Dadaş'ın tütün öyküsü-3

Genelde Erzurum'daki çocuklar sigarayla; "Kıstik"ismi verilen sigara izmaritiyle tanışırlardı.

Mahallenin biraz büyük olan çocukları daha küçük çocukları sokaklardan kıstik toplamak için gaza getirirler, hatta en uzun boydaki kıstik getirecek çocukları da taltif ederlerdi.

O günlerde filtreli sigara hiç bulunmazdı, eğer yerde filtreli sigara kıstiği bulunmuşsa, bu kıstik dereden tutulmuş kırmızı benekli alabalık gibi kıymetli olurdu.

Çocukluğumuzda cadde ve sokaklarda devamlı kıstik toplayan birisi vardı, onu caddede gördüğümüz zaman hemen önden yürür gözümüze çarpan kıstiğe ayağımızla basar dolayısıyla adamın yüreğini ezerdik.

Çoğu erkek çocukları gibi bizimde sigarayla tanışmamız kıstikle başlamıştı.

Bir müddet sonra mahallenin çocukları ile paralarımızı toplayıp, en ucuz tarifeden bir paket sigara alıp, şimdiki İl Özel İdaresi'nin bulunduğu yerlere gider, sanki Allah'ın emriymiş gibi tüm paketi bitirene kadar içerdik, neredeyse midemiz ağzımıza gelirdi.

İmam Hatip'in önünden geçen cadde henüz açılmamıştı, buralar küçük tepeciklerle doluydu ve yağmur sularının biriktiği küçük göller vardı.

Sayımızın az olduğu zamanlar paketin tümünü bitiremezdik, geriye kalan sigarayı bir konserve kutusuna koyar ve bir taşın altına gizler birkaç gün sonra gelip geri kalan sigarayı içerdik.

Arkadaş gurubumuzun içerisinde şu anda milletvekili olan Sn. Adnan Yılmaz'da bulunurdu.

Adnan'ın tavsiyesi ile ağzımıza karanfil koyardık ve sigara kokusundan bu şekilde kurtulmaya çalışırdık.

Bu aşamada babasından, ağabeyinden veya mahallenin büyüklerinden dayak yemeyen yok gibiydi.

Almanya'ya işçi gönderildiği dönemlerde halkın Almancı dedikleri vatandaşlar tatile geldiklerinde beraberlerinde  yabancı sigara ve sigara sarma makinesi getirirlerdi.

İçine tütün konulan bu makine filtresiz sigara yapardı eğer vatandaşın canı filtreli sigara içmek istiyorsa hazır filtrelerden konularak sigara filtreli hale getirilirdi.

Hazır filtre olmadığından  evinde bu makineden olanların sigara meraklısı çocukları yerden filtreli sigara kıstiği toplarlar o kıstiğin filtresini çıkarıp makineye koyarak filtreli sigara yaparlar böylece  kendilerine Maltepe,samsun içiyor havası verirdiler.

Kıstik toplama dönemini atlatmış ,bıyıkları yeni terlemiş gençlerin sigara alacak paraları yoksa onlara en büyük destek annelerinden gelirdi.

Annenin verecek parası yoksa babanın veya ağabeyinin cebinden aşırılan sigaralarla tütün zevki yaşanırdı.

İlerleyen yıllarda sigaranın bazı kulübelerde adet olarak satılmasıyla birlikte parası olmayanlar içinde bir çözüm bulunmuştu.

Ticaret lisesinin önünde kulübesi olan Tahsin emi, adet olarak sigara satanlardandı.

Bugün olduğu gibi o günlerde de her keseye uygun sigara çeşitleri vardı.

Hazır sigaralar şehirde tüketilir, köylerde ise tütün sarılarak sigara yapılır ve içilirdi.

Özellikle tütün veya filtresiz sigara içenlerin, parmaklarının arası veya bıyıkları sigara dumanından sapsarı olurdu.

Şehirden köye giden biri varsa ona; "Bir şehirli cigarası ver de içelim"diye söylenirdi.

Köylere tütün kaçak olarak gelirdi ve genelde bu işi katırların sırtında Muş'tan veya Trabzon'dan tütün getiren satıcılar yaparlardı.

Oltu taraflarında ise Yusufelinin  Hod köyünde kaçak olarak yetiştirilen tütün kullanılırdı.

Oltu taşının yaygın olarak kullanıldığı bu yörede ağızlıklarda şüphesiz Oltu taşından olurdu, bu ağızlıkların Burma,Budaklı ve Düz ismi verilen çeşitleri vardı.

