On Dokuz Mayıs'a hazırlanırdık, Dokuz doğururduk!

Büyüklerimiz derlerdi, 'transit yolun geçtiği her yer, medeniyetin geçtiği yerdir de aynı zamanda' diye!.. Oralıyım diye demiyorum ama ben eski adıyla Hasankale'de, yeni adıyla da Pasinler'de doğup büyüdüğüme çok seviniyorum, çok! Elbette ''Hasankaleli olmak bir ayrıcalıktır'' gibi lüzumsuz bir cümleyi kurup onun peşinden gidecek kadar pervasız değilim! Hele öyle romantik laflarla, gizemli cümleler kurarak anlam yükleyip diğer ilçeli dostlarımızın tepkilerini üzerime çekmeye hiç niyetim yok! Ama Allah'ın bildiğini kuldan niye saklayayım! Ne diye yalan söyleyeyim, çoğu kez de ''İyi ki de Hasankaleliyim''dediğim bir hayli fazla olmuş oğlu olmuştur! Transit yolun geçtiği bir ilçenin getirdiği bir çok imkan ve nimetten istifade ettiğimi düşündükçe, Hasankale'nin benim açımdan ne denli önemli olduğu gerçeği bir kere daha ortaya çıkıyor!

***

Bir kere şunu kabul etmek gerekir ki, diğer ilçelere göre Hasankale bir çok açıdan renkli ilçedir. Elbette bu şanslı ve renkli ilçenin çocukları olarak bizler de o şansı bir şekilde değerlendirdik, o renge büründük! Deniz görmedik belki ama en azından görmüş kadar olduk! ''Bahçeler'' dediğimiz bölgede kayıkların birilerine nazire yaparcasına fink attığı o çay'ın, bizim için 'Menekşe Plajı'ndan, 'Salacak Plajı'ndan farkı yoktu! Ne bileyim, Batıda ne kadar yenilik varsa o Hasankale'de de olurdu bir şekilde. Batıyı kovalayan, bir çok güzelliğini taklit eden, 'kendi halinde turizm şehri'ydi Hasankale'si!

***

Mesela siz hiç hayatınızda 'ipte akrobasi yapan cambaz'ı ilk nerede gördünüz, hafızanızı zorlar mısınız biraz? Ama ben hiç tereddüt bile etmeden cevap veriyorum bile! Hasankale'de gördüm! İçinde yılanı, ayısı, zebrası, maymunu ve de devesi olan hayvanat bahçesini de ilk gördüğüm yerdir Hasankalesi! O kadar görkemli bir kaleye hangi ilçe sahiptir Allah aşkına? Surlarıyla, dik kayalıklarıyla, ilçeye dört bir yandan hakim konumuyla! Bir uzun kortej hatırlıyorum, 'Çermik Festivali' diye bir organizasyon için oluşmuş ve Kars'tan, Artvin'den gelen oyun ekiplerinin de olduğu! Burası Hasankale'deydi işte! Binlerce insanı çeken Cuma güreşleri, yine binlerce çadırdan oluşan panayırı, mezarlık arkasındaki pistlerinde kayağıyla, planör uçuşlarıyla, iki sinemasıyla Hasankale, tarifsiz bir güzellikler ve sosyal zenginlikler ilçesiydi!

***

Erzurum şehir merkezinde oturan her ailenin mutlaka Hasankale ile bir ilgisi olmuştur. En azından dediğim o dönemler mutlaka bir gidip gelmişliği vardır! Ya çermiğinde yıkanmışlığı ya da bahçelerinde çadır kurmuşluğu. İlçe nüfusu mormal zamanlarda 15 bin civarındayken, çoğu kez özellikle de yazları hafta sonlarında 20 bine yaklaşırdı! Kaynardı adet,a adam kaynardı! Çoğu kez,'' iyi ki o dönemleri görmüşüm'' dediğim de olmuştur. Bir defa en çok gazete okunan yerdi Hasankale, yanlış hatırlamıyorsam. Kahvehanelerinde de adam çok olurdu, kütüphanelerinde de! 'Fötr şapkalı Belediye Başkanı' vardı mesela Hasankale'nin! MHP'nin kalesi olarak bilinirdi ama CHP de vardı! Hem de inadına! Ve o CHP ilçe başkanı rahmetli Zihni Yıldız amcayla, evlerimiz 'duvar duvara'ydı! Oğlu Yavuz Gökalp'le sabah oynar, öğleden sonra döğüşürdük!

***

Aslında bu bir Hasankale tanıtım yazısı değildi! Ama neyleyesin! Hasankale oldu mu bunları hatırlamadan, hatırlatmadan da edemiyor insan işte. Asıl anlatmak istediğim şuydu. Bugün 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ya! Ben sizlere o günler, orta ve lise dönemlerimde iz bırakan 19 Mayıs'lardan bir kareyi anlatmak istiyordum, gevezeliğime kurban gittiniz, bakın hele neler okudunuz! Yahu 19 Mayıs'ları da bir başka olurdu ilçemin. O günü iple çekerdik. On dokuz mayısa hazırlanırdık, biz dokuz doğururduk! Oldukça meşakketli geçerdi ama değerdi. Büyük zevk alırdık final yapıldıktan sonra. Hele 19 Mayıs gösterileri için günler öncesi provalar, öldürüdü biz öğrencileri. Ama dedim ya. Değerdi!

***

Siz hiç canlı maç anlatılan bir yerde oldunuz mu? Birisi anlatırken anlattığı o maçı seyrettiğiniz? Ben işte Hasankale'de onu da gördüm! Hiç unutmam. 19 Mayıs törenleri genelde şehrin güney kısmındaki Askeri alan olan Tank Taburu sahasında olurdu bu maçlar. Burada biz öğrencilerin gösterilerinden sonra Tank Taburunun asket rakımı ile ilçe takımları arasında futbol maçı yapılırdı. Kıran kırana geçerdi! Bıttan'lı, Cıki'li, Feto'lu, Uğur'lu, Mükerrem'li bir kadrosu vardı Hasankale'nin. Yenemeyeceği takım yoktu. Tank Taburu takımı ile oynamıştı o sıra ve onları da yenmişti. Ama o maçta atılan gollerden ziyade, Cezayir Demir'in o maçı binlerce seyircinin huzurunda mikrofanla anlatması aklımdadır hep. Canlı maç anlatırdı yahu. İnanılacak gibi değil. Ve biz o durumdan büyük keyif alırdık, herhalde 'büyüyünce spiker olmak istiyorum' dediklerim de sanıyorum o rahmetli Cezayir hocanın yüzündendir!

***

'19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nızı kutluyor, bu önemli günde 'alerji' duyan kardeşlerimin Atatürk'ü daha iyi anlamaları gerektiği konusuna özellikle dikkat çekmek istiyorum.. Bizim Murat Balkuş dün Face'de çok güzel bir lafı paylaşmıştı. Diyor ki: Unutmayın ki Atatürk olmasaydı Atatürk'ten alerji duyanların alerjileri de olmazdı! Görür görmez hemen 'beğen' butonuna bastım, hem soluksuz döşendim yorumu!

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.