Sakarlığımın cezasını az daha Evren paşa çekecekti!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na Ankara'da yapılan yumruklu saldırı, kabul edilebilir bir şey değil.

Öncelikle saygıdeğer ana muhalefet partimizin liderine buradan geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Aklı selim herkes bu saldırıyı doğal olarak da kınadı.

Bir Erzurumlu olduğu için üzüldüğüm o saldırıyı gerçekleştiren genç ile ilgili soruşturma devam ederken, benim bu olaya benzemese de, popüler bir isimle ilgili bizzat yaşadığım bir hadise aklıma geldi.

Evet, hem de dönemin muktedir Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren ile ilgili..

***

Muhabirliğe yeni başladığım dönemlerdi.

12 Eylül 1980'de askerin idareye el koymasının üzerinden 3 yıl geçmişti.

İhtilali gerçekleştiren dönemin Genel Başkanı Orgeneral Kenan Evren, Devlet Başkanı olarak vazife başındaydı.

NATO'nun gerçekleştirdiği planlı bir Kış Tatbikatının yapılacağı  Erzurum'a, beraberinde kuvvet komutanlarıyla Evren de gelmişti.

Ben de o gün çalıştığım Türk Haberler Ajansı (THA) ve Milletin Sesi Gazetesi'nin muhabiri olarak tatbikatı izlemekle görevlendirilmiştim.

Bir muhabir için askeri bir tatbikat izlemek kısmet işidir.

Ben nasipliydim, hem de NATO'nun düzenlediği iki askeri tatbikatı izleme mutluluğuna erişmişimdir.

Bazıları bunu 'kazma'lık olarak nitelese de, hafif 'sakar'lığımı da inkar edecek değilim!

***

1983 yılında Laleli civarında gerçekleşen ''Edvancer Ekspress 83 Kış Tatbikatı'', tamamen askerin kış şartlarında maruz kalınacak bir tehlike anında nasıl savaşacağını ve o koşullarda nasıl müdefaa örneği sergileyip, yaşamını sürüreceğini ortaya koymasını amaçlıyordu.

Kardan yapılan koğuşlar, mevziler ve hatta fırınlar, dün gibi aklımda.

Ha bir de bugün artık çakmaları işbaşında olan o sıcacık sahlepler..

***

Evren ve beraberindeki heyet, işte bu Laleli ovasına yayılan birlikleri, mevzi yerlerini ve kardan koğuşları geziyordu.

Ben de akredite olmuş, yakalarımıza Kolordu tarafından verilen yaka kartlarımızı da takmış, diğer basın mensubu arkadaşlarımla onların önlerinde attıkları her adımı takip ediyor, ilginç bulduğumuz anlarda deklanşöre basıyor, güzel resim arıyordum.

Tam da bir koğuştan çıkarken Evren, ben çıkıştaydım.

Tam 'acaba niye içeriden çıkmadılar, ne oldu?' diye düşündüğümden içeri girmek üzereydim, bir anda elinde bastonunu hatırladığım Evren ile burun buruna geldim!

Salise kaldı Evren'e çarpmama!

Bazıları asker kıyafetli, bazıları da iri kıyım korumalar ile dolaşıyordu zaten.

İşte o yanında ki yakın korumalarından siyah güneş gözlüklü biri, benim o çarpışma esnasında önüme set oldu.

Tabi hiç de istenmeyen bir kaza olacak, o çarpışma esnasında kesinlikle Evren paşayı yere yıkacaktım!

Gün gibi ortadaydı!

***

Kenan paşanın da önlenen o çarpışma karşısında bir anda irkildiğini ve kendisini onun da ani bir refleksle geri çektiğini hatırlıyorum.

Tabi olayda bir kasıt olmadığı ortadaydı.

Üzerinden 30 yıl geçmiş, o korumanın 'Dikkat etsene' uyarısı da hala kulaklarımda çınlar..

Evren ve beraberindekiler, muhtemel o çarpışmanın en azından önlendiği için de oralı olmadı, teftişlerine devam ettiler.

Bereket versin ki koruma vardı.

Allah korudu.

Yoksa bir yaralama hadisesi sebebiyle ülkede gündeme gelen ilk Erzurumlu ben olacaktım!

***

Bo olayı zaman zaman eskilerden bahsederken arkadaşlarıma filan çok anlatmışımdır.

Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırı sonrasında hatırladım tekrar bu anımı.

Doğrusu bugün rahatsızlığı yüzünden artık yürümesi bile güçleşen ve buradan geçmiş olsun dileğinde bulunduğum Kenan Paşanın da adı her anıldığında aklıma gelir bu olay.

Bugün de böyle oldu artık.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • şeref 01 Ocak 1970 02:00

    yav ne kadar boş adamsın