Bölge Haber Girişi : 03 Mart 2011 16:30

2003-2011 Türk sporunun altın yılları!..

2003-2011 Türk sporunun altın yılları!..
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından sosyal alanlarda olduğu gibi gençlik ve spor alanlarında da yapılan önemli değişikliklerle, Türk sporu yeni bir vizyon kazandı...

Erzurum Ajans-Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından sosyal alanlarda olduğu gibi gençlik ve spor alanlarında da yapılan önemli değişikliklerle, Türk sporu yeni bir vizyon kazandı…

Türk sporunun yeniden dizaynı için gecesini gündüzüne katarak çalışan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Teşkilatı, 2003 yılından itibaren devrim niteliğindeki icraatlara imza atarak sporcularımızın dünya ile rekabet edebilir bir noktaya taşınmasını sağladı… Daha önce Türk sporcularının esamisinin bulunmadığı bazı temel sporlarda bugün, Avrupa ve dünya şampiyonluklarına imza atabiliyoruz…

Yine spor teşkilatı bünyesinde sporu soysal hayatla barıştıran ve spora hizmet eden tüm kuruluşları ortak hedefte buluşturan bir yapı kurularak, gençliğe yeni ufuklar açıldı. Kitlelere spor yaptırma projesiyle “herkes için spor”u gönülden destekleyen Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, kapılarını 24 saat halka açarak hizmet vermeye başladı. 2003 yılından bu yana spor salonlarının, statların ve açık - kapalı tüm tesislerin kapıları gençlere ve sporseverlere açıldı.

Spor yapmayı lüks ve ayrıcalıklı olmaktan çıkarıp herkesin ulaşabileceği bir noktaya taşıyan spor anlayışı neticesinde spor hızla yayılarak, sporcu sayımız büyük artış gösterdi. Kısacası sporu tabana yaymayla mükellef olan spor teşkilatı, yönetmeliklerdeki yazılı metinleri hayata geçirerek halkı sporla buluşturdu.

Kitle ve performans sporları ile amatör ve profesyonel branşların tümüne yeni bir çehre, modern bir vizyon ve milli irademizi yansıtan bir misyon kazandırılırken, “başarı” tesadüf olma noktasından “gerçek” olma boyutuna taşındı.

SPORUN TABANA YAYILMA SÜRECİ HIZLANDI

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün özellikle 2003 yılından bu yana yürüttüğü yoğun çalışmalar neticesinde 2003 yılında 405.083 olan lisanslı sporcu sayısı; 2010 yılı şubat ayı sonu itibarı ile Türkiye geneli lisanslı sporcu sayısı 2.532.278'ulaştı.

SPOR KULÜPLERİ

Spor kulüplerimizin hem sayısı, hem imkânları artırıldı… 2003 yılında 6.122 olan spor kulübü sayısı 2010 Şubat ayı sonu itibariyle 10.541' e çıkartıldı. Genel müdürlük bütçesinden eğitim - öğretim kurumları ile spor kulüplerine ayni ve nakdi yardım yapıldı ve yapılmaya devam ediyor.

ANTRENÖR EĞİTİMİ

Antrenör eğitimi dünya standartlarına getirildi… 2003 yılında 20.470 olan antrenör sayısı 2010 Şubat ayı sonu itibari ile 105.310’ a çıkarıldı. Ayrıca antrenör sayısının yeterli seviyeye çıkarılması için spor federasyonları, Gençlik ve Spor İl Müdürlükleri ve spor amaçlı teşekküllerin ihtiyacı doğrultusunda antrenör eğitim kursları açıldı. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve YÖK’ün ortak çalışmalarıyla üniversitelerimizin BESYO bölümlerinden mezun olan öğrencilere antrenör belgeleri verilmeye başlandı.

SPORTİF DEĞERLER YASALARLA DESTEKLENDİ

Türk sporunun yeniden dizaynı edilmesinde büyük kazanımlara imkan tanıyan gelişmeler yeni yasalarla hayata geçirildi. Sporda şiddetin engellenmesine yönelik yasadan doping kontrolüne, etik değerlerin korunması için yapılan yönetmeliklerden, meclis iradesini birleştiren özerkliğe kadar bir çok konuda Avrupa Birliği sürecine paralel sportif düzenlemeler yapıldı.

