Necati Korkmaz işadamı değil mi?

Dost, dosta sitem eder. Elden bana ne deriz ya, doğru… Dün elimize ulaşan mektup da, işte o dost sitemlerinden biriydi. Sitem edilen kişi doğrudan ben değildim ama, sitem öylesine dosdoğruydu ki, ben de üzerime alındım. Ve kendi payıma ders çıkardım.

Mektubu yazan kişi Necati Korkmaz’dı; mektubun geldiği kişi ise, Mehmet Şener…

Biri işadamı, öteki gazeteci…

Bu mektup aslında ya ticaret odasına gitmeliydi, ya da vali beye…

Ama gitmemiş. Madem layık görüp bize göndermişler, biz de seve seve yayınlarız ve üzerine birkaç da kelam ederiz.

İşte o mektup:

 “Sayın Mehmet Şener;

Bugün basında çıkan haberlerden öğreniyoruz ki, Organize Sanayi Bölgesi’nde yapılan bir törenle, Erzurum’da yatırım yapan işadamlarına ödül verilmiş.

Ne güzel; olması gereken de buydu…

Orada ödül alan tüm yatırımcıları canı gönülden kutluyorum.

Çünkü o insanlar bu memleket için ellerini taşın altına sokmuş ve tıpkı bizim gibi her türlü riski göze almış kahramanlardır.

Lakin bi o kadar da üzgünüm. Mesele, niye bana plaket verilmedi meselesi değil; üzgün olmamın sebebi, şu kadar yıldır bu memlekete yatırım yapan, üretimde bulunan ve yüzlerce insanı istihdam eden bir yatırımcı olarak, bir merhabayla da olsa aranıp sorulmamamızdır.

Şimdi size ve sayın Bakan’a, sayın Vali’ye, sayın Büyükşehir Belediye Başkanı’na, sayın milletvekillerine ve sayın bürokratlara soruyorum:

Biz Korkmaz ailesi olarak, 2001’ den beri acaba hangi il’e yatırım yapıyoruz?

Biz 150 kişi Erzurumlu personeli değil de hangi ilin insanını çalıştırıyoruz?

Biz bu şehrin evladı olarak bu şehre yatırım yaptığımız için cezalandırılıyor muyuz?

Devlet erkanı en az haftada  bir Ilıca’ya gidiyor. Yolları üzerindeki bu koskoca tesisleri görmüyorlar mı acaba?

Belki alınganlık gösteriyorum ama sormak zorundayım: Bu ilgisizlik niye, bizim suçumuz ne ki, bugüne kadar bir politikacı ve devlet büyüğü kapımızı çalmadı?

Halbuki biz de öz be öz Erzurum evladıyız. Kazandığımızı Erzurum’a gömdük, Erzurum için çaba harcıyoruz ve Erzurumlu’ya aş ve iş imkanı sağlamak için kurumsal bir vizyonla gece gündüz çalışıp duruyoruz.

6 ay kışı sırtına alan, hiçbir devlet desteği almadan hiçbir menfaat topluluğuna bağlı olmayan KORKMAZLAR GRUP adında bir marka oluşturduk.

Biz devlet adamlarından para pul istemiyoruz, özel bir ayrıcalık da istemiyoruz.

İstediğimiz, bizi ve bizim gibileri onure etsinler, takdir etsinler yeter.

Gelsin tesislerimizi gezsinler görsünler. Görsünler ki Erzurumlu işadamları neler başarmışlar…

Bakınız Erzurum’dan çok sayıda işadamı mecburiyet karşısında çekip gitti; şehrimizde telafisi imkansız  sermaye ve beyin  göçü oluştu...

Sayın büyüklerim ve değerli dostum Mehmet Şener, bu süreci ve oluşan bu tabloyu lütfen bir araştırınız.

Neden Erzurum bu noktada?

Kuşkusuz ki, bu soruya onlarca cevap verebiliriz.

Ama biz mücadeleye devam edeceğiz. Yatırımlarımıza devam edeceğiz. Çünkü biz bu toprakların evladıyız ve bu topraklara dair olan her şeyi seviyoruz. Kimse gelmese de, uğramasa da işadamı yerine koymasa da BİZ BURDAYIZ .Erzurum’un bize ve bizim gibilere ihtiyacı vardır. Bizim de Erzurum’a…Mehmet Bey, ben sizin hür vicdanınıza ve cesaretinize güveniyorum. Lütfen bu mektubumu  yayınlayın. İlgililer duyar da belki bizi anlar…

DADAŞIMA;

Selam ve saygılarımla.

Necati Korkmaz

Korkmazlar Grup Yönetim Kurulu Başkanı”

İşadamları, biraz sanatçılara benzerler. Yani kırılgan ve naif olurlar. Kimse önlerinde takla atsın istemezler ama kimsenin de önlerine aşılması imkansız bariyerler koymasını sevmezler.

İşadamlarının işi zaten genelde zordur ama taşrada bu, büsbütün bir çile ve işkencedir.

Çünkü yerel yönetim sizi hazzetmez, bürokrasi ise, sizi potansiyel hırsız olarak görür.

Devlet adamlarının, “yeter ki siz yatırım yapın, gerekirse avucumun içine çivi çakın” mealindeki açıklamalarını çok fazla ciddiye almayın. Taşradaki bürokrasi bilir ki bu tür söylemler hamaset çerçevesindedir  ve uygulamada bir yeri yoktur. Böyle olmasaydı hiç;  bilmem ne müdürünün haddine midir namuslu bir işadamına niye yatırım yapıyorsun diye postun kıllarını saydırmak.

