Oldu'yla öldü'ye çare yok hocam!

Daha önce de burada bahsetmiştim, ‘görülen lüzum üzerine’ yine söyleme gereği duyuyorum. Mavi-beyazlıların süper ligden düştüğü sezon iç sahada oynadığı Çaykur Rize maçında Erzurum takımı 1-0 yenilmişti. Taylan’ın ilk yarının sonlarında attığı golün sayılmaması üzerine kızılca kıyamet kopmuş, sanki böyle bir olay ilk defa Erzurum’un başına gelmiş bir olay gibi günlerce konuşulmuştu. Tamam, hakemin ve sonrasında VAR’ın yanlış bir kararı olabilirdi ama böyle bir yanlış karar ilk defa uygulanmıyordu. Çoğu takımın başına gelecek, ya da gelen şeylerdendi. Boldrin’in ikinci yarının başlarında attığı golle Erzurum o maçı kaybetmişti, kaldı ki o Erzurum’un özellikle ikinci yarıda doğru dürüst de bir pozisyonu yoktu. Hem, hem o gün yenildiği takım da bizatihi bu Erzurum’un rakibiydi. Yani çok da kabul edilebilir bir mağlubiyet değildi. O maçta takımın başında bulunan Mehmet Özdilek’in maç sonrasında bir açıklaması vardı, çok yadırganacak cinstendi. En azından ben çok yadırgadım. ‘’Sabaha kadar oynasak o hakemle o maçı kazanamazdık’’ diyen Şifo, işin kolayına kaçmış, bir yerde bombayı hem yönetimin hem de taraftarın kucağına atmıştı.

 

‘’Mutlaka yenmeliydik, gerekirse hakemi de yenmeliydik’’ diyeceği yerde, taktiksel anlamda ne tür yanlışlıklar yapıldıya kafa yorması gerektiği halde, o işin kolayına kaçmıştı. Şimdi aynı Mehmet hocayı, Sehiç ve Ömer Şişmanoğlu’nun takımdan ayrılmaları üzerine konuşurken görüyorum bu defa. Orada kalıyorum, oraya takılıyorum bu defa!  Sehiç ve Ömer’in gidişinin takımı etkileyeceğini söylüyor Şifo hoca. Sanırım ikinci defadır söylüyor bunu. Yahu hocam! Her ne kadar bana göre o takımın isimsiz kahramanlarından Scuk’u gözünüz görmüyor, onun yokluğunu ismen dillendirmiyorsunuz olabilir de şu veya bu şekilde Sehiç de, Ömer de gitti. Her takımın o gibi oyuncuları gidiyor, gidecektir. Hangi takımlardan hangi yıldızlar gitmemiş ki? Niye bunu dillendirme gereği duyuyorsunuz ki?  Siz de biliyorsunuz ki, ölenle, olana çare yok’. Olmasaymış iyiymiş, ama olmuş bir kere. Sizi göreyim, onların eksikliğini giderecek oyuncular bulmaya bakın. Yarın olası kötü saha sonuçları karşısında ‘Ben demiştim. Sehiç ve Ömer’i ararız’ demeye şimdiden yol açıyorsanız, iyi etmiyorsunuz derim.  Lütfen bize böyle gelmeyin hocam, lütfen ama!

 

TUTTUĞUM BABA SÖZLER :  Bir nar ağacı var, bir de dar ağacı. Namerde nar düştü, yiğide dar ağacı! (Necip Fazıl Kısakürek)

DUVARIN DİLİ :  Hayat kısa, değmez bir kıza!

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Ömer koçer 19 Ağustos 2020 14:24

    Yazınıza sonuna kadar katılıyorum .o dönem takım süper lig için yetersizdi . Zaman zaman iyi oynadı ama yetmedi . Gelelim esasa hep hakem hataları hep bahane . Tamam bariz hatalar oldu ama biz iyi olsak ve pozisyona girsek hakem be yapacak gol atsan vermeyecek mi . Ligde kalıcı olunmak isteniyorsa kaliteli genç oyuncu lazım . Bulmak kolay mı değil . Ama hocanın yönetimin işi bu işini iyi yapacak . Yoksa şu gitmiş bu gitmiş boş laflar.

  • Selim Aztekin 18 Ağustos 2020 20:18

    Sadece Rize macimi bir ton calinan puan var. Dolayisiyla Mehmet hocanın Rize maçından sonraki yorumu çok yerinde hatta eksik bile o sezon Erzurumspor ligin en iyi takımı bile olsa idi bizi küme düşürecekler idi kafaya koymuşlardı bir kere ve geçen sezon ile bu sezon Türkiye futbol tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Bir futbolsever olarak bu olaylar beni futboldan sogutmustur. Futbol sahada oynanan bir oyun olmalı masada değil.