Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan ayındaki gıda fiyatlarındaki artışı açıkladı.
Erzurumajans-Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan ayındaki gıda fiyatlarındaki artışı açıkladı.
Buna
göre Ramazan ayında zam şampiyonu kiraz ve pirinç olurken yaş meyve,
sebze ile baklagillerin fiyatlarında ise artış olmadı. Bayraktar ,
konuya ilişkin TZOB'da basın toplantısı düzenledi. Aldıkları kararlar
ile Ramazan ayında spekülatif fiyat artışlarının önüne geçtiklerini
belirten Bayraktar, "Spekülasyonun önüne geçmek adına ilgili kurumlar
gereken hassasiyeti göstermiş, asılsız haberlerle suni fiyat artışı
engellenmiştir" dedi. Bayraktar 18 Temmuz-31 Temmuz arasında market
fiyatlarında 12 üründe fiyat değişimi görülmediğini, 12 üründe azalma,
14 üründe ise fiyat artışı olduğunu söyledi. Bayraktar, üretici
fiyatlarında ise 16 üründe fiyatların değişmediğini, 11 üründe azalma, 7
üründe ise fiyat artışı olduğunu kaydetti. Markette en fazla fiyat
artışının yüzde 11.57 ile kirazda görüldüğünü belirten Bayraktar,
üreticilerde ise fiyatı en fazla artan ürünün yumurta ve patates
olduğunu ifade etti.Bayraktar, "Bayram öncesi artan talep yumurta
fiyatlarına yansırken, patateste görülen fiyat artışı da arzdaki
daralmadan kaynaklanmaktadır. Geçen sezon yaşanan pazarlama problemleri
nedeniyle fiyatı çok düşen patatesin bu yıl az ekilmesiyle patates ekim
alanlarında bir miktar daralma yaşanmıştır. Rekoltede düşüş
beklenmektedir. Patates rekoltesindeki düşüşün yanı sıra içinde
bulunduğumuz dönemde yazlık patates çeşitlerinin hasadı devam
etmektedir. Piyasada yer alan patatesler yazlık çeşitlerdir. Bu durum
doğal olarak patates fiyatlarına yansımıştır. Akdeniz Bölgesi'nde kuru
soğan üretiminin fazla gerçekleştiği Reyhanlı ilçesinde hasadın erken
tamamlanması, İç Anadolu Bölgesi'nde ise henüz tam olarak hasadın
başlamaması nedeniyle piyasada kuru soğan arzının azalmasına bağlı
olarak 18 Temmuz itibarıyla artan fiyatlar, hasat edilen ürün miktarının
artmasıyla birlikte düşmeye başlamıştır" dedi. Bayraktar, 28 Haziran-31
Temmuz döneminde market fiyatlarında; 3 üründe fiyat değişimi
görülmediğini, 22 üründe azalma, 13 üründe ise fiyat artışı olduğunu
belirterek, "Kuru incir, Antep fıstığı ve toz şeker fiyatlarında değişim
yaşanmamıştır. Fiyat düşüşü yüzde 44,21 oran ile en fazla domateste
görülmüştür. Domatesteki fiyat düşüşünü yüzde 19,05 ile sivri biber,
yüzde 15,64 ile marul takip etmiştir" dedi. Markette en fazla fiyat
artışının ise yüzde 24,9 oran ile kavunda görüldüğünü belirten
Bayraktar, "Kavundaki fiyat artışını yüzde 21,49 ile karpuz, yüzde 17,10
ile kiraz izlemiştir. Üretici fiyatlarında ise; 14 üründe fiyatlar
değişmezken, 12 üründe azalma, 8 üründe ise fiyat artışları olmuştur.
Yumurta, salatalık, yeşil soğan, kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek,
pirinç, kuru kayısı, kuru üzüm, kuru incir, süt, zeytin, zeytinyağı ve
kabak fiyatlarında değişim meydana gelmemiştir. Fiyat düşüşü yüzde 43,09
oran ile en fazla domateste görülmüştür. Domatesteki fiyat düşüşünü
yüzde 40,80 ile sivri biber, yüzde 23,47 ile patlıcan izlemiştir. Bu
ürünlerdeki fiyat düşüşlerini, yüzde 21,57 ile elma, yüzde 20,27 ile
marul, yüzde 16,70 ile yeşil fasulye, yüzde 15,38 ile şeftali, yüzde
14,46 ile patates, yüzde 13,75 ile maydanoz, yüzde 5,88 ile limon, yüzde
2,33 ile havuç, yüzde 1,41 ile Antep fıstığı fiyatlarındaki düşüşler
izlemiştir.
Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 41,38 oran ile
karpuzda görülmüştür. Karpuzdaki fiyat artışını yüzde 33,33 ile fındık,
yüzde 12,66 ile kuru soğan takip etmiştir. Bu ürünleri, yüzde 8,33 ile
kavun, yüzde 8,03 ile kuzu eti, yüzde 6,01 ile kiraz, yüzde 4,62 ile
kırmızı mercimek, yüzde 2,52 ile dana eti fiyat artışları izlemiştir"
dedi.
Bu sene, Karadeniz Bölgesinde görülen kuraklık nedeniyle
fındık rekoltesinin düşmesinin beklendiğini ifade eden Bayraktar, bunun
önemli ihraç ürünü olan fındık fiyatlarının artmasına neden olduğunu
söyledi. Bayraktar, üretici fiyatlarında ve marketlerde fiyatı en fazla
düşen ürün grubunun yaş sebze ve meyve olduğunu kaydetti.Çiftçinin,
girdi fiyatlarındaki yüksekliğe rağmen, neredeyse maliyetin altında
fiyatlarla üretimini sürdürdüğünü kaydeden Bayraktar, "2010-2013
döneminde mazot fiyatları yüzde 47,1, gübre fiyatları çeşitlerine göre
(yüzde 21 amonyum sülfat, yüzde 26 amonyum nitrat, yüzde 33 amonyum
nitrat, üre, DAP ve 20.20.0 kompoze gübre) yüzde 37,3 ile yüzde 74,9
arasında artmıştır. Elektriğin birim fiyatı, 2007-2013 döneminde yüzde
124,4 yükselmiştir. 2010 yılı Ocak ayında litresi 2 lira 91 kuruş olan
katkısız mazot fiyatı, şu anda illere göre 4 lira 28 kuruş ile 4 lira 46
kuruş arasında satılmaktadır. Ülkemiz, tarımda dünyanın en pahalı
mazotunu kullanan ülkeler arasındadır. Ne yazık ki, mazottaki fiyat
artışlarına ürün fiyatları yetişememektedir" diye konuştu.
Türk
çiftçisi olarak fiyatlarda istikrar istediklerini belirten Bayraktar,
"Fiyatlar bir sene dibe inerken, diğer sene aşırı yükselmemelidir.
Çiftçiyi maliyetinin altında ürün satar hale getirmemelidir. Çiftçi de
kazanmalı, tüketici de pahalı ürünle karşı karşıya kalmamalıdır. Bunun
da yolu tarımın yapısal sorunlarının çözülmesinden, örgütlenmeden
geçmektedir. Aksi takdirde üretici ile tüketici arasında domates,
salatalık, sivri biber, patlıcan, kabak, elma, armut, sütte olduğu gibi
yüzde 200'lerin üzerinde hatta maydanozda olduğu gibi yüzde 570'i aşan
fiyat farkları oluşmasının önüne geçilemez" dedi.
Bayraktar, son
günlerde bir takım çevrelerin et fiyatlarının arttığını gerekçe
göstererek et ithalatı yapılmasını sağlamaya yönelik maksatlı haberlerin
basında yer olduğunu belirterek, "Söylendiği gibi et fiyatları
artmamış, aksi az da olsa azalmıştır. Dana et fiyatı Ramazan ayında
yüzde 3.41, tavuk etinde yüzde 10.25 oranında düşüş yaşanmıştır" dedi.
Bayraktar
toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtladı. İthal et lobisine
ilişkin bir soru üzerine Bayraktar, Kurban Bayramı sürecinde ette
ithalat isteyen lobilerin bu talebi daha da artırabileceklerini söyledi.
Bayraktar, "Hatta hortlatmaya çalışacaklar. İthalat üzerinden
kazanacakları parayı meşru görmüyorum. Bu kapı meşru bir kapı değil.
Zira fiyatlar ortada? Bu fiyatlar üreticinin ürettiğini, üretimin
olduğunu gösterir. Ette ithalat, hem üreticimizin hem tüketicimizin hem
de ülkemizin zararı anlamına gelir" diye konuştu.Bayraktar, Türkiye
Ziraat Odaları Birliği olarak bu lobilerle geçmişte olduğu gibi bugün de
mücadeleyi sürdüreceklerinin belirterek, ithalata bağlı kalmanın bir
ülke için faturasının son derece ağır olacağını kaydetti.