Seçemiyorum

Erzurum bu seçimler de örnek bir davranış sergiliyor.
Ak Parti'nin, Milliyetçi Hareket Partisi'nin, Cumhuriyet Halk Partisi'nin ve diğer partilerin adaylarına elinden geldiğince katlanıyor.
Sonuç ta şunun şurasında 20 gün kaldı ve on yıllardır patinajda. Lastikler çoktan kabak olmuş. Yağ bitmiş, yakıt bitmiş.
Şimdi ya iyi bir usta çekici gelecek. ya da bir pehlivanın yüklenmesi ile bu çukurdan çıkacağız.

Sonra?

Arabanın çukurdan çıkıp çıkmadığı beş yıl sonra belli olacak.

Bu kentin sosyal, ekonomik, coğrafi dinamikleri o kadar karıştı ki; hangisini kimin kullanacağı belli değil. İşte bu durum çok can yakıcı. Erzurum adına bir seçim yapacağız ama eğer kentlerin de bir ruhu var ise sanıyorum Erzurum, hiçbirinden mutlu olmayacak.

Bazılarımız için Erzurum'a çözüm üretecek kişinin mutlaka Erzurumlu olması ve Erzurum'da yaşaması gerekiyor. Nitekim bu yaklaşım doğru. Çünkü çok geniş bir alana sahip bir büyükşehir belediyesinde, hangi ilçenin, köyün, mahallenin eskiden bugüne ne derdi var, bunu bilmesi lazım.

Ama bu dinamik, zaten iç göçle nüfusu boşalmış, başka il, ilçe ve özellikle köylerden gelen nüfusla dolmuş Erzurum'da, bu vakitten sonra ne kadar anlamlı?
Eskilerden sokak mı kaldı, mahalle mi kaldı? 
Alırsın cetveli eline, 500 yıllık sokakları kaldırır atar, yeni sokakları çizer bırakırsın.

Coğrafi dinamikleri değiştirmeyi vaat eden bir aday yok çok şükür. Kim kazanırsa kazansın 1900 metrede, eksi 40 derecede yaşamaya devam edeceğiz.

Geriye ekonomik dinamikler kalıyor. Kent ekonomisinin gelişmesinde belediye kilit öneme sahip.
Kent ekonomisinde hangi sektör öncelikli olacak? 
Hiçbir adayın dişe dokunur bir planı yok.
Turizm odaklı yada kentin konumundan ötürü ulaştırma odaklı hizmet sektörü öncelikli olabilir mi?
Ya da tarım ve hayvancılık sektörü? 
Yoksa imalat sanayi sektörü mü öncelikli olmalı?
Neyi öne alacaklar? 
Hangi sektör onların kent ekonomisini geliştirmede ilk planda destekleyecekleri sektör olacak?

Bu kentte istihdam sorunu var. Bu kentte firmaların markalaşma sorunu var. Bu kentte ülke ekonomisinde ilk 500 firma listesine firma sokamama sorunu var. Aşkale Çimento Marşını yazdık. Kaldı. Ya onlarca Küçük ve Orta Ölçekli İşletme? 

Onlar belediyenin gözünde nerede olacak?

Çiftçi ne olacak? 

Hepsi artık belediyenin çöp, emlak ve dahi bir sürü vergisini ödeyen mükellefi oldu. Ama halen daha köyler de 'adayların paçalarını sıvayarak gezdiği' bir iptidailik kol geziyor.
Dünyada tarım, artık tarlaların fabrika gibi görüldüğü tarım endüstrisi olarak muamele görüyor. 

Sahi adaylardan birisi yanına bir tarım ekonomisi uzmanı aldı mı?

Bu kadar sorunu sayamıyorum, çözecek adayı da seçemiyorum.
Merak ediyorum: bari bu yazı üzerine adaylarımız seçim gündemine kent ekonomisini de alırlar mı?

Yoksa patinajdan çıkınca tek yapacakları lastikleri yenilemek mi olacak. 
yi de bu çukurlar yolda durdukça ne değişecek ki?
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Kemalettin 01 Ocak 1970 02:00

    Dikkat ediyorum, Belediye başkanları arasında sadece saadet partisinin adayı istihdamdan, işsizliği yerel imkanlar ölçüsünde çözeceklerinden bahsediyor. İspat olarakta bir kayseriyi, bir konyayı veriyor. Oralarda belediyeler muhalefette olmasına rağmen milli görüşçü belediyelerin istihdama ve sanaileşmeye verdiği önem neticesinde hükümete bile borç teklif edebilecek konuma geldiklerinden bahsediyor. Dün kardelen Tv yi izlerken ben bunları sayın başkandan duydum ve inanın bir mhp li olarak hak verdim. Kamil Hoca ise çıkmış mehmet sekmenle şahsi konularda mülahaza yapıyor. Bırakın kardeşim ben milliyetçiyim, ülkücüyüm ama bu erzurumu ve ülkemi kalkındıracak adamları istiyorum