Değişen ödül yönetmeliğiyle “BAŞARI” dünya standartlarının çok üzerinde ödüllendirildi. Dürüst ve rekabete dayalı bir anlayış Türk sporunun düsturu olurken, kazanmak ve başarı şans faktörlerinden çıkarılıp disiplin ve koordinasyonun sonucu haline getirildi.

YASAL DÜZENLEMELER

Özerkliğin yolu açıldı. Yeni federasyonlar Türk Sporuna güç kattı…

Birkaç yıl öncesine kadar sadece Futbol Federasyonu özerk bir yapıda iken, bugün özerk federasyonlarımızın sayısı 54’e çıkarılarak kendi branşlarında önemli bir gelişme trendi yakalandı. Buna göre; 54 özerk, 3’ü genel müdürlüğe bağlı olmak üzere (futbol hariç) toplam federasyon sayısı 59’a ulaştı.

SPONSORLUK YASASI İLE TÜRK SPORU GÜÇLENDİ…

Sponsorluğun kapsamı yeni yasa ve yönetmeliklerle genişletildi. Özel sektörün spora kaynak aktarımının yolu daha da açıldı. Bu alanda sponsorluk tanıtım ve eğitimi kampanyalaştırıldı. Sponsorluk Yasası seminerler, konferans, kongre v.b. çalışmalarla daha çok sporun içine sokulması sağlandı.

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü bünyesinde faaliyette gösteren Spor Toto Teşkilat Başkanlığı’nın Futbol ve Basketbol Federasyonları ile yaptığı sponsorluk anlaşmaları da dikkate alındığında spora yapılan sponsorluk desteği yaklaşık 1.000.000.000.- (Bir Milyar) TL’yi aştı.

SPORDA ŞİDDETLE MÜCADELE YASASI

Sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesi amacı ile önemli yasal düzenlemelere gidildi. Sporu çirkinleştiren başta kötü tezahürat olmak üzere her türlü olumsuzlukla mücadele için çıkan bu yasanın yürürlüğe girmesinden sonra geçtiğimiz yıllara kıyasla ciddi iyileşmeler oldu. Sporda şiddetin önlenmesiyle ilgili olarak hala hazırda bulunan yasaya işlerlik kazandırılması amacıyla sürekli olarak yasada yenilikleri gidilmesi ve radikal kararların alınması gelecekte spor sahalarındaki şiddetin önlenmesi açısından önemli düzenlemeler hayata geçirildi ve geçirilmeye devam ediyor.

Türkiye Futbol Federasyonu Yasası’nda iki kez değişiklik yapılarak Türk Futboluna emeği geçmiş eski milli futbolcuların genel kurul delegesi olması sağlandı. Ayrıca federasyon daha demokratik bir yapıya kavuşturuldu.

SPORCULAR DEVLET GÜVENCESİ ALTINA GİRDİ...

Başarılı sporculara aylık bağlanması ile “Devlet Sporcusu” unvanı verilmesi hakkında kanun 24.06.2008 tarihinde kabul edildi. Bu kanunun amacı; Türk vatandaşlarından uluslar arası düzeyde üstün başarı kazanmış amatör sporculara ve bunların ölümü halinde bakmakla yükümlü oldukları eş ve çocukları ile takım halinde olimpiyat veya dünya şampiyonu olmuş amatör sporcuların milli takım teknik direktör ve antrenörlerine aylık bağlanması ve uluslar arası düzeyde üstün başarı kazanmış sporculara “Devlet Sporcusu” unvanı verilerek, bu başarılarının taltif edilmesi suretiyle Türk vatandaşlarının spora özendirilmesi ve bu çerçevede devlet tarafından yapılacak yardımların tamamını kapsamaktadır.

