Cığızlanacak!

Horasan'da "Altın Kemer Karakucak Güreşleri" geleneksel olarak tertiplenirdi. Ilçenin rutin geçen yaşantısında büyük bir değişikliğe sebep olduğu için gündemi aylarca işgal ederdi. Güreşten önce, güreşler bittikten sonra hep konuşulur, pehlivanların kritikleri yapılırdı. Askerlik anılarının bıkkınlık getirdiği uzun kış gecelerinin konak odalarında o  seneki güreşler, önceki pehlivanlarla ilgili anıları devreye girer, pehlivanlar ortaya atılırdı.

Bu güreş tertiplerinin tek ismi, tek organizatörü rahmetli Behçet Yıldız'dı.
Medeni cesareti, sosyal zenginliği, geniş çevresi, hele hele hitabetteki mahareti, mikrofonla kurduğu yakın ilişki!.. Bu tip işlerde Ilçenin aranan rakipsiz adamıydı.

Tabiatıyla bu kadar vasıflı olan insanın kıskanılması da  kaçınılmazdı.
Rahmetli Behçet Yıldız ağabeyi kızmış olacak ki; o sene güreş tertip etmeyeceğini söylemişti. Ben ve akranlarımız gençliğin verdiği duygusallıkla,  biz tertipleriz, Behçet Yıldız yapıyor biz niye yapmayalım, havalarına girdik. Bizden  birkaç yaş büyük, ilçede herkesin sevdiği, taktir ettiği Ömer Horasan ağabeyi de başımıza geçirdik işe başladık.

Tanıtım, pehlivanların davet edilmesi, güreş yerinin seçilmesi, bürokrasinin desteğini alamama velhasıl bütün işler beceriksizliklerimizle büyüdü, içinden çıkılmaz hal aldı.

Rahmetli kuyumcu Cafer Avar'dan ödünç aldığımız altınlarla yaptığımız altın kemeri baş pehlivana vereceğiz, tabii diğer boylarda güreşenlerin birincisine, ikincisine, üçüncüsünede ödüller verilecek; hasılatı topluyoruz, verilecek ödülleri topluyoruz karşılamıyor.

Neyse, sıra baş pehlivan güreşlerine geldi, heyecan dorukta.
Baş pehlivanlar; rahmetli Hasankaleli Necdet Çınar ile Allattin Yıldırım  kıran kırana güreşiyorlar, seyircinin heyecanı son haddinde; ama bizim güreşle alakamız yok, hesap işlerinin sancısı ile kıvranıyoruz. Hesaplarla bankacı olan Ömer abi ilgileniyor verecekleri ödülleri hesaplamış  baş pehlivana verilecek kemerden sonra ikinciye verecek para yok, çözüm bulduk; pehlivanlar yenişemez, berabere kalırlarsa hesap tutabilir! Kemeri ikisine veririz bölüşürler, ikincilik ortadan kalkar rahatlarız. Bir ara Ömer ağabeyi sıkıntılı bir şekilde geldi, hesap tutmuyor kemerden bir altın kopar, dedi. Bir altın kopardım, tekrar geldi yine tutmadı hesap, bir daha  kopardım, bir daha derken, kemer ağzında diş kalmayan yaşlı birini andırıyordu.

Diğer tarafta alabildiğine güreşen baş pehlivanların da berabere kalmaları gerekiyor ki hesap tutsun. Ömer abi,  bu pehlivanlar berabere kalmalılar, dedi  'ne yapabiliriz' dedim, 'CIĞIZLAN' dedi gitti.

Nasıl cığızlanacaktım düşündüm!  Cığıza bahane çoktur, derler doğruymuş. Mikrofondan anons ettim "pehlivanlar siz şike yapıyorsunuz, 10 dakika içinde yenişemezseniz berabere ilan edeceğim" dedim,bu söylediklerimden ne pehlivanlar nede seyirciler bir şey anlamadılar; ama kıyasıya güreşmelerine rağmen berabere kaldıklarını ilan ettim. Hesabımız tutmuştu ama vicdanımız rahatsızdı!

Bunu niye anlattım; Cumhuriyet tarihinde hükümet kurma görevini sürüncemede oyalayan Cumhuriyet tarihinin en geç 'hükümet kurma görevini' veren  RTE'nin, ilk görüşmenin hemen ardından, elinizi çabuk tutun Hükümet'i kurun aksi taktirde erken seçime giderim, diye tehdit etmesi bu pehlivan işini aklıma getirdi.

7 Hazıran seçimlerindeki hesapları tutmayan RTE, bizim altın kemerin başına getirdiğimiz işi koalisyonun başına getirmek niyetinde. Erken seçimi kurtuluş olarak gördüğün için koalisyonun olmaması için CIĞIZLANIYOR. Vesselam.!
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.