bizim de ablalarımız var. Ben ablalarımdan bir şey rica ediyorum 12 gün kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Çok çalışacağız. Tekirdağ merkez, tüm ilçeler çok çalışacağız. 30 Mart akşamı sizden müjde bekliyoruz. Abiler siz ne alemdesin. Çok çalışacağız çok. Durmak yok. Bunların iftira dolu dağıttıkları gazeteler, broşürler var. Artık bunlar tamamıyla kayış attılar. Her türlü yalan bunlarda var. Her şeyi yapabilirler. Ama biz yolumuza devam edeceğiz. Çünkü yeni bir dönem başlayacak. Ya eski Türkiye diyeceğiz ya yeni Türkiye diyeceğiz."

Başbakan Erdoğan, Tekirdağ mitinginde kentin büyükşehir olduğunu anımsatarak, "Tekirdağ'ın geliri artıyor. İmkanları artıyor. İnşallah Tekirdağ'ımıza da bir şehir hastanesi kazandırıyoruz. 480 yataklı bir şehir hastanesi kazandırıyoruz. Kamu özel ortaklığıyla yapacağımız bu hastanenin içinde yok yok. Burada ne ararsanız bulacaksınız. Ve hastaneye gittiğiniz zaman kendiniz bir başka dünyada gibi hissedeceksiniz. İstanbul Tekirdağ, Kırklareli, Edirne hızlı teren projesini hazırladık. Yatırım programına aldık. Yakında İstanbul'a kadar gelecek yüksek hızlı treni Tekirdağ üzerinden Edirne'ye kadar uzatacağız. 40 yıl sonra bir ilimizi demir yolları aracığıyla Avrupa'ya bağladık. Tekirdağ- Muratlı hattını kim tamamladı. Biz tamamladık, biz. Yetmez dedik. Tekirdağ'ın karayolunu nasıl bölünmüş yol haline getirdiysek demiryolunu da bölünmüş yol haline getirdik. Bu yolun bir ucunda Marmaray var. Bu Marmaray'la bütünleşiyor. Diğer ucunda 12 bin kilometrelik Türkiye demir yolları var. Avrupa'dan gelen yükler veya Avrupa'ya gelen yüklerin dağıtımı artık Tekirdağ üzerinden yapılıyor. Şu Tekirdağ limanını bir iç liman olmaktan çıkardık. Avrupa limanı haline getiriyoruz. Marmaray sadece İstanbul'un değil aynı zamanda Tekirdağ'ın da bir projesidir. 2 yıl sonra yük trenleri gündüz Tekirdağ- Muratlı hattından Derince ve Bandırma limanlarına ulaşarak bağlantı sağlayacak, gece saatlerinde ise Marmaray'dan geçecek. 150 yıldır yenilenmeyen Rumeli demiryolunun Tekirdağ kısmının tamamını yeniledik. Hat üzerindeki tarihi istasyonlarımızı aslına uygun olarak restore ettik. Tekirdağ'a yeni bir gar yaptık. Avrupa'ya taşınan Avrupa'ya gelen yükler için modern yük toplama merkezinin yapılması için projeyi hazırlıyoruz. Limanın kapak ve yollarını da yeniden dizayn ettik. Bizim Tekirdağ'a şu ana kadar yaptığımız yatırım 7 katrilyon. Bakınız gıda, tarım ve hayvancılıkta 1 katrilyon 600 trilyonluk, İller Bankası olarak yaklaşık 1 buçuk katrilyonluk yatırım yaptık. Ulaştırma ve haberleşmede 1 buçuk katrilyon, eğitim de 544 trilyon, aile ve sosyal politikalarda 335 trilyon, orman ve su işlerinde 307 trilyon, adalette 270 trilyon, sağlıkta 210 trilyon yatırım yaparak Tekirdağ'ın çehresini değiştirdik. Eğitimde 2 bin 329 yeni derslik inşa ettik. Türkiye genelinde cumhuriyet tarihinin derslik sayısının yarıdan fazlasını biz yaptık. Şimdi FATİH projesi geliyor Tekirdağ'a. 946 etkileşimli tahtayı sınıflarımıza yerleştirdik. 870 adet tablet bilgisayar dağıttık yavrularımıza. Kitapları ücretsiz olarak alıyor muyuz? Bununla kalmadık. Daha önemli adımlar atıyoruz. Eğitimde okullarımızı çoğaltmaya devam ediyoruz. Bunlar süratle devam edecek. Hem okul hem öğretmen ihtiyacımızı karşılayalım istiyoruz. 2006 yılında Tekirdağ'da Namık Kemal Üniversitesi'ni kim kurdu; biz kurduk biz. CHP'ye, MHP'ye gönül veren kardeşlerim; bunların burada dikili ağacı yok. Bunları biz yaptık. Marifet iltifata tabi. Bize güç verin, çok daha farklı bir şekilde Tekirdağ'ımıza hizmet verelim. Tekirdağ büyükşehir olarak çok daha büyük hizmetlere layık. Bunları yapacağız. Öyle de olsa böyle de olsan yapacağız. Ama yerel yönetimle merkezi yönetimi birleştirirsek bu ayrı güç olur. Bütün bunların yanında üniversitemize tıp fakültesi kazandırdık. 8 fakülte 11 meslek yüksekokulu, 3 yüksekokul ve 3 enstitü açtık. Şu anda Namık Kemal Üniversitesi'nde hamdolsun 23 binden fazla öğrenci var ve Tekirdağ 832 kişi kapasiteli 3 yüksek öğrenim yurdu açtık. Üniversite öğrencilerine toplamda 73 trilyon burs ve kredi verdik" diye konuştu.