1000 SPORCUYA MAAŞ BAĞLANDI...

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından 2012 Olimpiyat Oyunlarına hazırlanmak amacıyla Olimpik ve Paralimpik spor dallarında en az yıldızlar seviyesinde olmak kaydıyla yetiştirilmek üzere 1000 sporcuya aylık bağlandı. Aylık alan 1000 sporcunun üç aylık periyotlarla izlendiği projenin amacı; sürekli rekabet eden ve başarı çıtasını yakalayan sporcuları teşvik etmeyi hedefleniyor. Kontroller sırasında vasat konuma gelen sporcuların aylıkları kesilirken, bunların yerine yeni sporculara aylık bağlanıyor. Olimpiyatlarda başarıyı yakalamayı hedefleyen projede, sporculara aylık verilmesi 2012 Londra Olimpiyatları’na kadar devam edecek.

DOPİNGLE MÜCADELE KANUNU TASARISI

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından dopingle mücadelede müthiş bir irade ortaya konuldu. Ülkemizde dopingli madde kullanım oranı dünya ortalamasının altında olmasına rağmen hala ciddi mücadeleler yapılmakta. Bu çerçevede, tüm sporcular için doping analizleri yapılmadan yurtdışındaki müsabakalara katılmasına izin verilmemektedir. Bu nedenle, kısa adı TADA olan “Türkiye Anti-Doping Ajansı” nı kurarak daha sıkı bir denetim mekanizması oluşturuldu. Amaç; Uluslararası Anti-Doping Ajansı’nın kontrollerine benzer bir uygulamayı Türkiye’de oturtmaktır.

Bununla beraber 2008 yılı içerisinde 33 adet yönetmelik, yönetmelik değişikliği, ana statü ve ana statü değişikliği kabul edilerek Resmi Gazete’de yayımlanması sağlandı.

Hazırlanan tüm bu yönetmeliklerle, Türk sporunun dünya ve Avrupa ile entegrasyonunun yanı sıra rekabette de önemli adımlar atılmasına fırsat tanındı. Bu yönetmelikler neticesinde Türk sporcuları her alanda yabancı rakipleri ile daha etkin ve eşit şartlarda mücadele edebilmesi sağlandı.

SPORCU EĞİTİM MERKEZLERİ

Spor dallarına göre spora başlama yaşında bulunan çocuklarımızın eğitim ve öğretimlerini aksatmadan olimpik sporcu olarak yetişmelerini sağlamak amacıyla kurulmuş olan Sporcu Eğitim Merkezleri 33 gençlik ve spor il müdürlükleri bünyesinde yeniden yapılandırıldı. Atletizm, Güreş, Cimnastik, Judo, Halter, Boks ve Kayak olmak üzere 7 branşta 366 gündüzlü ve 870 yatılı statüde toplam 1236 sporcu öğrenciye uzman antrenörler yönetiminde eğitim verilerek geleceğin olimpiyat şampiyonlarının yetiştirilmesinin altyapısı hazırlandı. Milli takımlarımıza sporcu yetiştirmek için 31 il 32 merkezde faaliyette bulunan Sporcu Eğitim Merkezleri’nde, ilgili spor branşlarına sporcu kaynağı sağlanarak gerek ulusal, gerekse uluslararası yarışmalarda büyük başarılar elde eden şampiyon sporcular yetiştirilmeye başlandı.

Ayrıca Sporcu Eğitim Merkezleri’nde; sporcu öğrencilerin iaşe ve ibate ihtiyaçlarının yanı sıra sportif araç, gereç ile giyim ve her türlü eğitim giderleri Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından karşılanmakta.

TESİSLEŞME

Geçmişte Türkiye’nin dört bir yanında temelleri atılıp ancak bir türlü bitirilemeyen ve inşaatları çöplük ve izbeliğe dönen sözde spor yatırımlarının yerinde şimdi “şampiyonların” yetiştiği dünya standartlarında spor tesisleri var. Spora uzak bir anlayışla ve siyasi kaygılarla atılan temeller yerine, Türkiye’nin ve Türk sporunun ihtiyaçları göz önünde tutularak yapılmaya başlanan ve bitirilen tesislerde bugün, Avrupa ve dünya şampiyonlarının yetişmesi sağlanırken, sair zamanlarda da tesislerde sporsever yerel halka hizmet veriliyor.

