Bir seçim daha geride kaldı. Kim akıllı, kim deli. Kim zengin, kim fakir... Kim güzel, kim çirkin!
Yarın hepsi unutulacak. Hak'kın, Adalet'in, Hukuk'un üstünlüğünde, Temmuz'da her taş yerine oturacak.
Erzurum;
Dinle bak; ne demiş yıllar önce Kaplani;
Güneş erken doğup şafak sökmüyor,
Gökteki dumanı silip atmıyor,
Ay karardı yıldız ışık tutmuyor,
Yürüyorum dikenlerin üstünde.
İçimizi incitenlere sözümüz var...
Ar'ın, Adap ve Edep'in, Namus'un ve Şeref'in kıymeti olacak.
Artık; ülkemizde kuruluş ve kurtuluş ayarlarına döneceğiz.
Biz, Doğu'da doğan çocuklar; bu bereketli toprakları Kuvâ-yi Milliye ruhuyla yeniden yeşerteceğiz.
Güneş, hep Doğu'dan yükselir ve alnını yakar ya adamın, şimdi ardı karalar düşünsün!
Yavaş yavaş ilerlerken Kaplani,
Benim ile yola çıkanlar hani?
Geri dönsem taşa tutar dost beni,
Yürüyorum dikenlerin üstünde...
Bir seçim daha geride kaldı... Kim akıllı kim deli, kim zengin kim fakir... Kim güzel, kim çirkin...Kim yerli, kim milli, Kim yetenekli... Kim yeteneksiz; yarın hepsi unutulacak.
Hakkın, Adaletin, Hukukun üstünlüğünde her taş yerine yeniden oturacak.
Elinize en ince kumpasları alın ve ölçün. Ege'nin kıyısı İzmir'de Gündoğan, Anadolu'nun göbeği Ankara'da Tandoğan, bu meydanların bir de İstanbul'da, Maltepe var.
Ne diyordu hemşehrimiz Kemalettin Kamu;
Ben gurbette değilim gurbet benim içimde...
3 Temmuz'da buluşmak üzere!
Erzurum gelinliğini giymiş. Pardon, yurdum daha taze bahar.
Bu kadar gevezelik yeter. Son söz ustanın olsun;
Eli kalemli efendiler!
Tatlı maval dinlemekten gayri usandık
Artık
hepinizin kafasına
şu
daaaaaank
desin;
Köylünün toprağa hasreti var,
toprağın hasreti
makinalar! 835 Satır /Nazım- 1922
