Spor Haber Girişi : 04 Mayıs 2021 00:13

Yılmaz Vural: Maç 3-3 bitebilirdi

Yılmaz Vural: Maç 3-3 bitebilirdi
BB Erzurumspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, ''Penaltıdan sonra arka arkaya bir çözülme oldu. Valencia ve Pelkas'ın attığı gollerden sonra bizim hiç pozisyonumuz olmadan birinci devre sonuçlandı'' dedi.

Erzurumajans-Süper Lig’in 39. haftasında BB Erzurumspor deplasmanda Fenerbahçe’ye 3-1 mağlup oldu. Müsabakanın ardından basın toplantısında konuşan BB Erzurumspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, Hatay maçının aklına geldiğini ifade ederek, “Onlar da maçın başında 1 gol yemişlerdi. Koskoca Hatay takımı öyle bir demoralize oldu ki maçın geri kalan bölümünde kendisine yakışmayan bir sonuçla kaybetti. Oyuncular koptu. Bizim için iyi bir örnekti. Biz de 5’inci dakika penaltıdan bir gol yedik. Öyle bir zaman geçiyor ki üstünden 2-3-4 dakika diye gidiyor. Sonuç olarak daha oyuna adapte dahi olamadan penaltı verildi eline çarptı diye. O kadar yakın mesafeden olmaz. Bunun bir doğası var, bu kadar da değil. O golden sonra arka arkaya bir çözülme oldu. Valencia ve Pelkas’ın attığı gollerden sonra bizim hiç pozisyonumuz olmadan birinci devre sonuçlandı. İkinci devre 2 değişiklik yaptık ve oyuna katıldık. 60 ve 73’üncü dakikalarda çok iyi pozisyonlarımız var. 81 dakikada atılan gol var. Ondan sonra Fenerbahçe takımında 4 pozisyonu var. İkinci yarı demoralize olmuş takım ayağa kalktı ve oyuna ortak olduk. Golden sonra öyle iki gol kaçırdık ki onların ikisi gol olsa maç 3-3 bitebilirdi. İkinci devre özellikle oyuncularımı kutluyorum. Oyunu çevirmek adına teslim olmamaya adına kutluyorum. İkinci devre Türk futboluna hediyemiz oldu. Özgür diye altyapıdan aldığımız bir genç çıktı sahaya ne görev verildiyse yaptı ve ilk maçında gol attı. Takıma oynadığı oyunla moral verdi. Ama tabii ki bunun yanında biz maçı 3-1 kaybetmiş olduk. Futbol bir sonuç oyunu. Bu kadar iyi döndürdüğümüz oyunu yakalama şansımız olmadı. Bu hafta böylelikle kapanmış oldu. Her hafta bir şey tartışıyoruz. Ben görüntüyü izlemedim ama bana gelen haberlerde el tamam da bu top yakın mesafeden geliyor, eliniz açıksa kapatayım diye düşünemezsiniz. Doğal bir kaçış var. Kritik hatalar bunlar. İngiltere’de de maç seyrediyoruz ve anında karar veriliyor oyun bu kadar durmuyor. Cüneyt Çakır’ın da ifadesi var ‘Bunu daha çözemedik’ diye kendisinin itirafıdır. 3 seneye giriyoruz artık dolayısıyla hala alışamamak zorsa bırakalım bu sistemi. Üzülüyoruz tabii ama 2 tane maçımız var birisi Kasımpaşa, bize gelecek ve sonrasında Alanya takımı var. Son maçta da 5’incilik umudu kalmadan bizimle oynarsa bizim lehimize atmosfer oluşur. Bu iki maçı kazanmak için uğraşacağız” dedi.

 

“Yabancı kuralını serbest bırakılsın diyenler gelsin takımlarda antrenörlük yapsınlar”


Yabancı kuralı ile ilgili çıkan haberlere değinen Vural, “Yönetim kurulundan rica ettim 'Altyapıdan birkaç çocuğu daha profesyonel yapın' dedim. Bir oyuncumuzu oyuna sokmak istedik oyuna girmek istemedi. Bir oyuncumuzu oyundan çıkarttık, soyunma odasını birbirine soktu. Yabancı sayısı serbest bırakılsın diyenler gelsin takımlarda antrenörlük yapsınlar. O zaman karar verirler” ifadelerini kullandı.