"İNSAN ODAKLI SAĞLIK POLİTİKALARIMIZLA YENİ HASTANELER İNŞA ETTİK"

İnsan odaklı sağlık politikaları ile yeni hastaneler inşa ettiklerini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Çorlu'ya, Çerkezköy, Malkara'ya, Saray'a, Marmara Ereğlisi'ne toplamda 530 yataklı devlet hastanelerini biz kazandırdı. 200 yataklı Çerkezköy Devlet Hastanesi ve Tekirdağ ağız diş sağlığı merkezimizin yapımı süratle devam ediyor. 75 yataklı Malkara ve Saray'a, 30 yataklı da Şarköy'e devlet hastanesi yapacağız. Bitmiyor. Çorlu'ya da ağız ve diş sağlığı merkezi kuruyoruz. Bunu biz yaparız. CHP bunu yapamaz. Ne bunların böyle ir derdi var, ne aşkı var. Toplu konutta 5 bin 386 konut inşa ettik. Sahiplerine teslim ettik. 2002 yılına kadar Tekirdağ'a yapılan bölünmüş yol 87 kilometreydi. 79 senede 87 kilometre bölünmüş yol yaptılar. Biz 12 yılda 226 km bölünmüş yol yaptık. Farkımız bu. Ayrıca KÖYDES'le köyleri, BELDES'le beldeleri desteklerdik. Belediye başkanımız diyorum artık Mustafa Yel kardeşimiz özel idare genel sekreteriyken en ücra köylere bu hizmetlerin gitmesini sağladı. Şimdi Mustafa Yel kardeşimizle istiyoruz ki büyükşehir olarak Tekirdağ'ın tüm ilçelerine, mahallelerine bütün hizmetleri büyük bir ufki bakışla Tekirdağ'ımızın geneline yaysın. Biz de merkezi yönetim olarak yanında yer alalım. Hep birlikte Trakya'yı adeta bir şehir gibi ele alalım ve Trakya'nın genelini ayağa kaldıralım istiyoruz" ifadelerini kaydetti.

Trakya'da Ergene Havzası sorununun çözüme kavuşturulacağını kaydeden Başbakan Erdoğan, "Havzanın bütün kenarında CHP belediyeleri var. Bütün pislikleri oraya döküyorlar, bütün atık suları oralara atılıyor. Yapmadılar. En ufak bir şey de yapamazlar. Bunların belediyelerinde kanalizasyon sokakta akar. Ama bunu biz yapacağız. Şimdi Orman ve Su İşleri Bakanlığımız bununla ilgili Trakya Gelişim Projesini devreye soktuk ve Ergene Havzasını da pırıl pırıl yapacağız ve Trakyalı kardeşlerimizin emrine sunacağız. Tekirdağ'a, 6 adet biyolojik arıtma tesisini biz inşa ediyoruz. Bizim görevimiz değil aslında. Bunu belediyenin yapması gerekiyor. Yapmadı, yapamadı biz üstendik. Biz yapacağız. Niye? Benim Tekirdağ'da yaşayan vatandaşımın da ben hizmetkarıyım. Ve Çerkezköy, Çorlu'ya atık su arıtma tesislerini biz inşa edeceğiz. Naip köy barajı yapımı süratle devam ediyor. Bu dev tesis Tekirdağ'ın içme kullanma suyunu sağlayacak. Tekirdağ içme suyu arıtma tesisi yapımı hızla devam ediyor. Tesis ile Tekirdağ'ın 2045 yılına kadar içme ve kullanma suyu ihtiyacını gidermiş olacağız" dedi.