Bu gerçeği vali de bilir, vekil de… Lakin bilmiyormuş gibi yaparlar ve işadamlarının bankamatik memurları karşısında sabun köpüğü gibi erimelerine çaktırmadan göz yumarlar.

Artık niye ise…

İşadamıysanız ve de bu şehre yatırım yaptıysanız beni en iyi siz anlarsınız. Nasıl ki bendeniz Necati Korkmaz ve O’nun gibi sitemkar işadamlarını anlıyorsam…

Bu şehre yatırım yapan bir adam nasıl bir suç işlemiş olabilir ki?

Misal; Necati Korkmaz…

O, bu şehre gönül vermiş ve bu şehre yatırım yapmış ve yapmaya devam eden onlarca muhterem hemşerimizden biridir.

Pazar günü nasıl İşçanlar’ın fabrikasını gezerken yüreğimiz kıpır kıpır olduysa Necati Korkmaz’ın kurduğu beton ve parke üretimi yapan tesisini de gezerken aynı coşkuyu yaşamıştım.

Sanki benim fabrikam, benim tesisimdi.

O…

Gecekondudan çıkıp, şirketler grubuna yükselmeyi başarmış, azimli, çalışkan ve inançlı bir işadamı, yürekli bir Erzurumlu…

Siteminde çok haklı…

Pazar günü Organize Sanayi’nde, son derece isabetli bir şekilde düzenlenen “bu şehre yatırım yapan işadamlarına ödül” töreninde bir plaket de Necati Korkmaz ve tam da O’nun pozisyonunda olan işadamlarına verilmeliydi.

O ayrıntı belki bakanın, vekilin ve valinin gözünden kaçmış olabilir. Lakin ETSO Başkanı Yücelik’in ve Organize Sanayi Başkanı Bakaç’ın gözünden kaçmamalıydı.

Demeliydiler ki, “Sayın Bakanım, her ne kadar organize sanayi bölgesinin içinde değilse de hemen karşımızda bu şehre büyük yatırım yapmış bir hemşerimiz var. Lütfederseniz bir de orayı ziyaret edelim ve plaketini biz kendisine götürelim.”

Bu tavır nefsimize çok mu ağır gelirdi?

Gelmemeli…

Necati Korkmaz’ın bu mektubu bendenize törenden önce ulaşmış olsaydı, hiç tereddüt etmeden Bakan Akdağ’a bu sitemi iletirdim ve eminim ki Bakan Bey’in de ziyaretini sağlardım.

Dikkat ettiyseniz Korkmaz, mektubunda kredi ve avanta istemiyor.

Ya ne istiyor?

İstediği, sadece kuru bir teşekkür ve güler bir yüz.

Etmeyin eylemeyin sayın büyüklerimiz…

Şu kuru bir teşekkürü ve gülen bir yüzü bu şehrin evladından esirgemeyiniz.

Hele siz sayın vali…

Siz ki, daha bir hafta önce sırf bu şehre yatırım yapmışlar diye, dağ taş demediniz  müteşebbislerin ayağına gittiniz. Siz ki onlara dost ve arkadaş gibi davrandınız. Siz ki o ziyaretinizle yatırımcıya moral verdiniz, destek oldunuz.

Yani Vali Bey… Siz ki aslında tam da istediğimiz bir devlet adamısınız.

Nasıl oldu da Necati Korkmaz ve benzer durumdaki işadamlarını ıskaladınız anlayamadım.

Bazılarınız diyebilir ki, “Bu o kadar da büyütülecek bir mesele değil”

Hayır dostlar…

Doğrusu tam da bu kadar büyütülecek bir mesele…

Size küçük bir soru:

Erzurum’a yatırım yapmak için kaç yüz işadamı ve şirket sıraya girdi de biz aralarından en iyisini seçme lüksüne sahibiz?

-Yok

O zaman?…

Evet o zaman önce elimizdekinin kıymetini bilip onu takdir edeceğiz, sonra da harekete geçenler varsa onları cesaretlendireceğiz.

Zülküf Bakaç, hiç kusura bakma,,.

Necati Korkmaz ve aynı pozisyonda olan başka işadamları o gün o salonda yoktuysalar ve onlara birer plaket verilmediyse bu, önce sizin sonra da hepimizin ayıbıdır.

İşin tevil götürür bir yanı yok.

Sanırım meselenin plaketten ibaret olmadığını anlıyorsunuzdur.

Bürokrasiden ve yerel yönetimden bu şehre yatırım yapan işadamlarının elini öpmelerini istemiyor ve beklemiyoruz.

İstediğimiz sadece ve sadece şudur:

Kuru bir teşekkür ve elinizden geliyorsa sıcak bir ilgi…

Farkındayım çok şey istiyoruz.

Peki o zaman ne diyeyim…
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Talip kırmaç 01 Ocak 1970 02:00

    Necati bey iyi söylemiş hoş söylemiş te erzurumluya iş veriyorum demiş fakat sadece iş veriyor ücret vermiyor sitem ediyormuş daha beter olur inşallah benim paramı vermeyen adama ben acımam iyi oldu güzel oldu hatta inşallah açlıktan sürünür de hakkını yediği insanlar gözünün önüne gelir