Osman Kemali Efendi (Âmâlar Şeyhi) 2-bölüm

İlahi lezzetler peşinde koşan Kemali Efendi Erzurum ve Güllü köyünü asla unutmamış

"Erzurum güzeldir arzı soğuktur.
Sükkanı zekidir,sahibi yoktur.
Orda ağniyanın kibri pek çoktur.

Sığmadım o yarin kesiri idim." diyerek şairlik yönüyle bu hasretini dile getirmiştir.

Köylerin güzeli olarak gördüğü Güllü Köyünün, dağları,çiçekleri,havası,suyu hiç hayalinden silinmemiştir.

Güllü köy ben seni sevdim ezelden
Sevginle vazgeçtim her bir güzelden
Hayalin hoş gelir cümle emelden
Ey güzeller köyü, köyler güzeli.

Sende saklı durur anamla babam
Onlar orda iken ben nere gidem
Ölmekle ben sanma seni terk edem
Ey güzeller köyü, köyler güzeli

Ah o dağlar o dereler o taşlar.
Ah orada kalan eski kardeşler
Toprağına insan yüz can bağışlar
Ey güzeller köyü, köyler güzeli.

Yurdunu sevmeyen değildir insan
Bak yurtsuz değil en vahşi hayvan
Yurttadır ar u ırz yurttadır iman
Ey güzeller köyü,köyler güzeli.

Adıma cihanda dediler Osman
Çalışınca oldum hafız-ül Kur'an
Verdiler soyadı Kemali Ozan
Ey güzeller köyü,köyler güzeli..

Tasavvuf deryasında yüzen,dini iklimlerde yetişen Osman Kemâli efendi aynı zamanda milli  duyguları da yoğun olan bir kişiliğe sahiptir.

Çanakkale ve Kore  şehitleri için yazdığı şiirleri, onun bu milli hassasiyetini anlatmaktadır.

Ey Türk! Bu yerlerden geçme bigane
Eğer malik isen pak bir vicdane
Bunun ulviyeti sığmaz beyana
Çanakkale diyip atma yebane

Ey  Türk ! bu şehitler sanma öldüler
Hep aşk-ı vatanla sermest oldular
Bu fena mülkünde beka buldular
Yetiştiler hayat-ı cavidane

Mecma-i kemalat, Mustafa Kemal
Tulu etti, buldu düşmanlar zeval
Anafartalar da bitmişti her hal
Bir ders verdi düşmanlara merdane...

İzmitli Duriye hanımla evlenen Osman Kemâli efendinin bu evlilikten Selahattin,Nurettin,Bahattin isminde üç oğlu ve Sakine isminde bir kızı olmuştur.

Osman Kemali efendinin büyük oğlu Selahattin Ozan'ın  Müfide hanım ile olan evliliğinden Fahrettin ve Gülay isimli iki çocuğu olmuş,Gülay hanım İstanbul da yaşamakta olup, Dedesi Osman Kemali efendinin yolunu takip etmekte,tasavvuf sohbetleriyle gönüller kazanmaya çalışmaktadır.

Deniz işletmelerinden emekli olan Selahattin beyin Müfide hanımla olan evliliği ise oldukça anlamlı bir hikayeyle başlamış.

Kars'ta görev yapan bir subayın kızı olan Müfide hanım 3 gün boyunca rüyasında Eyüp Sultan Hazretlerini görür ve durumu ailesine anlatır.

Bir müddet sonra Eyüp Sultan Hazretlerini ziyarete giden aile, Osman Kemâli efendinin akrabalarıyla tesadüfen Eyüp Sultanda tanışırlar ve aralarında bir muhabbet oluşur.

Daha sonra bu aileler aralarında anlaşarak, Osman Kemali efendinin  oğlu Selahattin beyle, Müfide Hanımı evlendirirler, dolayısıyla bir subay kızı olan Müfide Hanım Dergaha gelin gider ve tam 28 yıl dergahın hizmetinde bulunur.

 Uzun ve meşakkatli bir ömür süren Osman Kemâli efendi arkasında hoş bir sada ve Divan-ı Kemali eserini  bırakarak 8. Ocak 1954 günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur.

Eyüp camiinde kılınan cenaze namazından sonra Edirne Kapı mezarlığına defin edilen Osman Kemali efendinin mezar taşında

"Cismim ruha döndü elhamdülillah
Her şey fena bulur,Bakidir Allah.
Hak'tır,Muhammed'dir,hem Resulullah
Ben Al-i abanın kıtmiri idim".  yazmaktadır.

Mezarı gurbette kalan  Osman Kemali Efendinin Güllü köyünde yaşadığı ev bu gün imam evi olarak kullanılmakta olup, hemşerilerinden müze olmayı beklemektedir.

Hasılı çok gezdim gurbet ellerde
Söyledim her yerde,türlü dillerde
Şimdi de sözlerim gezer ellerde
Sözüm okuyanlar,Suzan dediler.

Makamı cennet olsun

Kaynakça:

Baha Doğramacı,Kemâli Divanından Aşk sızıntıları,İstanbul 1977

Gülay Ozan,Anka Kuşu Gönül Erenleri Sofrasında,İzmir 2013


Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.