 

“Alacağımız 6 puan ligde kalmak için yeterli”


Başından beri umudun kaybolmadığını söyleyen Yılmaz Vural, “43 puan ciddi bir puan. 43 puanla düşerseniz düşersin. Biz onu düşünmüyoruz maç maç bakıyoruz. Çıktığımız her maça kazanmak için uğraş veriyoruz. Bir seviye kattık. Başakşehir maçı dönüm noktasıydı. Onlar bugün 43 puana çıktı. Yensek biz aynı seviyeye çıkardık. Kasımpaşa ile kritik bir maça çıkacağız. Bizim o maçı kazanmamız 40 puan yapmamız alttaki takımların durumu çok önemli. Fikstürde düşmeye aday takımlar birbirleriyle oynuyorlar. Alacağımız 6 puan ligde kalmak için yeterli” şeklinde konuştu.

 

“Türk oyuncular şikayette bulunamaz, vatan haini olur”


Futbol bir disiplin olayı olduğunu söyleyen Vural, “Bunun doğasında var. Ama Türkiye liginde genç hocalarımıza yabancı oyuncuların göstermediği saygıyı bize de yapmaya çalışıyorlar. Bundan daha önce Costa, El Kabir, Aatif, Darri’yi kadro dışı bıraktık. Uçak saatini, antrenman saatini beğenmezler. Böyle sizi ve yönetimi idare etmeye kalkan talepleri bitmeyen bir yabancı ordusu var. Bu yüzden onları kadro dışı bıraktık. Yönetim kurulu bu kararımıza saygı duydu. Bugün de Navikovas da soyunma odasını birbirine katmış. Diğeri de Gomes. 'Oyna kardeşim' dedik ‘Ayağım sakat' dedi. Yalan. Ekonomik sorunları buralara taşıyorlar. 2 ay ödeme süresi var ama hemen UEFA’ya şikayet ediyorlar. UEFA’dan gelen kararda fesih hakları çıkabiliyor tek taraflı. Sezon sonuna kadar değil 2-3 seneye kadar alacaklarını alabiliyorlar. Takım yapın hadi hocam diyorlar. Biz nasıl takım yapalım. Türk oyuncuya başka yabancı oyuncuya başka bir durum var. Uçurum var ekonomik anlamda. Bunlar tüm anlaştığı paraları alıyorlar, Türk oyunculara maç başı yapıyorlar. Türk oyuncular şikayette bulunamaz, vatan haini olur. Öyle bir kaos var ki burada siz oynanan oyunu görüyorsunuz. Takımın dinamiği bozuluyor. Dinamiği bozulmuş bir takımı hedef takımı yapmak çok zor. Bunları şikayet gibi algılamayın. Yönetici arkadaşlar yabancı serbestliği istiyor. Gelin antrenörlük yapın. Aralarında Obertan gibi çok karakterli isimler de var. Parasını almadığı halde sahaya çıkıp mücadele veriyorlar. Ben bunu konuşurken hepsini kastetmiyorum. Bu problemi çıkartanlar bizleri üzüyorlar. ‘Ne demek girmem’, ‘sana ihtiyacımız var’ diyorum. Adam oyuna girmiyor. 11 oyuncunun arkasında 16 kişi bekliyor sırasını. Biz hak edeni oynatıyoruz. Gencecik çocuk oyuna girdi. Çok doğru bir cevap verdi bize. Çok sorunlarımız var ama bu kararları alırken biz antrenörlere kimse danışmıyor. İnsan bir gelir sorar bize kural değişimiyle ilgili. Hepimiz üzülüyoruz sonra. UEFA’nın o kadar kuralları var ki adam gittiği zaman 6 ay sonra ödemek zorundasınız yoksa transfer yasağı ya da puan silme var. Oyuncular buraya gelirken Türkiye’deki kulüplerin ekonomik zorluklarını biliyorlar. Ben yönetici olmak istemem bu ortamda. Bu paralar kolay kazanılmıyor. Kulüpler kendi gelirleriyle ayakta kalmak durumunda kalıyorlar. Yanış transferler derken olay büyüyor. Bunları genel olarak değerlendiriyorum. Üzülüyoruz biz futbol emekçisiyiz. Türkiye’de çalıştırdığım 30 takım oldu bunlarla alakalı kitap yazmayı düşünüyorum. O kadar olmaması gereken şeyler var ki kulüplerimiz sağ olsunlar hala günü kurtarma çabasındalar. Bugün bu futbolu idare edenler bize bir şey sorarsa çok net anlatırız” ifadelerini kullandı.


