Giden Taşkın hoca mıydı, yoksa Hayati Yazıcı mı?

Başlığa bakanlar ilk bakışta sanıyorum ne dediğimi pek anlamadı! Hayati Yazıcıi Taşkın Güngör! Ne alaka diye! Ama Erzurum Büyükşehir Belediyespor ile ilgililer hemen çakmışlardır! Çünkü onlar bilirler ki aslında Büyükşehir Belediyespor'da giden teknik direktör Taşkın Güngör değil, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'dır! Neden mi? Nedeni basit! Çünkü Taşkın Güngör'ü getiren Hayati Yazıcı ise giden de elbette ki Hayati Yazıcı 'dan başkası olmayacaktır!

***

Geçen muhabirlik dönemim içerisinde işbaşına gelen teknik direktörlerin bir çoğunun 'tavassut'la geldiğine şahit olmuşumdur! Tek tek isim vermek ne derece doğru olur bilinmez ama, mesela günümüz futbolunun 'renkli' aktörlerinden Hikmet Karaman'ın da Erzurumspor'da o dönem G.Saray'ın önemli isimlerinden hemşehrimiz Adnan Polat'ın sayesinde buraya geldiği sır değil! Hepimiz bilirdik ki aslında gelen Hikmet Karaman değil, elbette ki ve bittabii ki Adnan Polat'tı! Ee, Adnan Polat da arada olunca ister istemez Hikmet Karaman'a tanınan 'obsiyon süresi' biraz daha fazla olacaktı aynen öyle de oldu! Aynı mutlaka 'Taşkın Güngör-Hayati Yazıcı olayı'nda da olmuştur kuşkusuz! Eğer 1 yıl daha sözleşmesi olan Taşkın hoca çok daha önceleri gitmemişse bunu 'Hayati Yazıcı gitmedi' diye de okuyabilirsiniz!

***

Şöyle bir hafızamı zorladığımda, gerek Necati Güllülü, gerek Temel Karaosmanoğlu ve gerekse Gıyasettin Yüksel'in Erzurumspor Başkanlığı döneminde de 'birilerinin adamı' olarak gelen hocalar çok oldu! Ham de çok! Hatta bu üç ismin döneminde gelen hocaların tamamının da 'birilerinin adamı' olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim! Özellikle Gıyas başkan, ikili ilişkilere çok önem veren, hatır ile bir çok sıkıntının ortadan kalkacağına inanan bir isimdi! Size ne? Nihayetinde sezon bittiğinde de hayal kırıklığına uğramıyor, muradına bir şekilde eriyordu! Bu sayede hem hocasız çalışılmıyor ve hem de bir şekilde Erzurumspor'un, 'işine yarayacak adamın' dediği oluyordu! (Gıyas başkanın takımı ligde kaldıysa o günler ondan iyisi yoktu. Çünkü paranın, pulun bu kadar çok olmadığı, kimsenin de destekte bulunmadığı o dönemlerde, ondan iyisi Şamda kayısı idi) Hatta Gıyas başkan için Turgut Kafkas hoca olarak getirildiğinde, onun için 'Başkanın canlı hayvan işinde iş ortağı' denildiğini de şehirde sıkça duymuştuk!

***

Şöyle bir hafızamı zorladığımda, Coşkun Demirbakan da, Altan Tetik de, Kahraman Karataş da, Turan Ağalday da, Altan Ümit Kayahan da, Cihat Erbil de, Yılmaz Yücetürk de, Ömer Kaner de, Fethi Demircan da, Hüsnü Özkara da, Ekrem Al da, Ali Gültiken de, Kadir Özcan da, Feridun Köse de, Stanislav Karasi de, Ruslanov da, ne bileyim, çoğusu bir çoğu da 'birilerinin inayeti' ile gelip çalışan isimler olmuştur!  Aslında bunda çok şaşırılacak bir şey de yok! Yok aslında bir farkları, çünkü hepsi de Osmanlı Bankası! Bu bir yerde, her yerde böyle!

***

Mesela yine Gıyas başkanın zamanından bir örnek daha vereyim ama  bu örneğe çok şaşıracağınıza da inanıyorum! Bugün Trabzonspor'un başında teknik direktör olarak görev yapan Tolunay Kafkas, Diyarbakırspor'dan Erzurumspor'a gelirken sadece 'iyi topçu' olduğu için gelmemişti! O zaman o sezonun en iyi oyuncularından olan Erdoğan ile gelen ve mavi-beyazlı kulüp ile el sıkışan 'Tolunay'ın transferinde, babasının Futbol Federesyonu Bölge Temsilcisi olması da rol oynadı!' denilmişti!

***

Bugün halen Sarıyer'de kaymakamlık yapan değerli ağabeyim Ömer Karaman ile en son yaptığım görüşmede, Erzurumspor'a 1.lig yaşatan Sadi Tekelioğlu'nu Erzurumspor'a öneren ve onun takım ile anlaşmasını sağlayanın 'kendisi' olduğunu açıklamıştı. Bu bilgiye, Erzurum Gazeteciler Cemiyeti tarafından Kurban Bayramında çıkartılan Bayram Gazetesi'nde ki röportajımda da, Karaman'a dayanarak 'ara başlıkla' yer vermiştim. Tam bir Futbol ve Erzurum aşığı Karaman, Giresun Vali Yardımcısı iken bir şekilde Trabzon'da tanıştığı Sadi Tekelioğlu'nun Erzurumspor ile anlaşması için Cemal Polat ile görüştüğünü ve sonunda bu ismi okeylettirdiğini açıklamıştı!

