Havalimanında yaşadığımız sıkıntıyı unutmuş olamazsınız.
Kış boyunca kentin havayolu ulaşımı felç olmuş, şehir ekonomik anlamda büyük kayıp yaşamıştı.
Bu konuyla ilgili ne kadar haber, yazı kaleme aldım bilmiyorum. En nihayetinde şehirden ses yükselmeye, kamuoyu “bu işin sorumlusu kim?” diye bağırmaya başlamıştı.
Arşivler ortada.
Vali Okay Memiş bile, “Bana yalan yanlış bilgiler verdiler” demişti.
O yüzden 3-5 ayda bitmesi gereken iş, 2,5 yılda tamamlanmadı mı?
İşte tam bu dönemde meslek büyüğüm Mehmet Şener, “Alayınız bir Hanifi etmiyor” demiş ve aynen şu satırları kaleme almıştı.
“Kütüphane memuru olmasına rağmen ömründe bir tek kitap okumayan şimdinin DHMİ müdürü hakkında elbette ki hiçbir işlem yapılmayacak. Yani Vali Bey’in “yaptırım uygulanacak” sözü de boş, milletvekillerinin beylik laflarla yaptığı açıklamalar da… Hanifi haklı; O, meseleyi çözmüş bu ülkede sırtını nereye yaslayacağını çok iyi biliyor. İşte buradan size alenen ilan ediyorum: Görün bakın ne o taşeron firma hakkında ne de kütüphane memuru Hanifi hakkında devlet kalem oynatmayacak! Vali Bey kendini kandırıyor, milletvekilleri tribünlere oynuyor…”
Elhak altına imzamı atarım.
Aynen Mehmet Şener’in dediği gibi oldu.
Kütüphane memuruyken siyaset sayesinde Devlet Hava Meydanları İşletmesi gibi teknik bir kuruma ‘müdür’ diye getirilen Hanifi Fidan’ın nasıl bir ‘erk sahibi’ olduğunu gördük.
Yağmur yağdı, yarıklar kapandı.
Kısa bir süreliğine ‘uzman’ olarak Ankara’ya alınan Hanifi, yeniden DHMİ Başmüdürü olarak geri dönüyor.
Gel müdür gel, nasıl olsa pist bitti, koltuğun da seni bekliyor. Yalnız üstat Şener yine haklı çıktı, gerçekten de alayı bir Hanifi etmiyormuş.