Kisha (Şenyurt) Nire Kayseri Nire!...

Resmi bilgilere göre, ülke genelinde Erzurum nüfusuna kayıtlı 1.580.743 kişinin bulunduğu belirtilmektedir. Erzurum ili genelinde 774.207 hemşehrimizin yaşadığı göz önüne alındığında, Erzurum’da yaşayanlardan fazla bir hemşehri nüfusumuzun da gurbette olduğu anlaşılmaktadır.
Bu tabloya bakınca da “Göç göç oldu, göçler yola dizildi” türküsünün boşuna söylenmediğini rahatlıkla ifade edebiliriz.
Bu göç eden nüfus içerisinde gurbette kıt kanaat geçinenlerin yanı sıra, hali vakti yerinde olan, servet sahibi Erzurumlu hemşehrilerimizin olduğu da bilinmektedir.
Fazlaca bir sermaye birikiminin olmadığı şehrimizde, yine belli bir standardın üzerinde servet sahibi olan Erzurumlulardan da bahsetmek mümkün…
İl dışında yaşayan ve ekonomik varlıkları kendilerine yetecek kadar olan hemşehrilerimizin, şehre olan mensubiyetlerini duygusal yaklaşımlarla dile getirmelerini anlamak mümkün olmakla birlikte, servet sahibi hemşehrilerimizin de şehirlerine olan aidiyetlerini maddi örneklerle değil, duygusal ifadelerle yansıtmaları oldukça manidardır.
Kayseri, G. Antep, Konya, Trabzon, Rize gibi örneklere bakılınca, Erzurumluların şehirlerine olan mensubiyet göstergelerinin yalnızca duygusal alanda olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bu durum bize; “Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli” şarkısını hatırlatır gibidir.
Zaman önce Süleyman Demirel Kayserili iş adamlarını bir araya getirip; “Söyleyin bakalım, şimdi Kayseri’ye neler yapacaksınız?” diye sormuştu.
Onlarca zengin iş adamı içerisinde; kimi okul, kimi yurt, kimi üniversite, kimi hastane sözü vermişler, en sona kalan rahmetli Kadir Has “Hayırda kimse benimle yarışamaz” diyerek, parmak ısırtacak rakamlarla ortaya çıkmıştı.
 O gün Kadir Has, Kayseri’ye olan vefa borcunu ödemek düşüncesiyle bu özveride bulunduğunu cümlelerinin arasında ifade etmişti.
Sabancılar, Boydaklar, Kadir Has gibi büyük servet sahipleri, ne yazık ki hemşehrilerimiz arasında bulunmamaktadır.
Lakin; on derslikli bir okul, sağlık ocağı, 200-300 kişilik öğrenci yurdu, anaokulu gibi kurumları yapabilecek güce sahip, şehir içinde ve dışında yaşayan hemşehrilerimizin bir hayli olduğunun da farkındayız.
Erzurum geneline baktığımızda, şehrimizde okul, yurt gibi hayır kurumlarını yaptıran hemşehrilerimizin sayılarının bir elin parmakları kadar az olduğunu görmekteyiz.
İbrahim ve Adnan Polat’ın, Aşkale’deki 19 derslikli ilköğretim okulu,
Osman Karabağ – EMTA A.Ş’nin Nevzat Karabağ Anadolu Öğretmen Lisesi,
Cimillilerin İspir’deki 156 öğrenci kapasiteli pansiyonu,
Yine İspir’de Polat ailesinin Hamza Polat Meslek Yüksek Okulu,
A.Vefik Kitapçıgil’in merkezdeki 10 derslikli ilköğretim okulu,
Celal Akın’ın ilköğretim okulu,
Bedia Özatalay’ın Ilıca’daki 10 derslikli ilköğretim okulu,
Öğretmen Nevin Özdemir ve eşi Muhammet Özdemir’in Pasinler’deki 10 derslikli ilköğretim okulu,
Çankaya Üniversitesi’nin kurucusu Sıtkı Alp’in Şenkaya’daki 150 öğrencilik pansiyonu,
Eski milletvekili ve hukukçu Sebahattin Eryurt’un Pasinler’de 100 öğrencilik pansiyonu ve Yakutiye ilçesindeki 100 öğrencilik anaokulu,
Er-Çim-San’ın Aşkale’deki 200 öğrencilik pansiyonu,
H.Basri Demirbağ’ın Pazaryolu’ndaki çok programlı lisenin ek binası,
İstanbul Erzurumlular Vakfı’nın Ilıca A. Canören Köyü’ndeki ilköğretim okulu,
Ilıca Taşpınar Köyü’nde Muhlis Koçal ve Necmi Çakıcı’nın katkılarıyla yapılan 10 derslikli ilköğretim okulu,
Zeki Yurttaş’ın Köprüköy’deki ilköğretim için bağışladığı 5000 m2 arsa,
Tayyar Ekşioğlu’nun 700 kişilik merkezdeki İmam Hatip Lisesi, Erzurum’a olan vefa, minnet ve mensubiyet duygularını ifade eden güzel örneklerdir.
Erzurumlu olmadıkları halde birikimlerini Erzurum’a yansıtanlar arasında; Aydın Doğan’ı, Gülben Ergen’i, Kayserili Sabancı ve Boydak ailelerini şükranla yâd ederken, Tortum- Şenyurt’ta (Kisha) 10 derslikli Musa Gündeş İlköğretim Okulu’nu yapan Kayserili Makbule Küçükçalık Hanımefendi’nin örnek davranışını gördüğümüzde; “Şenyurt nire, Kayseri nire” demeden de edemiyoruz.
Fedakârlık ve bağlılık göstergeleri olan bu tür yaklaşımları Erzurum’a kazandıran tüm hayırseverlere en kalbi minnet ve şükran duygularımızı sunarız.
Bu münasebetle de maddi imkânları yerinde olan hemşehrilerimize, Erzurum’u sevmenin; ona olan vefa borcumuzu ödemek ve taşın altına elimizi sokmakla olacağını bir kez daha hatırlatmak isteriz.
 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.