Milletvekili Aksak tercüman oldu...

Tam da beklendiği gibi oldu.

AK Parti milletvekili Muhyettin Aksak, önceki gün “Öldürülen PKK militanları için ‘etkisiz hale getirildi’ demek yerine, gebertildi denilsin” şeklindeki çıkışından ötürü, BDP’lilerin yanı sıra, PKK’ya yakın olan medya tarafından da “linç” edilmek istendi.

Dün arkadaşımız Levent Akpınar’a konuşan Aksak, PKK’ya yakın olan yayın organlarınca hedef gösterilmesi konusunda, “…Korkmuyorum; sözümün arkasındayım. Kim nasıl hedef gösterirse göstersin umurumda değil. O bebek katili teröristler, benim gözümde leş’tir. Beni de tehdit ediyorlar ama ciddiye almıyorum” demiş.

Gaziantep’te 9 masum insanın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan o kanlı tuzağın ardından, haklı olarak öyle bir hava oluştu ki milyonlarca insan, açıkça ifade etmese de, Muhyettin Aksak gibi düşünüyor.

Yani başka bir ifadeyle Aksak, yüreği yanan milyonlara tercümanlık etmiş oldu.

Geri adım atmaması da bu sebepten.

Aksak’ın siyasi duruşu ve söylemi belli…

Kullandığı bu dil, O’nun siyaset jargonuna uyan bir dildir.

Belediye başkanıyken de sokağın nabzını tutardı, Meclis’te de aynı üslupla siyaset yapıyor.

Yani lafını esirgemeyen bir politikacı…

Sırf bu yapısından ötürü, sevenleri, nefretçilerinden daha fazla…

Bazıları O’nu, Başbakan’a bile benzetiyor.

Dün oturup gelen mailleri tek tek okudum. Hemen hepsinde ortak bir dil kullanılmıştı:

“Muhyettin Bey’in ağzına yüreğine sağlık. Leş’e, öldü denilmez; leş için en uygun ifade gebertildi olmalıdır. Muhyettin Aksak da, doğru yerde doğru bir ifade kullanmış. Kendisini tebrik ediyoruz.”

Tek tük eleştirenler de vardı ama o eleştiriler, “gebertildi” ye itiraz şeklinde değildi. Daha çok, Aksak’ın tribünlere oynadığı yönündeydi.

İşin doğrusu bu çerçevedeki eleştiriler haklı eleştiriler değil.

Çünkü Aksak deneyimli bir siyasetçidir.

En azından şehit üzerinden siyaset yapılmayacağını bilecek kadar deneyimli ve erdemli biridir.

Bu ülkede iki gün önceki manzara şuydu:

Gaziantep’te dokuz, Uludere’de on, Hakkari’de dört şehit.

PKK muhipleri hariç, insan olan kim bu acı tablo karşısında, nezaketi elden bırakmadan konuşabilir ki?…

Hangimiz bu durumda en ağır ifadeleri kullanmıyoruz?

Elbette ki PKK’nın yayın organları salyalarını kusacaktır, elbette BDP’li Sakık ağzını açıp gözünü yumacaktır.

Bunun hiçbir önemi yok.

Çünkü Muhyettin Aksak, doğru zamanda doğru bir çıkışta bulundu.

Bırakın evlatlarını şehit veren aileleri, olup bitenleri izleyen her vicdan sahibi Aksak gibi düşünüyor:

“Gebertildi”

Devlet eskiden, “…şu kadar PKK’lı öldürüldü” derdi. Dikkat ettiyseniz bir zamandan beri de, “…şu kadar terörist etkisiz hale getirildi” diyor.

Yani nazik bir dil kullanılıyor.

Oysa PKK, ne o nazik dile mukabele edecek bir anlayışta, ne de barışa giden yolda…

Bilakis kadın çocuk ayrımı yapmaksızın herkese ve her şeye saldırıyor.

Dün altı şehit haberi daha geldi.

Şayet güvenlik güçleri vaktinde fark edememiş olsaydı, kimbilir nerede canlı bombalar patlayacaktı.

Hemen her gün çatışma var ve hemen her gün şehit haberleri geliyor.

Bu durum karşısında kim ne adına nezaket kurallarına bağlı kalacak ki…

Muhyettin Aksak, bu çıkışıyla sadece kendi tepkisini dile getirmiş olmadı, onlarca milyon insana da tercümanlık etti.

D
ünkü manzara bunu gösteriyordu. 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.