“Spora kapalı salonlar” devrini sona erdiren bir anlayışla gelişen ve ilerleyen Türk sporuna 5 yılda dünya ve Avrupa standartlarında olimpik tesisler kazandırıldı. 2002 yılından bu yana Türkiye’nin farklı il ve ilçelerinde toplam 162 adet spor tesisi Türk sporunun hizmetine sunuldu...

“SPORTİF ORGANİZASYON CENNETİ TÜRKİYE”…

Ülkemiz dünya sporunun en büyük organizasyonlarına ev sahipliği yaparak, bunlardan başarıyla çıkan bir ülke haline geldi. 2002 yılı itibariyle başlayan hizmet atağında amaç; Türk sporunun organizasyon kabiliyetini geliştirmek olarak belirlendi.

Bu anlayışla çıkılan yolda atılan temeller, bitirilen tesisler ve söz verilip tamamlanan yeni yatırımlarla Türkiye, uluslararası sporlar arenasında sınıf atladı.

İstanbul, İzmir, Antalya, Ankara, Trabzon, Diyarbakır, Mersin, Erzurum ve daha birçok ilde organizasyon gerçekleştirme talebiyle gittiğimiz uluslararası federasyonların hiçbirinden eli boş dönmedik. Gerçekleşen yatırımlarımız ve organizasyon gücümüz karşısında diğer ülke ve aday şehirlerden, Dünya Basketbol Şampiyonası’nı, Avrupa Gençlik Olimpiyatları’nı, Erzurum Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’nı, Avrupa Bayanlar Voleybol Şampiyonası’nı, Dünya Motosiklet Şampiyonası’nı, Formula 1 Yarışlarını, Avrupa Bilardo Şampiyonası’nı ve daha yüzlerce büyük organizasyonları ülkemizde düzenleyerek dünyanın gündemine oturduk.

Sportif gücümüzü tüm dünyaya naklen yayınlarla ispatlayan bu organizasyonlar, bir yandan ülkemizi olimpiyatlara hazırlarken, diğer yandan da sporcularımızı uluslar arası büyük spor organizasyonlarında yarıştırarak onların hem tecrübe kazanmasını sağladık hem de madalya sayımızı rekor düzeylere çıkardık.

Aynı hız ve anlayışla yoluna devam eden Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, bu yıl başta olmak üzere 2012 yılında da dünyanın en önemli spor organizasyonlarını ülkemizde düzenleyerek 2020 yılında olimpiyatları Türkiye’ye aldırmayı hedefliyor. Daha önce dört defa olimpiyatlara talip olan ancak her defasında eli boş dönen ve maketler üzerinden olimpiyat tanıtımı yapan Türkiye, artık dünyanın en büyük spor organizasyonlarını başarıyla yerine getirmenin haklı gururunu yaşıyor…

DOĞU VE GÜNEYDOĞU YAZ VE KIŞ SPOR OYUNLARI

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün bir diğer önemli organizasyonu da; Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da düzenlediği ulusal ve uluslar arası şampiyonalar…Bu iki bölgemizde tertip edilen yaz ve kış spor oyunları ile gençler hem spora yönlendiriyor, hem de o ilde düzenlenen oyunlar sayesinde halkın spor merkezlerine çekilmesi sağlanıyor. Genel müdürlük ayrıca o illerde gençlerin kötü niyetli insanların eline düşmemesi açısından sporun tabana yapılmasını hayata geçirdiği tesis ve gerçekleştirdiği spor organizasyonlarıyla teşvik ediyor.

Sporda devrim niteliği taşıyan özerkliğin ardından kendine güveni gelen spor yöneticilerimiz dünya sporunun yönetimlerinde Türkiye’yi başarıyla temsil ediyor. 140 dolayındaki spor yöneticimiz, farklı spor federasyonlarında özellikle de olimpik branşlarda ülkemizi başarıyla temsil etmenin mutluluğunu yaşıyor. Uluslararası Olimpiyat Komitesi(IOC) Yönetim Kurulu Üyesi ve Dünya Okçuluk Federasyonu Başkanı(FITA) Prof. Dr. Uğur Erdener bu onurlu görevin başına çekenlerinden….

