Sağlık kampüsü projesi gümledi!

Dün sağlık kampüsünde "keser sesleri sustu" demiştik ya; meğer çok daha ötesi varmış. Susan sadece keserler, mikserler değil, inşaat tamamen durdurulmuş.

Üstelik bu "sorun"un birinci sebebi Varyap ise, ikinci derecedeki sorumlusu da Erzurum İl Genel Sekreterliği...

Özetleyecek olursak, olayın perde arkasında şunlar var:

Malumunuz Erzurum Sağlık Kampüsü'nün ihalesi, iki yıl önce İl Genel Sekreterliği'nce yapılmıştı. İhaleye, birçok firmanın yanısıra, Varyap-Uzunlar ikilisi ortak olarak giriyor. Sonuçta ihale bu ikiliye kalıyor. Kimi rivayetlere göre, ihalenin bu ikiliye kalması zaten yanlıştı, zira ortaklık yapısının "çürük" olduğu o tarihte de biliniyordu.

Neyse...

Lafı uzatmadan söyleyecek olursak, Varyap ve ortağı Uzunlar, ister kendi aralarındaki anlaşmazlık yüzünden deyin, isterse sadece Uzunlar'ın "yasaklı" hale gelmesi nedeniyle deyin hiç fark etmez; firma çuvallamış ve Bakanlık "iş"e el koymuş.

Açık yüreklilikle söylemek gerekirse, bu olup bitenlerde Sağlık Bakanlığı'nın zerre kadar (olumsuz anlamda) bir dahili yok. Çünkü ihalenin en başında yetki sahibi İl Genel Sekreterliği olduğu için de bu gelişme karşısında karar vermesi gereken mercii de yine Genel Sekreterlik...

130 milyon lira bu fasılda kullanılsın diye İl Genel Sekreterliği'nin hesabında bekliyor.

Kimse çıkıp da, ödenek olmadığı için inşaat durdu, yahut da Bakanlık istemedi diye durdu şeklinde bir bahane öne süremez.

Firma batmış, inşaat kendiliğinden durmuş.

Yapılması gereken, İl Genel Sekreterliği'nin seri biçimde hareket edip, ya ihaleyi yenilemesi lazım ya da sil baştan yeniden ihaleye çıkması...

Peki bizim İl Genel Sekreterliği bu süre içinde ne yapmış, yani inşaat öylece duruyor ya, kim hangi yolu izlemiş?

Kabul edelim ki İl Genel Sekreterliği boş durmamış ama tipik bürokrasi geleneğine uyarak, sağa-sola yazıp durmuş, görüş istemiş.

Halbuki yetki kendisinde, yapılacak olan şey belli:

İhaleyi seri biçimde yenilemek...

Anlaşılıyor ki, bizimkiler "amandır başımız belaya girmesin, amandır kimse kaşımızın üstünde kara var demesin" biçiminde düşünerek, işi tamamen hantal bürokrasinin paslaşmış dişlileri arasına atmış.

İnşaat aylarca yıllarca kalmış kimin umurunda, Erzurum sağlık üssü olacakmış bana ne!

Kamu İhale Kurumu'na sormuşlar, yetinmeyip başka kurumlardan da görüş istemişler. Diyelim ki dört ayrı yerden dört ayrı cevap gelirse bizim bu bürokrasi meftunu yöneticilerimiz nasıl bir yol izleyecek?

Bilen yok...

Zaten yetki makamındaki kişiler Ankara'da gün peşinde koşuyorlar!

Palandöken bu konuyu haber yapınca Ankara'da anında alarm üretildi.

Aynı gün AK Parti İl Başkanı Murat Kılıç, AK Parti milletvekilleri Adnan Yılmaz ve Muhyettin Aksak, Sağlık Bakanlığı'na gidip, meseleyi enikonu görüşmüşler.

Bakanlık yetkililerinin söyledikleri, üzerinde tartışma yapılamayacak kadar açık ve net:

Bu sorunun Bakanlık'la yakından uzaktan ilgisi yok. İş'in sahibi İl Genel Sekreterliği'dir, sorunu çözecek de aynı kurumdur. Biz mali yönden ödeneksiz bırakmış olsaydık taraf olurduk ama o iş'in ödenek sorunu yok. Çünkü Genel Sekreterlik'in hesabında tam 130 milyon lira duruyor.

Görüyorsunuz değil mi?

Bir şehrin mukadderatını belirleyecek bu çaptaki bir proje, gölgesinden dahi korkan birkaç zavallı yerel bürokratın üzerine yıkılmış.

Yahu bir yıl sonra kapısına kilit vurulacak olan bir kurum, böylesi netameli bir meselede hiç elini taşın altına sokar mı?

Sokmaz elbette...

Yaptığı ve yapacağı budur işte: Sağa sola yazı yazıp, krizi zamana yaymak.

Yapılan tam da budur.

Aylardır inşaattan tek bir keser sesi gelmiyor ama bizimkiler o kapı senin bu kapı benim çare arıyor!

Güzel kardeşim niye bihude bir çabanın içinde kendini heder ediyorsun ki, nasıl ki iki yıl önce ihaleyi sen yaptınsa şimdi de devamı için acilen karar alacaksın.

Sayın İl Başkanı ve sayın vekillerimizin meseleyi kendilerine dert edinmeleri güzel (gerçi asli görevleri zaten bu) ama kusura bakmasınlar izledikleri yol, kulağı enseden göstermekten öte bi şey değil.

Sağlık Bakanlığı'nın ne demesini bekliyordunuz ki?

İş'i ihale eden İl Genel Sekreterliği, dolayısıyla parayı Bakanlık da vermiş olsa dahi iş'in sahibi Erzurum, kördüğümü açacak olan da yine Erzurum...

Bakanlık en fazla nasihat eder geri gönderir.

Recep Akdağ ne düşünüyor hala bilmiyoruz. Zira yazıp çizdiklerimize ve daha önemlisi aylardır yaşanan bu soruna dair tek kelime etmiyor.

Yazıişleri'ndeki arkadaşlar dün İl Genel Sekreteri Ednan (?Ednan' yanlışlıkla yazılmış değildir) Yazıcı'yı aradılar.

"Ankara'da, Erzurum günlerindeyim" demiş.

Yani demek istemiş ki benim için şu an "gün'e katılmaktan daha önemli bir şey yok, döndüğümde bakarız. Zaten biz birkaç yere yazı yazmıştık."

Evet; inanınız ki bu kadar basit.

Ne yazık ki böyle...

Erzurum, kaybettiği her gün için oturup gözyaşı dökmesi gerekirken, koskoca sağlık kampüsü göz göre göre bürokrasinin oyuncağı oluyor, ne Sekreter, ne de öteki yetkililer umursamıyor bile...

İşte bir tek iki vekil ve bir de il başkanı meseleyi kendisine dert edinmiş...

Sonuç olarak, sağlık kampüsü projesi şu anda tam bir batağın içinde.

Bakanlık haklı olarak "ihale yetkisi kimde ise sorunu çözecek de odur" deyip kestirip atıyor, yetki sahipleri ise, o gün senin, bu gün benim dolaşıp duruyorlar!

Neresinden bakarsan bak tam biz'lik bir portre!

Sahi bu projenin bir de torpilli "ser koordinatör"ü var(dı)...

Koordinatörü olduğu iş gümledi ya, acaba değerli dostumuz ne yapıyor? Misal maaş almaya devam ediyor mu, yoksa yapılmayan bir inşaattan ötürü maaş almayı kendine zül addederim mi diyor?

Benimki sadece yersiz küçük bir merak, cevap vermese de olur...
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.