Bölge Haber Girişi : 30 Ekim 2009 14:12

Erzurum'da AB Konferansı!..

Erzurum'da AB Konferansı!..
Avrupa Birliği (AB) Uzmanlar Komisyonu Üyesi ve Fransa'nın IPAG Üniversitesi Akademisyeni Prof. Olivier Vedrine, "Türkiye'de güzel şeyler oluyor" dedi.

ErzurusbAjans-Avrupa Birliği (AB) Uzmanlar Komisyonu Üyesi ve Fransa'nın IPAG Üniversitesi Akademisyeni Prof. Olivier Vedrine, "Türkiye'de güzel şeyler oluyor" dedi.

Atatürk Üniversitesi'nin davetlisi olarak Erzurum'a gelen Prof. Dr. Olivier Vedrine,. Avrupa'daki yüksek öğretim kurumlarının birbirleri ile çok yönlü işbirliği yapmalarını teşvik etmeye yönelik bir Avrupa Birliği programı olan ERASMUS kapsamında Erzurum'a geldi.

Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde öğrencilerle buluşan Prof. Dr. Olivier Vedrine, öğrencilere, "Türkiye ve AB: Türkiye'nin AB'ye Girişinin Gerekliliği" konulu bir konferans verdi.

Fakülte amfisinde gerçekleştirilen konferansa, İİBF Dekanı Prof. Dr. Suphi Orhan, fakültede görevli öğretim üyeleri, asistanlar ve öğrenciler katıldı. Konferansına, Avrupa Birliği'nin tarihçesini anlatan bir sunumla başlayan Prof. Vedrine, daha sonra Türkiye'nin AB Serüveni ve AB'de Türkiye'ye duyulan ihtiyacı dile getirdi.

Avrupa'da ulusal uzlaşmazlıkları aşabilecek bir örgütlenmenin kuruluşunun, İkinci Dünya Savaşı sırasında totaliter yönetimlere karşı savaşan direniş hareketlerinden kaynaklandığını kaydeden Vedrine, AB'nin 1957 yılında kurulduğunu belirterek, bu birliğin başlıca amacının, ülkelerin kendi aralarındaki ticaret engellerini kaldırmak olduğunu dile getirdi. Vedrine, "Bu birliğin oluşturulması, üye olmayan ülkeler karşısında tek bir ticaret politikası oluşturma, üye ülkelerin ulaştırma sistemleri ile tarımsal ve genel ekonomik politikaları arasında zaman içinde eş güdümü sağlama, serbest rekabetin önündeki özel ve kamusal kısıtlamaları kaldırma ve üye ülkeler arasında iş gücünün, sermayenin ve girişimcilerin serbest dolaşımını güvence altına alma gibi amaçları belirlenmiştir." dedi.

Türkiye'nin Avrupa Birliği serüveninin yaklaşık 50 yıl öncesine dayandığını hatırlatan Prof. Vedrine, 1959 yılında o günkü adıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu'na ortaklık için başvuran Türkiye'nin, bu yolda önemli mesafeler kaydettiğini dile getirdi.

AB, TÜRKİYE'YE MECBUR

Kendisinin Fransalı olduğunu ve komisyonda da ülkesini temsil ettiğine dikkati çeken Vedrine, Türkiye'nin AB'ye üyeliğine tam destek verdiğini söyleyerek, "Türkiye'nin AB'ye alınmasına karşı çıkanların gerekçeleri, genellikle bu ülkenin tarihi bir geçmişe sahip olmayışı ve dini yapısı olarak gösteriyor. Halbuki bu doğru değil. Çünkü Türkiye, Doğu Roma İmparatorluğu'nun yıkılmasının ardından varlığını hissettirmiş bir ülkedir, geniş bir coğrafyadır. Fakat buna rağmen Türkiye, Avrupa Birliği'nin sanki de düşmanıymış gibi gösterilmeye çalışılıyor." diye konuştu. Almanya ve Fransa'nın, geçmişte birbirlerine düşman iki devlet olduğuna vurgu yapan Vedrine, sonuç itibariyle bu ülkelerin her ikisinin de, ortak ekonomik ve kültürel hedefler doğrultusunda AB çatısı altında birleştiklerini ifade etti. Türkiye'nin dini yapısının, AB'ye girmeye engelmiş gibi gösterilmesinin de yanlış olduğunu söyleyen Vedrine, dinin, toplumları birleştiren ve bütünleştiren bir inanç sistemi olduğunu ifade ederek, bu sistemin, AB ile Türkiye'nin yollarını ayırmayacağını, tam tersine birleştireceğini dile getirdi. Dünyadaki Müslüman ülkeler arasında Türkiye'nin bir kardeş rolü oynadığını anlatan Vedrine, "Türkiye'nin AB'ye girmesi demek, Müslüman tüm ülkelerle AB arasında ortak ilişkiler ve köprüler kurulması demek olacaktır. Bu nedenle biz, Türkiye'nin AB'ye katılımına önem veriyor ve destekliyoruz." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin, özellikle son 20 yıldır AB kapısında daha büyük bir beklenti içerisinde bulunduğuna işaret eden Prof. Olivier Vedrine, "Bu saatten sonra Türkiye'ye, 'Siz AB'ye giremezsiniz' demek, yapılabilecek en büyük hata olur. Çünkü bu iş için geç kalınmıştır. Üstelik böyle bir tutum, mantıksızlık olur, bununla da kalmaz, AB'nin dünya kamuoyundaki imajını da zedeler." diye konuştu.

"TÜRKİYE'DE GÜZEL GELİŞMELER OLUYOR"

AB'ye giriş sürecinde Türkiye'nin önüne bir takım şartlar konulduğunu ve uyum süreci içerisinde bu şartların birçoğunun yerine getirildiğini anlatan Vedrine, "Türkiye'de güzel gelişmeler oluyor. Ermenistan konusunda atılan adımlar, sevindirici noktalara gelmiştir. Yine azınlıklara bir takım hakların sağlanması konusunda da adımlar atılmıştır. Türkiye, böylece ne kadar demokratik bir ülke olduğunu tüm dünyaya sergilemiştir." dedi. Türkiye'deki ekonomik gelişmeleri de yakından izlediklerini kaydeden Vedrine, "Türkiye'de bir dönemler yüzde 70'ler dolayında olan enflasyon, bugün tek haneli rakamlara düşmüştür. Bu sevindiricidir. Bunun yanında, Türkiye bugün AB üyesi ülkelere ihracat yapmaktadır, ithalat yapmaktadır. Türkiye, KKTC sorununu çözüme kavuşturduktan sonra, sınırlarını açtıktan sonra, bölgede büyük bir rol üstlenmiş olacaktır. Biz, Türkiye'nin bu adımları atacağından ve uyum sürecini tamamlayacağından kesinlikle kuşku duymuyoruz. Türkiye, AB adına bir zenginlik olacaktır." şeklinde konuştu.

Konferansın ardından öğrencilerin sorularını yanıtlayan Prof. Vedrine'ye, İİBF Dekanı Prof. Dr. Suphi Orhan tarafından sertifika verildi.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.