Benim Feys arkadaşlarım!

Sınırlı sayıda arkadaşım vardı ve genelde bu arkadaşlarımla hem yarenlik etmek, hem de resim alışverişi yapmak amacıyla ben aslında 'mökkem' bir MSN'ciydim. Bana hep MSN daha pratik ve kolay geliyordu. Niyeydi bugün olmuş hele daha anlamış değilim ama bir şey çok kesindi, Facebook ile hiç işim olmazdı! Hatta çoğu kez 'Feys'i kullan' derlerdi, kullanmazdım ama kıllanırdım! Bırak feys'i, bunun lafına uyuz olurdum! Kim soktu aklıma, nasıl oldu tam bilmiyorum ama şimdi MSN'yi Facebook ile aldatmaya başladım! Hem de tabiri caizse 24 saat! Aleni. Şimdi benim MSN sanki de evin kuması! Ha var, ha yok. Belli değil! Tam feysbukçu oldum, çıktım anlayacağınız. Şu an itibariyle baktım tam tamına 569 arkadaşım olmuş. Daha önce pek yapmadım ama dün bir kişiye arkadaşlık teklifi gönderdim. Ali Korkut'a! Yakutiye Belediye Başkanımız da lütfederse bu sayıyı 570 yapacağım. Hepsi faal değil tabi. Çok azı 'haşlak'. Daha MSN filan dinlemem. 'Feysbuk da Feysbuk'! Niye mi? Bakın niye öyle oldu, anlatayım..

***

Bir defa gördüm ki bu Feysbuk, daha sıcak ve samimi. Bir anne sıcaklığı gibi.. Sadece ne var ne yok herşeyden haberiniz olmakla kalmıyor, aynı anda 3-4 arkadaşınızla aynı anda görüşebiliyorsunuz. Telefondan bile 'ileride' bir teknoloji! Mesela uzun zamandır görmediğim, hatta adlarını bile unuttuğum arkadaşlarımı buluşturdu benimle bu Feys! 30 senedir görmediğim Pasinler'den mahalle arkadaşım Mehmet Serin'i mesela bu sayede buldum. Sakal bırakmış, imamlık yapıyor. Hem de yanıbaşımızdaymış, Alvar'da. Onu da yine orada görev yapan ve yeni tanıştığım 'yazı-cızi hastası' bir arkadaş, Tevhit Yazıcı'nın sayesinde buldum! Allah bereket versin! Hiç yokten biri eski, biri yeni, iki arkadaşım oldu bu sayede! Tevhit Yazıcı da eşi ile beraber orada öğretmenmiş.  Erzurum doğumlu, spora meraklı oldukça sosyal bir arkadaş bu Tevhit! Kısa sürede samimiyeti öylesine ilerlettik ki benden okula fotokopi makinası bile istedi. Ben de söz verdim, en kısa zamanda hayırsever bir işadamı ile irtibata geçecek ve Alvar'da ki okula fofkopi makinesi gönderteceğim inşallah! Çok dara kalırsam kendi cebimden alırım. O kadar da dert etmiyorum canım!

***

Mesela Recep Yıldırım diye biri ile tanıştım. Her zaman paylaşımda bulunurken diyorum, bir kez de buradan diyorum. Çok 'mübarek' bir adam! Hiç bir hesabı olmadan gün boyu ya Erzurumspor'dan ya da Yoncalık Mahalleliler ile ilgili paylaşımlarda bulunuyor. Bıkmadan, usanmadan ha bire bir şeyler paylaşıyor. Öyle eski resimler paylaşıyor ki, benimle hiç alakası olmadığı halde inanın ki bayılıyorum o resimlere bakarken. Bir bakıyorsunuz 30 yıl önceki Erzurumspor'un kalecisi 'Deli Ahmet'in resmini paylaşmış, bir bakıyorsunuz Yoncalık Mahallesi'nden şimdi çoktan rahmetli olmuş bir amcayı. Evleri bile, kime ait, tek tek de sayıyor..  Akıl karı değil arkadaş. Adam yemiyor içmiyor, triyonluk değerleri olan resim ve bilgileri paylaşıyor. Kendisi ile henüz ne telefonla ne de yüzyüze tanışmamama rağmen, benim 'adamım' oldu Recep baba! Ben ona hep feys'de 'baba' diyorum! Bunu biraz da rahmetli Müslim Gürses'e benzetiyorum diye diyorum! Ona 'atıf' yapıyorum. Müslümcü olduğunu anladığım için de öyle hitap etmem, sanıyorum Recep babanın da hoşuna gidiyor! Bu Recep baba çok değil, dün gece bir resim daha paylaşmıştı, vallahi dünyalar benim oldu! Erzurumlu ünlü kabadayı Metre Muhlis(Uçan)'i paylaşmıştı Recep baba gece. Hem de mahalli Sanatcı Aslan Ceylan ile yanyana. Metre ağabeyinin resmini arşivime aldım! Bir ara Fırfırik'i çıkarttığımda lazım olmuştu ama Metre Muhlis'in resmini bulamamıştım. Olabileceğini sandığım Orkun, Orhan, Sayıl, Ayhan ve Onur gibi gazeteci arkadaşlarıma da sormuştum ama kimsede yoktu. Ben de o hafta Fırfırik'te Metre'nin resmi yerine bildiğiniz bir 'mezuro' koyarak durumu kotarmıştım! Şimdi Metre'nin resmi lazım olduğunda meslektaşlarım bana başvurabilir. Boşuna demiyorum. İşte o Recep baba bu yönden de mübarek adam!

