Erzurum Haber Girişi : 30 Kasım 2009 07:02

Arafe günü düştüm Goethe Divanı'na!..

Arafe günü düştüm Goethe Divanı'na!..
Arefe günü düştüm Goethe Divanı'na!..

Birkaç gündür elimde Tercüme, yorum ve açıklamalarını Senail Özkan’ın yaptığı ve Ötüken yayınevinin yayımladığı “Goethe, Doğu-Batı Divanı” var. Her sayfasında aşk ve hikmetin olduğu Divan’da beni çarpan sayısız mısradan yalnızca birkaçını siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum.

Johann Wolfgang Von Goethe, 28 Ağustos 1749′da Frankfurt’da doğdu. İslâm dini ve Hz.Peygamber’e olan hayranlığı ile tanınan Alman şairi Goethe, Hristiyan-Batı dünyasında İslâm dinini aslı gibi göstermeyen eserlerin aksine, kendi eserlerinde bu yüce dini diğer bütün dinlerin üstünde tutmuştur.

Goethe’nin dünyaca bilinen Doğu-Batı Divânı, bir şaheser olmasının yanısıra, adeta iki dünyanın kavşağı olma özelliğini de taşıyor.

Goethe’den sizler için derlediğim bayram şekerleri…  Lütfen kabul buyurun:

Pek çok şeyi beğensem de

Pek az şey isterim,

Bu pek az olanı, daha ne kadar,

Sunacaktır bana hayat!

Pazarlar Seni Alışverişe Heveslendirir (Markte reizen dich zum Kauf)

Çarşılar alışverişe heveslendirir,

Lakin bilgi böbürlendirir.

Kim ki etrafını seyrederse sessizce,

Öğrenir nasıl yücelttiğini aşkın.

Gece gündüz gayret eder çalışırsan,

Çok dinlemek ve bilmek için,

Başka bir kapıya da kulak vermelisin.

Tıpkı böyledir olmazsa olmazı ilmin.

İçine işlemesini istersen hakkın,

Hisset neye hak dediğini Allah’ın:

Ancak saf bir aşkla yanıp tutuşan,

Bilinir Cenab-ı Hâk tarafından.

Teslimiyet (Ergebung)

Eriyip gidiyorsun ve hâlâ öylesine mütebessimsin,

Yanıp tutuşurken bile güzel nağmeler mi söylersin?

Goethe’nin bu iki mısrası Yunus Emre’nin deyişlerinden

 “Hoştur bana senden gelen,

Kahrın da hoş lütfun da hoş,

Ya gonca gül yahut diken,

Kahrın da hoş lütfun da hoş.” dörtlüğündeki manayla nasıl da örtüşüyor, değil mi?

Hanımlara hoşgörülü olun (Behandelt die Frauen mit Nacshsicht)

Hanımlara hoşgörülü davranınız!

Eğri bir kaburgadan yaratıldı onlar;

Tanrı onları tam düz yapmadı.

Kırılırlar düzeltmek isterseniz,

Kendi haline bırakırsan daha da eğilirler.

Ey Âdem, nedir bundan daha beteri?

Hanımlara hoşgörülü davranınız:

Hoş olmaz, sizin de kırılsa bir kaburganız.

Tılsım(Talismane)

Doğu da Allah’ındır!

Batı da Allah’ın!

Şimal ve Cenûp dahi

O’nun kudretiyle sulh içindedir.

…..

Nefes alıp vermede iki rahmet vardır

Havayı içine çekmek ve sonra boşaltmak

Birisi insanı daraltır, öteki ferahlatır;

Böylesine harikulâde bir karışımdır hayat.

Allah’a şükret seni bunalttığı zaman,

Ve şükret O’na, tekrar bıraktığı zaman!

Umarım Goethe rivayet edildiği gibi dar-ı bekaya Müslüman olarak göçmüştür.

Tüm okurlarımın Kurban bayramını tebrik eder; sağlık mutluluk ve esenlikler dilerim.

Kitap Önerilerim:

Bu Dinciler O Müslümanlara Benzemiyor, Soner Yalçın, Doğan Kitapçılık

Türkiye’nin Zihin Tarihi, Hilmi Yavuz, Timaş Yayınları

Ziya Gökalp-Felsefe Dersleri(Kayıp Eser), Erdoğan Erbay-Ali Utku, Çizgi Kitabevi Yayınları

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.