Kabul edelim ki, koltuk tatlı!

Çok önceleri herkes gibi ben de merak ederdim.

Gelen niye gitmesini bilmiyor diye.

Adam Milletvekili de olsa, Belediye Başkanı da olsa, Daire amiri de olsa, vakıf, oda, cemiyet veya dernek başkanı da olsa, ölene kadar oturduğu o koltukta oturmayı istiyor.

Bunu çoğu ilde olduğu gibi Erzurum'da da görüyor, biliyoruz..

***

Ancak, geçen bu zaman zarfında farkediyoruz ki, koltuk tatlı.

Bırakılmaması en çok da ondan galiba.

Hatta galibası bile gereksiz!

Şan, şöhret, makam, mevki, para, pul, hepsi tatlı tabiiki.

Normalde ben de severim tatlıyı.

Yerim görürsem, bulursam, alırsam tabiiki.

Tatlı olunca da bırakılmıyor demekki.

Ondan herhalde koltuğa oturan kalkmak istemiyor bir daha..

***

Galiba o koltuğun tadını da ancak oturanlar daha iyi biliyor!

Ben bundan onu anlıyorum!

Mesela Rasim Fırat!

Esnaf Odaları ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı.

Aynı zamanda Kuyumcular Odası Başkanı.

Kendisini uzun zamandır tanırım.

Sevdiğimi de bildiğini biliyorum.

Ama şimdi bu diyeceklerimi dedim diye bana gönül koyabilir.

Canı sağolsun.

Soğukkanlıdır, beyefendidir, nezaket sahibidir.

Bu özelliklerini iyi bilirim.

Ama.

Böyle dedim diye de gönül koyacaksa da, varsın gönül koysun!

***

2002 yılında, bugün yerine Xanadu Otel'in yapıldığı Kardelen Otel'de yapılan kongrede Başkan seçilmişti.

TESK'in şu anki Başkanı olan Bendevi Palandöken'in Divan başkanlığını yaptığı kongrede başkan seçilen Rasim Fırat, o gün bugündür başkan!

Şu ana kadar en yüksekli o Birlik seçimini ben de, an be an takip etmiştim.

Tam 3 seçim geçiren başkan, bu defa dördüncü seçim için de hazırlık yapıyor ve 4.kez o koltuğa talipli!

Belli işte, istiyor.

Tatlı gelmiş koltuk, doymamış!

Oysa o Rasim Fırat, bildiğim kadarıyla bir önceki başkan Ali Rıza Dikel'e 'Burası sana çakılı mı?' diye sormuş, bayağı da bir alkış almış, biraz da tepki oyları ile onu koltuktan indirmiş, o gün o koltuğa da kendi oturmuştu!

***

Bu durumda dün Ali Rıza Dikel için, ''Ölene kadar mı başkan kalacaksın?'' diye atar yapan Rasim başkan, şimdi tatlı gelen koltuğundan kalkmak istemiyor.

Özellikle yakından takip ediyorum.

Oda seçimlerini çok yakından izliyor ve hemen hemen hepsine de gidiyor.

Durumdan da anlaşıldığı gibi belli ki bir daha o koltukta oturmayı istiyor.

İyi güzel de, Rasim ağabeyi, yetmez mi?

Senin de orada 20 küsür yıl oturman mı gerekiyor?

Birinin illa seçimi senden almasını filan mı bekleyeceksin?

Kaldı ki orada kala kala daha önceki söyleminle çelişmeyecek misin?

İnan ard niyetle sormuyorum.

Bir dönem daha, bir dönem daha deyip ne zamana kadar daha ESOB Başkanı olmak istiyorsun?

***

Makamında, mevkinde, paranda, pulunda gözümüz yok.

Allah daha da var etsin.

Ama, merak işte.

Merak ediyorum, bir çokları gibi yapmaya başladın, koltuğa sıkı sıkıya yapıştın da yapıştın!

Onca yıl esnaf adına ne yaptın, hangi yaraya merhem oldun, daha onu sormuyorum bile!

Ne zaman bırakırsın, ben gibi meraklısına bi zahmet bir anlat diyorum hele!

Ya da 'Koltuk tatlı' de, beni de bu dertten kurtar, sen de 'de', rahatla!

---

NOT : O gün eski Başkana 'Orada çakılı mısın?' diye çıkışta bulunan Rasim ağabeyiyi yazarken aklıma bir vekilimiz geldi! Eski bir vekilimiz, henüz sade bir vatandaş iken bir sohbetimiz esnasında, vekil seçilip Ankara'ya gidenlerin bir daha dönmediğinden yakınmış, 'Böyle bir şey olur mu?' demişti!  Ne garip ki, gidip gelmeyen vekillerimiz için büyük konuşan o ağabeyimiz de seçildikten sonra gitti, daha Erzurum'a dönmedi! O bir daha seçilemediği için geri de gelmeyenvekilimize bir Bayram ziyareti için geldiği Erzurum'da bu durumu söylediğimde, ''Ben gelmek istiyorum da yengen ve çocuklar gelmek istemiyor'' demişti! Tabi siz gibi bana da komik gelmişti o açıklaması, bir hayli gülmüştüm!

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.