***

Erzurum'da herkesin 'Guşgana Fuat' diye tanıdığı Fuat Özalpoğlu'nun kalp krizi geçirdiğini ve ameliyatını, hep bu Feys sayesinde öğrenmiş ve bir gece yarısı Feys arkadaşım Sebahattin Dur sayesinde aldığım bilgileri Erzurum halkı ile paylaşmıştım. Bu yüzden de başta Gazeteciler Cemiyet Başkanımız saygıdeğer Kadir Sabuncuğlu olmak üzere Erzurum'da ne kadar seveni olduğunu öğrenmiş de oldum. ERÇİMSAN'da ki sevgili gazeteci kökenli arkadaşım Nihat'ın hastalandığını yine bu vesileyle öğrenmiştim. Dün gece eskiden beri tanıdığım Tarkan hayranı Murat Hattatoğlu'nun işten çıktığını da bile yine bu vesile ile öğrendim. Geçmiş olsun dileğimi de anında ilettim. Salih Yalçın'ı, Murat Balkuş'u, Metin Bilgiç'i, aklıma gelen en çok paylaşım yapan 'feys arkadaşlarım' diye sayabilirim. Mesela Murat bir şey paylaşıyor, 10 daikada en az 10 beğeni 5 de yorum geliyor. O yüzden ben Murat'ı, diğer arkadaşlarımın gıyabında bizim bu 'Feys sınıfı'nın başkanı ilan ettim! Mesela Final Dersanesi'nden tanıdığım Kardelen TV'de 'Divit Kalem' adlı güzel bir proğramın mimarı Murat Ertaş hocanın çok iyi bir fotoğrafçı olduğunu keşfettim! Bir adam bu kadar mı bir gazeteci ve sanatçı gözü ile fotoğraf çeker? Her bir fotoğrafı adeta 'beğen' beni, 'yorumla' beni, 'taktir' et beni diyor! Bilmiyorum ama eğer Öztürk Akkök kıskanıyorsa yerden göğe kadar haklı arkadaş! Ben bir çok resmini, arşivime aldım bile. Yine Muzaffer Taşyürek hocam da Feysbuk sınıfımızın 'ağır' abilerinden. Her topa girmyor, herkese mesafeli duruyor. MHP sempatizanı çok var bizim bu mahallede. Yani Feysbuk'da. Muhammet Aslan, Muhammet Zeki Gözeler ve Zeki Bayraktutan da olmasa tamamen sınıfımızın adını bile 'Üç Hilal Sınıfı' koyacağız!

***

Gündüz Cem Atmaca'dan tut, Zafer Bağrıyanık'a, Zekeriye Deniz'den tut, Emirhan Bozhalil'e kadar herkes feysin başında. Paylaş paylaşacağın kadar. Sınır-mınır yok. Ben henüz fazla paylaşmayı bilmediğim için daha çok yorumlar ile sınıfımıza katkı sağlıyorum. 'Gece kuşları'mız var mesela. Bayanlardan Serap Durmazpınar Kuruhasanoğlu, (Kendi soyadı kısaymış gibi gitti bir de uzun soyadlı biri ile evlendi bizi bir hayli uğraştırıyor!) Fatma Karabulut Sönmez, Fatma Alkan (Fatoş) ve Arzu İpek Efecan gibi. Erkeklerden Murat Balkuş en başta. Mehmet Yavuz, Vedat Önler, Ahmet Turunç, Temel Atalay filan. Dün mesela gece saat 04.00 olmasına rağmen Saim Karakaş'ın 'görüşmeye açık' yeşil lambası yanıyordu. Haber sitelerinde yeralan yorum ve haberler, gün boyu burada paylaşılıyor. Daha çok haber ve yorumlar beğeniliyor, herhalde yazı yazmaktan erinildiği için yorum yapan sınırlı. Apo'ya küfür ve hakeretlerin biri bin para! Hükümet de, tavrıyla sıkça bizim bu sınıfta eleştiriliyor! Mesela benim yazılarımı genelde Esra Yüsra Şimşek,  (Ben tanımıyorum ama eşimin arkadaşı olduğunu öğrendim) beğeniyor, bazen yazılarımı paylaşıyor ama nedense hiç yorum yapmıyor. Hakan Calp adlı arkadaşımız ile Fuat Özeken, Gürhan Özorhan, genelde yazılarıma ilgi gösterip 'beğen' butonuna basan dostlar. Recep Kapucu, haberlerinden ziyade kendi fotoğrafını paylaşarak bir 'fenomen' görüntüsü veriyor. Kendine bir hayran kitlesi oluşturma peşinde galiba!  Tıpkı Kardelen TV'de 'Kardan Adam' Proğramını yapan Salih Yalçın gibi! Gönlü de güzel, kendisi de güzel kardeşim sevgili Salih günde hiç yoksa en az 50 tane  kendi fotosunun olduğu paylaşımlarda bulunuyor! 'Bu bir Salih Yalçın sözü' diye Ata sözü yutturmacasıyla bir sürü lüzumsuz lafı canımıza çekmesi de cabası!

