Siyaset Haber Girişi : 09 Ekim 2012 15:30

Davutoğlu'na sert eleştiri

Davutoğlu'na sert eleştiri
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Böyle anlamsız bir dengenin içine sokan, bir süreci bizim başımıza bela eden çapsızlığı artık dünyada bilinen ve alay konusu olan bir Dışişleri Bakanıyla yola çıkılırsa Türkiye’nin geldiği nokta bu olur.
Erzurum Ajans-Partisi’nin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, TBMM’de kabul edilen tezkereyi değerlendir. Tezkereden önce grubunu toplayarak karar alan tek siyasi partinin CHP olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, partililer ile birlikte karar verdiklerini kaydetti.

Suriye konusunda alınan tezkerenin yanlışlığını grup olarak kabul ettiklerini ve hayır oyu kullandıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Suriye konuşunda yaptığımız çabaları size anlatayım. 6 Şubat 2012 tarihinde olaylar bu kadar büyümemişti. Hükümete bir çağrı yaparak Türkiye’de Uluslar arası Suriye Konferansı’nı toplayın dedik. İran’ı çağırın, Rusya’yı çağırın, Çin’i çağırın, Suriye’yi çağırın, Avrupa Birliği’ni çağırın, Arap Ligi’ni davet edin ve Türkiye’de Uluslar arası bir Suriye Konferansı yapın dedik. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin vatanına, tarihine uygun olarak çatışmayı körükleyen değil, çatışmayı sonlandıran, barış iklimini oluşturan bir devlet olarak öne çıkmalıyız. Çünkü biz, her zaman savaşa karşı çıkan bir devletiz. Barış içinde bölgemizde barışın olmasını isteyen bunu sürekli dillendiren bir devletiz. Böyle olması lazım. Bizim bu teklifimizi ellerinin tersi ile ittiler” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın ‘Ulusal çıkarlar açışından sizinde bu tezkereye evet demezi lazım’ sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Tarih veriyorum; 18 Nisan 2012. Parlamentoda bir öneri yaptık. Suriye konusunda TBMM olarak ortak bir deklarasyon yayınlayalım. Tavrımızı koyalım ortaya. TBMM’nin ortak iradesini yansıtalım. Bunu da kabul etmediler. Şimdi, kalmışlar ortak iradeden ve tavırdan söz ediyorlar. Sen kim ortak irade kim. Sen kendi iradeni, milletin ortak iradesi zannediyorsun. Egon bu kadar şişti senin. Bu egon senin başına bela zaten” dedi.

“İNSANIMIZIN KANININ ORTADOĞU ÇÖLLERİNDE DÖKÜLMESİNİ İSTEMİYORUZ”

CHP olarak sorumluluklarını sonuna kadar yerine getireceklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Çünkü biz ülkemizi seviyoruz. İnsanımızı seviyoruz. İnsanımızın kanını Ortadoğu çöllerinde dökülmesini istemiyoruz. Yine Suriye konusunda bir mektup gönderdik kendisine. Suriye konusu nasıl çözülür. Uluslar arası konferansı nasıl toplayacağız, gündemi nasıl olsun, kaç gün toplansın bütün ayrıntıları ile gönderdik. Bunu da kabul etmediler. Şimdi diyorlar ki bize niye destek vermiyorsunuz. Bu ülkeyi savaşa götürecek hiçbir belgenin altına hiçbir CHP’li ülkesini seven hiçbir kişi imza atmaz. Yolu yöntemi gösterdik, şöyle davran dedik, yanlış yapıyorsun dedik. Dedik ama anlatamadık. Ben doğru yapıyorum dedi. Ben biliyorum dedi. Sen biliyorsan ülkeyi nereye getirdiğini daha iyi gör. Ülkeyi savaşın eşiğine getirdiniz. Bir ülkeyi niye savaşın eşiğine gelir. Bana bir Allah’ın kulu çıkıp, niçin Suriye’yle savaşmak istiyoruzu bir anlatsın. Birisi çıkıp anlatsın bana. Bir Allah’ın kulu desin ki; şu nedenle biz Suriye ile savaşmak durumundayız. Böyle bir şey yok. Neden yok. Taşeronluk görevini üstlenenler zaten düşünemezler. Bağımsız karar veremezler. Başkaları karar verir onlar uygulayıcılardır. Ama biz düşünüyoruz. Biz bağımsız düşünüyoruz. Ülkemizin çıkarlarını düşünüyoruz. Bu nedenle biz tezkereye hayır dedik. Tek başına kalan bir fikir, Suriye’de politika izlediler, sırtları sıvazlandı, aslansın, kaplansın dediler, tek başına kaldılar. Siz bir parlamento düşünebiliyor musunuz? Karar almadan yabancı ülkenin askerleri Türkiye Cumhuriyeti’nin topraklarında konuşlanacak ve parlamento sesini çıkarmayacak. Sayın Cemil Çiçek’e sesleniyorum; Meclis Başkanı olarak görev yapacaksanız, Özgür Suriye Ordusu’nu Türkiye’ye hangi koşullarda, hangi parlamentonun kararıyla geldiğini çık bize anlat.” Parlamentonun iradesi var mı? yok mu? bunu da öğrenme hakkımız var. Meclis koltuğunda oturmak güzel olabilir, başkanlık koltuğu da güzel olabilir. Ama kızmamak lazım, bu ülkenin Anayasası var. Anayasa göre yabancı bir ülkenin askerleri gelip Türkiye konuşlanmasının yolu parlamentonun karar almasına bağlı. Adlımı karar almadı. Bunun adı vatana ihanettir. Hesabı sorulacak.”

“SİZİN ULUSAL ÇIKARLAR KONUSUNDA UZAKTAN YAKINDAN İLGİNİZ YOK”

“Sayın Cemil Çiçek’e sesleniyorum; ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin milletvekillerinin Türkiye coğrafyasında giremediği bu kampın hesabını sen sordun mu? bunun hesabını ver” diyen Kılıçdaroğlu, “Suriye konusunda yalnız kaldık. Ama biraz da insafsızlık yapmayalım. O kadar da yalnız kalmadık. Kim var Türkiye’nin
yayında. Hamas var, Barzani var, Kadar var, Suudi Arabistan var. Denklemin bir tarafı daha var. Dönüyoruz denklemin öbür tarafına. Öbür tarafında kim var. Suriye’nin yanında kim var. İran var, Rusya var, Çin var, Brezilya var ve Hindistan var. Dünyanın nüfusundan yarıdan fazlası denklemin öbür tarafında. Bu denkleme bizi mahkum eden politikaya ne denir? Türkiye Cumhuriyeti’ni öyle bir denklemin içine sokmak stratejik bir hedef midir? Yoksa stratejik körlük müdür? Böyle anlamsız bir dengenin içine sokan, bir süreci bizim başımıza bela eden çapsızlığı artık dünyada bilinen ve alay konusu olan bir Dışişleri Bakanıyla yola çıkılırsa Türkiye’nin geldiği nokta bu olur. Bunu yapmak ve bu dengesiz tabloyu ortaya koymak için bilgiye gerek yok, engin diplomasiye gerek yok, bunu yapmak için ileri derecede geri zekalı olmak lazım. Ulusal çıkarlardan söz ediyorlar. Çıkar konusunu çok iyi bilirler, ulusal konusuna gelince kimse kusura bakmasın. Sizin ulusal çıkarlar konusunda uzaktan yakından ilginiz yok. Hele en son ders vereceğiniz ve en son söz söyleyeceğiniz parti CHP’dir” diye konuştu. 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.