Bir fotoğrafın hatırlattıkları...

BİR  FOTOĞRAFIN  HATIRLATTIKLARI...

    Kenan Evren Paşa Erzuruma gelmişti. Bar ekibi ile hava alanında karşılamıştık. İki gün kaldıktan sonra Erzurumdan ayrılıyordu.( Galiba Bakanlar Kurulunu Erzurum'da toplamıştı.)

    Ayrılırken, Havuzbaşından Üniversite kavşağı, Otel Oral, Otobüs Terminali ve  eski Hava Alanı yoluna kadar çift sıra öğrenci ve vatandaşlar dizilmişti. Halk oyunları ekibi olan bütün okullara da belirli yerler gösterilerek, Kenan Paşa konvoyunun geçtiği an gösteri yapacaklardı.



    Biz de Halk Eğitimi Merkezi olarak Havuzbaşında gösteri yapacaktık. Ekibimiz hazır bekliyorduk. Tam o sırada bir askeri jeep geldi. ''Sizin davul-zurnayı hava alanına götüreceğiz, orada oynayan ekibe çalacaklar, siz davul-zurnasız oynayacaksınız'' dediler. '' Davul-zurnasız ekip oynayabilir mi, bu nasıl iş'' diye itiraz ettiysek te o gelen rütbeli asker ''Vali beyin emridir, biz kafamızdan bu işi yapmıyoruz, vermiyorsanız sonuçlarına katlanırsınız'' diye tehdit edince, müdürümüz  Fevzi Karaosmanoğlu da  davul-zurnayı göndermek zorunda kaldı.

    Vakit oldukça daralıyordu. Kenan Paşa konvoyu ha geldi, ha gelecek. Çocuklar hemen koştu içeriden yedek davul-zurnayı buldu geldiler. Peki kim çalacak?  Hemen müdürümüz davulu boynuna astı, zurna da orda bulunan bir hizmetlinin elindeydi. Tam o sırada Kenan Paşa konvoyu göründü. İkisi başladılar çalmaya,  hani bizde  ''Cin çalar,cingen oynar''  derler ya , işte öyle oldu. Ekip el ele tutuşmuş, herkes kendi kafasına göre zıplıyor, müdürümüz durmadan davula tokmak indiriyor, .zurnacı zurnadan öyle ezgiler çıkarıyorki, böyle bir müzik ne duyulmuş ne görülmüş. Tam bir komedi.

    Tabii beni bir korku aldı, yetkililerden birisi bu durumu farkederse diye. Şükür korktuğum başıma gelmedi. Herkes Kenan Paşayı alkışlamak, el sallamak ve ona sevgisini göstermek için paşa ya bakıyordu. Bizi bizden başka gören olmadı.

    O günlerden bu günlere..

    Havuzbaşından Eski Otogara kadar, çift sıra dizilerek alkışladığımız paşamız bugün müebbet hapis ile cezalandırıldı.

    Ne garip değilmi.?



Yukarıda gördüğünüz iki fotoğraf o günün anısına  bizzat tarafımdan çekildi. Arkasına  2 temmuz 1986 yazmışım. Yani bundan tam 28 yıl önce.  Fotoğraf makinasının ,boynumdan yan tarafıma astığım kocaman aküsü var.  Bir elimle sağa sola sallanmasın diye o akü yü  tutuyorum, bir elimle kocaman, ama 12 poz çekebilen fotoğraf makinasını.  Hatta bir karanlık oda oluşturarak Agrandizör ile bazı fotoğrafları tab bile yapabiliyorum.
     Bu fotoğraf makinasının öyle bir gücü varki , onu boynumda görenler hemen bana yol açıyorlar. Her toplantıya, her törene sorgusuz sualsiz girebiliyorum. Hiç kimse sen kimsin, hangi gazetedensin ?diye sormuyor bile. Yoksa bu fotoğrafı çekebilmek için beni o caddenin ortasına kim bırakırdı.

    NOT: Sonradan öğreniyoruz ki bizim Davul-Zurna Hava Alanında ''Halk Oyunları Derneği'' nin ekibine çalmış. ( Bu da o zaman ki Derneğin gücü.)  Tabii Derneğin bir Davul-Zurna kiralayamaması  üzüntü verici, ama onlar da konuyu böyle çözmüşler.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.