***

Henüz daha tek televizyon varken ve 80 ihtilali bile olmamışken TRT Erzurum Radyosu'nda paket yayını yapan televizyonun ilk spikeri Metin Şenyuva'yı da bu Feys sayesine buldum! Simsiyah ve gür saçlarıyla haber okurken hayal-mayal hatırladığım Metin Şenyuva, şimdi Feysbuk arkadaşım ve ara sıra mesajlaşıyoruz. İlk muhabirliğim zamanımda yanımıza gelen ve haberciliğe büyük ilgi duyan Hikmet Eren'e de Feys'te rastladım şükür. Epeydir göremiyordum, şimdi Ankara'da önemli bir görevde olduğunu öğrendim. Mesela bir Orhan Dinler var. İşi gücü yemek yerken veya yaparken çektiği ya da çektidiği resimleri paylaşmak! Adam yemiyor, içmiyor, yediklerini içtiklerini paylaşıyor! Hatta bir iki de yorum yaptım, şaka yollu takıldım. Sağolsun hiç nezaketini bozmadı. Şimdi son derece seviyeli bir arkadaşlığımız var ve devam ediyor. Bizim Pasinler'den komşumuz, ağabeyimiz Mikail Yarbaşı'yı da nerdeyse 30 yıldır görmüyordum, bu Feys sayesinde gördüm. Ara sıra mesajlaşıyoruz. Çevre illerin birinde polis ve yakında emekli oluyormuş. Yıllar önce Erzurum'u terkeden ve Bursa'ya yerleşen tiyatrocu arkadaşım Ahmet Turunç ile yine Bursa'da 'sosyalliği' devam eden 'ince ruhlu' şair dostum Yalçın Bayar ile yine bu sayede yıllar sonra yeniden görüşebiliyorum.

***

Özetleyecek olursam, eğer 'Tiwıtır' dedikleri şeyle yarın öbürgün aldatmayacaksam ben bu Face ile böyle uzun süre bu evliliği sürdürürüm! Ne güzel. 'Annemin hatim arkadaşları' gibi benim de feys arkadaşlarım oldu! Ha bu arada  unutmadan söyleyeyim. Abdüsselam Gçkçan, Fatih Ayhan, Ayhan Buzlak ve Vahit Alkır, bizim mahalllenin şergedeleri! Laf çakmakta üstlerine yok. Huylandıklarına anında çakıyorlar! Ara sıra 'arıza tipler' de çıksa, ben benim arkadaşlarımı çok seviyorum! Bu gidişle bu arkadaşlarımla parti bile kurar, belki de ilerisinde iktidar bile oluruz! Daha top değmez bana top!

***

NOT: Tam bu yazıyı yazıyordum, bizim Feys'in gece kuşlarından Temel Atalay bir şey paylaştı. Tam da bu konu ile ilgili. Ben bayağı bir beğendim. Şimdi size o paylaşımı sunuyor, hürmetlerle yanınızdan ayrılıyorum: FACEBOOK BUZDOLABI GİBİDİR/ BİRŞEY OLMADIĞINI BİLE BİLE/ İKİ DE BİR BAŞINA GEÇİP/BAKARSIN BİR ŞEY VAR MI DİYE!

BİR NOT DAHA: Fırsat buldukça ben bu Feys'den haberler vermeye devam edeceğim.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • müslüm Çağlar 01 Ocak 1970 02:00

    Erzurum Ajansa geldiğin günleri yazmamışsın.Hatırla Hemşinin yanındaydı, makarna yemeye gelirdin..Berat ders çalışırdııı.

  • esra simsek 01 Ocak 1970 02:00

    Sizin sınıfta neden eleştirildirildiğimi öğrenebilirmiyim.?

  • esra yüsra simsek 01 Ocak 1970 02:00

    :)

  • Hakan CALP 01 Ocak 1970 02:00

    Sevgili Vedat Ağabey, Sen böyle güzel yazılar yazmaya devam edersen;korkarım ki artık gazeteci olarak değil yazar olarak anılacaksın.Gerçekten yazılarını çok büyük bir keyifle takip ediyorum.Selamlar