Davulumu istiyorum...

Millet olarak müşterek özelliklerimizden birisi de vur denilince öldürüyor olmamızdır.

Yöneticilerimiz de bu tiyniyette, sokaktaki sade vatandaşımız da...


Kimi adamlar "ramazan davulcusuyuz" deyip, sahurda milletin canına düşüyordu ya, belediye de, bu ramazanda artan itiraz ve tepkileri dikkate alarak  "sorun"a köklü çözüm buldu:

"Ramazan davulcusu olmayacak!"

Oldu mu peki?

Hayır olmadı; hem de hiç olmadı. Bazı şeyler vardır ki yeri ve zamanında yapılması halinde hem güzeldir, hem de ihtiyaçtır.

Misal ramazan davulu da bu fasıldandır ve üstelik de kadim bir geleneğin yaşatılması adına, bırakın yasaklanmasını teşvik dahi edilmesi gereken kültürel bir sorumluluktur.

Yasaklamak veya yok saymak yerine, ıslah etmek daha doğru olmaz mıydı?

Kaldı ki kimsenin yasağı filan da taktığı yok.

Dün sahurda Kayakyolu'nda teneke çalar gibi yine davul tokmaklıyorlardı!

Evet bu şekildeki davul, yaşlısından gencine, çocuğundan kadınına herkesi rahatsız ettiği gibi, asırlar öncesine uzanan bir geleneğe karşı da nefret birikimine yol açıyor.

Ramazanın birinci ve ikinci günü Ankara'daydım. Sahurda ramazan davulcuları da vardı, klarnetçiler de...

İftardan sonra ise, başta Gençlik Parkı ve Kuğulu Park olmak üzere, başkentin dört bir yanında çeşit çeşit eğlenceler düzenlenmişti. Kim neden hoşlanıyorsa, oraya gidiyor.

Hadi Erzurum'un ne imkânı Ankara kadar çok, ne de Ankara'daki tolerans Erzurum'da mevcut. Fakat buna rağmen Erzurum'da belediyeler ellerinden geleni yapmaya çalışıyor.

Tamam belki ses düzeni iyi değil, hatta seçilen sanatçılar ve programlar için yeterince özen gösterilmiyor; olabilir. Ama sonuçta Erzurum bu işi yeni yeni öğrenmeye çalışıyor.

Ramazan davulcusu için aynı şey geçerli değil.

Bi kere yasak son derece anlamsız ve kaba bir tutumdur.

Büyükşehirlerde belediyeler ramazan davulcularını sınava tabi tutuyor ve gerçekten geleneğe uygun biçimde davul çalanlar, yakalarında belediye tarafından verilmiş fotoğraflı tanıtım kimliği ile mesleklerini icra ediyorlar.

Ahmet Küçükler'in bu kararı doğru olmamıştır.

Yasak çözüm olsaydı, Türkiye hiç suç cennetine döner miydi?

"Ramazan davulcusu olmayacak" demek yerine,"mesleğini düzgün biçimde icra edemeyenlere izin verilmeyecektir" şeklinde ilerlemek doğrusu olacaktı.

Ayrıca şöyle bir durum da var: Belediye başkanları ne zamandan beri halkın gelenek ve göreneklerini iki satırlık emirle ortadan kaldırıyor?

Ahmet Bey gibi iki dönem başkanlık yapmış ve hukuk tahsili görmüş bir yöneticiye, bu nobran tavrı hiç yakıştıramadım.

Davul çalıyorum diye saçma sapan sesler çıkaranlara izin vermeyin tabii ki, fakat güzel bir geleneği de böyle bir kalemde harcamayın.

"Sen sahura davul sesiyle mi uyanıyorsun?" diye soranlar için söyleyelim:

Ben davul sesiyle uyanmıyorum. Ama ben davul sesiyle uyanmıyorum diye, asırlardır süregelen bir kültürün yok edilmesine de gönlüm razı olmaz.

Hastayı, yaşlıyı, nöbet tutanları, öğrenciyi ve de ben davul sesi duymak istemiyorum diyenleri gözetmek ve onların hukukuna halel getirmemek kaydıyla davulumuzu geri istiyoruz.

Haydi Sayın Başkan duy bu sesimizi...

Dün Ankara'dan döner dönmez önce davul yasağıyla, sonra da yılanlı gösteriye karşı verilen tepkiyle karşılaştım.

Davul meselesini anlatmaya çalıştık.

Yılan meselesi ise, hakikaten anlaşılır gibi değil.

Ramazanda yılanlı gösteri olmazmış!

Yahu niye olmasın?

Yakutiye vatandaşı sokaktan veya evinden cebren alıp bu tür gösterileri izlemeye mi götürüyor ki, diyorsunuz ki ramazanın ruhuna uygun değil.

Ne zaman vazgeçeceğiz bu dayatmacı ve buyurgan anlayıştan?

Kim neden hoşlanırsa onu izler, onu dinler.

Sana ne, bana ne...

"Sen olsan yılanlı gösteri izler misin?"

İzlemem; çünkü ben yılanı da sevmem gösterisini de...

Ama aynı şey başkaları için son derece cazip gelebilir, heyecan verici olabilir.

Ben niye ona karışacakmışım ki?

Ramazanın ruhu... Beylik bir laf... Ağzı olan sallıyor.

İyi de efendi nedir bu ramazanın ruhu?

Dozunda ve seviyeli olması kaydıyla Ramazan'da eğlence olmayacağına dair bir yasak mı var?

Allah adına kim hüküm verebilir...

Meydan orada gider bakarsın, meşrebine ve mezhebine uymuyorsa oturmazsın.

Çünkü aynı saatlerde başka bahçe ve meydanlarda başka eğlenceler de var.