***

Yahu daha ilginç bir şey daha anlatayım size! Sadece hoca veya futbolcu mu tavassutla Erzurum'a geldi? Erzurum'a torpille gelenler arasında başkanlar bile oldu! Niye şaşırdınız? Bekir Ilıcalı'nın siz çok 'paralı, cevval birisi' olduğu için mi o dönem Erzurumspor'a başkan olduğunu sandınız? Elbette o günler 'Ilıcalı günler'di ve o Bekir Ilıcalı da o soyisminin 'yüzü suyu hürmetine' esen o 'hoş rüzgar'la Erzurumspor'a başkan oluyordu! Siyaset yine sahne almıştı. Ama perde arkasında! Bir 'suflör' gibi!

***

Başkanın yanısıra Erzurumspor'a Cemal Polat'ın başkanlığı döneminde basit(!) bir 'delege'nin  bile torpille geldiği oldu! Futbol dünyasıyla çok ilgililer hemen ismini söylediğimde 'şıppadanak' tanır! Adı Selami soyadı Özdemir! Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy'un 'A takımı'ndan biriydi! Erzurumspor'un kongresinde Cemal Polat başkan seçilirken, hiç orada olmadığı halde, kimsecikler de daha tanımadığı, ismini ilk defa duyduğu halde işte o Selami Öztürk adlı kişi, Cemal Polat ile birlikte iki delegeden biri olarak delege seçiliyordu.

***

O gün Erzurumsporlu oy kullanan üyeler, Hamza Cimilli ve rahmetli Ethem Seven gibileri çok da hevesliyken, onların yerine Selami Özdemir'i Federasyon delegesi için oyladıklarını belki de çok bilmiyorlardı! O Selami Öztürk, Cemal Polat ile birlikte Federasyon seçimlerinde Erzurumspor delegesi olarak iki seçimde oy kullandılar. Bu arada bir bilgi notu vereyim. 'Sezarın hakkı Sezar'a' misali, Cemal'in hakkı Cemal'e! O Selami Özdemir boş adam değildi ama! Erzurumspor'un bu 'gizemli' delegesi, o yıl A Milli Takımından sorumlu yönetici olmuştu! A Milli takım ondan sorumluydu ve aslında bu Erzurumspor'un kurumsal kimliği adına 'havalı', iyi bir şeydi! Hadi bir bilgi notu daha vereyim: O Selami Özdemir (Allahı var) Erzurumspor'un süper ligde ali menfaatları için bir hayli çalıştı ve takımın İstanbul'daki bazı maçlarının masraflarını karşıladı!

***

Kulüpte yatıp kulüpte kalktığım günlerdi! Hiç unutmam, Selami Özdemir'in Erzurumspor delegesi olacağını iki gün önceden haber almıştım. Selametlik Kulüp Müdürü Tuncer Çakmur ağabeyinin odasındayken, masasında Özdemir'in arkalı yüzlü nüfuz cüzdanı fofkopisini farkettim! Uygun bir zamanda Tuncer abiye de çaktırmadan Özdemir ile ilgili bilgileri not aldım ve Kocaeli doğumlu olan 'çiçeği burnında' ki bu yeni 'imtiyazlı' delegemizin yaşına ve kimlik bilgilerine de, ertesi gün çalıştığım Türkiye Gazetesi'nde yer vermiştim! Zaten delege edileceğini duymuştum ama o kişi ile ilgili kimseden bilgi almamıştım. Bu nüfus cüzdanı bilgileri, hiç yoktan süper bilgilerdi benim için! Tabi, her biri 'Meraklı Melahat' okuyucularımız için de!

***

Ama yine unutmuyorum. Selami Özdemir'in Erzurumspor delegesi seçildiği kongrenin ertesi günü Hamza Cimilli'nin aracındaydım ve o kongrede divan başkanlığı yapan rahmetli Ethem Secen'i yolcu etmek için havaalanına gidiyorduk. İkisi de o iki delegeden birisi olamadıkları için üzülüyorlardı ve bir yerde Özdemir'in delege seçtirilmesine ateş püskürüyordulardı. Ama , 'huzur bozulur' biraz da o sıralar 'burnundan kıl aldırmayan' Cemal Polat'ı karşılarına almamaları adına da belli etmiyorlardı! Hamza Cimilli'nin kullandığı arabada Ethem Seven ve benden başka kimse de yoktu! Tam da havaalanına gelmiştik ve kongre ile ilgili sohbet ediyorduk. Birden Ethem ağabeyi ağzından baklayı çıkarmıştı: Cemal Polat'a bu kogrede 'ya Erzurumspor başkanlığı ya da Federasyon delegeliği' denseydi, o kesin delegeliği tercih ederdi!

***

Her neyse.. Görüyorsunuz.. Konu uzatmada maşallah usta oldum. Bakın gene kısa ve öz anlatacağım bir şeyi, uzattım da uzattım, özür diliyorum. Demem odur ki, Erzurumspor'da 'genelde' olduğu gibi Büyükşehir Belediyespor'da da hoca değişimleri hep tavassutla filan oldu, olacak! O açıdan gidenin ben Taşkın hoca değil, Hayati Yazıcı olduğuna inandım hep. Bakalım 'bu yeni dönemde kim kimin adına gelecek, işe başlayacak? Kim gelecek, ama aslında kim gidecek!? Hep birlikte bekleyip göreceğiz!

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.