Oltu taşı ustaları pipoya benzer bir ağızlık çeşidi bile geliştirmişlerdi.

 Tütün olmadığı zamanda kurutulmuş mısır püskülünden, ardıç ağacı kabuğundan veya yosundan sigaralar yapılır, sigara kâğıdı yerine ise gazete kâğıdı kullanılırdı.  

Eğer gazete kağıdı bulunamamışsa ilk okula giden çocukların ders kitaplarından koparılan sayfalarla sigara yapılırdı.

Ağacın bol olduğu Şenkaya gibi ilçelerin köylerinde ise vatandaşlar kayın veya pelit ağacından yaptıkları pipolara tütün basarak dumanlarını tüttürürlerdi.

Köylerde "Kesmük" denilen kalın saplar da sigaranın alternatiflerindendi.

Filtreli sigaralar piyasada henüz yoktu, garibanlar İnhisar Müdürlüğü'nün çıkardığı Birinci, İkinci ve Üçüncü ismindeki sigaraları içerlerdi.

Kalitesine göre sınıflandırılan bu sigaralar kâğıt ambalajdaydılar, bu üçlü içerisinde en düşüğü üçüncü sigarasıydı.

Bu evsafta bir başka sigarada Mehmetçiklere verilen Asker Sigarasıydı.

Askeriyede rütbeliler için önceleri Subay sigarası vardı daha sonra bunun yerini Silahlı Kuvvetler Sigarası almıştı, bu sigaralar  o günün şartlarında oldukça lüks sayılabilir cinstendi ve filtreliydiler.

Filtresiz sigaralar içerisinde kâğıt ambalajlı Bafra ve Bitlis Sigaraları orta direk tarafından tercih edilirdi.

Karton ambalajlı Gelincik ve Bahar Sigaraları genellikle hanımlar tarafından beğenilirdi.

Sağ ve sol ayrımıyla gençlerin birbirlerine kırdırıldığı günlerde her şeye ideolojik bakılırdı.

Bakış açısı sigara kutularındaki logoya veya sigara isimlerine bile sirayet etmişti.

Bahar sigarasının kutusunda bir logo vardı, bu ters çevrildiğinde ve kenarlarından çizildiğinde bir Çinliyi andıran görüntü oluşurdu ki bu resim Mao'nun resmi olarak yorumlanırdı.

Birinci Sigarası'nı devrimci gençler kullanırlardı, sağcı gençlerde Birinci kelimesinin tersten okunuşu olan "İcnirib" kelimesini Stalin'in doğduğu yer olarak bilirlerdi.

Karton ambalajlı bir başka sigara olan Yenice'yi ise kuvvetli tütünü bulunduğundan dolayı tiryakiler içerlerdi.

Yaka Sigarası ise siyah renkteydi ve bayağı gösterişli bir sigaraydı.

Bir başka doyurucu sigara ise Kulüp'tü, bu sigarayı faytoncular çok içtiklerinden, adı faytoncu sigarası olarak kalmıştı.

Yeni Bahar,Sipahi, Yeni Harman, Hanımeli ve Çamlıca Sigaralarını ise biraz hali vakti iyi olanlar içerler, Çamlıca Sigarası mentollü olması bakımından hanım sigarası olarak tanınırdı.

Halk arasında "Paşa Pantolonu"ismi verilen Hususi Kokulu Sigara ise bizim görmediğimiz, ama duyduğumuz sigaralardandı.

Karton ambalajlı sigaraların arka tarafları genelde not defleri olarak kullanılırdı.

En fazla gençler ve orta halliler tarafından tüketilen sigara Bafra Sigarasıydı, ilerleyen yıllarda Samsun, Maltepe gibi filtreli sigaralar piyasaya çıkınca, Bafra'nın da filtrelisi yapılmıştı.

23 Temmuz Erzurum Fuarı açıldığı zaman, bir de "Erzurum Doğu Fuarı"isminde filtreli bir sigara çıkartılmıştı.

Erzurumspor için çıkartılan filtreli bir sigara vardı ki o da mavi beyaz renkteydi.

Sigaranın parlak dönemlerinde resmi kurumların çıkardıkları sigaralar vardı, bunların başında Meclis Sigarası gelirdi ve ayrıcalıklı bir sigaraydı.

Türk Hava Kurumu'nun, PTT'nin çıkardığı sigaraların yanında, İzmir Fuar Sigarası, Polis Sigarası, 27 Mayıs Sigarası da beğenilen sigaralardı.

Diplomat isminde siyah bir kutu içerisindeki sigara ise ismine uygun bir ağırlıktaydı.

DEVAM EDECEK...
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.