Erzurum Haber Girişi : 06 Mayıs 2014 14:44

Feyzioğlu muhalefeti eleştirdi

Feyzioğlu muhalefeti eleştirdi
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı adaylarını belirlemeyen muhalefet partilerini "Muhalefet adayını çıkarmayınca, yurttaşlarımız da Gül ile Erdoğan'dan hangisi olacak diye konuşuyor" sözleriyle eleştirdi...
Erzurumajans-Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, muhalefet partilerinin seçimlere 2.5 ay kalmasına rağmen halen daha Cumhurbaşkanı adaylarını belirlememiş olmasını eleştirdi.

Muhalefet partilerinin Cumhurbaşkanlığı seçiminin Ağustos ayında yapılacağını yeni öğrenmiş gibi davrandığını ifade eden Feyzioğlu, "Yurttaşlarımız da "Sayın Abdullah Gül ile Sayın Recep Tayyip Erdoğan arasında acaba hangisi olacak" diye konuşuyorlar. Yurttaşların "kim olacak" diye konuşmasını yadırgamak yerine niçin muhalefetin bir adayı yok da onu da konuşmuyoruz diye sorgulamak lazım" dedi.

Atatürk Üniversitesi'nde öğrencilerle söyleşi yapmak üzere Erzurum'a gelen TBB Başkanı Prof. Dr. Feyzioğlu, Erzurum Barosu'nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Feyzioğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olarak muhalefet partilerinin halen daha adaylarını belirlememiş olmasını eleştirdi.

Bir gazetecinin "Cumhurbaşkanlığına aday olacak mısınız?" sorusunu cevaplandıran Feyzioğlu, "Adaylık bizim tarafımızdan olacak bir husus değil. Benimle konuşan yok. Hayatın gerçekliğinde mutlaka siyasi partilerin aday göstermesi lazım ki, seçilme şansı
olabilsin" dedi.

"MUHALEFET, "HAY ALLAH NEREDEN ÇIKTI BU CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ" DER GİBİ..."


"Muhalefet partilerinin iktidara alternatif olabilmeleri için kendi aralarında anlaşması lazım" diyen Feyzioğlu,  muhalefet partilerini şu sözlerle eleştirdi:

Seçimlere iki ay kala bir aday ortaya çıkmadığı için yurttaşlarımız da Sayın Abdullah Gül ile Sayın Recep Tayyip Erdoğan arasında acaba hangisi olacak diye konuşuyorlar. Yurttaşların kim olacak diye konuşmasını yadırgamak yerine niçin muhalefetin bir adayı yok da onu da konuşmuyoruz diye sorgulamak lazım. Yani ortada cumhurbaşkanlığı seçiminin 2014'ün Ağustos ayında olacağı herhalde kimse için sürpriz değil. Biz yıllardır biliyoruz. Yani sürpriz olmuş gibi, "hay Allah nereden çıktı bu Cumhurbaşkanlığı seçimi" der gibi, "evet en iyi adayı arayıp bulacağız" gibi cümleler, seçime iki buçuk ay kalmışken açıkçası düşündürüyor. Şahsımla ilgili soruyorsanız, Türkiye Barolar Birliği Başkanı olarak görevimin başındayım. Bu teveccüh niye bizi mutlu ediyor. Biz demek ki Türkiye Barolar Birliği'ne getirdiğimiz yeni anlayışla 79 baro bütün siyasi düşünceler, etnik ayrımlar, dil, mezhep din ayrımlarını bir kenara bırakıp, kucaklamayı başarmışız, bir model oluşturmuşuz. Bu model Türkiye'de tutmuş. Biz demiştik ki, tüm siyasi partilerin ve toplumun, bakıp yönünü belirleyeceği kutup yıldızı olmak istiyoruz demiştik, bunu başardığımız için mutluyuz...

"İDAMA KARŞIYIZ"

Son günlerde peş peşe gelen çocuklara yönelik taciz ve cinayet haberleriyle birlikte kamuoyunda başlayan "idam" tartışmalarına da değinen Prof. Dr. Feyzioğlu, idama kesinlikle karşı olduklarını ancak cezaların ağırlaştırılabileceğini savundu. İdam cezalarının suçu önleyemediğini öne süren Feyzioğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

İdama karşıyız. İdama niçin karşı olduğumuzu anlamak için Mısır'a bakın. Mısır'da darbeciler 8-9 dakikada yüzlerce kişinin idamına karar verebiliyorlar. Her yerde bu çok büyük suçtur. Bunu idam edelim diyenler çıkacak. O evlatlarımızın öldürülmesi çok trajiktir. Benim gözümde daha ağır, daha korkunç bir suç olamaz. Ama yarın öbürgün bir başkasının gözünde de öbür suç çok korkunçtur, bir diğerinin gözünde bu da çok korkunç denilebilir. Ve idam furyaları başlar.