MADALYALAR VE ÖDÜL

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü; “Spor Hizmet ve Faaliyetlerinde Üstün Başarı Gösterenlerin Ödüllendirilmesine Dair Yönetmelik” de değişiklik yaparak ödüllerin daha yaygın hale getirilmesini sağlandı. Ödül Yönetmeliği ile birçok dünya ülkelerindeki standartları geride bırakarak, ödül miktarları % 200’ e varan oranlarda artırıldı.

Diğer taraftan yıllar itibariyle bakıldığında 2003 yılında toplam 751 kişiye 4.000.000,00 YTL., 2004 yılında toplam 583 kişiye 10.921.889,00 YTL. 2005 yılında toplam 1118 kişiye 12.453.552,00 YTL. 2006 yılında toplam 991 kişiye 7.633.145.00 YTL. 2007 yılında ise toplam 627 kişiye 4.596.813,95 YTL, 2008 yılında 1498 sporcu, 582 antrenör, 348 kulüp, 7 spor elemanına 20.456.335,21 TL, 2009 yılında 578 sporcu, 256 antrenör, 173 kulüp, 47 spor elemanına, 17.530.777,16 TL, 2010 yılında 823 sporcu, 424 antrenör, 295 kulüp, 98 spor elemanına 36.617.457,65 TL ödül verilmesi sağlandı.

TÜRK SPORU İDDAA İLE NEFES ALDI...

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün Spor Toto Teşkilat Başkanlığı bünyesinde faaliyette bulunan ve 10 yılda 13 milyar TL’yi aşan cirosuyla İDDAA, yüzlerce yeni tesisin yapılmasında önemli bir işlevi yerine getirdi. Ayrıca İDDAA gelirleriyle sporcularımız daha iyi şartlarda spor yapabilmesi sağlandığı gibi hazine önemli bir vergi gelirine sahip oldu. Bu çalışma ve gayret sonunda kulüplerimize ödenen isim hakkı bedelleri, naklen yayın bedelleriyle yarışır hale geldi. Bu dönemde amatör ve profesyonel binlerce kulübe tesis, malzeme ve isim hakları adıyla maddi destek veren Spor Toto Teşkilat Başkanlığı, Türk sporunun en önemli ana sponsoru konumuna geldi.

İLK HEDEF 2012 LONDRA

Mehmet Atalay ve Yunus Akgül’ün genel müdür ve genel müdür yardımcısı olarak Türk sporunun başına gelmesinden sonra spor ve gençlikte önemli gelişmeler hayata geçirildi. “Sporcu tesiste yetişir” mantığıyla hareket eden ikili, kolları sıvayarak ülkede adeta tesis seferberliği başlattı…Türkiye’de ardı ardına hizmete sokulan tesislerde bir yandan sporcu sayısı artarken, öte yanda halkın sporla tanışması sağlandı.

Tüm bunlarda en önemli hedef elbette ki olimpiyatlardı. Nitekim Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, bütün çabalarının 2012 yılındaki Londra Olimpiyatları olduğunu söyledi. Türkiye’nin sporda yeniden bir yapılanma içine girdiklerini ve tüm plan ve programlarını Londra için yaptıklarını belirten Akgül, “Bizim hedefimiz Londra’ya rekor sayıda sporcu ile katılmak ve rekor sayıda madalya kazanmak” dedi.

Genel müdürlük olarak kısa, orta ve uzun vadede hedefler belirlediklerini ve spor ve gençlikte top yekun bir kalkınmayı uygulamaya koyduklarını ifade eden Yunus Akgül, “Bir taraftan Türk sporcunun ihtiyaç duyduğu tesis problemini ortadan kaldırırken, öte yandan Avrupa, dünya ve olimpiyat ölçeklerindeki spor organizasyonlarında başarıyı hedefliyoruz. Ve her geçen yıl bir sonraki yılı başarı anlamında geride bırakıyor. Bu da bizim doğru yolda olduğumuzun bir göstergesi” diyerek görüşlerini özetledi.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.