Emre Belözoğlu: “Sonunun güzel olacağına inancımız tam”

 

Fenerbahçe Futbol A Takım Direktörü Emre Belözoğlu, BB Erzurum galibiyetinin ardından, "Sezon sonuna kadar mücadele içinde olacağız. Allah’ın izniyle de sonunun güzel olacağına inancımız tam” dedi.


Süper Lig’in 39. haftasında Fenerbahçe evinde BB Erzurumspor’u 3-1 mağlup etti. Maçın ardından basın toplantısında açıklamalarda bulunan Fenerbahçe Futbol A Takım Direktörü Emre Belözoğlu, öncelikle kulübün 114. yılının kuruluşunun önemine değinerek, “Çok büyük bir ülkeye ve millete umut oldu kulübümüzün kuruluşu. Yabancı takımlarla maçlar yaptılar ve o dönem için İstiklal mücadelesinde bütün milletimize örnek oldular. Neleri başarabileceğimizi hissettirdiler. Ruhları şad olsun. Biz de bu camianın altında farklı görevlerde yer aldık, bizim içinde büyük şerefti” diye konuştu.

 

"Bu senenin en iyi maç başlangıcını yaptık"


Belözoğlu, BB Erzurumspor maçıyla ilgili olarak da, “Bu senenin en iyi maç başlangıcını yaptık. Bu senenin ilk yarı performansı olarak baktığınızda hem gol beklentisi hem pas sayısı olarak rekor olabilir. Oyunun kendi içerisinde gelişmesi gereken noktaları var. Oyun ve oyuncu tercihleriyle alakalı kendimizi değerlendireceğiz. Kazanmış olmak gerçekleri görmekten uzaklaştırmamalı. Ben bir oyun inşa etmeye çalışırken, aynı zamanda oyunu kazanacak enerjiyi oyuncular gösteriyor. İkisi bir arada çok şükür yeterli şekilde gelişiyor. Bundan dolayı mutluyum. Sonuç itibariyle kazanmak güzel. Arkadaşlarımızın enerjisi bizim için çok değerli. Sezon sonuna kadar mücadele içinde olacağız. Allah’ın izniyle de sonunun güzel olacağına inancımız tam” ifadelerini kullandı.

 

“Takım istekli ve coşkulu oynadığında ben de taraftar gibi mutlu oluyorum”


Kendilerinin bir oyun inşa etmek istediklerini söyleyen Belözoğlu, “20 küsur antrenman yaptık takımla ama kolay değil. Kazanmak çok önemli. Zaten Kadıköy’ün en büyük gücü taraftarımız ama pandemiden dolayı yoklar. Buranın bize vermiş olduğu enerji ve heyecan duygusu bambaşka. Bunu herkes net bir şekilde hisseder. Ben bunu arkadaşlara anlatmaya çalıştım. Burada yapmamız gerekenler net. İstekli ve coşkulu oynadıklarında, ben de taraftarın mutlu olduğu gibi kenarı da izliyorum. Onları bu oyuna ikna etme süremizi kısalttık. Maçlar da kazanılıyor. Bizim adımıza inanıyorum göreve geldiğimiz günden itibaren bazı şeyler gelişmekte” şeklinde konuştu.