Cezalar ağırlaştırılmalıdır, ağırlaştırılabilir. Ama idam çözüm olmamaktadır. Hatta bir iki anekdotla da bilgi verebilirim., İngiltere'de evvelki yüzyılda idamların kamuya açık yapıldığı bir yerde, yankesicilik idamla cezalandırıldığı zamanda, en çok yankesicilik olayı idamların infazı sırasında gerçekleşirmiş. Çünkü halk ağzı açık idam sehpalarına bakarken, idam edilenlerin meslektaşları bu fırsattan istifade cüzdanları çalarmış. Yani idam suçları önlemeye yetmiyor.

Ceza hukukunun kurucusu İtalyan Cesare Baccaria'nın 17. Yüzyılda şunu söylüyor:  "Cezanın ağırlığı değil, suç işleyenin ceza göreceğini bilmesidir suçu önleyen." Bu ülkede suçların önlenmesinin çaresi cezayı ağırlaştırmak değil, gerçekten suçluyu tespit etmek ve cezasını verebilmek. Şimdi biz niye adil yargılanma istiyoruz, niçin savunma hakkı diye ısrar ediyoruz.  Savunma hakkının olmadığı yerde, suçlu suçsuzdan, doğru yanlıştan, sap samandan ayrılamıyor. Dolayısıyla suçsuz insana suçlu denilebiliyor. Suçlu insana suçsuz da denilebiliyor. Suçsuz insana ceza verirseniz, verilen cezanın caydırıcılığı, önleyiciliği olur mu. Suçu işleyen kenarda kıs kıs gülüyor. Bu suçlu insan yeni suçlar işlemez mi? Adil yargılanma hakkının, avukatların savunma hakkının koşulsuz olarak hayata geçirilmesi,. Gerçek suçluların cezalandırılmasının, suçsuzların da beraat etmesi, suç işleme oranının düşmesi açısından hayati önem taşıyor.

Hüküm kesinleştikten sonra bir kişinin suçsuz olduğu anlaşılırsa, bu kişiyi yeniden yargılayıp, beraat ettirebiliyor muyuz. Evet. Ne yapacaksınız, idam ettikten sonra? Farz edin ki bir DNA örneği çıktı, pardon dediğinizde o kişi ölmüş olacak. Geri dönüşü olmayan cezaların kabul edilmesi, insanların hatasız yargılama yapacağı gibi Tanrı'ya mahsus bir özelliğin insana izafe edilmesidir. Biz Tanrı değiliz, insanız. Hatasız kul olmaz.

"PASSOLİG İÇİN SÜREÇ DEVAM EDİYOR"

Tartışmalara neden olan Passolig uygulaması hakkında da hukuki süreci başlatacaklarını ifade eden Feyzioğlu, "Passolig ile ilgili bütün çalışmalarımız tamam. TFF'ye başvcuracağız, eğer reddedilirse Tahkim Kurulu'na, olmazsa Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvurumuzu yapacağız. Bu bir süreç ve bir gecede, bir saatte olmuyor. Hukuk mücadelesi yapıyoruz. Hepsinde başarımlı olamayabiliriz ama haksızlığa karşı susma hakkımız yok. Sustuğumuz anda başarısızlık garantidir. Passolig'i bir haksızlık olarak görüyoruz, fişleme olarak görüyoruz. İtalya'da uygulandı ama seyircinin pasif direnişiyle, biz maçlara gitmiyoruz deyince kaldırıldı" dedi.

"O KOLTUK DOLU"

TBB Başkanı Prof. Dr. Feyzioğlu, bir gazetcinin "CHP Genel Başkanlığı'na aday mısınız?" sorusuna ise esprili bir şekilde, "CHP'nin bir genel başkanı vardır, Türkiye Barolar Birliği'nin bir başkanı vardır, bu koltuklar doludur arkadaşlar. Spekülasyona gerek yoktur" cevabını verdi.
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • emri kurana bir bak 01 Ocak 1970 02:00

    idamlık suçlarda idama karşı olmak Allah cc hu hazretlerinin gönderdiği emre karşı olmaktır dünya fani inanıyorsan ahiret baki Allah a vereceğin hesabı düşün ayrıca yap ömrünün hesabını okkası ne darası ne