Bir yerde türkü söyleniyor, başka yerde ilahi okunuyor...

Bir yerde ortaoyunu var, öbür tarafta semazenler...

Kimse kimsenin özgürlüğünü kısıtlamadığı ve hukukunu çiğnemediği sürece, isteyen istediği müziği dinlemeli ve arzuladığı eğlence biçimini yaşamalı...

Y
eter ki dayatma olmasın. 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • fatih yılmaz 01 Ocak 1970 02:00

    ali zincir bey gösterinin gereği bu tür giyinme olabilir diyip olayı farklı noktaya çekmeyin.bu mantıkla çıkaralım oraya dansözleri neticede gösterinin gereği giyimini sorgulamayalım.ve halkın bakışlarını etiğini sorgulayalım buyrun o zaman.böyle saçma bir mantık olabilir mi sizce?

  • Ali Mert 01 Ocak 1970 02:00

    Çok kalitesiz,düşük seviyeli bir yazı.`Ramazan ruhu beylik bir lafmış,ağzı olan sallıyormuş.``Ağzı olan Sayın Şener`` islami literatürle uzaktan yakından alakanız yok ama ahkam kesmekte çok beceriklisiniz.Hüküm,fetva vermeyi işin ehline verin.Yazı yazmayı bırakın siz ticaretle uğraşın.Ha bir hatrılatma:Yazdığınızın 100 katı biraz kitap okuyun...

  • suat erenler 01 Ocak 1970 02:00

    ne davulu kardeş hangı zamandayız sen aklı basında ıbadte uygun hal ve hareketler ıste allah sana sormayacak davulu duydun mu dıye hem savundgunu davul o özledıgın davulla yakından uzaktan bı benzerlıgı yok mıllet oruc tutmasını bılmıyor bız davul muzık eglence peşındyız

  • murat demir 01 Ocak 1970 02:00

    bende davul istemiyorum davulun verdiyi rahatsızlıktan dolayı yatamayorum sen gazetecisin diye senin dediyinmi olacak ahmet küçüklere baskıyla davulu caldırırsanızsada verdirdiyiniz rahatsızlıkdan dolayı kul hakkı doğarsa ı size hakkım heramdır

  • Abdullah 01 Ocak 1970 02:00

    Neden teşvik edilmesi gereken bir gelenek olduğunu anlamış değilim.Yani eski olan ne varsa devam etmeli mi?Eskiden insanlar sahura kalksın diye çalınırmış şimdi niye çalsın ki?Diğer bir konu ramazan eğlence ayı değil ramazan ibadet ayıdır.her yapılan iyiliğinde kötülüğünde katlanarak karşılığının alındığı aydır ramazan.İçinde 1000(BİN) aydan daha faziletli bir geceyi barındırır.Ayrıca kamu kurumları eliyle eğlence düzenlenmemeli.Fakir ve fukaramı kalmadı memlekette insanların hepsi tokmu ki eğlenceye paralar harcanıyor.

  • nurullah taşçı 01 Ocak 1970 02:00

    Bunlar hep hariçten gazel okurlar. Ramazan davulcusuymuş gecenin bir saatinde sorumsuzca çalınan gürültü kirliliğini bana gelenek diye gösteremezsiniz. Bütün gelenekleri yerine getirdik davul mu kaldı. Başkanlar yaptıklarını,yapacaklarını tellalla duyursunlar. Gelenek ya billboardlarda neden duyururlar eskiden billboard mu vardı? Evde hastan olsa uyumayan çocuğun olsa davul çalınsın demezdin heralde!..

  • Ali Zincir 01 Ocak 1970 02:00

    Şov mu Gösteri mi? "fatih yılmaz" isimli okurun yorumu, esasında durumu özetliyor. Gösteri dünyasının da gelenekleri vardır, bu nedenle sunum şekli ve kendine özgü kıyafetlerin sorgulanması lüzumsuzdur. Yılanlı gösteride, mini etekli icracının bacaklarına odaklanabilen bir izleyici kitlesi, Ramazan ruhundan ziyade iyi ahlaktan ve etik değerlerden uzaklaşmış bir zihniyetin temsilcileridirler. Bu ayrı bir konu. Önemli olan nokta ise, gösterilerin ne ölçüde gerekli olduklarıdır. Ticari işletmelerin, iftar sonrasındaki potansiyeli değerlendirerek, geleneksel eğlence kültürünü kullanması ve kar elde etmesi doğaldır. Zaten olayın geleneksel boyutu bu şekilde günümüze kadar gelmiştir. Ancak yıl boyunca vatandaşların sosyal ve kültürel ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla vergilerimiz sayesinde ayrılan ödeneğin, belediyelerce, 1 ay içerisinde "ne idüğü" belirsiz bir eğlence trafiği içerisinde tüketilmesi her sorumlu vatandaşı rahatsız etmektedir. Unutmayın, belediyelerin bu etkinlikleri "bedava" değiller, bilakis oldukça pahalılar. Ancak, vatandaşların kültürel ihtiyaçlarının karşılanması maksadıyla yapılan bu organizasyonlar maalesef nitelikli ve yeterli değiller. "İstemeyen gelmez" önermesi rasyonel değildir, istemeyenin de parasıyla yapılmakta olan bu etkinlikler sorgulanmalıdır.

  • fatih yılmaz 01 Ocak 1970 02:00

    sayın şener şehir dışında olduğunuzdan dolayı sanırım işin esasını kaçırmışsınız.tartışma konusu yılanlı gösteri değil.tartışılan mini etekli şov.yani yılanı oynatan rus ekibinin giyimi.bu da elbetteki ramazanın ruhuna aykırı.