 

“En büyük pay sahibi olan oyuncular”


Kendisinin ve takımın mental durumu hakkında sorulan soruya cevap veren Emre Belözoğlu, “Oyun üzerinden değerlendirmeler yapmak bizim görevimiz ve Türkiye’nin en büyük gerçeği skorların da sizle olması gerekiyor. Mental olarak kendimi, psikolojik olarak da bir çok baskıyı futbolculuğumda daha fazla yaşadım. Burada bir yöneticilik baskısı giriyor. Adaletli oyuncu tercihi yapmak gerekiyor, devamlı pratik yapmanız gerekiyor. Ben doğru bildiğime devam ediyorum. Oyuncular bu oyunda en büyük pay sahibi. Keyif verilen bir oyuna yöneldiler. Burada en büyük pay sahibi oyuncular” diye konuştu.

 

“Ciddi bir gelişim var”


Futbolcularla ilgili konuşan Belözoğlu, “Ben oyunu yetenekli oyuncularla, ayağına hakim oyuncularla oynamak istiyorum. Her bölgede böyle oyuncular olsun istiyorum. Takımda merkez oyuncularımız çok üst düzeyde oyuncular. Onları farklı görevlerde değerlendirmeye çalışıyorum ama değişken bir yapı içerisinde onlar da keyifli oynuyorlar. Pas ve hareketli oyunda doğru ilerlemeler var. Ciddi bir gelişim var. Henüz her şey mükemmel değil ama ben oyuncular üzerinde herkese yakın olmaya çalışıyorum. Bir şeyler paylaşmak istersem samimi şekilde cevap veriyorum. Onlara mesaj vermek için kadro tercihi ile yapmıyorum” dedi.

 

“Serdar Aziz bizim için değerli bir oyuncu”


Maçtan önce kadroda sakatlığı sebebiyle yer almayan Serdar Aziz’in sosyal medyasındaki fotoğrafları silmesiyle ilgili sorulan soruya cevap veren genç teknik adam, “Ben sosyal medya konusunda çok bilgili değilim. Türkiye’de ne yazık ki birçok şeyin önüne geçse de benim doğrularım adına karşılığı olduğu, olmadığı zamanlar var. Serdar'ın Instagram'ını kapattığını bilmiyorum. Maçtan önce kendisi bize ayağının ağrıdığını söyledi. Kulübümüzdeki laboratuvarda orada adalede gerilmenin olduğu söylendi. Doktorlarımız onu dinlendirmekten yana karar aldı. Ondan başka bir amacımız yok. Serdar bizim için değerli bir oyuncu. Beni az çok tanıyan herkes bu konularda açık sözlü olacağımı bilirler. Bizim böyle bir gündemimiz yok. Tamamen Serdar’ın sakatlığına bağlı bir süreç yaşadı takım” şeklinde konuştu.

 

“Sonuna kadar inancımız tam"


Sezon sonunda takımın başında kalıp kalmaması ile ilgili açıklama yapan Belözoğlu, “Bizim konsantre olduğumuz şey bu sene ve hedeflerimiz bitmedi. Biz işin sonuna kadar bunu kovalayacağız, bizim inancımız tam” diye konuşurken Galatasaray-Beşiktaş derbisiyle ilgili, “Çıkacak her sonucun bizi ilgilendirdiği gerçeğini düşünüyorum ama aynı zamanda bizim ne yaptığımız çok önemli. Biz her maçı kazanmak istiyoruz, rakibe saygı duyarak. Bugün Erzurumspor da elinden gelen mücadeleyi verdi. Bize zor zamanlar da yaşattılar çok uzun olmasa da. Herkes ligin sona geldiğinin farkında. Rakiplerimizin ne yaptığını takip ediyoruz. Ben eğer 3 maçı kazandığımız da bu işin sonuna inancımızın tam olduğunu tekrar söylemek istiyorum” ifadelerini kullandı.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.