"BU CHP DÖRT DÖRTLÜK GERİCİDİR, GERİCİ"

İktidara geldiklerinden bu yana hayvancılıkta yapılan desteği 24 kat arttırarak 2013 yılında 54 trilyona çıkardıklarını dile getiren başbakan Erdoğan, şu ifadeleri kaydetti:
"Biz buyuz. Onu için de diyorum ki biz Tekirdağ'ın tüm ilçelerinde yaşayan kardeşlerimin desteğine ihtiyacımız var. Tekirdağ, doğalgaza kiminle ulaştı. Doğalgaza bizimle ulaştı. Hanım kardeşlerim nasıl doğalgazın mutluluğu. Kömürle ne çileler çektik. Ama şimdi basıyorsun butona bütün daireler ısınıyor mu, mutfakta sıcak su var mı banyoda sıcak su var mı? Hani bu CHP moderndi. Bu CHP dört dörtlük gericidir, gerici. Bunların ufku yoktur. Bunlarda modernite yoktur. Bunlar modern yaşamı farklı anlıyorlar. Vatandaşın evinde sıcak su mu var. Öyle bir dertleri yok. Ama bizim derdimiz var. Daha güzel olacak. Şu anda Tekirdağ merkez nüfusu yüzde 83'ünden fazlasının evinde doğalgaz var. Tarihi eserlerimizi yeniledik Tekirdağ'ımızda. 15 eserimizi restore ettik. Şimdi size bazı rakamlar vereceğim. Benden aldığınız rakamları tüm ark komşularınıza lütfen iletin. Ciddi saptırmalar var. Bunların yüzüne vurun. Biz göreve geldik Türkiye'nin milli geliri 230 milyar dolardı. Ama şimdi 820 milyar dolar. Bu MHP ondan devraldık biz. O CHP'nin yavrusu DSP var ya bunlar hep aynı. 230 milyar dolardan devrettiler bize. 79 senede cumhuriyet tarihinde yapılan bölünmüş yol 6 bin 100 kilometreydi. Biz 12 sende 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. 79 senede cumhuriyet tarihinde bunlar 82 tünel açabildiler. Biz 12 sende 122 tünel açtık. Farkımız bu. Bu MHP, DSP hükümeti bize devrederken IMF'ye olan borç 23 buçuk milyar dolardı. Şimdi sıfır. Bütün borçları ödedik. Şimdi de biz IMF'ye 5 milyar dolar borç verebilir durama geldik. Merkez Bankası bizim milli bankamız değil mi? Bu MHP biz milliyetçiyiz diyor. Sevsinler senin gibi milliyetçiyi. Bunlar kafa tası milliyetçisi. Bunlar vatanı milleti sevme milliyetçisi değil. 27 buçuk milyar dolarla bıraktılar bize şu anda merkez bankasının kasasında 128 milyar dolar var. 27 buçuk milyar dolar nire 128 milyar dolar nire. Ah benim işçi, memur kardeşim zorunlu tasarruf adı altında 13 katrilyon kesitler memurumdan. Kim ödedi. Biz ödedik, biz. Yolsuzlukların iktidarı bunları ödeyebilir mi. Konut edindirme yardımı kapsamında 3 buçuk katrilyon kestiler. Makbuzlar geldikçe ödüyoruz. Bunları nereye koyacaksın. Onun için diyorum ki yerelde zaten bu CHP iktidar olamaz. Bu millet bunların ne olduğunu çok iyi biliyor. Ama yerel de de bunlara fırsat verilmesin. Tekirdağ'ın büyükşehir olmasına karşı çıkan bu CHP ile, MHP'ye 30 Mart'ta evet dememeliyiz. İnşallah biz bütün imkanlarımızla ve artan imkanlarıyla Tekirdağ'ı potansiyeline, imkânlarına, uygun uygun şekilde büyükşehir yaptık. Ama onu da buranın hizmetkarı olacak bir arkadaşımızla yapmamız lazım. Çünkü bizim anlayışımız hizmet siyaseti. Büyük medeniyet yolunda insan, demokrasi şehir, anlayışımız bu. Tekirdağ'ın kıyılarının temizlenmesi gerekiyor. Tarihi evlerin restorasyonu gerekiyor Tüm bunları hükümet ve büyükşehir belediyesi el ele verip inşallah gerçekleştireceğiz."
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.